Şirinevler mitingi, tek kişilik gösteri, Faruk Çelik.. Kongreler..

28 Mart 2017 Salı, 00:24
alim şahin

Ziyaretler yapılıyor, ev sohbetleri, esnaflar ve sokaktaki halka Cumhurbaşkanlığı sistemi anlatılıyor.

Bakanlar gelip gidiyor.

Yani daha yeni referandum havasını yakalamaya çalışıyor Bursa.

AK Parti de ilçeler yükün ağırlığını omuzlamış durumda.

Bununla beraber en büyük sorumluluğu yine kadın kolları üstlenmiş.

Gençlik kolları keza öyle.

Tek istisna var İl gençlik kolları diye bir şeyin havagazı olup uçması.

Zaten böyle bir yapılanmanın varlığı yokluğundan kamuoyu bihaber.

Genel de bir çalışma var ama yeterli olduğu söylenemez.

Durum bundan ibaretken olayın ciddiyetini kavramayan ya da kavrayamayanların varlığı şüphe oluşmaya neden oluyor.

Tüm bunlara rağmen şüphelerin 16 Nisan’da bertaraf olacağını umuyoruz.

Mart sonu yani 29’undan itibaren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik Bursa’da saha çalışması yapacak.

İnşallah bozulan, porsuyan, derlenip toparlanmayı bekleyen Bursa’ya bir haftada merhem olur.

 

TEK KİŞİLİK GÖSTERİ KOMEDİ ŞOV

Bakanların biri geliyor biri gidiyor.

Nokta mitingleri yapılıyor.

Şu ana kadar en kalabalığı Ulaştırma bakanı Ahmet Aslan’ın katıldığı Şirinevler mitingiydi.

Gece yarısı soğuk havaya rağmen Kılaçdaroğlu’nun mitinglerinde topladığı kalabalıktan aşağı kalır yanı yoktu.

Tabi konuşmalar yapıldı mesajlar verildi.

Sırasıyla İlçe başkanı Yazıcı, Yıldırım Belediye Başkanı Edebali, Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe hitap ettiler.

Peki İl başkanı Cemalettin Torun neden kürsüye gelmedi orda bulunmasına rağmen.

Sayın Torun bendenizi kesin görmüştür diye düşünüyorum onun içinJ

Orda olduğumu ve konuşmasında yine pot kıracağı korkusu yaşamış olabilir.

Çünkü cami çıkışında onunda benimde kel kafamız karanlıkta ışık saçıyordu.

İyi de o güçlü ve etkileyici hitabetini soğuğun alnında oraya toplanmış kalabalıktan esirgemesi adeta hayal kırıklığı yaşattı.

Tedbiri elden bırakmayan Sayın Torun, namı diğer il müdürü hitabet hatasına düşmedi ama Bakan beyin konuşması boyunca yeni bir icat geliştirmişti.

“Fiskos”

Yahu bir insan bu kadar mı fiskos meraklısı olurdu.

Bu fiskoslar telefonla değil bu kez canlı olarak karelere yansıdı.

Tüm platform üyeleri oldukça saygılı şekilde bakan beyi  dikkatle dinlerken, adam sürekli maden araması yapar gibi eller cepte, ağızda, arkaya sürekli  yön değiştirip tuhaf hareketlerde bulunması dikkatlerden kaçmıyordu.

İşte bu çalışkanlığın alametleriydi.

Hiperaktif başkan.

Yerinde duramaz sürekli yeni arayışlar, yeni buluşlar geliştiriyordu.

Bakan beyin konuşması mı?

O da ne?

Bu gibi yerler biçilmiş kaftandı.

İşin en ilginç tarafı, adamların bu kadar çalışkan olmasına rağmen ortalarda her hangi bir icraat yoktu.

İşte bu gizemi kimse çözemezdi.

 

**

Ve Alpaslan Yıldız.

Adam İL müdürünün yaveri gibi gölge başkanlık görevini üstlenmiş.

Üslenecek tabii başkanıdır.

Ama diğer yerlerde aksi yönde ahkâm kesmeyeceksin.

Bilmem anlatabildim mi?

Samimi olacaksınız.

Ya ele ya bele.

İkili üçlü yok.

Normalde üç yanlış bir doğruyu götürsede, sizde 10 yanlış bir doğruyu götürsün diyoruz.

Ona rağmen yanlışların sayısını unuttuk.

Yer belli olmalı.

Net olmalı.

Adam gibi adam olmalı.

 

**

KILIÇASLAN

Kılıçtan keskin şekilde icraata devam edenler Fetöcü işadamıyla hala sıkı ilişkiler içinde.

Şu ticaret erbaplığı..

Ne iş öyle?

Kimse bir adım öne çıksın.

Adama yurtdışına kaçması için haber salanlar bu gün Ak Parti’nin gölgesinde nasipleniyor.

Hani yetkililer, etkililer?

Bu yüce davadır.

Bu mazlum bir davadır.

Bu sahipsiz davadır.

Yazıktır günahtır.

Hani ehliyet,  liyakat sahibi insanlar?

Oturduğu koltuktan şan-şeref alanlar yerine, o koltuğa şan şeref verenler hani?

 

**

SUSMAYACAKSIN!

Söyleyenlerde susanlarda hesap verecek.

Kişi söyledikleri ile yaptıkları karşılığında hesaba çekilecek.

Ya söylemesi gerektiği halde söylemeyen, konuşması gerektiği halde konuşmayan, susan, dilsiz şeytanlar?

İşte onlar da hesap verecek.

Unutmayalım ki bizler, herkes, sadece yaptıklarımızdan ve söylediklerimizden değil, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizden de hesaba çekileceğiz.

Hiç kimse gördükleri, şahit oldukları karşısında susmamalı.

Bugün sussa bile Mahkeme-i Kübra’da bül bül gibi şakıyacak.

O zaman burada neden gerçekleri konuşmadığının hesabını verecek.

Şimdi bize diyorlar ki biraz görmeyin, yazmayın çizmeyin partimiz zarar görüyor.

İkaza bakın.

Partimiz zarar görüyor!

Partinin zarar gördüğünü biliyorlar ne güzel.

Peki, partiye en büyük zararı kimler veriyor?

İşte oraya gelince sus konuşma.

Dilsiz şeytan ol.

Oysa bizler bilebildiklerimiz kadarıyla yanlışları dile getirmeye çalışıyoruz.

Kamuoyu duymalıdır diyoruz.

Partiye zarar verenleri görmezden gelemiyoruz.

Dilsiz şeytan olmaktan Allah’a sığınıyoruz.

Yani bütün kötülüklere şahit olacaksın sonra o kötülükleri söyleme, yapma etme kimse duymasın diyeceksin partiye kötülük olur diyerek baskın çıkacaksın.

Tereyağı gibi suyun üzerine çıkacaksın.

Şu gerçek ki, Bizler doğruları söylemeye çalışıyoruz.

Söylediğimiz için de tam tersi büyüyüp gelişmesine katkı koyuyoruz.

Bunlar anketlerde sabittir.

Dar ölçekle düşünmemeliyiz.

İleriyi görerek adım atmalıyız.

Sorumluluk sahibi olanları biraz olsun vicdan muhasebesi yapmaya davet ediyorum.

Referandumdan sonra konuşulacak çok şeyler..

 

**

16 Nisan Referandum.

Mayıs kongrelerin başlangıç tarihi..

Ve yerel-genel seçimler.

Allah hayati önem taşıyan, ülkemin devletimin ve milletimin geleceğini etkileyecek imtihandan başarıyla çıkarsın, terör ve  şer güçlerin hayalleri kursaklarında bıraksın inşallah.

Bu vatanının tek santim toprağına dahi   sahip çıkmakla mükellefiz.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

 

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz