Millet olarak gelecek reformlarda başkanlık sistemin tek sistem olarak kalması, siyasi parti yasasında değişiklik yaparak tüm siyasi partilerin kapatılması, başkanlık sistemiyle ülke idaresinin gerçekleştirilmesi!
Olur mu olur.!
Bu arenada olmaz diye bir şey yok.
Olursa en geçerli sebeplerin başında ekonomi gelir.
Zira tüm siyasi partilere dev bütçeler aktarılıyor.
Bu vesileyle bütçe aktarımında siyasi parti kanadı kesildiği zaman bazı partilerin silahlı gücü olarak kullandığı hiç bir terör örgütü devlet imkanlarından beslenemeyecek duruma gelir.
Dış bağlantı kaynakları da kesildiğinde tüm örgütlerin hızlı şekilde bitişi görülebilir.
İnin sokağa bakın!
Vatandaşı en rahatsız eden şey siyaseti çoğu partilerin kendilerine verilmiş hakları amaçları dışına çıkan bir kulvar olarak kullanmaya başladığını görürsünüz.
Bugün kendiliğinden açılan bir konuydu sohbet esnasında.
Başlığı tespit edip sonraki görüşmelerimde vatandaşa sordum: Partilere ne kadar güveniyorsunuz ve sizler için ne ifade ediyor?
Çoğunluğun ortaya koyduğu tepki ve ortak noktası; “başkanlık sisteminin tam anlamıyla oturması”
Bunu söylerken vatandaşın verdiği yetkiyi gerektiği gibi kullanan, ülke ve millet iradesini üst seviyede tüm alanlara yansıtan partilerin dışında kalan vesayetçilere yönelik amansız tepkiler söz konusuydu.
Mesela Millet ittifakı içinde yer alan Fetö ve Pkk imtiyazlı olduğunu önü sürdükleri partilerin kesinlikle bu arenada olmamaları gerektiği ortaya konuluyor.
İDEALİ RANT KOVALAMAK OLANLAR
Vatandaşın dile getirdiği en net cümle şu: Terör örgütleriyle kol kola girmiş siyasi partiler istemiyoruz.
Halkın kafasını yalan şeylerle bulandırıp gündem saptıran saçma sapan muhalefette istemiyoruz.
Millet gönlünde yer eden lidere oy veriyor, “Lideri gölgesinde vekil olanlar kocasını, karısını, yeğenini ve yakın akrabalarını kamu kurumlarına müdür ve yönetici yapanları da istemiyoruz.“
Bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyaset kisvesi altında adeta dış güçlerin maşalığını yapan birinin hiç utanıp sıkılmadan devletin başı Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bakanlarına, vali ve kaymakamlarına, belediye başkanları ve bürokratlarına kadar tüm öğretmen ve memur camiasına “Militan” damgası vuracak kadar şirazesinden çıkanları da, onları hukuk çerçevesinde cezasız kalmasını seyredenleri de istemiyoruz.
Yani vatandaş demokrasi kılıfı altında vatanına, milletine, devletine ihanet edenlerin en üst düzeyde cezalandırılmasını isterken bunu yerine getirmeyen veya getiremeyen, meczuplara karşı vatandaşın hakkını savunamayan, cezalandıramayan iktidara da tepkisini gösteriyor.
Sokak açık ve net şunu diyor; Millet dokunulmazlık zırhı altında ihanete, hainliğe hizmet edenlere göz yumsun diye iktidara oy vermedi. Hem halkının hem devletinin hakkını hukukunu savunsun, korusun kollasın.
Tercümesi şu; Kılıçdaroğlu ve gibilerin dokunulmazlığının kaldırılıp yargılansın.
İşte bu yapılamadığı gibi gerek TBBM içinde veya dışında her geçen gün düşmanca tutumlarını sürdürenlere her hangi bir yaptırım ortaya konulamaması ülke insanını derinden üzüyor.
Bu nedenledir ki son seçimlerde vatandaşın ikazlarından biri de buydu.
Bu durum devam ettiği müddetçe “yetkiyi veren millet geri almasını da bilirim” ikazında bulundu.
Peki mevcut iktidara verdiği yetki geri alınırsa ne olur.
Tabi ki çok daha kötüsü olur; ülkenin uçuruma sürüklenmesi, kurtlar sofrasında meze yapılması gibi.
Zaten hainliğin tezi de budur.
AKRABAYI DEĞİL DEVLETİ KOLLAYAN!
Tarihte örnekleri olduğu gibi tüm siyasi partilerde yaşanıyor.
Her parti vekili kendi akrabalarına imtiyaz tanıyor.
Bu yüzden de millet siyasi partileri bir noktadan sonra itici buluyor.
İl ilçe teşkilatlarından tutun da belediye başkanlarına kadar sağlıktan eğitime tüm bürokrasi de sadece bir masaya on kişi yerleştirilen misali Üstat Necip Fazıl Kısakürek‘in vicdanların geldiği noktayı özetleyen;
“Allah’ın bir pulunu bekleye dursun on kul, Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir pul, Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa, Yaşasın kefenimin kefili kara borsa”…
mısralarındaki gibi insanımızın isyan noktasının geldiğini özetliyor sokağın dili.
REİS, iç dış kahpelerle uğraşadursun, ülkenin kalkınması için gecesini gündüzüne pervane etsin, onun etiketini kullanan bazı vekili, başkanı bürokratı vs rant çarkını çevirsin.
Sonra da “yerel de hizmet niye gelmiyor” diye bahaneler çeşitli sebepler ortaya konulsun.
TEŞKİLATLARA KİLİT!
Hiç bir şeyin geçerli mazerete olamaz.
Tek çıkar yol parti teşkilatlarının kapısına kilit vurulmasıdır. Bunu ben değil gördüğünüz sokaktaki o cahil cühela muamelesi yaptığınız bu ülkenin öz evlatları söylüyor.
Kendileri üzerinden rantın gözüne vuran yerel yöneticilerin hem partilerini hem REİS’i olanca hızıyla harcadıklarını söylüyor.
Bugün Büyükşehir‘in geçmişte yaşanan umutsuzluğuna yeni umutsuzluk ekleyenlere söylüyor, vaat eden ama bir türlü hizmeti getiremeyen başkanlara söylüyor.
Öyleyse bu ülkeyi yönetecek millet devlet sevdalıları aslanlar gibi çıkar adaylıklarını ortaya koyar artık örgütle terörle ittifak yok der, millet güvendiği itimat ettiği kişiyi devletin tek hakimi kılar.
Başkanlık sisteminin tam anlamıyla tüm kurumlara hakim kılar.
BELEDİYELER ÇATIŞMASI
Yukarıda verdiğimiz örnek benzer belediyelerde de başkanlık sistemi şeklinde uygulanabilir.
Yolsuzlukların usulsüzlüklerin ve israfın önünü kesmek için Büyükşehir de seçilecek başkan diğer ilçelere kendi atamasını da yapabilir.
Daha dün bir gazetede çıkan Büyükşehir ile Orhangazi belediye başkanı arasında sıkıntıların olduğu.
Her ne kadar yok öyle bir şey denilse de yanmayan yerden duman tütmez.
Zoraki bir araya getirilip yapmacık suni gülümsemenin manası yok.
Kalpleri bir birinden uzaklaştıranlar bir kare pozdan problemi çözmeye çalışması tıpkı vatandaşa aptal muamelesi yapanların hareketine benzer.
Bu millet aptal olmadığını son seçimlerde acı şekilde ders alınması adına ortaya koymuştur.
İşte, erkler çatışmasına mahal vermeyecek tam anlamıyla başkanlık sisteminin oturtulması için siyasi atmosferde bir başkan yerine İller valilik düzeyinde ilçeler ise kaymakamları aracılığıyla idare edilmelidir.
Yani seçilen kişi hem vali hem belediye başkanı yetkilerin toparlayacak ilçelere de kendi başkanlarını atayacak ve hem kaymakam hem başkan yetkisine sahip olacak kadrolarla tek elden yönetilmelidir.
“Yok daha neler” diyebilirsiniz.
Not edelim!
Bu sistem yakındır.
Yoksa bu gidiş eski sistemle yeni makinayı çalıştırmaya benzer ve bir süre sonra da iflas eder.
Bahsini ettiğimiz sistemde şehirler de israf yolsuzluk ve ihale usulsüzlüğün önü kesilmiş olur. Ekstra kalan bütçeyi de vatandaşa hizmet olarak sunarsınız.
DÖNÜŞÜM RANTI
Hali hazır sistemde 10 yıla yakın kentsel dönüşümde bir arpa boyu yol alamayan, sürekli rant kovalayan zihniyetle daha çok yorgun savaşçıyı oynarız.
Bu zamana kadar rantı kovalamayan başkan ve yönetimleri olsaydı çoktan dönüşümde başarı çıtası yakalanmıştı.
Bırakın bu zihniyetle yol almayı geriye gidişin kaçınılmaz döngüsüne paçayı kaptırırız.
Aslına bakarsanız vekilliğin de bir esprisi kalmadı.
CHP-HDP başta olmak üzere tüm vekillerin giderleri devlete büyük yük getiriyor olması bir o kadar hizmetlerin önünün tıkanmasına neden oluyor.
BU BALTA DAVUT’U DA YER AK PARTİYİ DE!
Hangi taşı kaldırdıysak altından çıktı. Kısa zamanda ısındık kaynaştık kendisine.!
Ayhan Salman‘ı yedi Ak partinin elini zayıflattı.
Şimdi sıra yeni başkan Davut Gürkan‘da.
En kısa zamanda onu da başarısızlıkla ödüllendirip yolcu ederse kimse şaşırmasın.
Şu gerçek ki, Balta öyle itici oldu ki, Bursa’da bir Allah’ın kulu sevmedi sevemedi. Tam tersine adam teşkilatların başına öcü gibi çöktü bir türlü gitmiyor.
Ee; işin içinde rant olunca tadından yenmez oldu.
“İl Başkanı Davut Gürkan baltanın ağzına kendini verirse biter gider, yok baltayı körler kesemeyecek hale getirirse başarılara yelken açar ve tarihe geçer.”
Kısaca Muhammet Balta partinin zararına çalışıyor.
Bu artık tüm kesimlerde hemfikir oluşmuş durumda.
Unutmayın; “Baltanın girdiği orman iflah olmaz.”
Allah REİS’e, partisine ve ülkeme hayırlı kapısını açsın.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
MANŞET
09 Aralık 2024MANŞET
09 Aralık 2024MANŞET
09 Aralık 2024MANŞET
09 Aralık 2024MANŞET
09 Aralık 2024MAGAZİN VİDEO
09 Aralık 2024YAŞAM
09 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.