Bursa MEB’de bir öğretmenin çığlığı…

06 Mayıs 2023 Cumartesi, 17:18
alim şahin

Bursa Milli Eğitim’de kalite seviyesi düşüklüğü, laçkalık, keyfi uygulamalar, skandallar, rant, mobbingler, öğretmenlere yönelik baskılar, öğrencilere yönelik baskılar, adrese teslim ihaleler ve bazı okullarda ahlakı olmayan olayların yaşandığına dair defalarca bu köşede şikayetleri gündeme getirmiştik.

Konuyla alakalı dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger’e gelen şikayetleri aktarmıştık. Kendisi ilgili konularla alakalı soruşturma başlattığını tarafımıza döneceğini ifade etmişti. Tarafımıza dönmediği gibi sonradan öğrendiğimize göre her şey sümen altı edilmişti.

Zira güç sendikalar elindeydi ve eğitimde istedikleri şekilde at oynatıyorlardı.

Kısaca müdürler değişiyordu ama değişen hiçbir şey olmuyordu.

Ve bugün yaşanan sıkıntılarla ilgili bir öğretmenin tarafıma gönderdiği şikayet mektubunu kendisinin de yazılı izni doğrultusunda noktasına virgülüne dokunmadan buradan paylaşmak istiyorum.

Ben İklim Duru DÖNMEZ. 2017/9-29/03/2023 tarihleri arasında İPEK ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA OKULU’nda görev yaptım. İşten ayrılış sebebim AK PARTİ ADAY ADAYI olmam münasebetiyle istifa etmesi gerekmeyenler arasında olup istifaya zorlanıp istifa etmeyince de kaymakamlık onaylı görevlendirmem iptal edilmiş,görevime son verilmiştir.4A sigortalı olarak çalışan ÜCRETLİ ÖĞRETMENİM. Dayanakları işçi statüsünde de olsam bir kamu kurumunda oluşumdur. Oysa ki aday adaylığı başvurusu yaptıktan 1 hafta (aday adaylığı mülakatından)sonra görevime son verilmiştir. İstifam gerekseydi YÜKSEK SEÇİM KURULU adaylığımı
onaylamaz,mülakata katılmaya da hak kazanamazdım. Okula siyaset karışmasını istemeyen okul müdürü Adem ÇELİK okul duvarlarında bir siyasi partinin pankartlarının asılmasına göz yummuştur. Ekte fotoğrafları mevcuttur. Haberi varsa bu bir suçtur,haberi yoksa da nasıl bir idareciliktir ki okulunda olanlardan haberi yoktur. Başka zamanda olsa öğretmenlerinin çalışıp çalışmadığını kimin wc ye gittiğini kimin ne yaptığını sürekli odasında oturup kameralardan izleyen,öğretmenlerini çalışmamakla suçlayan bir müdür okula asılan pankartlardan habersiz olur? Şahsen bana kendisi geçen yıl sene başında kameraları açıp ‘Bak 1 öğrenciyle 2 öğretmen oturuyor,biri boşta,çalışmıyor,çalıştıracam ben bu öğretmenleri’ demişliği vardır şahsıma. Bir sınıfın kaç öğrencisi olursa olsun 2 öğretmen görevlendirilmek zorundadır bizim okullarda. Tek öğrenci olması öğretmenin suçu değildir ve zaten öğrenciyi aralarına almış yemekhanede yemek yediriyorlardı.

Okuluma geri dönme yolunda adım atmak için Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne geri dönüş dilekçesi yazdım henüz resmi cevap verilmedi. Durumu öğrenmek ve İlçe Milli Eğitim Müdüründen randevu almak için ilçeye gittim. Randevu veremeyeceklerini yarın bana randevu saatini bildirmek için dönüş yapacaklarını söyledi özel kalemdeki arkadaşlar. Ertesi gün İlçe Milli Eğitim Müdürü şahsen beni aradı. ’Sizi dinliyorum’ dedi. Ben de kendimi tanıttım AK PARTİ ADAY ADAYI olduğum için istifaya zorlandım dedim. ’Zorlama yok,zorlama yok’ dedi. Ücretli öğretmenin istifası olmaz zaten dedi. Ücretli öğretmen prosedürünü biliyorsun dedi. Sıra kime geldiyse o atanır liste sırasına göre dedi. Açık olması lazım öncelikle ki açık olmadan öğretmen görevlendirmesi yapılmaz dedi. Bunu bildiğimi ve şu anda okulumda bir öğretmenin ayrıldığını ve açık oluştuğunu söyledim. Orası benim işim onu ben bilirim dedi. Listede bakarız kimin sırası geldiyse onu atarız, atlayamayız dedi. İşine karışmış muamelesi gördüm. Sene başında biz ücretli öğretmenlere nilüfer ilçe milli eğitim müdürlüğünden bir mesaj geldi. Eğer eski okulumuzda çalışmaya devam etmek istiyorsak bir hafta içinde şahsen ilçe milli eğitime gelmeniz gerekiyor diye. Oraya gittiğimde yeni başlayacak biri geldi başvuru için. Atamadaki personel şu an eskilerin başvurusunu alıyoruz sizinkini alamıyoruz dedi.Madem listeden atanıyor ücretli öğretmenler neden böyle bir mesaj geliyor eski ücretli öğretmenlere?Neden eski öğretmenlere bu ayrıcalık tanınıyor? her sene başında tekrar listede sıraya girmemiz gerekirken… Yeni ücretli öğretmen olmak isteyen listede sırasını bekleyen öğretmenlerin suçu ne ? Madem ki ben kamu görevi gören biriyim diye görevime son verildi de neden görevime iadem yapılmadı?
Bir kaç yıl önce kadınsal sebeplerden dolayı sınıfı diğer birlikte çalıştığım öğretmen arkadaşa emanet edip üst kattaki tuvalete gidip geri dönerken okul müdürüm tarafından yolum kesilmiştir. Öğretmenler odasının kapısında benim çıkmamı beklemiş,wc den çıktığımı gördüğü halde ‘nerden geliyorsun?’diye sormuş ve ‘bir daha gidemezsin’ demiş bir kadın öğretmenin zaruri ‘KADINSAL’ ihtiyacını anlamamıştır ki %80’i kadın olan bir okuldur.Başka 2 öğretmen arkadaşa da aynısını yapmış olup öğretmen arkadaşlardan Yasemin ÖZEN’in de şikayeti vardır üst mercilere. Öğrencilere gelen yemeği bize ücret karşılığında satışını yapmıştır. Parasını verip aldığımız çayı bize satmaya kalkmıştır. Tuvalet kağıdı bittiğinde alınmamış ki bizden toplanan paralarla 1 yıllık tuvalet kağıdı ihtiyacı karşılanır.Herkes sınıfındaki velilerimizin aldığı tuvalet kağıtlarını kullanmıştır. Okul grubundan arkadaşların isyan mesajları bile olmuştur bu duruma.Öğretmenler odasında çalışan personele talimat verip ‘saat 10:00 dan önce çayı demlemeyeceksin’ demiş ve bize ders saati başlayana kadar olan süreçte çayı yasaklamıştır,kendi parasını verip aldığımız çayı. ’Çok çay içmek istiyorsanız,çaysız yapamam diyorsanız evinizden getiririn çayınızı,kahvaltınızı yapıp gelin’ demiştir.
Ücretli /kadrolu öğretmenlere ayrı ayrı toplantı yaparak ücretlilere farklı dilden kadrolulara farklı dilden konuşmalar yapmıştır. Biz ücretlilere ‘sözümü dinlemezseniz ışığınızı söndürürüm,sizin burdaki varlığınız benim iki dudağım arasındadır’ diye tehdit edildik.
Oğluma iş aradığımız bir dönemde kendisinden yardım talep ettiğim bir görüşmemizde hayatımın ilgi çekici olduğunu ilgiyle takipte olduğunu söylemiştir.Daha sonra öğreniyorum ki bazı arkadaşlarla aralarında bu kadın ücretli öğretmen bu maaşla nasıl bu kadar giyinebiliyor gezip tozabiliyor diye konuşulmuşum.
Öğretmenlerini bezdirmek için müdürlük makamının verdiği yasal gücü kullanarak öğretmenini zorlayıp çocuk ve devletin menfaatini düşünür gibi gösterip öğretmenlerini baskı ve mobing uygulayarak işlerinden ayrılmasını planlamıştır ki daha önceki senelerde bir dönemde 5-6 kadrolu öğretmen birden tayin isteyip gitmiş,gidemeyenler üzerinde de bu baskı ve mobinglere devam etmektedir. Hatta sınıfıma gelerek ‘ben müdürüm ben ne dersem o olur,bu ne rezillik,bu ne terbiyesizlik diyerek öğretmenlerine hakaret etmiştir. Devleti temel eden makamlar ise ne hikmetse Görmek istemedi bu durumu.Hatta okulumuzda daha Ekim ayında yapmaya çalıştığı mevzuat dışı uygulama karşısında Kadrolu öğretmenin direnç göstermesi ,mevzuatı uygulayın demesi sonucu ,ilçeyi de oyuna getirerek aldığı yazı sonucu kadrolu öğretmen ve biz üç ücretli öğretmene ikaz yazısı imzalatmıştır. Kadrolu öğretmenimizin valiliğe şikayeti sonucunda yapmış olduğu mevzuat dışı uygulamayı her zamanki gibi usulsüz yöntemlerle toparlamaya çalışmış ama kendisi yine korunmuştur. Hatta soruşturmalarda benim dediğim gibi davranmazsanız bu okulda kimse kimseyle anlaşamıyor diye gösteririm diyerek tehdit etmiştir. Kime sorsanız ben bilmiyorum der çünkü işiyle tehdit edilir. Bir dahaki sene okula alınmaz. Herkes giderim korkusuyla sağır ve dilsizdir bizim okulda her konuda. Adem ÇELİK de iyi niyetli basit hatalar yapan kişi olarak çıkar ortaya. Her zaman işiyle değil,kişilerle uğraşan olmuştur.
14.03.2023 tarihinde okul müdürümüz yine bir sebeple bize toplantı yapmıştır.Bu toplantıda konu öğretmenlerin kılık-kıyafetlerine getirilmiştir. Okul müdürümüz Adem ÇELİK ‘gıcır gıcır düğüne gider gibi giyinip geliyorsunuz sonra da öğrencilerin salya sümüğünden kaçıyorsunuz’ demiştir. Selcan YERDELEN isimli arkadaşımız ‘topuklu ayakkabılar kısa etekler giyinip öğrencilerin şehvet duygularını uyandırıyorsunuz.’ demiştir ve müdür Adem ÇELİK’ de ‘bakın gördünüz mü bunu bir özel eğitim öğretmeni arkadaşınız söylüyor’ diyerek fikrini desteklemiştir. Kendi fikrini tepki almamak için çıkar ilişkisi içerisinde olduğu bir öğretmen arkadaşa söyletmiştir. Hakim ve müdür eşleri onun gözünde ayrıcalıklıdır. Onlara toleranslı davranır. Öğretmenlerin nerde nasıl giyineceğini bilmediğini vurgulamıştır. Otizmli çocukların düzen ve tutarlı eğitim öğretim hayatlarını hiçe sayarak çocukları buna mazeret edişi vicdanlarımızı sızlatmaktadır. Kadın ağırlıklı bir okulda erkek cinsiyetini kullanarak kadın öğretmenlerini rahatsız ve taciz etmektedir. İstediği ilgiyi ve kabulü görmediği zaman da müdürlük makamını kullanarak türlü oyunlar oynamaktadır. Kayıtlarla sabit olan bir sürü soruşturma geçirmesine rağmen ne hikmetse hakkındaki soruşturmalardan masum olarak çıkmaktadır. Okulda huzur kalmamıştır. Okulda müdürü gören herkes yolunu değiştirmekte karşılaşmamak için uğraşmaktadır. Bazı öğretmen arkadaşları muhbir olarak diğer öğretmen arkadaşlarına karşı kullanmaktadır. Okulda bir kaos hakimdir. Bir öğretmen diğer öğretmen arkadaşına güvenememektedir ki bizim okulda karşılıklı güven esastır. Adem ÇELİK,okulun güvenliği,devletin huzuru için risk teşkil etmektedir.Hiç kimse ‘işimden olurum’ endişesiyle müdürün yaptıklarına ses çıkaramamaktadır. İstediğini yaptıramadığında Söylediklerine uyulmadığında da bir şekilde görevlendirmesine engel oluyor. Ben müdürüm milli eğitim beni dinler benim dediğimi yapar kimse hakkını arayamaz diyor. Hakkındaki soruşturmalarda ise öğretmenlerine beni savunun müdürümüz iyidir deyin, bu şekilde davranan ücretliler ben burda olduğum sürece işleri olur, garanti veriyorum diyerek kendisine yandaş aramaktadır. Vakti zamanında ücretli öğretmenlerin isimlerini verdiği liste üzerinden kırmızı kalemle çizip yıldız koyduğunu ilçe milli eğitim tarafından da bilinir.İsmi çizilenler ve Cimer’e yazanlara ilçe milli eğitime gidip görüştüklerinde ilçe memur ve şeflerinin müdürünüz isimleriniz üzerini çiziyor sizin isimlerinizi veriyor denilmiştir . Nitekim de şimdi görevimden ettiği gibi görevime dönmeme de engel oldu.Madem söylediği gibi devlet memuru statüsündeyim görevime neden geri dönemiyorum?

04/05/2023
İklim Duru DÖNMEZ
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI

*

Yukarıda yer verdiğimiz şikayet mektubunda bahsi geçenlerin çok daha vahimi ne yazık ki MEB camiasında her dönem yaşanıyor. Girişte de aktardığımız üzere benzer şikayetleri (arşivimizde saklı) defalarca gündeme getirmiştik. Aslına bakarsanız yukarıda şikayete konu yaşananlar diğerlerinin yanında oldukça basit kaldığını ifade edebiliriz.

Şimdi ise bazı okul müdürleri kendi saltanatlarına saltanat katmak, kafalarına göre yönetmelik uygulamak, adam kayırmak, adamına göre yaptırım, hak ve hukuku rafa kaldırarak adeta kendi yetki alanlarında Cumhuriyet edasıyla kraldan çok kral tavırlarıyla eğitime yönelmek yerine sanki darbe vurmak gibi bir görüntü arzı içindeler.

Bu da eğitim yuvalarımızda yaşanan sancı, sıkıntı, problemler gerek öğretmenler gerek öğrenciler üzerinde olumsuz iz bırakıyor, psikolojik rahatsızlığa yol açıyor.

Dolayısıyla bu mantık bu anlayış bu işleyişle başarının gelmesi çok zor, zaten başarıdan da söz etmek gerçekten zor.

Allah kutsal görev yapan öğretmenlerimize ve gelecek neslimize aydınlık yarınlar güvenli kapılar açsın.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

“Bursa MEB’de bir öğretmenin çığlığı…” için bir cevap

  1. Kürşat YILMAZ dedi ki:

    Öğretmen arkadaş yada artık mezuniyeti neyse asıl mesleği ne ise ücretli öğretmenlik yapabiliyor. akp milletvekili aday adaylığını bi ünvan sanıyor sanırım bu bile bu serzenişlere şüphen ile bakmamızı gerektirir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz