Alinur Aktaş’ın halkla buluşması ve Uludağ Çakalları..

20 Kasım 2017 Pazartesi, 09:50
alim şahin

Çakallar Kurtlar, Tilkiler, Sansar ve Sincaplar.

Dün bu beşliyi mekanların da ziyaret ettik.

Kurtlar, Sansar ve Sincaplar bizleri fark ettikleri halde günlük yaşantılarına devem edip istiflerini bozmazken, Çakallar ve Tilkiler her zamanki gibiydiler.

Yani Çakal Çakallığını, Tilki Tilkiliğini yapıyordu.

Doğa yürüyüşümüzün ilk günündeydim.

Dört kafadar Uludağ’ın göbeğinden dikey tırmanışa geçtik..

Balaban şelalesinin üstüne, Bakacağın tam alt kısmına ulaştık.

İçlerinde en yaşlı ve yorgun delikanlı olan ben zaman zaman geri kalsam da biraz açıldıktan sonra gençleri sollamıştım. J

Nede olsa doğanın kanunlarını çok iyi bilen ben, Doğayı en çok seven ben ve orman kanunlarını da en ince ayrıntısına kadar araştıran yine bendim.

Orman kanunu!

Geride kalanlara Orman kanunu muamelesi yapıyor, her koyun bacağından asılır dercesine oralı olmuyordum.

İşte o kadar fena biriydim dünkü yürüyüşte.

Neden sonra yardımsever hislerim galeyana geldi ve arkadaşlığın gerekliliğini yerine getirdim.

Bir daha benimle aşık atmayın gibisine J

Aslında onlar sporcuydu, bir bilgisayar öğretmeni, PDR ve bendeniz gazeteci.

Lafımı esirgemedim tehdit ettim.

“Eğer biz genciz sen yaşlısın havası basarsanız manşet yaparım bir günde ihtiyarlarsınız” dedim.

“Abimiz emret” dediler.

“Emir bizde geçmez sevgi saygı şiarımızdır” dedik harika bir ekip olduk.

Ben onları sevdim onlar da beni.

Yaklaşık 20 kilometrelik yüzde 60 dikey parkuru sabah 06’dan öğlen saatlerinde tamamladık.

Sağlıkta oksijende zirve yaptık Elhamdülillah.

 

MERİNOS ÇAKALLARI!

Girişteki çakallar ile Tilkilere gelirsek..

Doğa da bize ev sahipliği yapanların içinde en azılı haydutlar Çakal ve Tilkiler olduğunu söylemiştik.

Ama bu Çakal ve Tilkileri bir gün öncesinden Merinosun Fuaye alanında gördüm.

Ama bunlar sözde çok akıllılardı.

Başkan Aktaş’ın halkla tanışma kabul programı vardı gündemimde.

Ama çeşitli sebeplerden dolayı yaklaşık 40 dakika gecikmiştim.

Vardığımda herkes dağılıyordu.

Aslında benim için iyi bir zamanlamaydı.

Sona kalanların içinde bazı çakalların olması muhtemeldi.

Halktan saf temiz yürekli insanların başkanla foto yarışı söz konusuydu.

Bu arada tahmin ettiğim çakallar pusuda bekler gibi yıkama yağlama işleri organize ediyordu.

Baz Tilkiler de bir sağa bir sola açık kapı bulmak için doğal mesleklerini icra ediyordu.

Çok görülmez.

 

SÖZLE FİLİ SALDIRI..

Gazeteci Ercan Akyıldız’la karşılaştım..

‘Ben gidiyorum’ dedim.

‘Biraz daha durup öyle çıkalım’ dedi.

Bende bazı dostlarla karsılaştım hal hatır sohbet derken kalabalık azalınca Başkana iki kelime bilgi aktarıp gitmeyi düşündüm.

Toplamda 5 saniyelik vakit almazdı.

Ama etraftaki bazı kendini beğenmişler nezaket kurallarında bi haber küstah ve bir o kadar da ukalaca hareketlerde bulunarak “Ben danışmanıyım bir derdin varsa bana anlat” diyerek çıkıştı.

Bir diğeri “Git buradan, Başka zaman, şekilde sözlü saldırıda bulunarak elleriyle sert şekilde itti.

Öyle şiddetliydi ki, düşmemek için birkaç adım geri atmak zorunda kaldım.

Şimdi Ormanda karşılaştığım o çakalların gösterdiği nezaket bunlardan daha üstün değil miydi?

Başkan Alinur Aktaş birden kendilerini darı ambarında gören bu iki saldırgana gerekli dersi vermelidir.

 

DANIŞMAN FACİASI..

İster koruma olsun ister danışman olsun.

Biz korumaları da severiz Danışmanları da çok severiz.

Gerektiği zaman gerekli üslupla danışmanlara danışmanlığın korumalara korumalığın kabalık, ukalalık ve nezaketsizlik olmadığını göstermesini de biliriz.

Kim hangi dilden anlıyorsa o dillen anlatırız.

Keza Bursa danışman facialarıyla çok çekti.

Ama bu kez çektiremezler.

Zira sana danışmanlığın ne olduğunu birileri öğretsin koçum.

Danışman olsan ne yazar koruma olsan ne yazar.

Bu tür insanlarla Sayın başkan etrafını örmeye başladıysa kusura bakmasın gelecek günler pek parlak görünmeyeceğe benzer.

 Ne yazık ki tombaladan çıkar gibi hayal edilemeyecek makamlarla tanışan bu zevatlara gerekli ders verilmelidir.

İnsanlara yönelik oldukça zarif, terbiye ve saygı çerçevesinde olması gereken bu çelik zırhlı duvar o gün yaptıklarıyla yaşattıklarıyla ormanda ki çakalları aratmışlardır.

Bu da Alinur başkana yapılacak en büyük kötülüktür.

Sayın başkan ekibini kurarken insani yönleri ön planda olan, halka hizmet adına vatandaşı yüzüne gülümsemenin sadaka olduğunu bilen, içinde Allah korkusu taşıyan cevherleri seçmesi gerekirken başkanın başta yaptığı en büyük hata budur.

İletişim ve insan ilişkileri sıfır olan bu zatlar en yoğun kalabalıkta bile kimseyi kırmamak, incitmemek görevi olmalıdır.

Diğerlerini bilmem ama bir başkasına da aynı tavır ve hareketlerde bulunan bu ikili öyle sanıyorum ki ilerleyen zamanlarda başkanın başını çok ağartacağa benziyor.

Söylediğim gibi.

Ne danışman ne korumalar geçti köprünün altından.

Bir bakın geriye..

Havasından geçilmeyenler başkan da olsa danışmanda olsa ne havası kaldı ne karizması.

Havan batsın der havanı söndürürler..

Başkan dahil herkes için en değerli yol iletişimdir.

Kullanan başarır kullanmayan yani kapıları kapatanlara kapılar kapanır.

Bu yeterince bilinmelidir.

 

BİR KAREM BİLE YOK!

O gün başkanla foto çektirme yarışına girenler olayı öyle profesyonel analiz etmişler ki ne olur olmaz daha yüksekler olasılığına karşı sosyal medyada paylaşmak için mutlaka bir kare fotom olsun ayaklarına sonuna kadar bastırdılar.

Herkes foto hastası olmuştu o gün.

Benimde fotom var eski dostum gibisinden şimdiden paylaşım için tedbir almışlardı.

İyi politika.

Hani iyi parti var ya.

Başlamadan dağılmanın eşiğine gelen iyi parti den kötü haber misali.

Yarın foto çektirenler hayal kırıklığı yaşayıp kötü bir sürprizle karşılaşmayı da göz önünde bulundurmalı bence.

Kalın sağlıcakla..

16 Kasım 2017 Perşembe, 12:37

Alim Şahin
Alim Şahinalimce29@gmail.comTüm Yazılar

Vahim iddia! REİS’e rağmen AK Parti’yi kripto Fetö’cüler yönetiyor..

Görevden alınanların yerine atananlar göz boyama..

Son günlerde iyice ayyuka çıkmış.

Medyada sıkça bahsedilir oldu.

Kripto FETÖ’cüler hala AK Parti de etkin durumdalar.

Daha da vahimi etkin kelimesi hafif kalır.

AK Parti’yi ele geçirmiş iddiaları sıkça konuşulur oldu.

İddiaların en vahimi ise Parti’yi yönetenler kripto.

Bunlar iddia ama uygulamalardan yola çıkan bir analiz gerçeklerin ne kadar çıplak olduğunu gözler önüne seriyor.

Atananlardan yer değiştirilenlerden uygulamalardan bu zamana kadar ortaya konulan tablo kriptoların o kadar iyi saklandığını ayna gibi ortaya koyuyor.

Konuyla ilgili analiz yapan Gazeteci Ömer Turan’ın Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar gündeme bomba gibi düştü.

Yaptığı analizi tek tek paylaşan Ömer Turan, “Erdoğan Genel Başkan oldu ama hala AK Parti’ye hakim olamadı.

AK partiyi, derin Ak parti Erdoğan’a rağmen yönetiyor.

Erdoğan’a emr-i vakilerle istediklerini kabul ettiriyorlar.

Derin AK parti istediği ismi istediği yere getiriyor, bunu yaparken de ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle’ bu kararı aldık diye sorumluluğu Sayın Cumhurbaşkanımıza atıyorlar” şeklinde bu zamana kadar hiç konuşulmayan sözler sarf etti.

Ömer Turan’ın paylaşımları şöyle:

“Derin Ak parti kendi rapor ve anketleri ile Erdoğanı istedikleri yönde etkilemeye çalışıyorlar, bu olmazsa emr-i vakilerle istediklerini kabul ettiriyorlar, tabi her zamanki gibi sorumluluğu Erdoğan’a atarak. GülDavutoglu-Atalay troykası teoride tasfiye edilmesine rağmen pratikte hala hükümet ve bürokraside çok etkinler. Partide ise etkin değil hakimler. Bunun böyle olacağını ben Kongrede MKYK listesini görünce öngörmüş ve çok sert analizlerde bulunmuştum. Malesef bugün ne kadar haklı olduğum ortaya bir bir çıkıyor. O zaman bazı arkadaşlar Erdoğan Genel Başkan olduktan sonra MKYK’nın önemi olmadığını söylemişti. Ben ise Erdoğan’ın partide yine yalnız kalacağı ve o MKYK listesinin partiyi Erdoğan’a rağmen kendi istedikleri gibi yöneteceğini söylemiştim. Malesef yine haklı çıktık. AK parti yani kendi partisi Erdoğan’ı yalnız bırakıyor. Yalnız bırakmakla kalmıyor, Erdoğan’a siyasi operasyon çekiyor, en kötüsü ise tüm bunları Erdoğan’ın ismini kullanarak yapıyorlar. Erol Kaya’nın her açıklamada besmele çeker gibi ‘Sayın Cumhurbaşkanımıza danıştık, bu ismi o seçti’ demesine bakmayın. Erdoğan’ın önüne kendi seçtiği isimleri koyuyorlar, sonra da ‘sayın Cumhurbaşkanımız bunu münasip gördü’ diyerek sorumluluğu Cumhurbaşkanımıza atıyorlar. Sayın Erol Kaya, her atamada, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız bu ismi uygun gördü’ diye yaptığınız açıklamanın gerçeği yansıtmadığını biliyoruz. Kendi uygun gördüğünüz isimleri bize Erdoğan uygun gördü diye kabul ettirmeye çalışıyorsunuz. Ama her şeyin farkındayız, sayın Erol Kaya. Erdoğan sayın İsmail Kahraman’ın ikinci kez aday olmasını istemedi, bunu kibar dille İsmail beye de söyledi. Ama buna rağmen Kahraman aday oldu, hem de parti adına. Bu resmen Erdoğan’a karşı kendi partisinin yaptığı operasyondur. Sayın Cumhurbaşkanımız, ya fitne olmasın kriz büyümesin diyerek işin üstüne gitmeyecek ve onların dediği olacak, ya da Fidan’ın istifasında olduğu gibi sert çıkıp oyunu bozacak, bekleyip göreceğiz. Yalnız bu durum bize, AK Parti’nin Erdoğan tarafından değil de, hala Gül-Davutoglu-Atalay troykası tarafından yönetildiğini net bir şekilde gösterdi. AK parti Erdoğan’a operasyon üstüne operasyon çekiyor. Önümüzde üç önemli seçim var ve millet herşeyin farkında.

Sayın Cumhurbaşkanım, AK Parti’nin size çektiği büyük veya küçük (Cam filmi-Motorlu taşıtlar vergisi vs) operasyonları engellemez, bu operasyonu çekenleri tasfiye etmezseniz, önümüzdeki üç seçimde büyük sıkıntı yaşarız.

Sayın Cumhurbaşkanım, Fitne, fesat olmasın, parti içi birliğimizi koruyalım diye bu operasyonlara ve bunu çekenlere sessiz kalırsak, ilk seçim akşamı hayatımızın travmasını yaşarız. Millet herşeyin farkında ve bu sefer inanın çok büyük fatura kesecek.”

 

Ömer Turan son paylaşımında ise dikkat çeken şu cümlelere yer verdi: Sayın Cumhurbaşkanımızın etrafı Abdülhamid Han’ın etrafı gibi koza gibi örülmüş, etrafına 7 duvar örülmüş, ulaşamıyoruz. Buradan haykırıyorum, efendim en yakınlarınıza dikkat edin. Efendim tehlike büyük.

Yani okudukça insanın dudakları uçukluyor.

REİS olan bitenin farkında değil mi diye sorusu akla takılıyor.

Farkında olup da aşamadığı güçler mi var.

Allah REİS’in yar ve yardımcısı olsun.

Allah’ım hainlere fırsat vermesin.

Allah’ın oyunu oyunların en büyüğüdür.

Ona inanıyor ona güveniyor ona dayanıyoruz.

“Lâ gâlibe illallah”

Allah’tan başka zafer sahibi yoktur.

Allah vatanımıza, milletimize, devletimize ve bayrağımıza zeval getirmesin.

Amin.

 

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz