Recep Altepe’nin 15 yıllık serüveni ve Faruk Çelik!..
Benzer Konular
Vefa nedir, bilir misin?
Vefâ arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefâ; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır. (Hz. Mevlana) ..
Hz. Mevlana’dan vefanın tarifini aldık.
Durup dururken nerden çıktı demeyin..
Kendimce aldığım karar bugün itibarıyla durup dururken bozuldu.
Sebebi ben miyim bilmiyorum ama gerçek olan şu; vefasızlığın ve haksızlık karşısında susmanın bana göre olmadığını bir kez daha anladım.
Herkes kabuğuna çekilmiş yeni süreci tartmaya ve alışmaya çalışırken, durup dururken yapılan fevri çıkışlar birilerinin bu olumlu eleştirilerimi dikkate alması gerektiğini düşündüm.
Artık yazmayacağım görmeyeceğim diyorum ama Sayın Altepe ve gibileri zorla topu bana atıyor hadi top sende diyorlar.
Yaklaşık 15 yıldır belediye başkanlığı yapan Recep Altepe, dünkü basın toplantısında ilk defa bir tarım bakanının belediyeyi ziyaret ettiğini söyledi.
Bu ne demek şimdi?
İşte bu damara basmak oldu.
Yapma etme diyeceğim ama Sayın başkan yaptı. Üzgünüm.
İnanmak istemedim ama bu ifade Sayın Altepe’nin dudaklarından döküldü.
Bu haksızlıktır ve tahammül edemezdim.
ALTEPE TOPU BANA ATTI
Öncesinde Bakan Faruk Çelik’in twitter dan, ‘sorumlu siyasetçi ne söylediğini bilir yada gereğini yapar’ açıklaması hala hafızalarda taze.
Şimdi Sayın Altepe’nin ifadeleri ise sorumlu bir siyasetçi cümlesi kendisine söylenmemesine rağmen cuk diye kendisine oturdu.
Neden mi?. Belediye başkanlığı sürecinde Osmangazi birinci dönem adaylığına nasıl geldiği herkesçe malum.
İkinci dönem büyükşehir belediye başkanlığında kameraların önünde Bülent Arınç’ın, “Altepe şöyle yanıma gel bakim” serzenişi hala hafızalarda taze iken, Recep Altepe’nin “Yok öyle bir şey demediniz efendim” demesi de o kadar taze.
Astığı astık kestiği kestik olduğu bir dönemde cübbeli Arınç, bütün yaşananlara rağmen nasıl belediye başkanı olduğunu da, hangi badirelerden geççiğini de en iyi kendisi biliyor.
Bu anlamda vefanın Sayın Altepe açısından ayrı bir yeri olması gerektiğini düşünüyorum.
Hatta bütün bu yaşananlara rağmen Bülent Arınç Bursa’ya geldiği zaman sanki kendisi bir şeyler yaşamamış gibi Arınç’ın resimlerini şehre donatıyordu.
Bülent Arınç’ın en güçlü döneminde büyükşehir olarak Ankara merkezi yönetiminden hiçbir destek alamamış Bursa da bir tane yatırımı yok.
Hatta açıklamalarında Sayın Altepe “Bursa’nın Ankara’da siyasi lobisi yok” diye serzenişte bulunduğu dönem Bülent Arınç’la en sıkı fıkı olduğu dönem.
Bunları niye söylüyorum biliyor musunuz?.
Dün kameraların önünde belediyeyi ilk ziyaret eden tarım bakanı diye açıklamada bulunduğu için.
Şimdi bir buçuk yıllık Faruk Çelik’in tarım bakanlığı döneminde hangi vefayı gösterdiniz?
Sayın Çelik Bursa’da problem çıkmasın diye kavganın tarafı olmayım diye bu şehre gizli gizli gelip gitti. Faruk Çelik, ailesinin ve anne babasının yaşadığı bu şehirde öz yurdunda garipsin paryası yedi.
Bunda sanki sizin hiç sorumluluğunuz yokmuş gibi bugün çaka satıyorsunuz.
Tarım bakanlığı döneminde Faruk Çelik’in kapısını kaç kere çaldınız hangi projeleri paylaştınız da size destek vermedi..
Tüm bunlar olurken kendinizi çok güçlü zannederek farklı sularda yüzüyorsunuz.
Sayın Çelik, siz arkadaşlarına hatta Bursa’ya hatta Urfa’ya hiçbir zaman bakanlık makamıyla değil de ağabeylik makamıyla yaklaştı.
Değil siz, Bursa’da ki herkes istediği gibi kendisine telefonla ulaşıp derdine çözüm bulmaya çalıştı. Bugün size ben dahil telefonla ulaşamıyoruz. Not bırakıyoruz dönme gereği bile hissetmiyorsunuz. Ulaşılmaz olan kendiniz eleştirilen başka taraf. Böyle bir siyaset örneği yok.
Gecenin ikisinde Faruk Çelik’in evine, makamına rahat rahat girebildiğiniz halde ulaşılması kolay diye mi takdire şayan değil.
Ulaşılamaz olan sizler daha kıymetli demek ki.
Tarım bakanlığı döneminde Faruk Çelik Bursa’ya ilk defa gen bankası kurduğunda siz Bursa’ya kazandırılan bu değerin açılışında bile yoktunuz.
Hatta Karacabey’de ki ilk suni döllenme merkezi açılışında yanında olmamak için bahanelerle kayboldun gelmedin, gelenleri de engellemek için elinden geleni yaptırttın, dinlemeyip gelenleri ise sorgudan geçirttirdin.
Şimdi yüzdüğün sular neyi gösteriyor biliyor musun? İçinde bastırdığın haset, kıskançlık, bencillik, aymazlık adını ne koyarsan koy hepsi ayıp şeyleri barındırıyor.
Yeri geldiğinde kapalı ortamlarda 30 yıllık arkadaşım dediğin insana mikrofonlar önünde başka şekilde konuşmana biz Bursalıların içini acıtıyor.
FARUK ÇELİK KİM Mİ?
Bak sana bir anekdot anlatayım.
Bizatihi yaşadığım bir olaydır bu.
Tarım bakanıyken benimde bulunduğum bir ortamda Bakan Faruk Çelik’in telefonu çaldı. Bilinmeyen bir numaraydı. Sohbet o kadar koyuydu ki yanındaki arkadaşlar “Bakanım gecenin bu saatinde açma muhabbetimiz bölünmesin” dediler.
Belki vatandaşın acil bir işidir diye dinlemedi açtı.
İsmini yazmayacağım arayan Bursalı yeşilde bir pastaneci. Buyurun dediğinde “Bakanım Afyon’da çocuğum kaza yaptı durumum çok kötü lütfen bana yardım edin” çağrısıydı.
Yani bir imdat çağrısıydı.
Bakan bey “Tamam kardeşim bu numaradan sizi ararım” diyerek kapattı.
Urfa’dan gecenin saat üçünde Afyon Bakanı Veysel Eroğlu dahil Tıp Fakultesi’nin başhekimi dahil, milletvekilleri dahil herkesi tek tek aradı.
Çocuğun boynu kırılmış İstanbul’dan bir aletin gelmesi gerektiğini ve gerekli çalışmaların yapılması talimatını verdikten sonra hastaya sahibine dönerek durumu ona da izah edip rahat olması gerektiğini, ellerinden geleni yaptıklarını ve metin olmasını söylüyor telkinde bulunuyordu.
İşte Faruk Çelik gerçeği bu..
Halk onun için seviyor.
İnsanlara gösterdiği vefa zaman içinde karşılığını buluyordu.
Ben mi?
Hayatım boyunca bir Bursalı olarak kendisine duyduğum vefayı babamın vefatında bizatihi yaşadım.
Herhangi bir hukukum olmamasına rağmen ortak dostlarımın sayesinde ta Urfa’dan Bursa’ya destek veriyor, rahmetli babamın cenazesini memleketime götürmeme destek oluyordu.
Peki sen, Bursa’yı resimleriyle donattığınız Bülent Arınç insanlara parmak sallayarak tehdit edip, ‘bana çakılmaz arkadaş’ diyerek hepimizi aforoz ettiğinde Recep Altepe olarak hangi hatırımızı sordun?
Urfa’da ki Bursalı bir vatandaşın sorunu için gecenin üçlerinde mücadele eden bir insana bugün haksızlık yapıyorsun.
FARUK ÇELİK’E KOMPLO KURULURKEN SEN!..
Yüksel Baysal’a verdiğin röportaj durup dururken hala hafızalarda.
Hani Mevlana’nın dediği gibi İslam’ın şartı beş, eğer altı olsaydı haddini bilmek olurdu.
Haddini bilmek olurdu söylemi, bugünlerde hepimizin haddimizi bilmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
Biz Faruk Çelik’in hangi komplolarla Urfa’ya gönderildiğini bugünkü FETÖ olaylarından daha iyi anlıyoruz.
Otuz senelik arkadaşım dediğin insanın hangi şartlarda gönderildiğini, bugün en iyi anlatması gereken sen iken, bugün dam diyorsun kapı diyorsun.
Oldu mu şimdi.
Bak makamlar geçici sayın Altepe.
14 senelik belediye başkanlığı dönemin gerekçesini bile açıklayamadan istifa etti Kadir Topbaş.
Sel gider kum kalır.
Sen kumuna sahip çıkman gerekirken sen ‘mum’a sahip çıkıyorsun.
Hiçbir makam siyasette kalıcı değil.
Cemalettin Torun’un il başkanlığı döneminde bize yaptığı zulme sessiz kaldın.
Ne oldu!.
Bugün Ayhan Salman’ı çok tanımama rağmen yanındaki dedikodu ve fitne yuvası gitti diye partimiz adına sahip çıkıyoruz.
Yarın bir cenazen olduğu zaman, bir kötü günün olduğu zaman omuz verenler yine biz oluruz, yine Faruk Çelik olur.
Yaptığınız aymazlığın adını siyaset koyarak geçiştiremezsiniz.
Lütfen silkelenin ve kendinize gelin.
Faruk Çelik Bursa’ya geldiği zaman genel merkezden resmi görev yazdırır hepiniz ip gibi dizilip karşılaşmak zorunda kalırdınız.
Ama kendisi bakanlık makamının kırmızı plakasını değil de kendi kişiliğini kullanarak Bursa’ya geldi gitti.
Şimdi neyin kafasını yaşıyorsunuz.
Yanındaki akıl hocaların yanlış bilgi veriyor, yanlış yönlendirme yapıyor sana.
Ayıptır ayıp. Kul hakkı yalnızca kişinin parasını malını almak değildir. Kul hakkı kalbi yaralamaktır, günah almaktır, gıybet yapmaktır, dedikodu yapmaktır, iftira atmaktır. Olmayan şeyi oldu gibi söylemektir. Olmayan şeyi oldu gibi söylüyorsun. Ve kul hakkına Allah’ın bizzat vadi var kendisi de karışmıyor.
Önerim bu toprağın üstü kadar altı da var.
Öyle bir mizan olacak ki boynuzlu koyun boynuzsuz koyundan hakkını alacak.
Benim inandığım ve ibadet ettiğim din eğer Faruk Çelik’i sende zerre kadar hakkı varsa kul hakkı olarak o dünya da alacağını lütfen düşün.
Sayın Çelik olmasa 15 yıldır süren makam saltanatını rüyanda bile göremezdin.
Yoksa Sen bu koltukları bu makamları nerde görecektin.
Söylemeyim diyorum ama İkide bir son zamanda Cumhurbaşkanı bizatihi bana ödül verdi diyorsun ya hadi söyleyeyim, aldığın ödül değil, mansiyon plaketi.
İşte bunlarla kendini avutarak iyi şeyler yaptığını zannediyorsun. Oysa en iyi şey şu an yapman gereken ve göstermen gereken vefadır.
KAMER GENÇ’İ BURSA’YA GETİRİP KONUŞTURANLAR!..
Zamanında CHP milletvekili Kamer Genç’i Bursa’ya getirip Faruk Çelik aleyhine ilgili konuşturanlar şimdi nerde bir düşün. Şimdi birilerinin karşısında konuşurken bence onlardan bir farkın olmalı.
Bursa’nın şu anda içinde bulunduğu en büyük sorun trafik karmaşası ve halkın isyanı su faturaları. Buski genel müdürü yurt dışı gezilerinde gezerken halkına vefa göster bu sorunlarını çöz.
Bu yazım belki sana ağır gelecek ama unutmayın ki ‘dost acı söyler’ gerçeğiyle biraz acı söyledim galiba.
Beni anlayacağından eminim.
Son sözüm şu ki; bir daha ki dönem tekrar Büyükşehir belediye başkanı olman bu tavrından dolayı sana puan kazandırmaz. Eğer hakikaten tekrar belediye başkanı olmak istiyor isen partililerine ve arkadaşlarına vefanı hisset ve göster. Yoksa bütün emeklerin boşa gidecek raconu bizzat RECEP TAYİP ERDOĞAN kesecek.
Ha sormadan edemedim.
Bu FETÖ Bursa’ya çökerken siz neredeydiniz?
Kalın sağlıcakla.
.
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın