Deprem, dönüşüm ve kuraklık!

06 Mart 2023 Pazartesi, 14:31
alim şahin

Her ne kadar içimiz acısıyla yanmış olsa da yurdumuzun bir bölgesinde yaşanan afetten ders almamak için ısrar etmenin artık bahanesi yok.

Fakat tüm dünyayı yakıp yakıp kavuran bir de kuraklık endişesi var.

Bu çok daha büyük bir endişe ve zarar verme şekline dönüşebilir.

Zira susuzluk hiçbir şeye benzemez.
Bu kuraklıktan Bursa’da nasibini aldı.

Tabii ki buna son yıllarda proje üretemeyenlerin makamlarda işgal ettiğini düşünürsek daha da zor dönemler kentimizi bekliyor denilebilir.

Nilüfer barajı

Mevcut iki tane su içme barajımızdan Nilüfer barajının suyunun %95 oranında kuruduğu, Doğancı barajının da su seviyesinin %21’lere düştüğü bir durumda Bursa için kırmızı felaket gelmiş durumdadır.

Ama hala görüyorum ki, sorumlular vurdumduymaz şekilde devam etmektedir. Suyu tasarruflu kullanın tavsiyesi dışında hiçbir ciddi tedbir alınmamaktadır.

Oysa çevre dağlardan ilçelerden kuyu sularından hiçbirini Bursa’ya getirmemekte ciddi hiçbir çalışma yapılamamaktadır.

Mihraplı parkı gibi yerlerde boş alanları yeşil çimleri tatlı suyla içme sularıyla sulama devam edilirken halka suyu dikkatli kullanın mesajları gönderen BUSKİ!

Ne yazık ki, Bursa’yı yönetenler her konuda başından beri son derece yanlış uygulamalar ve politikalara devam ediyorlar.

Kendilerine daha önce de sunulmuş olan örneğin Osmangazi ilçemizde Demirkapı semtinde ki büyük bir evin bahçesinde günlük 24 tanker kadar boşa akan dağdan gelen tatlı suyu ev halkı BUSKİ ile paylaşarak bunu Bursa’nın hizmetine sunmak istemiş ama ilgililer görmezden gelmiş .

Bu suyun dağdan gelip tekrar toprağın altına akmasına izin verilmiştir.

Bunun gibi Bursa’da yüzlerce su kuyusu var boşa akan ama şu an geldiğimiz nokta itibariyle Bursa’da suyumuz yok!

Eğer bu şekilde gider de yüce Allah yağmuru liyakatsiz yöneticiler ve nankör kulları yüzünden üzerimizden esirgerse 15 gün sonra çeşmelerimizden bir damla su akmayacağı gerçeğiyle karşı karşıya kalırız.

Oysa bugünden itibaren kırmızı alarm verilmesi gerekir.

Zira kentimiz için depremden bile daha büyük tehlike susuzluk söz konusu.

Bu durum tüm Bursa’yı etkileyecek ve öldürecek, sanayimizi durduracak bir olay iken ülkenin koskoca en büyük şehrinde belediye başkanlığında dağlardan taşlardan 50 / 100 kilometre uzaktan sular getirerek koskoca bir şehri su ile buluşturan bugünkü Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki bir Türkiye’de Büyükşehir Belediye Başkanı olacaksın ve bu kadar projesiz olacaksın.

Ne yazık ki, şehrimize her konuda bir kara dönem yaşatılıyor.

Yöneticiler,böyle gelmiş böyle gitsin” mantığıyla hareket ediyor.

Bursa’ya ve Bursalılara karşı sorumluluklarını yerine getiremeyen zihniyetle karşı karşıyayız.

.

DEPREME KARŞI DÖNÜŞÜM HAZIRLIĞI !

Deprem artık her yerde.
Bursa’nın da kapısına dayandı.
Bırakın toplu olarak kentsel dönüşüm yapma düşüncesini Allah saklasın olası bir depremde enkaz altındakiler yardıma koşmak için trafiğin bile yetersiz olduğunu hala düşünmeyecek kadar liyakatsizlik olabilir mi..
Ama ne yazık ki böyle.

Bir deprem anında yardım ekiplerinin yetişemeyeceği canların enkaz altında kaderine terk edilme tehlikesi var.

Bunu öngöremeyen yönetimler olabilir mi?

Sizden “trafiği iki yılda Bursa’nın gündeminden çıkaracağız” sözünü artık tutmanızdan vazgeçtik, acil durumlarda ulaşılabilir noktaları da çıkmaz ve karmaşık hale getirmeyin.

Kaçaklara göz yuman yöneticiler acaba yaşanan afet karşısında Bursa’yla alakalı ne tür planları var?

Bir iki ay deprem toplantıları yapar sonra da rutin gündeme dönerler.

Bu anlayış ilerde koca kenti yok olma faciasıyla karşı karşıya bırakacaktır.

Bunun tek sorumluları da yöneticiler olacaktır.

Zaman dar!
Ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı.
Artık bu işin ötelemeye ne zamanı var ne lüksü.
Topluca dönüşüme bir an önce start verilmeli, dayanıksız çürük yapılar yıkılıp yeni bir şehir inşa edilmelidir.

Bunu yapmak kolay değil, o kudret bizde yok” diyorsanız, gidin gücü ve kudreti olan, bu işi yapacak olan kendine güvenen gelsin.

Jeoloji profesörü Naci Görür‘ün dediği gibi “bu ülke deprem ülkesi, nerede ne zaman deprem olacak diye beklemeyin, depreme dayanıklı yapılar yapın, bu o kadar zor değil.”

Dün akşam başkanlığını Necmettin Şakar’ın yaptığı Bursa Uludağ Dostlar Derneği’nin Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlediği Deprem sempozyumu vardı.

İMO Başkanı
Ülkü Küçükkayalar

Jeoloji Mühendisleri Odası başkanı Engin Er, Mimarlar Odası başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı
Ülkü Küçükkayalar’ın konuşmacı olduğu programda katılımcılara son derece önemli bilgiler aktarıldığını vurgulamak isterim.

Kendi alanlarında önemli konulara açıklık getiren Oda başkanları ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu, şehircilik planlaması ve inşaat alanında uzman kişilerle çalışılması gerektiğinin altını çizdiler.

Aslında söylemek istedikleri şuydu;
Benim de sık sık kullandığım ifade program boyunca ortaya atılan tüm soruların cevabı niteliğindeydi.
“Bursa yönetici zafiyeti ve talihsizliği yaşıyor.”

Umarım iş işten geçmeden, insanların evleri ve yaşam alanları mezarları olmadan bir an önce toplu dönüşüme start verilir.

Tedbir, zamanında alınırsa tedbirdir.

Ne yazık ki Hatay’da dönüşüme karşı çıkan ve halkı da dönüşüme karşı kışkırtan muhalif siyasileri olduğu ortaya çıkmıştı.

JMO başkanı Engin Er

Peki, Bursa’da size kim engel oluyor, hangi siyasi ya da siyasiler dönüşüme engel, nedir size bundan alıkoyan?

MO Şirin Rodoplu Şimşek

Bursa’yı yönetenlere bir kez daha çağrıda bulunuyoruz:
“Yaşam alanlarımız mezarımız olmadan Bursa’da toplu dönüşüme bir an önce başlanılmalı.”

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz