Her taşın altından çıkan güruh! Söz konusu fikir özgürlüğüyse…

30 Nisan 2020 Perşembe, 01:00
alim şahin

Utanmazlık tavan yapmış, doğrular söylendiğinde dinden  bihaber, bilmem necis kokan güruhlar lince başlar.

Bu hep böyle olmuştur.

Geçmişte de gelecekte de olmaya devam edecektir.

Cadı yakma işleri kendi efendilerinin icraatları iken, Müslümana iftira atıp, Haçlıların adını zikretmiyorlar.

Ama sorsan müslümanlar!

Bu gayri ahlaki güruh hal ve hareketleriyle işledikleri fiille madem ülkemizin bereketini kaçırdılar, onların yüzündendir başımıza bir taş yağmadığı kaldıysa bu hastalıklı zihniyeti yatırıp hastanelere tedavi ettirelim.

Tedaviyi kabul etmeyeni de Hollanda’da gönderelim.

Ya burda adam olacaklar ya da orda Hollanda şeysi olacaklar.

Taşkınlıkta o kadar ileri gittiler ki, neredeyse bu hafta “Cuma hutbelerinde hangi ayeti söylesek yada söylemesek” iznini bizden alacaksınız, hatta hutbenin konusunu utanmasalar bize sorun diyecekler.

Sen kimsin ki Allah’ın kitabına, ayetine saldıracak kadar ileri gidebiliyorsun.

İnanmıyorsan inanma.

Cehenneme kadar yolun var.

Sana zorla İslam’a inan diyen yok ama saygı duymak zorundasın.

“Fransızlar Dinlerarası diyalogda bazı ayetleri çıkarın” diyorlardı.

Senin bunlardan ne farkın var?

Biz Allah’ın ayetlerini özgürce anlatacağız, sana ne yapmak düşer onu da çok iyi biliyorsun.

LGBT’ leri savunan barolar marolar dernek falan filan ne kadar işe yaramaz boş kuruluş varsa..

Lezbiyenliğe, Transeksüelliğe, Gaylığa çok merak salanlar varsa gitsin kendilerini lezbiyen, gay, trans, homo yapsınlar.

Çok iyi iş olduğunu düşünüyorlarsa, savunuyorlarsa  gidin lez olun gay olun.

“Olamam mı” diyorsun?

“Çok mu pislik kötü bir iş” diyorsun?

“Edemem yapamam mı” diyorsun?

Ulan böyle diyorsan ne  halt yemeğe kendin uygulamadığın bir şeyi övüp, savunup duruyorsun.

Unutulmamalıdır ki; Lut Kavmi, sapkınlıkta ve ahlaksızlıkta eşi benzeri olmayan bir topluluktur.

Öyle ki; Kuran’da Lut Aleyhisselamın bu kavme gönderildiği ve uslanmadığından bahsedilerek 12 Sure ve 74 Ayet ile Allah bizleri uyarıyor.

Durum bu iken CHP malum Baronun LGBT savunuculuğuna destek vermekte geç kalmamış.

Şaşırmadık tabi.

CHP her zaman ki gibi kendisinden bekleneni yaptı.

Allah’ın ayetlerine saldıran, ‘Çağ dışı dogma’ diyen zihniyete sahip çıkması gayet kendine yakışan bir tavır.

Ne yazık ki, onlar için hiç bir hak genetik yoluyla degil, miras yoluyla edinilmiş bir yaşam tarzıdır.

Var oluş biçimidir.

Büyük olasılıkla atababaları olan ittihatçıların İngiliz ve Fransızlar tarafından sıkı bir şekilde ütülenmesinden sonra başlamış bir gelenektir.

Çıkarsınlar tadını bakalım nereye kadar!

Hani “Egemenlik kayıt şartsız milletin” ya!

O halde bu çürük zihniyet kim oluyor?

Ya adam gibi milletin yanında yer alırlar ya da eşcinsellerin yanında.

Yani Hollanda’ya müracaat edebilirler.

“Çağlar ötesinden gelen” diyerek İslam’a hakeretler savuran kokuşmuş zihniyete söylenecek çok söz var.

“Allah’ın kelamı Kuran’ı kerim çağlar ötesi ilahi kelamdır” bu doğru.

Zira çağlar ötesinden gelen o ışık geleceği aydınlatıyor.

Gelecekte nelerin yaşanacağını haber veriyor.

Siz bunu anlayamayacak kadar zeka özürlü olabilirsiniz.

Ama bunu iğrenç düşüncelerinize meze yapamazsınız, yaptırmayız.

Kimse batıl düşünceleri, ahlaksız yaşantıları çağdaş diye toplumları bataklığa sürüklüyen ahlaksızlıkları çağdaşlık diye yutturmassın. Hayran oldukları çağdaş dedikleri devletlerin durumları ortada.

Dinime hakaret eden Baroya sahip çıkan CHP ile ittifak kuranların işi aslında çok zor.

Acınacak halleri var.

Sussalar ilkeleri ne olacak?

Bağırsalar ittifak ne olacak?

Bu gibi ne idüğü belli olmayanlar için “dini, mezhebi, milleti, sulalesi” yazan eski kimlikler geri gelmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.

En azından nalları dikenler için camiye mi, sinagoga mı, kiliseye mi gideceği bilinir ona görü merasim hazırlıkları yapılır.

Yani kimin kim olduğun bilinmesinde fayda var.

TÜRK KİMLİĞİ

Herkese Türk kimliği verdik kimse Türk olmadı.

Ama Ermeni, Zerduşt, Fars, Yezid, Yehuda, Hristiyan, cümle Bizans kalıntıları Türk adına, Türkiye Cumhuriyetine hakaret oldular.

Türk kimliği verdiklerimiz Türk adına da devletine de leke getirdiler.

Ama şunu bu sapkın kafalara hatırlatmakta yarar var.

Korkmayın!

İslam dini size de hakkınızı veriyor.

Hakkınız neyse olu alırsınız!

Kimse bu dinin ayetlerine değiştiremez, ne bir harf eksiltebilir ne fazlalaştırabilir.

Ama fikir özgürlüğü adı altında Milletin maneviyatına saldırma cürretini kendinde bulanlara bu fırsat verilmemelidir.

İstanbul sözleşmesi adı altında aile dinamiklerini tamamen ortadan kaldıran yasaya sırtını dayayanlar maalesef bugün serbestçe tahrikkar tutumları sergileyebiliyorlar.

Bir İslâm düşmanı, bir eşcinsel veya bir batı sevdalısı, “fikir ve ifade özgürlüğü” adı altında milletin manevi değerlerine saldırabiliyor. İtiraz ettiğiniz zaman; “Bu benim fikrim, ben böyle düşünüyorum” diyor.

Buna karşılık; Siz kendi değerlerinizi ifade edip, gereğini yapmaya çalıştığınız zaman, bunun adı “fikir ve ifade özgürlüğü” değil, irtica, gericilik veya yobazlık falan oluyor.

Her fırsatta İslâm’a ve Müslümanlara yönelik hoş olmayan açıklamalar yapıyorlar.

Milletin kırmızı çizgilerini çiğniyor; trafik kurallarına ve hayvan haklarına gösterdikleri hassasiyeti, milletimizin manevi değerleri için göstermiyorlar.

Görünen o ki, Türkiye’deki fikir ve ifade özgürlüğü, herkesin değil, sadece kendilerinin işine yarasın istiyorlar.

Hepsine söyleyecek sözümüz, verecek cevabımız, elbette var.

Biraz sabır.

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu şöyle söylüyor: “Sabır, katlanmak değil, güç biriktirmektir.” Biz de şunu: Suskun ve şaşkın değiliz, sadece sabırlıyız. Fakat onun da bir sınırı var.

Hani adam bir köyde köpeklerin saldırısına uğramış da bir taş alıp kendini korumak istemiş.

Ama uzandığı bütün taşlar yere çakılı, ele gelmiyor. Adam demiş ki:

‘Allah’ım bu nasıl memleket? Bütün taşları bağlamışlar, bütün köpekleri salıvermişler.’

Bize ecdadın emaneti olan bu güzel memleket nasıl bu hale geldi böyle?

Ahlâklıların konuşmaları mahkemelik, bütün ahlak yoksullarının konuşmaları serbest, hatta baş tacı.

Ama bizler aklı belinden yukarı çıkmayan birilerinin keyfi bozulacak diye gerçeği saklayacak değiliz.

Allah’ın ayetlerini her zamanda, mekanda, her zemin ve şartta söylemek için mükellef kılındık.

Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.


.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz