Çadıra gel çadıra! EVET ve Hayır!

11 Nisan 2017 Salı, 14:32
evet cadır

Bir kaç gün önce iki kesimin de çadırlarını ziyaret etmiş, topluma yakınlık derecelerini ölçmüştüm.

Sürekli önünden geçtiğim 15 Temmuz Meydanında bulunan EVET ve zaman zaman oluşturulan Hayır çadırlarını yokluyorum.

Bayağı bayağı yakından..

Hayır çadırlarındaki kişiler Evet denilirse olumsuzlukların ardı ardına geleceğini bahsedip broşür dağıtırken, Evet çadırında ilk başlarda bayrak ve kına yakma merasimleri göze çarpıyordu.

Zaman zaman çekimser şekilde ortamı gözlemleyenlerin kararsızlar olduğuna şahit oldum.

Konuştum.

Fikriniz nedir gibisinden Evet mi Hayır mı?

Belli değil abi diyenler, yani kararsız kesimler.

Aslında bunlar dikkate değer önemli ayrıntılar.

Yani oraya gelip de kına yaktıran yada bir şekilde ilgi gösterenler zaten evet kesimi.

Kararsızlara ya da hayır diyeceklere yönelik özel bir çalışmanın olmaması büyük eksiklikti.

Sadece çadır kurmaktan ziyade vatandaşlara aydınlatıcı açıklama yapabilecek, neden evet demeliyim sorularına cevap verecek eğitimli kişilerin olmamasıydı.

Ellerinde broşür dağıtımıyla kimseye ne kadar şey anlatabileceğini bilmemek acziyetlikten öte gitmez.

Zaten toplum olarak okumayı sevmediğimiz bir gerçek.

Broşür alanlar biraz ötede çöpe atacakları kesin.

Niye peki?

Broşürü verirken kafanıza takılan soruları aydınlatmak için cevap verebileceğini beyan edecek kimsenin olmayışı.

Örnek:

Orhangazi parkında EVET ile hayır çadırları karşılıklı.

Öncelikle Hayır çadırına yaklaştım.

Önümü keserek tanıtım belgesi elime tutuşturdular.

Ben bundan anlamam kardeşim neden hayır demeliyim onu izah et dedim.

Hemen tutup kolumdan daha bilgili başkasının yanına götürdüler.

Vatandaş başladı anlatmaya.

Keyfine göre meclisi fes edecek dedi.

Kim dedim?

Erdoğan..

“Yahu tamam da kanun 2019’da yürürlüğe giriyor. Hem Erdoğan için de çıkmıyor, adamın görevi 2019’bittiğinde seçilecek yeni kişi kimse bu kanun üzere sorumlu olacak, bu Kılıçdaroğlu da olabilir” dedim.

Erdoğan için çıkarıyorlar dedi.  Bu adam tek adam, diktatör TBMM’yi fesh edecek derken…

Nerde yeni kanunun neresinde yazıyor göster bana fesh edeceğini… Dedim.

Yok yazmıyor ama üstü kapalı örtülü ima ediliyor.

Yani kısaca beni ablukaya alanlar, ikna etmeye çalışanlar neredeyse ikna edileceklerdi tarafımca.

Adamlar dava inancıyla hareket ediyorlar, sıkı sarılmışlar inandıkları yola.

EVET çadırına geçtim.

Bir yabancı gibi “Hayırcılar Meclis fesh edilecek diyor sebeplerini sayıyor Hayır dememi istiyorlar sizce Neden evet demeliyim?”

Çare yok konuştuğum kişi beni tanıdı.

Abi sen yapma dedi.

Dur bi Dakka..

Haklısın da o zaman şu ciddi konuyu aktarayım.

Bu adamlar hayır demek için Yeni Anayasanın olumsuzluk getireceğine dair sebepleri ortaya koyuyor kendilerince kararsızları ikna etmeye çalışıyorlar. Sizler Neden EVET demeliyim sorularına karşılık cevap istiyorum..

Abi şu an kimse yok burada.

Olmadı ama.

İşte bu büyük eksiklik değil mi?

“İnsanlarla diyaloga girmek, onlarla samimi dille sohbet etmek, daha etkileyici olmaz mı? Bunun için yeni anayasayla ilgili eğitimli birinin tahsis edilmesi doğru değil mi” diye sitemimi dile getirdim.

Doğru haklısın abi ama bize verilen görev bu dedi.

‘Tamam canım kardeşim Başarılar dilmiyorum’ diyerek ayrıldım.

Bir dostumla Setbaşına doğru yürürken yanımıza Ak Partili olduğunu söyleyen üç bayan yaklaştı. Orhangazi parkındaki Hayırcılarla aramızda geçen diyalogu izlediklerini, hizmet adına eksiklerimizi kapatıyorsunuz şeklinde teşekkürlerini ilettiler.

Birlikte Mahfele yürüdük.

Yine ilk olarak Hayır çadırıyla karşılaştık.

Küçük bir izlenim de adamların hiddetli şiddetli görüntüsü adeta ürküttü. Bayanları da öyle.. Nerdeyse dövecekler tipi hakimdi uzattıkları broşürleri almayanı.

Neyse ki Evet çadırlarındaki açığı Mahfelde ki hayırcılar kapatıyordu böylece.

Mahfelin Evet bölümüne geçtik.

İki günlük yeni bir stant açılmış.

Birde ne göreyim benim gibi ayna gibi sırıtan bir kel karşımda oturuyor.

Eski vekillerden Zafer Hıdıroğlu.

Habire saydırıyor.

Neden evet sorusu soranlara..

Saydırıyor derken, Evet demenin sebeplerini bir bir anlatıyordu.

Zaten Kılıçdaroğlu ve Hayır cephesinin yalanlar üzerine kurgusu, Yeni Anayasanın önemi ve ehemniyetinin ne derece hayati olduğunu ortaya koyuyordu.

Sayın Hıdıroğlu’nun ikna ve hitabeti adeta mest etmişti.

Hayırcı olsam kesinlikle fikrim değişirdi dinledikten sonra.

Masanın başına çöktüğümde telefonumla meşgul olurken vatandaşın biri fırçayı bastı.

Bu masa hizmet masası telefonla meşgul olma masası değil dedi.

İşte bu dedim kendi kendime.

Bu duyguları taşıyanların varlığı bu davanın sırtının yere gelmeyeceğinin kanıtıdır.

Vatandaşa tebüssümle hak verdim.

Masada bayan vardı Yıldırım Belediyesi Meclis üyesi olduğunu söyledi kendisiyle gündeme dair sohbet ederken, Yıldırım Gençlik Kolları Başkanı Adnan beyi gördüm ve diğer çok sayıda genç görevlerini yapıyordu.

Neden sonra o çadırın Yıldırım İlçeye ait olduğunu öğrendim.

Zafer beyin tesadüf orda olduğunu düşünürken Gençlik kolları başkanı Adnan bey, her gün eski yada yeni bir vekil, yönetici veya işi bilen birilerinin mutlaka çadırımızda akşama kadar bulunmak üzere görevlendirildiğini söyledi.

Haaaa..

Demek ki olması gereken neyse o yapılıyordu.

Tebrik ettim.

Finale kaldı 5 gün.

Diğer çadırlarla da mutlaka siyaseten eğitimli yada tecrübeli birilerinin bugünden sonra en azında bulunması gerektiğinin önemini hatırlatıyorum.

Bu hafta EVET için daha etkin bir faaliyet yürütülmesi gerektiğinin önemini hatırlatıyor, Tüm Bursa’nın EVET’le gümbür gümbür gürlemesini bekliyorum.

Tüm çadırlarda görevli kardeşlerimizin emeğine teşekkür ediyor, Türkiye’ye dönüm noktası Milat olacak 16 Nisan’da EVET Zaferini şimdiden kutluyorum.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz