Ak Parti’de eskiler neden saf dışı edildi? İpler kopuyor!

26 Ocak 2018 Cuma, 17:19
alim şahin

Kortizon verilen bir hasta var ortada.

Yanaklar pembecik al benizli her şey iyi görünümlü  ama içerisi hastalık dolu.

Ankara’dan bakıldığında ise her şey güllük gülistanlık.

Kötü niyetli olmayan ama işi bilmeyen bir yapı hakim.

Tablo o kadar net ki çaresizlik bel büküyor görünümü var.

Koca Bursa’da siyaseten aklıselim adam yok (muş) gibi.

Gidiş şu andaki şekliyle devam eder ve de başka ekstra getirisi olan doğru düzgün bir aday çıkarılmazsa Büyükşehir elden gider.

Sadece Büyükşehir de değil Karacabey, Mustafakemalpaşa, İznik, Nilüfer, Orhangazi,  Osmangazi ortada, Mudanya ve Gemlik.

Şu an itibarıyla bunların tümünde kaybedebilme pozisyonundayız.

Kaybedilirse ne olur?

Hiçbir şey olmaz.

Biri çıkar “Hay Allah yanlış olmuş” der karşıya geçer.
Dava bilinci sıfır olduğu için, davanın ciddiyetini bilmediği ya da sorumlu olduğu süreçte siyasal ve kişisel çıkarları düşündüğü için bu kadar basitçe geçiştirir.

Kan kaybı yaşanır.

Ama olan 2003’ten bu yana emek veren, canla başla çalışan insanların alın terine, davaya ve Reis’in Bursa hayallerine olur.

İşte bunun adına ne derler onu da siz söyleyin.

Siyasetin merkezinden edindiğimiz bilgilere göre Ankara’da çok ta itibar edilmeyen bir zatı muhterem var.

Ama Bursa’daki gidişatta tümünde söz sahibi olan..

Bakınız önümüzdeki süreçte ciddi kamuoyu yoklamaları olacak.

O zaman camcı dükkanına girmiş fil mantığıyla ortalığın toz duman olduğu daha net görülecek.

Büyük şehir veya ilçeler için olumsuz tablo çıkarsa kime ne cevap verilecek.

Yani dedikodudan ziyade tek somut ölçü kamuoyu yoklamaları olacak en iyi notu vatandaş verecek.

Kimse kendini tozpembe dünyada görmesin.

40-50 bin kişilik REİS’in mitingine kimse aldanmasın.

O gün Reis’e sahiplenme duygusu yaşanırken yerelde iki milyona yakın insan oy kullanacak.

Şu an Bursa’da ki siyasi yapı da teşkilat bütünlüğü, teşkilat çalışması çok önemsenmediği ayna gibi sırıtıyor.

Yani bazılarında olduğu gibi Reis üzerinden birileri rant devşirme peşinde koşmaya devam…

 

TEPEDEN İNME YAPILANMA AŞAĞIYI EZDİ

Gerçek şu;

Yapılanmada yukardan aşağı olduğu, aşağıdan yukarı yapılanma olmadığı için aşağısının yani tabanın önemi fevkalade azalmış durumda.

İşte o tabanın, Meclis üyesinin, İl yönetim kurulu üyesinin, ilçe yöneticisin, mahalle başkanlarının çok önemsenmediği gerçeği büyük rahatsızlığa neden oldu.

Bu yazıdan sonra yarın kalkıp dediklerimiz doğrultusunda çalışmaya başlarlarsa şaşırmayın.

Ama şu anki yürüyüşte bu saydıklarımızın karşılığı yok.

Bu da şunu getiriyor.

Sadece mitinglerde gaz verip, ”Hadi arkadaşlar gidiyoruz” denilir öyle bir görüntüyle gün kurtarılmaya çalışılır son örnekte olduğu gibi.

 

ESKİLER BİLEREK SAFDIŞI EDİLDİ

2002 yılından itibaren teşkilatlarda bir sürü önemli görevler yapan emektarlardan bilerek hiçbir arkadaşla irtibat kurulmamaya çalışılıyor.

Neden?

2002 ile 2011 arası siyaset yapma bugünkü durumdan çok mücadeleciydi. Mahalle temsilcisinden tutunda il yöneticisine meclis üyesine kadar herkese büyük önem büyük değer verilirdi.

Çünkü yapılanma aşağıdan yukarı başlıyordu.

2011 den itibaren Bursa da tepeden, yani yukardan aşağı yapılanma başladı.

2003 -2007- 2008’de bir mahalle temsilcisinin büyük önemi vardı.

Mühim bir insandı yani.

Ama 2011 itibarıyla tepe atamaları olunca bu değer bitti tükendi.

Yukardan atadılar Bülent Arınç geldi, yukardan atadılar Mehmet Müezzinoğlu geldi, Efkan Ala geldi, Kani Torun geldi. Yani yukardan yönlendirilip geldiler.

Böylece aşağının pek önemi değeri kalmadığı gibi rafa kaldırıldı, hiç sayıldı.

Büyük adamlarımız var artık bize top vursa devrilmez hesabı yapıldı.

Ama onlara göre büyük adam dediklerini millet hiç sallamadı, onların milleti sallamadıkları gibi.

Sonuç; geldikleri gibi söndüler.

 

NEDEN İRTİBAT KURULMUYOR?

Çünkü 2011 öncekilerle irtibat kurarlarsa onlar teşkilatlı siyaset yapıyorlar.

Bu yüzden 2011 önceki siyasetçilerden irtibat kurmaktan bu dönemciler rahatsızlık duyar, nihayetinde onlar çok daha fazla tanınıyor, çok daha fazla saygınlıkları var. 2011 önceki milletvekillerinin ister Şevket Orhan, ister Zafer Hıdıroğlu, ister Mehmet Tunçak, ister Hayrettin Çakmak ister Ali Koyuncu vs. Eski İl başkanı Sedat Yalçın hangisini alırsanız alın kimi alırsanız alın, nereye gitseler 2011 sonraki milletvekillerinden çok daha fazla itibar görüyor, değer görüyor.

Eğer bu isimlerin hangisinden irtibat kurarlarsa ezilir giderler bugünün siyasetçileri. İşte bunun için bu isimlerle irtibat kurmuyor,kendilerince değer verilmiyor , bilinçli şekilde sahaya, çalışmalara toplantılara davet edilmiyor.

O dönem kimi göz önüne alırsanız alın onlar bugün çok daha fazla tanınıyor.

İster kabul edin ister etmeyin ama eskilerin hala bir ağırlığı var önemli değerleri var halkın nazarında.

Bu yöntemi tercih edenler bu korkuyu yaşıyorlar.

Acı ama gerçek.

Bu da şunu gösteriyor.

Bursa Ak Parti siyasetinde planlı şekilde ayrımcılık hakim.

Bu durumun en büyük sebeplerinden biri de bazı arkadaşların parti menfaatinin önünde gelen kişisel menfaatleridir.

Bugün itibarıyla görünen manzara kimsenin kişisel olarak karşılığı olmadığı ve ortada çok ciddi boşluk olduğu gerçeği var.

Halkın beklediği o yakınlık gösterilemiyor, halka dokunulamıyor, halk kendinden bir şey bulamıyor, samimi görmüyor her şey yapmacık sokaktaki vatandaşa göre.

Millet kimseyi tanımıyor.

Hani bir söylem vardır gelen gideni aratır diye.

Hakikaten bugün itibarıyla önceki yönetimdeki bazılarının iyi niyetli olduğunu kendi adıma düşünmüyorum. Ama onu bile aratır durumda gelinmesi hoş bir manzara oluşturmuyor.

Hali hazırda ise bu durum belediyeleri kaybetme pozisyonuna sokuyor AK Parti’yi.

Burada toplama teşkilat yapılanmasına gidiliyor.

Buna ne oluyor demesi gereken bir genel merkez olmalıydı.

Özellikle il ilçe başkanlarına müdahale etmesi gereken yıllardır tecrübesiyle bilinen zat Mustafa Ataş’tı. Ama bunu yapmadı neden?

Bu gerçeklerle bakıldığında durum şu: AK Parti içinde saf dışı edilenler ve yeniler. Bu ayrı bir oluşum ayrı bir siyaset anlayışını ortayla çıkarıyor. Dolayısıyla sıkça söylenen parti içinde yeni bir parti oluştuğuna dair ciddi endişeler var tabanda.

Kulislerde bahsedilen yeni oluşum anlayışının dava bilincinden yoksun olduğu tepkilerini de beraberinde getiriyor.

 

İLİN KASASINDA KAÇ PARA DEVREDİLDİ?

Bursa’da il yönetim değişti.

Geçtiğimiz günlerde iddialı sohbet konusu oldu kulislerde.

Torun döneminde bağışlar toplandı partinin kasasına yüklü miktarlarda para girdiği ifade ediliyor. Bugün ne kadar para var şeklinde birçok sohbette bu durum sorgulanmaya başlandı.

Kasadaki rakam bilinmiyor ama her ne varsa bunlar Salman yönetimine devredildi mi?

Devredildiyse ne kadar devredildi?

Yok devir edilmediyse bu paraların akıbeti nedir?

Kamuoyunun merakını ve birçok yerde artarak devam eden bu konu ve benzer iddiaların önüne geçilmesi adına Başkan Salman’ın konuyla ilgili açıklama yapması kaçınılmazdır.

 

AK KADINLARA SORULAR…

Kamuoyunda konuşulanların arasında dikkat çeken iddiaları muhataplarına yöneltmek gerekirse:

Yönetimlerden aidat toplanıyor mu?

Toplanıyorsa hangi icraatlar yapılıyor?

Bir yöneticiye 1500 liralık saat alındı mı?

Alındıysa hangi parayla alındı?

Evlilik programlarında koca arayan birileri ilçe yönetimine alındığı söylentileri kol geziyor gerçeklik payı var mıdır?

Varsa partiye yarar mıdır zarar mıdır?

Bazı ilçe kadın kolları için mülakata çağrılanların ağlatılıp geri gönderildiği konuşuluyor.

Sahi siz bu kutlu yürüyüşün neresindesiniz?

 

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

“Ak Parti’de eskiler neden saf dışı edildi? İpler kopuyor!” için bir cevap

  1. mehmet aski dedi ki:

    tebrikler alim bey Allah razı olsun karacabey

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz