Ak Danışma, Kadın Kolları ve Atamalar!
Kıstırılmış danışmalar nihayet özgürlüğe yelken açtı.
İnsanların hasret bırakıldığı o görüntüyü yaşamanın heyecanıyla danışmak için düştük yola.
Kısık sesli kıstırılmışlığın etkisinden sıyrılamamış manzarayla karşılaştık.
Her zamanki koca salon.
Ama bu kez görüntü beklenildiği gibi değil.
Kapı girişine göre Zeminde salonun sol tarafı bir iki sıranın haricinde boşluk yer yer göze çarptı. Balkonların sadece birinci katında boşluklara rağmen doluluk görülmeye çalışıldı.
Başlangıç organize süperdi.
Çok Çok değerli Başkanımız kürsüye davet edildiğin de inanın insanın içi cız etti.
Önceden provası yapılmış gibi algılanan ve Balkon uç noktalarına yerleştirilen özel guruplar Bursaspor maçlarında andıran sloganlar attı.
Aslında iyi de yapıldı.
Ama eskisi gibi salonu inletemeyen bir slogan.
O an ki manzara adeta Orhangencabay’ın “Bir teselli ver” şarkısını hatırlattı bana.
Üzüldüm açıkçası.
Sayın başkan konuşmaya başlayınca arka sıralarda hareketlilik gözlendi.
Arka koltuklar bir anda boşaldı.
Zaman ilerlerken içeriği herkesin bildiği Başkan Altepe ve Müezzinoğlu’nun malum konuşmalarıyla devam etti.
Etti ama hiç kimsenin hiçbir şey anladığını söylemek mümkün değildi.
Hani danışma ya..
Danışmak yerine yine bildiklerini okuyanlar.
Sonuç mu?
Başkan Altepe ve Müezzinoğlu konuşurken salonun neredeyse yüzde ellisi boşaldı.
Ortaya çıkan mesaj; Nerde o eski heyecanlar.
Özetlemek gerekirse bir danışma daha böyle geçti.
Aslında danışma bahane dışarıda da sohbet muhabbet şahane.
Biz de öyle yaptık.
Ama bizler fikir pazarı oluşturup gündemi değerlendirdik.
Bir nevi içeride yapılamayan danışığı dışarıda biz yapıyorduk.
Belki de herkes yapıyordu.
O halde, bırakın içeride kürsü konuşmasını, dışarıda daha iyi danışılıyor muş sonucu çıkıyordu ortaya.
Zira içerde bir kişi dışarıda bin kişi konuşuyordu.
Format mı?
Fikirler ortaya atılıp çözüm aranıyordu bir şekilde.
Konu neydi diye sormayın.
Ama ne çare?
Tepe bildiğini okuyordu.
İşte o tepe tabana kulak verseydi zaten sorun diye bir şeyin ortaya çıkması mümkün olmayacaktı.
Sonuç: Sorun üretenler çözüm üretemezler.
BU NE ACELE?
MKYK’dan gelen iki hanımefendi kadın kollarında kimi başkan görmek istersiniz gibisinden tüm kadın yöneticilere seçme hakkı sunmuş.
Onlarda tabi ki tercihlerini yapmışlar.
Osmangazi ve İl kadın kollarındaki boşluk süre giderken, Başkan Torun efendi Fatma Saime Erdönmez adında bir hanımefendiyi alacele atamasını yaptırmak istemiş. Ve bunda da ısrarcı olmuş.
Peki Sayın Erdönmez kim?
Mini araştırmamda şu sonuca ulaştım.
Adı Fatma Saime Erdönmez.
Hasan Hüseyin Erdönmez’in kardeşi, Hayat Hastanesi’nin sahibi Fatih Özkul’un akrabası,
Osmangazi Belediyesinde o malum kişinin dünürü gibi ilginç sonuçlara ulaştım.
Doğuştan gelen bir yetenek! Politikacı.
Hepsinden önemlisi ise Sayın Cemalettin efendinin ısrarla atanmasını istediği Fatma Saime ERDÖNMEZ hali hazırda kendisinin, yani İL BAŞKAN YARDIMCISI olarak il yönetiminde bulunuyor.
Elbette kendi ekibinden birinin kadın kolları başkanlığına atanmasını isteyecek.
Bundan doğal ne olabilir.
Ama ve maalesef ki, bu isim gündeme geldiği günden beri hem kadın kollarında hem de parti içinde tabanda büyük rahatsızlık baş gösterdi.
SORU ŞU: O gelene kadar keşke Nihal görevinde kalsaydı deniliyor.
Buradan anlaşılan Fatma Saime ERDÖNMEZ isimli bayana karşı büyük rahatsızlık duyuluyor.
Osmangazi’de de durum farklı değil.
Ali efendi hazretleri bir an önce kadın kollarına atamanın yapılması isteğini ilk zamandan beri biliyoruz.
Ama Genel merkez tabiri yerindeyse DUR diyor.
‘Bekleyin yahu ne aceleniz var’ gibisinden.
Kadın kolları sizler için ne kadarda önemliymiş meğer.
Ve tüm taleplere rağmen atama yapılmadı.
Yapılmayacak da.
Şimdi, İl kadın kollarında kimi başkan istersiniz temayülünden çıkan sonucu müsaade ederseniz yanılma payım olmakla beraber ben açıklayayım.
Genel merkez şunu diyor.
Hiç biriniz.
Temayülün anlamı yarım elma gönül almadır.
Şu an ki ortam ve şartlar onu söylüyor.
Eğer Sayın Yılmaz ve Sayın Torun’un isteğine göre atama yapılırsa sonrası sancılar daha da büyüyeceğini genel merkez çok iyi biliyor.
Bu kadar saf bu kadar ahmak olmamak lazım..
Bırakın kadın kollarına atama yapılmasını da ana kademelerin derdine düşün derim.
Siz yarın orada olacağınızın garantisini nerden aldınız?
Üzgünüm.
Haberler sizin adınıza iyi değil.
İl başta olmak üzere merkezlerin tamamı Cübbeli Arınç’ın enkazı olarak biliniyor.
Cübbelinin ekipleri olarak hiç birinizin o makamları daha fazla yıpratmamanız istenebilir.
Herkes başını iki elinin arasına alıp düşünsün derim.
Çok çalışıp yorulan başta il olmak üzere Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Orhangazi ve Kemalpaşa’nın ana kademe ve kadın kollarını uzunca bir süre tatile göndermek gerektiğini düşünüyorum.
İnanın hak edene hakkını teslim etmek gerekir.
Her ne kadar Antalyalar, Bulgaristanlar da fırsat buldukça soluğu alsanız da tatil sizin hakkınız.
Sahillerde otel kaplıcalarında Enerji depolamak lazım..
Sonbaharda seçimler adına gelişme yaşanabilir.
Hazırlıklı olmakta yarar var.
Enerji enerjidir!
TV’LER DE GÖR BENİ!
Dünkü danışma sonrası otururken masamıza Başkan Altepe yaklaştı. Herkes el sıkışma merasimi yaparken partili bir hanımefendi ‘Sizi hiç göremiyoruz başkanım’ dedi. Sayın Başkan da, “Hep TV’ler deyim oradan görürsün’ şeklinde cevap verdi.
Ne diyeyim bilmem ki.
Hayallerimi yıktın Sayın Başkan.
Kalın sağlıcakla.
(((7/24 Kulis Takip)
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın