“Darbecilerin infazına engel olmakla acaba hata mı yaptım?”
15 Temmuz’da darbeci askerleri büyük bir fedakârlıkla engelleyip, “Başkomutan Cumhurbaşkanıdır!” diye haykıran kahraman Binbaşı Barış Dedebağı FETÖ davalarına isyan etti.
“İnfazına engel olduğum için acaba hata mı yaptım?”
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 221 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Sanık eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker savunmasını yaptı.
İşte bunun ifadesi üzerinden bir de ben, yaşananları elimdeki belge ve görüntüler eşliğinde halka anlatsam inanın halk bunların olayları nasıl çarpıttığını daha güzel anlayacak.
Öyle kritik yerler var ki oralara hiç girmemiş bile.
Gece nizamiyede tankları cinler çıkartmaya çalışıyordu. Bize de cinler ateş açtı, bu hainleri kurtarmak için gelen helikopterden de bize ateşi yine cinler açtı.
Bu insanların savunmalarını okudukça şu sözün ne kadar doğru olduğunu bir daha hatırlıyorum.
“Allah’ım düşmanın dahi karakterlisini nasip etsin!”
PKK’lı alçak teröristler dahi bunlardan bir nebze karakterli, zira çoğunlukla yeri ve kıyafeti belli, ihanetleri belli, ne diyeyim.
Ahlaksızlığa dini bir öğretiyle iman etmiş yeni bir din ve yeni bir insan modelini hatta deccali insan modelini bunlarda görüyoruz.
Bu adamı içerde o an cinnete tutulduğu ve acı ve öfkeyle infaz etmek isteyen teknisyen Kıdemli Başçavuş Hakan’a engel olduğum için bazen “hata mı yaptım” diye kendime sormadan edemiyorum.
Hoş, bizdeki orijinal ve yayınlanmayan görüntüler de görüleceği üzere bize silah doğrultan ve hatta ateş eden teğmenlerin elleri kangren olacak diye tamamının kelepçesini gevşettiriyorum.
Bu adam düşman subayı olsaydı zaten kafasına vurmazdım. Bu adam PKK’ lı olsaydı da bunu yapmazdım. PKK’lıya değil ama düşman subayına dahi belli bir ölçüde centilmenlikle davranırdım.
Bu adamlar ise bizim üst ve komutanlarımızdı, bunlar aynı mevzi de şehit düşeceğimizi, birbirimizin arkasını düşmana karşı kollayacağımızı sandığımız insanlardı. Bunların yaptığını hakkıyla anlatacak kelime bulamıyorum.
O gün yaşadıklarımızı hala bir gün olsun unutamıyoruz. Bir de hala bunlara prim veren ve bunlara göstermediği tepkiyi bize ve bizim gibilere gelince gösterenler var ya işte onlar da aslında bunlardan farklı değil.
En güzel yaptıkları iftira atmak. Oysa her şey sarih/açık çok şükür.
Allahın bana o gece biçtiği değeri kirli dünya akçesi ile geçici makam ve mevki budalalığı ile kirletmedim. Kirletmeye de niyetim yok.
Hakkın ve halkın bize biçtiği bu payenin bedeli ölçülemez!. Biz bunun bedelini ahirette Rabb’imize bıraktık.
Dünyalığımıza gelince zaten hak edilmiş olan 28 yıllık askerlik mesleğinin eşdeğer karşılığından başkası değildir.
Kim ne derse desin. Dostlarımız bizim için “erendir, velidir” der. Bu ve bunun gibi hain düşmanlarımız ise “tedavi edilemez delidir” der.
Evet ve dahi Elhamdülillah biz ezanın, bayrağın ve vatanın delisiyiz. Bizim için tek düstur vardır. Çekemeyenler çatlasa da patlasa da çocukluğumuzdan beri bilinç altımıza işlenen tek düstur vadır :
“Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe”
“Hakk şerleri hayr eyleye, niyetimizi akıbetimiz eyleye”
Binbaşı Barış Dedebağı
Kaynak: nabizhaber.com
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
Bir cevap yazın