Torun’dan hitabet dersi! Davut Gürkan Türkçe konuşuyor! Ak Kadınlar ve hata!

06 Mart 2017 Pazartesi, 12:30
alim şahin

Bursa Ak Parti’de kadınlar ordu kurdu.

Nilüfer’in atanmasıyla ekip tamam.

Şimdi sıra koşmaya geldi.

Referandum süreci işliyor.

Dün Genişletilmiş İl Danışma yapıldı.

Manzara görünüşte süper..

Ama ruh ölmüş üzerine de toprak örtülmüştü.

Hatta  koca koca kayalarla derdest edilmiş.

Kalkması ne mümkün.

Yeniden üflemek gerek.

Gel gör ki, üfleyecek ne güç ne kuvvet var.

Ve başlıyoruz..!

Müdür bey sahnede.

Bu kez aynı hatayla düşmedi.

Anlaşılan dersini almış, yani birilerine sallama suçlar isnat etmek, yeniden kavgaya mahal ermedi.

Yani bu kez de yapsaydı artık abdestinden şüphe duyulurdu.

Gerçi zaten ortada ne abdest kalmış ne bişey.

Varmış gibi düşünüyoruz sadece.

 

MÜDÜRDEN HİTABET DERSİ!

Müdür bey be adeta hitabet dersi verdin!

Sözde bi şeyler vurgulamaya çalışıyorsun ama cümleleri akıcı dizemediğin için heyecan veremiyorsun.

Ayıp mı?  Tabi ki değil.

Yani şunu samimice itiraf edeyim de bil yaaa.

Soğuk buz gibi bir görüntü, somurtan bir surat, taşlıkta yuvarlanan kelimelerle bu kadar olur.

Tabi ki suçun yok!

Kim suçun var derse yanlış yapar.

Allah öyle vermiş..

Amma ve lakiiin.

Dememiş somurt, buz gibi ol.

Tersine güler yüzlü, sıcakkanlı ol hatta elantrınk ver elantrınk.

Yav kardeşim evlenme programları diye bir şey var.

Bak orda manyetik dalga dersi veriliyor. Nasıl elektrik alınır verilir.

Benim ihtiyacım yok diyebilirsin belki ama yok olmaz.

Mutlaka vardır.

Yok diyene inanma..

Zira o salondakilere pozitif elektrik vermeliydin, insanlar coşmalıydı.

Aslında kimbilir ne alengirli alantrınklar vardır sende.

Şimdi alengirli de nedir ne demektir derler..

Sölim.

(Gösterişli, fiyakalı, hoş)

“İşin en alengirli yanı, ben onu hiç tanımıyordum” masalı yani.

Geçtik bu alengirliği.

 

ŞAK ŞAK ŞAK!!

Tabloya bakalım.

Parçalı bulutlu, biri kuzey biri güneye bakıyor.

Güney’e bakınca göze hoş ama içi boş görünüyor.

Ah be dünya ne alemsin yav.

Şu bizim Güney ile Kuzeyin kuzenler olduğuna delilidir dünkü danışma.

Geçtik..

Manzara on numara..

Anonslar başlar.

Osmangazi iiii..  Şak şak şaaaaaaakk.

Yıldırım Şak şak.

Nilüfer  ve diğerleri….

Bölgelere göre  alkış dozu..

Hepsine şak şak. Ta..

İsimleri zikredilenlere tribünlerden ‘seninle gurur duyuyor’ karşılığı..

Peki,  Büyükşehir anons edildiğinde sadece Osmangazi seninle gurur duyuyor da Bursa neden duymuyor ona anlam veremedim.

Yanlış çok yanlış..

Büyükşehir’in teşkilatı yok diye öyle öksüz bırakılır mı?

Tüm teşkilatlar büyükşehir’in değil mi?

Neden tümü birden ‘Bursa seninle gurur duyuyor’ diyemedi.

Çok ayıp ettiniz çocuklar çok.

O bir yana, İlden neden kimse gurur duymadı asıl önemli olan bu.

Halbu ki, beş on kişilik bir grup yerine tüm salon haykırmalıydı. “Sen bizim herşeyimizsin sen ne dersen o olur.” Gurursa gurur.

Öyle acınaklı bir durum yaşadık dün.

Yani adamı olan gurur duydu, olmayan yetim kaldı. Yok öyle..

Bu teşkilatların hepsi Ak Parti değil mi?

Bu partinin danışması değil mi?

Orda farklı partiler yok ki benim teşkilatım daha güçlü izlenimi vermek.

İznik ve Orhaneli yetimleri oynadı.

Neden kimse alkışlamadı gurur duymadı.

Her anonsa tüm salon aynı ilgiyi göstermeliydi.

İşte bu manzara Ak Parti’nin içine düştüğü garebeden ibarettir.

Param parça birbirlerine uzak mesafede itilmiş kakılmışlırı oynuyor.

Yazık ve üzüntü vericiydi.

Bakan Müezzinoğlu’nun konuşması esnasında salonun yarıdan fazlası boşalması da ne derece ilgisizlik ve heyecansızlığın boyutlarını ortaya koydu.

Bir dava eri olarak dünkü manzaraya açıkçası çok üzüldüm.

Anons edilip de alkış almayan ilçe temsilcileri yada belediye başkanlarının psikolojik durumunu düşünebiliyor musunuz o kadar milletin içinde.

Böyle birliktelik, kenetlenme toplantı örneği yok.

Öyleyse tek suç iletişimsizlikte..

Sayın Torun iletişime kapalı olduğu için bu tablo ortayla çıkmıştır.

 

DAVUT GÜRKAN TÜRKÇE KONUŞUYOR!

Geçmişte eleştiride bulunduğum bir isimdi Davut Gürkan.

Salon dışında tesadüf ettik.

Ve ilk kez karşılaştık..

Ve konuştuk.

Evet evet konuştuk.

Aaaa birde ne görim, Sayın Gürkan’da Türkçe konuşuyor bende.

Ve konuştukça gördük ki iletişimin dili önemli.

Velhasıl yarım saatten fazla ayaküstü sohbet.

Biraz ateşli biraz alttan üstten öyle konstantre olmuşuz ki, birden ‘VERİİİİİİİİN VERİN’ diye bağıran ses tüm keyfimizi alt üst etti.

Yani deyim yerindeyse  …. Etti.

Dur kardeşim ne versin kim versin neyi versin bir sakin ol demeye kalmadı cebinden kağıtlar çıkardı. İşte belgesi veriiiiiiiiiiiiiiiiiiinnn.

Adam verin diyor başka bir şey demiyor.

Daha önce sosyal medyada paylaşımlarını gördüğüm gözümün bir yerlerden ısırdığı ama o an da dişlerimin ısırmak istediği kişiydi o.

…. Ve karşınızda Deniz Üzülmez..

Meğer Denizi üzmüşler.

Makbuz karşılığı  40 bin lira nakit para vermiş partiye geri almak üzere onu ister durur gariban.

Verin paramı verin verin.

Gördüğüne söylüyor görmediğine haber salıyordu.

Gerekirse Birleşmiş Milletlere, Avrupa İnsan hakları mahkemesine gidecem diyordu.

Git deniz bi git.

Şurdan iki dakika bi gitte bitirelim yine gel verin diye bağır, hatta haklının yanında olan biri olarak beraber bağıralım dedim ama nafile.

Gelde laf anlat.

Denizin dibine iner denizin aklına girmez.

Sonunda ne oldu?

Bu adamlar çok iyi adamlar, Bak bende yanlış tanımışım bu zamana kadar. Bak Davut bey Türkçe konuşuyor ne güzel anlaşıyoruz, İyi adamları üzme Müdür bey sana yardımcı olur kesin, Yeter ki Türkçe konuş ben bu zamana kadar Türkçe konuşmuyormuşum meğer dedim.

“Haklısın abi ben zaten Türkçe konuşuyorum ama iyi dedin bundan sonra ileri Türkçe konuşacağım”

Artık Denizin ileri Türkçesini tahmin edin gitsin.

Sonuç mu?

Davut Gürkan bey, ‘seni kilolu biliyordum ne kadar fit ve de yakışıklıymışsın’ dedi.

Bende ‘gözlerinizi açmıyor, başınızı kaldırmıyor kendinizden başka kimseyi görmüyorsunuz ki etrafınıza baksanız kim var yok, bir baksanız sizden yakışıklı olanların olduğunu da göreceksiniz.’

Tabi yakışıklılık kâr etmeyeceğine göre Sayın Gürkan’ın işi bildiği garanti.

‘Gel bir yönetici ol da gör’ dedi.

“Haklısın dedim bir olsam bak neler olacak ama şu zamana kadar aklımın ucundan bile geçmedi. Ama en azından teşkilatların bu durumda olmayacağına garanti veririm. Diğer alengirli işleri anlamam.’

Bu süreci çok iyi götürüyor sıkıntı yok.

Sohbet uzarken Sayın Gürkan bir toplantımıza gelmiyorsun diyerek sitem etti ve bendenizi İle davet etti.

Daha önce tüm toplantılara gelen ben iletişim kanalları kapalı olduğu için araya karlar yağdı buz tuttu.

Yollar kapalı o yüzdendir.

Yaz gelsin buzlar karlar erisin neden olmasın..

 

KADIN KOLLARINA DESTEK!

Davut Gürkan’ın en dikkat çekici sitemi beni mahçup etti. İçime dert oldu bu

“Kadın kollarına destek veriyorsun neden bize destek vermiyorsun. Bize de bir kez destek çıksan ne olur” dedi.

Hay hay..

Doğru yapılacak her şeye desteğim tamdır.

Ama hatayı eleştiriyorsam ısrar etmemeniz içindir. Ama adını hata koyduğunuz şeyler hata üzerine devam ediyorsa bu hata olmaktan çıkar.

İnsanların ekmeğinden oynamak hataysa tüm doğru bildikleriniz hatadır.

Eğer kişilerin korkusu varsa kendi yanlışlarının korkusudur.

Kimseye önyargımız yok olamaz.

Kin, asla.!

 

KADINLARIN HATASI ÇOK ŞEYE BEDEL!

Kişiler samimiyse mutlaka ortak yanımız vardır.

O da Ak Parti’nin başarılı olmasıdır.

Kadın Kollarına desteğimin olmasındaki sebep yeni yönetime katkı koymak, başarıya giden yolda moralmen önünü açmaktır.  Ortak yanımız Ak parti ise sıfır yönetimin yanlışa hataya düşmemesi,  yeni kazanımlar sağlamasıdır. Bu anlamda Sayın Kapıcıoğlu’nun başarılı olması için varsa katkımız esirgemeyiz. Ancak şu ana kadar hatalar da yapılmıyor değil.

Bizim iyi niyetimizi su istimal eden üyelerin olduğunu, bunları şu an için görmemezlikten gelmeye çalıştığımızın da altını çiziyorum. Eğer bu hatalar devam ederse eleştirimizi ortaya koyarız.

Zira başımıza taş düşürenlerin başına düşeceği taşların sayısını tahmin edemeyiz.

Belki kayalar düşecektir.

“Taş mı düştü ne?” Cümlesinde iyi niyet bulmak mümkün değildir.

Referandumun önemini kavrayamayan zihniyetler partisine hiç bir şey veremez.

Bu tiplerin partiye, kazanımlara ve başarıya zarar vereceğini hatırlatmak isterim. Her şeyden önemlisi başarı başarının dır. Siz emek verirsiniz çıkar birisi tüm emeklerinizi yok eder.  Sebebi ise hatayı görmezden gelip sessiz kalmanızdır. Bu da sizin siyasal geleceğinizin önüne set çeker. Toplantılarda adımızı zikrederek şikayette bulunanlar dışarılarda daha fazlasını tabi ki yapacaktır ve yapıyorlar.

Bu da bizim kendilerine destek vermemize engel teşkil eder.

Sayın Kapıcıoğlu’nu ilk ikazımı yapmış olayım.

Önemli olan yanlış anlamaları ortadan kaldırmaktır.

Buda ikinci üçüncü şahıslarla olmaz.

İletişim en güzel lisandır.

Hatalara rağmen Kadın Kollarını destekleyeceğim.

Zira söz konusu olan önümüzde hayati önem taşıyan Referandum süreci.

Kadın Kollarına başarılar diliyorum.

Nilüfer Kadın Kollarına atanan Fatoş Şahintürk’e de başarı diliyorum.

Hadi hanımlar göreyim sizi.

Ak Parti’nin Bursa’da tek tutar dalı siz kaldınız.

Desteğimizi boşa çıkarmayan.

Beni İl müdürüne mahçup etmeyin!!!

 

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz