DOLAR 34,8766 0.07%
EURO 36,7832 0.12%
ALTIN 3.026,840,39
BITCOIN 34042631.54847%
Bursa
10°

HAFİF YAĞMUR

06:40

SABAHA KALAN SÜRE

Dağ bölgesi bunu hak etmiyor ! Beyce yolu gibi aşkımız bitmesin…
  • Bursa Hafıza
  • Bursa
  • Dağ bölgesi bunu hak etmiyor ! Beyce yolu gibi aşkımız bitmesin…

Dağ bölgesi bunu hak etmiyor ! Beyce yolu gibi aşkımız bitmesin…

ABONE OL
11 Temmuz 2023 17:25
Dağ bölgesi bunu hak etmiyor ! Beyce yolu gibi aşkımız bitmesin…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eski adı Beyce, 1932 yılından sonra Orhaneli adını aldı.

Dağ ilçeleri Beyce’ye bağlıyken Kurtuluş savaşında büyük kahramanlık göstermiş, 1920-1930 yılları arasında tüm yokluk ve fakirliğe rağmen hiç kimsenin yapamadığını yapmış, iki uçak alarak devlete bağışlamış.

Vatan aşkını her şeyden önce tutan en üst seviyede yaşayan dağ ilçelerinden bahsediyoruz.

Orhaneli (Beyce) Çanakkale Savaşı’nda en çok şehit veren ilçe oldu.

730 yıldan beri Türk boyu, Oğuz boyu, Kayı boyu gelenekleri ve kültürel yoğunluğu taviz vermeden sürdüren Osmanlı’nın Öz torunlarına her dönem seçimlerden önce yıkama yağlama çekilip “yolunuzu yapacağız” denilerek İki dozer getirilip göstermelik olarak yola koyanlar, seçimler bittikten sonra da dozerleri ine cine uğratıp ortadan kaybolur.

Oysa Orhaneli’nin devletten 100 yıllık alacağı vardır.

Birbirine çok yakın Orhaneli – Keles arası araçla 15 dakikalık mesafe iken bu iki ilçeyi birbirine bağlayan doğru düzgün yol yapılmak yerine derme çatma dağ yolları ile aşmak zorunda bırakılmış.

15 dakikalık yol normalde Keles’ten Bursa’ya inerek Doğancı Barajı’ndan tekrar Orhaneli’ye dönmek zorunda kalan bölge halkının bir saatini alıyor.

Doğu ve Güneydoğu’da yolu olmayan kırsal alanlara bile duble yol, havaalanı gibi yollar yapılırken, Çanakkale’de bu vatan için bu topraklar için en çok şehit veren Orhaneli ve Osmanlı torunlarının yolu tam 100 senedir yapılmıyor, yapılamıyor, ihmal ediliyor, ikinci üçüncü sınıf vatandaş muamelesi ne tabi tutuluyor.

Bu hak ve adalet değildir.

Bursalı yöneticiler dağ bölgelerine yönelik üvey evlat muamelesi yaparken en büyük desteği yine bu bölgelerden alıyor.

Siyaseti yalan üzerine kurgulayan zihniyetler bu Ak Parti de olsa diğer partiler de olsa ne halka ne de Allah’a hesap verecek yüzleri asla yoktur.

Halbuki dağ bölgelerinin nimetlerinden (su, kömür, mermer ve yer altı madenlerinden) en çok yararlanan Türkiye’nin 4’cü büyük kenti Bursa, bir nevi Afrika’yı sömüren Avrupa devletleri gibi Bursalı yöneticiler de dağ bölgelerini sömürüp iliğini emip kemiğini bırakıyorlar.

Sonra da bu nimetlerden hiçbir zerrenin bölge halkına dönüşünü sağlamıyorlar.

Mesela Orhaneli önceki dönem Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu döneminde Maden OSB (Maden Organize Sanayi Bölgesi) yapıldı. Zamanında 500 milyon dolar yatırım yapılmış, tamamlanmış o gün bugün hala açılışı yapılamamış.

