15 Temmuz Dirilişi Şanlı Destanın yıl dönümü 2017 Meydanlardayız..

15 Temmuz 2017 Cumartesi, 15:35
15-Temmuz-Destani--Zaferin-birinci-yildonumu

Aşağılık işgal girişimine karşı ortak tepki ve nefreti canlı tutmak, hain darbe girişimine karşı 15 Temmuz’da kazanılan zaferin yıl dönümünü kutlamak için, bugün meydanlardayız…

Batı necisinin gönüllü uşakları, haçlı ittifakının yerli işbirlikçileri, tüm terör örgütleri ve onları tek çatı altında toplayan FETÖ’nün Ülkeyi parçalama bölmeye çalışmalarına karşı Allah’ın yardımı ve halkımızın kararlı duruşuyla kazanılan şanlı direnişin yıldönümündeyiz.

Direnişimiz kutlu, Zaferimiz baki olsun.

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum…

Siyonist anlayışın taşeronluğunu yapan canilerin, gerçekleştirdikleri saldırının tanım ve tarifi kelimelerle karşılığı yok.

Hain darbe girişimine karşı zaferle sonuçlanan direniş sürecinde, her biri derslik ve ibretlik destanlar yazıldı.

Silahsız ve savunmasız kahramanların, katillerin kullandıkları uçak, tank, silahlara karşı verilen şanlı direniş ve elde edilen haklı zaferi tarih yazacak.

Yazacak yazmasına da kendilerini saklayarak devletin ve partilerin içinde hainlerin hala ortalarda gezinmesi, özellikle CHP içinde FETÖ’ye açıktan yada üstü kapalı destek mesajları verilmesi milletin zoruna gidiyor.

Bunlar neden konuşturuluyor hala? Diye millet soruyor.

Şanlı direnişin yıl dönümünde etkinlikler düzenleniyor.

Bu etkinlikler bazı samimiyetsizlerin sınıfta kaldığı diploması olacak.

Türkiye’nin işgal girişimiyle karşı karşıya kaldığı o karanlık gecede olayların seyrine göre kendini bir denge üzerine alan, darbeciler başarılı olursa onların yanında olduğunu, millet başarılı olursa milletin yanında olduğunu gösterebilecek kadar kanı bozuk, aşağılık satılmış bazı makam sahipleri bugün millet sevdalısı gibi görünmeye çalışmaları samimi değildir.

Bunlar eninde sonunda asıl kimliklerini ortaya kayacak, en beklenmedik zamanda o beyinlerinin arka bölmelerindeki kirli düşüncelerinin hatasını er geç yapacak, gerçek yüzlerini bu millet iyi tanıyacaktır.

Sadece Yıldönümünde değil, şanlı direniş ve mücadelede ulaşılan zaferin kahramanlarını yansıması olacak.

Haçlı zihniyetin taşeronları halen ‘hero (kahraman)’ tişörtlerini giyip duruşmalara katılma cüreti gösteriliyorsa, bunların devletin içinde güvendikleri hala üst düzeyde hainlerin olduğuna işarettir.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar Allah tuzak kuranların en hayırlısı, mülkün sahibidir.

Onlar istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.

İslam’ın son kalesi olan Türkiye, Allah’ın dini için seçilmiş bir toplum, seçilmiş halife, seçilmiş bir devlettir.

Kafirlerin asıl korkusu da budur.

Bunların ahlaksızca Türk toplumunu sırtından hançerlemeye kalkışması o denli alçakça, o derece namussuzcaydı ki bunu nasıl izah edebilirdi inanç dolu vicdanlar.

Öfke ve nefret yüklü düşüncemize kelimelerde karşılık bulmakta zorlanıyorum.

Düşündükçe zoruma gidiyor.

Benim Mehmet’im, Mehmetçik elbisesiyle Mehmet’ime kurşun sıkacak kadar kanı bozuk olamazdı.

Öyleyse Mehmetçik elbisesi giyen bu hainlerin kanında bir bozukluk olmalıydı.

Bunlar Mehmetçik elbisesi giymiş teröristlerden başkası değildi.

Ordumun içine sızmış, polisimin, devletimin tüm damarlarına işlemiş bu hainlerin ana kumandası Pensilvanya’dan idare ediliyor, ABD ve tüm haçlı şer güçlerince destekleniyordu.

Ama bu hainler, 40 yılı aşkın sürece sinsi ve kahpece devletin içine sızdılar. Yapılan hesapların üzerinde Allah’ın hesabı olduğunu unuttular ve rezil kepaze oldular.

Allah’a (c.c) şükür ve hamd duygumuzun yansıması için bugün meydanlardayız inşallah…

Uhud, Malazgirt, Çanakkale zaferlerinin bir devamı olan 15 Temmuz kurtuluş mücadelesinin haklı ve kutlu zaferi için meydanlardayız. Bizleri bugünlere kavuşturan Allah’a (c.c) şükürler olsun.

Biz bu satırları yazarken tek dileğimiz bağımsızlığın sembolü, şanlı ay-yıldızlı bayrağımız gönderde dalgalanmaya, inancımızın gök kubbeye yansıması olan sala ve ezanlarımızın dinmemesi. ‘Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz yaşayamam…’ sözünün özüyle birlikte, yarınlara daha heyecan, daha umutla bakmaya sevk ettiği için, bugün meydanlardayız…

Türk toplumu ve ümmetin zalimler karşısında dik duruş sergileyip, tutsak olmama zaferinin yıldönümü bugün.

Yaşananların bir daha yaşanmaması, tarihe düşülen önemli zaferi unutmama adına bugün meydanlarda olacağız 80 milyon vatandaşımızla birlikte.

Hain kalkışmaya karşı şehit ve gazi verdiğimiz gecede, kardeş olmanın insana kazandırdığı ayrı bir kişilik ve onurunu yeniden yaşamak, anlam ve önemini körüklemek için bugün meydanlarda olacağız, Allah’ın (c.c) izniyle…

Bugün ortaya çıkan düşmana korku, dosta güven veren bu birliktelik tablosunun içerisinde yer almak, Hakk’ın yanında olmanın haklı gururunu bir kez daha yaşamak adına meydanlardayız. Hain darbe kalkışma benzerinin bir daha yaşanmaması temenni ve duasına sahip olurken, söz konusu vatan, millet, bayrak, tek bayrak sevdası, olası yaşanacak benzer durumda, bindefa da olsa toplanacağımızın içtenlik ve samimiyetin göstergesidir, bugün meydanların dolup taşacak olması…

Terörist ABD’ya karşı, terörist İsrail’e karşı, terörist AB’ye karşı Şimdi nöbet vaktidir. Nöbete gelme vaktidir. Bu toprak, bu vatan, bu bayrak, bu millet, bu devlet bizimdir. Bu din bizimdir.

Varlık sebeplerimize sahip çıkmak mecburiyetindeyiz.

Hamdolsun sahip çıktığımız için 15 Temmuz destanı yazılmıştır.

Üzerinde onur ve gururla yaşadığımız topraklarımıza ihanet eden FETÖ-PKK ve siyasi ayakları bellidir.

İstiklalimizin ve istikbalimizin ebedi yurdu vatanımızdır.

Buradan başka gidecek yerimiz yoktur.

O vakit, nöbette olmanın vaktidir.

Adı: Recep Tayyip Erdoğan;

Unvanı:  Cumhurbaşkanı – REİS (Başkomutan) şöyle der:

 “Milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu millete boyunduruk vuramayacaksınız.”

Bu mesajlar kalbimizin derinliğine kazınmıştır başkomutanım.

Allah, Vatanımızın, milletimizin, devletimizin, göğsü iman dolu ordumuzun, başkomutanımızın yar ve yardımcısı olsun.

Üzülmeyin, gevşemeyin, ye-se düşmeyin, inanıyorsanız zafer sizindir.

ÂLİ İMRÂN-139: Düşmana karşı zaaf göstermeyin, gevşemeyin, mağlup olduk diye mahzun da olmayın. Eğer siz samimi mü’minler haline gelirseniz, devamlı galip gelecek ve her zaman, her yerde hakim olacaksınız. İnanıyorsanız zafer inananlarındır, siz üstün geleceksiniz.

 

وَلاَ تَهِنُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَأَنتُمُ الأَعْلَوْنَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ ﴿١٣٩﴾

Ve lâ tehinû ve lâ tahzenû ve entumul a’levne in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

1. ve lâ tehinû : ve gevşemeyin, korkmayın
2. ve lâ tahzenû : ve mahzun olmayın, üzülmeyin
3. ve entum : ve siz
4. el a’levne : üstün olanlar
5. in kuntum : eğer siz … iseniz
6. mu’minîne : mü’minler

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

    

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz