“Rahatınız bozulmasın diye hangi doğrudan vazgeçtiyseniz o fiyata satıldınız demektir.”
Girişi merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun bu güzel özlü sözüyle yaptık, Allah gani gani rahmet eylesin.
Bu minvalde normalde birçok kişi birçok doğrudan sadece zerre miskal menfaati için vazgeçebiliyor.
Aslında doğrular ve doğruları söyleyenler pek sevilmez, sevilmiyor da bunun bilincindeyiz.
Ama biz en pahalı bedelleri ödemeyi göze alarak bu zamana kadar hep böyle olmaya çalıştık, bundan sonra da aynı gayret içinde olacağız.
Yani menfaat veya çıkar için yanlışa dogru diyenlerden, şak şak yapanlardan, yalaka, kıyma döner misali eğilip bükülüp salya sümük akıtarak şapur şupur el pençe yalamadık, yalayanlardan olmadık olmayacağız.
Söyleyeceklerimizi açık ve net ifadelerle delikanlıca mertçe söyledik bundan sonra da söylemeye devam edeceğiz.
Tabii bunları söylerken sevilmedik, sevilmeyeceğiz bunun bilincindeyiz.
Yanlışlari hatırlatmaktan feragat edip sevilme çabası içinde de olmayacağız.
Bizi Allah sevsin yeter.
Eğer doğru olduğuna inanıyorsanız sorun yok.
Nazarımızda doğru dost, yanlış düşmandır.
Bu hep böyle olacak.
Zaten herşeyde böyle degil midir?
Her yanlış zarardır, her dogru kazanımdır.
Yanlışları kazanım olarak görenler bir zaman sonra ne kadar büyük zararda olduklarını bin pişmanlıkla keşkelerle yaşayacaklar.
Biz başkalarından sözü alıp izinsiz başkalarına taşıyanlardan olmamaya gayret ettik.
Gerçek dost olanları hiç bir zaman sahipsiz bırakmadık, tam tersine mağduriyette, haksızlığa uğradığında sahiplendik, savunduk, koruduk kolladık.
(İyiniyetimizi kullanıp suistimal eden oyun oynayanlar hariç)
Toplum nezdinde karşılık bulan hataları yanlışları doğruları ilgili yerlere ulaştırmaya aracı olduk.
Kendilerine göre doğru olanları toplum nezdinde yanlış olduğunu hatırlatınca da kötü adam damgası yedik.
Bizim istediğimiz sadece sahip çıktığımız kadar bize sahip çıkılmasıydı.
Yani sırttan hançerleyen kahpeler olmasın istedik.
Tüm dünyalık münesebetlerde kavgalarda çekişmelerden hatta kahpeliklere rağmen kimseye asla kin biriktirmedik, beslemedik.
Çünkü hepsi geçici bir dünyalık, hepsi yalan olacak bir hayat için değmeyecek şeylerdi.
Kinimiz sadece Allah – peygamber düşmanlarınadır.
Öfkeyle hareket etmemeye çalıştık.
Neler biliyoruz ama kimseyi ele vermedik verenlere de müsaade etmedik etmeyiz.
Bunun adı kahpelik olur.
Dostluk, samimiyet, sarsılmaz temele dayalı top vursa devrilmeyen insani ilişkiler üzere karşılıklı güvene dayalı çekinmeden gönül rahatlığıyla şahsımızla herkes ama herkes görüşebilir.
Kimseye mesafeli değiliz.
İnsan olan herkesi seviyorum!
Hayvanları da seviyorum.
Hatta hayvanları bazı sözde insanım diye geçinen mahluklardan çok daha seviyorum.
Zira hayvanlarda kin yok nefret yok sevgi var dostluk var.
Bu nedenle 10 yıldır sokak hayvanlarının karnını doyurmaya çalışıyorum. Onlara sevgi merhametle yaklaştığımda çoğu insandan daha çok karşılık buluyoruz.
En azından nankör değiller.
Bununla beraber ihtiyaçlı ailelere elimizden geldiğince katkı koymaya çalışıyoruz.
Sözün özü şudur; Alim Şahin hakkın, hukukun, doğrunun yanında yanlışın karşısında.
Sevgi ve merhameti yüreğinizden eksik etmeyiniz.
Kainatın efendisi sevgili Peygamberimiz hazreti Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimiz; “Siz yerdekilere merhamet ediniz ki göktekiler de size merhamet etsin” sözüyle bitiriyor, tüm insanı değerlere sahip çıkan herkese sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
News