Sırf İrfan Tatlıoğlu başkanlığı döneminde ve onun baskısıyla kabul edilen onaylanan yapılan Maden OSB projesi sırf onun imzasını taşıdığı için hizmete açılmaması dağ bölgesine yapılan en büyük kötülüktür..

Konuyu Bölgenin sorunlarını en iyi bilen isim eski belediye başkanı İrfan Tatlıoğlu’na sorduk.

İrfan Tatlıoğlu, “Büyük zorluklarla hayata geçirilen bugün sırf açılış yapılması beklenilen Maden OSB projesi açıldığı gün yaklaşık 30 bin kişiye istihdam sağlayan ekmek kapısı olacak.
Hayata geçirilen ve halihazırda açılışı bekleyen bu yatırıma üretimine start verildiği andan itibaren yaklaşık 15-20 köyün geri dönüşümüne dair bölgenin canlanmasına, kalkınmasına neden olacak. Köy okulları yeniden açılacak, köylere ilgiyi arttıracak, üretimin yeniden şahlanmasına neden olacak. Bu da bölge insanına büyük bir kazanç büyük bir bayram yaşatacak” dedi.

Yani her şeyi merkezi hükümetten beklemek yerine kafayı çalıştıran, çalışkan, şehrine ilçesine köyüne bölgesine hizmet edecek yerel yöneticilere ihtiyaç var.
Rant’ı hedefleyen bencil iş takipçiliği yapan sorumsuz yöneticileri değil.

Öyle anlaşılıyor ki, burada kişisel çekişmeler yüzünden en büyük zararı gören bölge halkı olduğu gibi süregelen benlik kavgasında da en büyük darbeyi yine dağ ilçeleri yiyor.

Ancak sahipsiz olan bu bölgeye Bursalı yada Bursa’yı idare eden hiçbir yönetici duyarlı değil, ilgisini de çekmiyor.

Dağ bölgesini temsil eden vekiller ise Allahu alem düşman başına. Varlıkları yokluklarından zarar.

Osmanlı’nın at koşturduğu topraklar dağ turizmine yönelik bütün şartları taşırken, kültürü ile yaşayan Yörük Türkmen geleneklerinin bozulmaması için Bursalı yöneticiler normalde her türlü desteği ve imkanı sağlamaları gerekirdi.

Ne yazık ki, mevcut siyasilerin böyle bir sorunu böyle bir sıkıntısı düşüncesi asla olmadı.

Konu ile ilgili başkan Tatlıoğlu şu ifadeleri kullandı.

“Mesela dağ ilçelerinin kırsal alanlarında vatandaşlar kendi bağ bahçe tarlasına derme çatma kaçak bina yapmak zorunda kalıyor. Kaçak binaların sayısı 5 bini geçmiş durumda. . Oysa buralar parsellenip arsa mahiyetinde ruhsat verilip belli şartlar çerçevesinde gelişi güzel betonlaşma yerine planlı projeli turizme hizmet edecek, bölge halkına gelir kapısı açacak dağ turizminin önünün açılması sağlanmalıdır. Böyle giderse plansız betonlaşmaya zemin hazırlanmış olur.”

*

ULAŞIM

Beyce (Orhaneli) yolu üzerine şarkılar türküler yakılmış, şiirler söylenmiş, sevdalara konu olmuş, “Aşkımız Beyce yolu gibi olsun, hiç bitmesin” şeklinde yanık türkülerin özeti olmuş.
Yaklaşık 200 yıldan beri bitmek tükenmek bilmeyen bir yol çalışmasıdır gidiyor.

Sürekli kazalara davetiye çıkaran bu yolda kaybedilen canların acı hatıraları tazeliğini koruyor.

Başkan İrfan Tatlıoğlu, bu konuyla ilgili de serzenişlerini dile getirdi.

“Sırf seçimlerde göstermelik olarak 2 tane dozer kepçe makinesi getirilir, “bizi destekleyin yolunuzu yapalım” denilir, bölge halkının desteği alındıktan sonra ertesi gün bu makineler ortadan kaybolur. Bu hep böyle olmuştur. Türkiye’yi ülkenin her köşesini karayolları ağına hatta demiryolları ağına çeviren 20 yıllık AK Parti iktidarı döneminde de bile tam 200 yıl boyunca bir saatlik yol bir türlü istenen seviyede yapılamamış ulaşıma açılamamıştır.
Bölge halkına reva görülen bu haksızlığın karşısında hiçbir siyasetçi yönetici elini vicdanına koyup vicdanının (varsa) sesini dinlememiştir.
Her dönem meclise gönderilen milletvekilleri ise sırf kendi çıkarları kendi istikballerini düşünüp bölgenin sorunlarıyla ilgilenmemiştir. Ben ilgilendim diyen varsa çıksın konuşsun.
Eğer bunca yıldır ilgilenilmiş olsaydı bölgenin sadece ulaşımı değil bütün sorunları çözülürdü.”

200 yıldan beri ulaşım sorunu yaşayan Bursa’nın dağ ilçelerine başta Orhaneli olmak üzere çözüm bulamayan zihniyet doğu ve Güneydoğu’da teröre destek veren, PKK’nın bağlantısı siyasi partiyi her dönem oylarıyla doyuran halkın kırsalına, mezrasına kadar kısa sürede otoban gibi yollar yapmıştır, yapılmıştır.

Bu nedir?

Oranın hakkını mecliste Ankara’da savunanların olduğunun göstergesidir. Yapılmamalı mıdır, elbette yapılmalıdır.

Ama Bursa’nın ve Osmanlı’nın has evlatlarına torunlarına hizmet yok devlete kurşun sıkanlara oy verenlere duble yol hizmet var bu adalet değildir.

Bu adalete ön ayak olmak zorunda olanlar ise yerel yöneticilerdir.
Bursa’da asla yönetici yoktur yönetici talihsizliği vardır ve bu talihsizliği yenememiştir.

Bursa milletvekilleri başta olmak üzere Bursa’nın önde gelen bakanları, etkin yetkin karakterleri, belediye başkanları, iktidar partisi’nin yetkilileri ulusal ve yerel siyasi temsilcileri sadece çıkarları peşinde, rant peşinde koşan, vatandaşın çıkarını halkın çıkarını düşünmeyen, Bursa trafiğini çözmekten aciz, dağ yolunu çözemeyen zihniyetler bu milletin vekaletini asla hak etmiyorlar.
Bu milletin hakkı size haramdır zehirdir..
Bugün 2 şeritli göstermelik duble yol çalışması yapılıyor.

Sözde yıl sonu biteceği belirtiliyor.

Şu an yapım çalışması ağustos böceği hızında olan tünelden sonra hic başlamamış 2 adet daha açılması beklenen tünel var. Bununla birlikte tünele giriş Viyadük yapılmayı bekliyor.

Her dönem biteceği söylenen yolun milletin gözünün içine baka baka yalan söylemek vicdanların karardığının göstergesidir.

Eğer Bursa’da gerçek bir abi gerçek bir lider olsaydı dağ bölgesinin yolu da sorunları da çözülür, Bursa’ya hızlı tren de gelir, Bursa’nın yatay ve dikey yolları da vurulur, trafiği çoktan çözülürdü.

Ama gelenler sadece rantı düşündüğü için Bursa her dönem bir önceki dönemi aratır nitelikte kaldı.

Bursa 5 yıl daha kaybetti, öyle görünüyor ki kaybetmeye de devam edecek. Bunu beş on yirmi yıl ile sınırlandırmak mümkün değil gibi görünüyor.

Ne yazık ki Bursa’nın sahibi yok.

Umarım önümüzdeki dönem Bursa bu şanssızlığını bu talihsizliğini yener.

Allah Bursa’nın ve dağ ilçelerinin yardımcısı olsun.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.