90’lık gol ve Erdoğan!

28 Mart 2016 Pazartesi, 09:55
recep tayyip erdogan

Sabancı grubunun açıktan desteklediği Cumhuriyet gazetesi, Erdoğan düşmanlığında hiç taviz vermiyor..

Gözü kapalı, saldırıyor ha saldırıyor.. Vuruyor, ha vuruyor..

Dünkü yazımda “Bu kadar da olmaz” diyerek bahsettiğim Ürdün Kralı’nın Türkiye aleyhine sözleri, daha benim yazım sizin elinize ulaşmadan, muhatabı tarafından yalanlandı..

Bakalım, utanacaklar mı?

Yoksa..

Biz yazmadık ki.. Bizim, böylesi alçakça iftiralar için işbirliği içinde olduğumuz yabancı medya organları vardır. Onlardan birisinde o iftirayı yayınlattık. Sonra da biz onlardan alıntıladık.. Naaabeer” mi diyecekler?.

Önceki gün Sabancı grubunun, Cumhuriyet’e nasıl açıktan destek verdiğini rakamları ile yazmıştım.

O tablonun bir günlük olmadığını hatırlatmak için..

Dünkü tabloyu da size aktarayım:

Hiçbir gazetede yayınlanmayan Sabancı Üniversitesi reklamı..

Sadece ve sadece Cumhuriyet’te yayınlandı..

Hürriyet’te yok. Sabah’ta yok. Uzatmayalım, hiçbir gazetede yok..

Sadece.. Genel yayın yönetmeni casusluktan yargılanan Cumhuriyet’te var..

Ne diyelim, saflarını öyle keskin şekilde belirlemişler ki..

Kendilerini savunabilecek tek çıkış yolu bırakmamışlar..

Haydi hayırlısı..

Casusluktan yargılanan bir adama, yabancı devletin adamları mahkemedeki duruşmasında desteğe gelirse, buna ne denir?

Benim lügatımda, “suçüstü” denir de..

Bunlarda utanma yok..

Yine üste çıkmaya çalışıyorlar..

Tayyip Erdoğan da, konsoloslar için resti çekti ya: “Ne işiniz var orada” diye..

Hemen arşive koşmuşlar..

Tayyip Erdoğan’a da, yargılaması sırasında benzer şekilde destek veren bir konsolos var mı diye aramışlar.

Bulamamışlar..

Pek de benzemeyen bir ziyareti, “Arşiv utandırdı” diyerek, manşet yapmışlar..

Benzer” gibi gösterilen o haber ne imiş?

Tayyip Erdoğan Siirt’te okuduğu şiir sebebi ile mahkum olduktan sonra.. Mahkumiyeti Yargıtay tarafından onandıktan sonra.. Hapse gireceği kesinleştikten sonra..

ABD’li konsolos, Tayyip Erdoğan’ı makamında ziyaret etmiş..

Vay canına sayın seyirciler!

Bu gol ya, gol. 90’dan gol, Erdoğan’a” diye ayağa kalkmış, heyecanla bağırıyorlar..

Acaba öyle mi?

Bence hiç de öyle değil..

Konsolosların duruşmaya gitmeleri, hangi açıdan yanlış?

Mahkemeyi etkileme girişimi açısından yanlış..

Hakim daha bir karar vermemiş. Siz gidip, sanığa destekte bulunursanız.. Duruşmaya bizzat katılıp, tepki verirseniz.. Hakimin vereceği kararı da etkilemeye çalışıyorsunuz demektir..

Konsoloslara karşı çıkışın sebebi bu..

Peki..

Tayyip Erdoğan’a ziyarette aynı sakınca var mı?

Yok.

Niye?

Çünkü, Erdoğan Diyarbakır DGM’de yargılanırken, yanında ne konsolos var, ne sivil toplum kuruluşlarından kendisine destek veren birkaç kişi.. Avukatı ile duruşmaya girip, savunmasını yapıp çıkıyor.

Dosya Yargıtay’a gidiyor.

Yine, ortada konsolos da yok, desteğe gelen sivil toplum kuruluşları da..

Yargıtay cezayı kesinleştiriyor..

Atı alan Üsküdar’ı geçmiş, mahkumiyet kesinleşmiş. Hürriyet, “Artık muhtar bile olamaz” manşetini çekmiş…

Tüm bunlardan sonra konsolos gelmiş, “Geçmiş olsun!” diyerek, iyi polisi oynuyor..

Söyler misiniz, Erdoğan’a yapılan ziyaretin neresi benziyor, casusluktan yargılanan Can Dündar’a; İngiltere, Fransa, ABD, Almanya ve daha birçok konsolosun, duruşmaya katılarak verdikleri desteğe?

Sabancı’nın çok sevdiği Cumhuriyet, baştan aşağıya Erdoğan düşmanlığı ile dolu diyoruz ya..

Bu düşmanlık sebebi ile, gözleri artık kör olmuş diyoruz ya..

Bir örnek daha vermeden geçemeyeceğim..

Dünkü nüshalarında var..

Can Dündar’ın duruşmasına yabancı konsolosların katılmasına karşılık olarak, Almanya’daki 10 Türk’ün öldürüldüğü seri cinayetlerin duruşmasına Almanya’daki büyükelçimizin katılmasını örnek göstermişler.

Bu Cumhuriyet’te akıl mı kalmamış?

Yoksa genel yayın yönetmenlerinin işlediği “casusluk” suçunu hâlâ anlamayanlar için de, suçlarını mı itiraf ediyorlar?

Almanya’daki büyükelçimiz, öldürülen Türklerin haklarını korumak için, oradaki yargılamaya katılıp, bilgi edinmeye çalışıyor..

Türklerin sanık olduğu bir davaya değil, Türklerin mağdur olduğu davaya katılıyor, büyükelçi.. Türklerin haklarını korumak da, elçinin görevi olsa gerek. 

Türkiye’deki örnekte ne oluyor?

Ortada, bir İngiliz, bir Alman, bir Fransız, bir ABD’linin mağduriyeti mi var? 

Yooo.

Öyleyse ne işi var, o konsolosların duruşmada?

Yoksa..

Yoksa konsoloslar şunu mu diyorlar: “Can bizim canımız.. ABD’nin, İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın adamı.. Onun için de.. Duruşmaya katılmamız, bizim için bir görev.

Öyle mi demek istiyorsunuz, akılsız Cumhuriyetçiler?

(Ali Karahasanoğlu)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz