Beyinlerini midesinden yönetenler, domates patates çuvalına sokanlar
Tüm zehirli oklar bir uzun adamın üzerine çevrildiği süreçten geçiyoruz.
Benzer Konular
İzmir, CHP’li belediyelerin elinde yıllarca hizmetsizlikte lider olurken “pis olsun bizim olsun yine de oyumuz CHP’ye” diyenler kadar olunamayacaksa, geçici bir ekonomik kriz nedeniyle Erdoğan’ı satacak kadar nankör olanlar bu zamana kadar kişisel menfaat beklentisi için oy verenler dir.
Onlar zaten etinden sütünden beslenenler olarak AK Partili hiç olamamıştır.
Hadi AK Partili olamıyorsun bunu anlayabiliriz. Cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınmasını, ulaştığımız teknolojik ve hizmet seviyesini, ‘eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki farkı’ göremeyecek kadar kör isen git oyunu eski Türkiyeli CHP’ye ver.
Ama yarın ciyaklayarak, bağırarak pişmanlık hakkın olmamalı.
100 yıldır heykel şapka diyerek bu milletin düşüncesinin gelişmesinin önüne geçildi.
Millet aç susuz bırakıldı.
Şimdi en fakirinin çocuğu Samsung, LG beğenmeyip iPhone alma hesapları yapıyor.
Bugün Ülkemiz içinde bulunduğu cendereden çıkıp süper güç olma yolunda tüm alanlarda hızla yol alırken, tabii ki başta ekonomi olmak üzere önü kesilmek için çeşitli saldırılara maruz kalacaktır.
Zaten bu süreçleri hep bekledik bekliyoruz bundan sonra da bekleyeceğiz.
Biz bu krizleri geçmişte 10 kat 100 kat daha derinini yaşadık gördük.
Bu nedenle vız gelir tırıs geçer.
Bu ülkeye hizmetlerini, getirdiği noktayı, içinde bulunduğumuz nimetleri görmezden gelip beynini midesine indiren, patatese soğana patlıcana endeksleyen kafalarla asla yol yürünmez.
AK Parti’nin yöneticilerine, yerel yöneticilerine, merkezi yöneticilerine, vekiline, belediyesine yanlışlarından dolayı kızabilirsiniz.
Ben de kızıyorum, hatta en fazla tepkiyi ortaya koyan kişilerden biriyim.
Kaldı ki kendi partimin yöneticileri, kendi partimin belediyeleri tarafından sırf eleştirim için mesleki anlamda en büyük tecrite uğrayan en büyük zulme uğrayanların başında geliyorum.
Altını bir daha çiziyorum.
Kendi partimin yöneticileri tarafından en büyük ekonomik tecrite zulme maruz bırakıldım.
Yani eşimin, çocuklarımın, ailemin, evimin ekmeğinden oynadılar.
Bir kez daha söylüyorum; tüm bunlara rağmen AK Partili belediyelerine beklenen hizmeti yapamadıkları için, AK Parti yerelde parti içi ayrımcılık baskı ve ötekilleştirme yaptıkları için eleştiriyorum.
Yani bizim rızkımız onlara endeksli değil bunu anlatmaya çalışıyorum. Bizim kızdığımız nokta millete söz verilenlerin yapılamaması, hizmetlerin sağlanamaması, vaatlerin yerine getirilememesine yöneliktir.
Bu minvalde REİS’e en büyük darbeyi vuran AK Partili belediyeler ve yerel teşkilatları olduğunu söylüyoruz.
Sırf bunların yüzünden halkta REİS’e kızgınlık ve öfke oluştuğunu söylüyoruz.
Tüm bunlara rağmen yerelde belediyelere desteğinizi çekebilirsiniz, oy vermeyebilirsiniz beğenmeyebilirsiniz, hizmet konusunda yetersiz olduğunu söyleyebilirsiniz… ancak, geçici bir krizde REİS’e sırtını dönmek, bu zamana kadar onun sayesinde menfaatlenip bugün sırtından bıçaklamak suretiyle karşısına geçmek en hafif tabirle ihanet deccallığıdır.
20 yıl önceki Türkiye’den bugünkü Türkiye’yi görenler olarak ben, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en önemli en büyük lideri olarak sahip çıkmak bu milletin kendisi ve vatanı için yegane borcudur” diyorum.
Geçmişte bu millete türlü krizler reva görüldü, hatta işkenceler yapıldı, koyunları keçileri evlerinden alındı, camiler ahır yapılırken ezanlar yasaklandı, hatta ve hatta sorgusuz sualsız insanlar katledildi.
Siz bugün hangi krizden bahsediyorsunuz.. Buna geçmişe kıyasla kriz demek tek kelimeyle içinde yüzdüğümüz nimetlere ihanet etmek demektir.
Velhasıl bugün bu nimetlere nankörlük edenlerin yarın ne söyleyeceğini doğrusu merak ediyorum.
Beyinlerini midesinden yönetenler, domates – patates çuvalına sokanların milletin aklından oynamaya güçleri yetmeyecektir.
Bu ülke bizim, bu devlet bizim, bu millet bizimdir lider Erdoğan’da bizimdir..
Onu sırtlanlara yem edemeyiz etmeyeceğiz.
Dolayısıyla sadece Allah’ın huzurunda diz çöker, bu milleti başka hiçbir güç dizlerin üzerine çökertemedi bundan sonra da çökertemez.
Ancak başkan, temsilci kamu sorumlusu seçerken atarken çok daha dikkatli olunmalıdır.
Bir kez daha altını kalınca çiziyorum.
Bu millete hizmette yetersiz kalan, kendi partisinden bile çok büyük tepkiler alanlar olarak Alinur Aktaş ve gibileri Bursa halkının önüne dayatılmamalıdır.
Milletin bu zihniyette ki yöneticilere artık tahammülü kalmamıştır.
Unutulmasın ki, Bursalılar yerel seçimleri hesap sormak adına fırsat olarak beklemektedir.
Umarım Parti yönetimi akıllanır da yerellerde çok daha seçici, tecrübe ve liyakatı ön planda tutarlar.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın