İhanet parayla değil! (mi?)

13 Mayıs 2016 Cuma, 12:13

İnsan bir sanattır, sanatla bütünleşmiştir.

Yaratılışı da bir sanat üzeredir.

Varlığını sanat üzere kurup aynı yön de icra etmekle mükelleftir.

Kendisine verilen yeteneği farklı çizgiye kaydırırsa ve bunu da sanat adına yaparsa bu hem kendine hem yaradanına hem de yaratılış sebeplerine terstir.

Bu da ihanettir.

Bazı güruhların varlığını sürdürmek için ortak noktaları bahsini ettiğimiz şekildedir.

Zamanında Rahmetli Erbakan hoca kulislerde ‘Kanlı mı olacak kansız mı?’ esprisi yaparken kızıl kıyameti koparanlar partisini kapatmış, 28 Şubat darbeciler tarafından her türlü hakarete maruz bırakılmış adeta linç edilmişti.

Ve bugün..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz” ifadesi doğrudan ve açık net darbe çağrısıdır.

Devletine ihanettir.

Dengesiz çıkışlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti tehdit eden ahlaksız Kemal, ABD ve soytarı güçlerinin beceremediği iç savaşa, darbeye bir çağrıdır.

Kanunlara göre bu bir suçtur ve hesabı sorulmalıdır.

“Başkanlık sistemi kan dökülmeden gelmez” diyen bir zihniyetin ülke menfaatleri, bölgesel ve küresel çıkarları temelinden etkileyecek bir söylemi kullanması memleketi ve milletini seven birinin söyleyeceği söz olamaz.

Bu darbe çığırtkanlığını yapan biri ancak hasta ve ucube düşüncenin dışa yansımasıdır.

Ciddiye alınıp muhatap olunmaması gereken bir zavallılıktan öteye gidemez.

Bu düşünce sadece kendisine vekalet verenlere değil, tüm halkımıza ihanettir.

Ana muhalefet in başında bulunan gözünü hırs ve kan bürümüş bir zavallının ahlaki değerlere saldırmasından sonra ‘hedefe giden her yol mubahtır’ anlayışıyla hareket etmesi gayet normaldir.

Türk milletini doğrudan tehdit eden bu kişiye kanunlar çerçevesinde hesap sorulmalıdır.

CHP’li yöneticilerde biraz aklıselimlik varsa bu adamı derhal partilerinin başından uzaklaştırmalıdır.

BAHÇELİ DERSİ!

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin milli değerler ve ülke menfaatinde zerre zafiyetin kaosa giden yolun başlangıcı olacağını bilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Sayın Bahçeli’nin sorumlu muhalefet içinde hareket etmesi Kemal ve onu yöneten güçleri fena hayal kırıklığına uğratmışlar.

Memleketin selameti için Particilik ve her türlü makamcılığın bir anlamda hükmünün olmadığını göstererek, “Kongre sonrası AK Parti’de kriz olursa, zaafa düşerse, zaaf olmasın diye biz destek vermeye hazırız” demesi kaos bekleyen ana muhalefete şamar gibi inmiştir.

ÇOLAK VE NİLÜFER

AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Celil Çolak, CHP’li belediye başkanının icraatlarını masaya yatırdığı bir toplantı düzenledi.

Aynı gün önceden düşünülen ve aynı saatlerde olmasına rağmen Başkan Çolak’ın bizzat araması nedeniyle kesişen programımızda değişiklik yaparak davete icap ettik.

Şunu ifade edeyim ki çok doyurucu, beklenilen izahatla karşılaşmadım.

Aslında konuşulması gereken çok şey olduğunu belirtmek isterim.

Ama küçük minnacık eleştiriyle geçiştireyim.

Yakın zamanda iki seçim yaşadık.

Biri yerel ikisi genel.

Geneli genele yaydık.

Yereli tökezledik.

Tabi Nilüfer için.

Tüm konuşulması gerekenleri geçiyor ve şu soruyu soruyorum:

Nilüfer belediyesiyle ilgili anlatılanların tümü yanlış olduğunu kabul edelim.

Bu yanlışlara rağmen Başkan Bozbey neden seçildi?

Siz Nilüferi kazanmak için ne yaptınız? Neyi yapamadınız?

Nerde eksiklik var teşhis ettiniz mi?

Nilüfer her dönem neden bir uhde olarak AK Parti’nin hafızasına kazınıyor?

Nilüfer’i kazanmak neden bu kadar zor?

Gerçekte kazanılmamasının altında yatan sebepleri biliyor musunuz?

Biliyorsanız neden gereğini yapmıyorsunuz, ya da yapamıyorsunuz?

Gülümseyin Nilüferde siniz sloganını tersine çevirerek, “Maalesef gülümseyemiyoruz” dediniz.

İşte burada gülümseme tekniğiyle oynamanıza gönülden katılıyorum.

Zira Nilüfer’i kazanamadığınız sürece gülümseyemezsiniz.

İşte bu teşhisi koyabildiyseniz başarılısınız.

Burada mesleğinizin avantajını da kullanarak gülümseme hedeflerini tutturabilmek için acizane önerim şudur; Teknik takibi sıkı tutun. Mutlaka Gülümseri yakalar gülüm seni şarkısı eşliğinde gülümseyerek gülebilir siniz!

Siz gülerseniz millet güler.

Millet gülerse devlet güler.

Devlet gülerse mazlum güler.

Mazlum gülerse dünya güler.

Dünya gülerse dünya alem güler.

Sonuç mu?

Hep birlikte güleriz.

Hepsi bir yana.

Gerçekte isteyen önce gülmeyi hak etmelidir.

Bunda samimiyseniz başarmamak için hiçbir sebep yoktur.

Hadi gülün ve bizi de güldürün.

(((7/24 Kulis Takip)