Afet sonrası sinsi planlara dikkat !

12 Şubat 2023 Pazar, 14:02
alim şahin

Asrın felâketi bir değil tam on ilimizi yerle bir etti..

Bunu basit bir doğa olayı deyip geçmeyiniz.

Elbette sebepler, nedenler ve alınması gereken tedbirler artık ertelenmeden düşünüp uygulanmalıdır.

Üzerinde yaşadığımız Marmara bölgesi deprem fay hatları ile dolu.

Dolayısıyla deprem alanı olan Bursa’da hızlı şekilde kararlar alınıp uygulamaya geçilmelidir.

BURSALI YÖNETİCİLER!

Bursa deprem bölgesi.
Dönüşümle alakalı çocuk oyuncağına çevrilen zaman dilimlerini yaşıyoruz. Bu konunun günden güne savsaklanacak ertelenecek konu olmadığını bilincine artık ne zaman varacaksınız!
Bursa’da büyük dönüşüm yapmanın zamanı geçiyor..
Az sonra deprem olmayacağı ve hepimizin enkaz yığınlarının altında “sesimi duyan var mı” nidalarını muhatap pozisyonda olmayacağımızı, bir metre çukurun altına girmeyeceğimizi kim garanti verebilir?

Şehir olarak tüm yaşam alanlarının enkaz olmasını beklemeyin!
Enkaz olduktan sonra dönüşüm yapmanın kime ne faydası olacak?
Zaman kaybetmeden Bursa virane ye dönmeden topyekûn dönüşüm başlatılmalıdır.

“Üç beş tane binayla dönüşüm yaptık” diyerek kendinizi ve milleti kandırmayın.

Yapacaksanız yapın, yapmayacak veya yapamayacaksınız gidin yapacak olanlar gelsin.
Kendi evinizi sağlama alarak bu vebalden kurtulamazsınız.

Milleti kandırmayın, milleti oyalamayın, umutlarını sömürmeyin, söndürmeyin!

Yarın olası bir afette mezarda bile yatacak yeriniz olmaz, zira kimse hakkını helal etmez.

DEPREMİN HATIRLATTIKLARI

Yıkılan binaların en az 5 veya 10 misli kadar bina da kullanılamayacak halde olduğu için devlet tarafından yıkılacaktır.

Bir kaç sene içinde devletimiz Allah’ın izniyle daha önceki depremlerde yaşadığımız gibi buraları tekrar daha sağlam daha modern inşaa etme yoluna mutlaka gidecektir. Elinden geldiği kadar tüm imkanların seferber ederek bunu yapacaktır, bunları hep yaptı.

Nihayetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki şehirlerin bir yıl içinde yeniden imar edilip konutların sahiplerine teslim edileceğini söyledi.

Ama şu unutulmamalıdır.. Dünya üst üste böyle bir felaketi bu kadar geniş bir coğrafyada yaşamadı. Bu durum çok büyük bir yıkımla karşı karşıya kaldığımız büyük bir gerçektir.

Dünya tarihinde 10 ili kapsayacak bu kadar geniş bir coğrafyayı yıkmış iki depremin de birkaç saat arayla ortaya çıkmasını tevekkül etmek zorundayız.

Buradan da kendimize dersler çıkarmalıyız. Rabbim geçen hafta kar dualarını Cuma hutbelerinde kabul edip tüm Türkiye’yi birden yağmur ve kara boğarken, böyle bir afeti bize neden verdi diye düşünüp tövbe etmeliyiz.

SİNSİ PLANLARA DİKKAT !

Şu anki 10 ilimiz yıkım görmüş, kardeşlerimiz mecburen bir iç göç hareketi yaşamak durumunda kalabilirler.

Seçimlerin ertelenmesi ihtimali zamanlaması ve sonuçlarını devletimizin ve hükümetimizin çok iyi etüt ederek buna göre planlı çalışması lazım.
Ayrıca 10 il içindeki vatandaşlarımızın olası göçünü yani Batı bölgelerine en az beş milyon insan civarında zorunlu iç göç yaşanma olasılığı göz önünde tutulmalıdır.

Böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldığımız da bu göç hareketine siyasetin karışıp karışmayacağına dikkat edilmelidir.

Böyle bir durumda İllerin demokrafik ve siyasi yapısının ne şekilde etkileneceği iyi takip edilmelidir.

Bu çok önemli!
Bu durum şahıslara bırakılırken devlet kontrolünde ve devlet takibinde yapılmalıdır.

Boşalacak illerimizin nüfus yapısının nasıl doldurulacağını veya siyasi sonuçlarında sandıklardan zorunlu olarak kimin çıkabilme ihtimalini devletin öngörerek bir çalışma yapması ülke birliği açısından son derece önemlidir.

Yaşanacak olası göçün 10 ilimizin boşaltılması anlamına geliyor.

İşte tam da bu noktada dış güçler desteğiyle şeytanı planları devreye sokmak isteyen terör örgütleri kendilerine yakın gördükleri ve siyasi sonuçlara etki edeceğine inandığı seçmenin bölgede kalmasını sağlayabilir.

Bu da seçimlerde sandıktan kendilerinin çıkması, bir anlamda “kurtarılmış bölge” mesajı vermek için her türlü argümanı kullanmalarına neden olacaktır.

Bununla birlikte dış güçlerin sahada cirit atacak ajanları, kaos ortamı oluşturabilecek suni yapılanmalara, puslu havayı seven çakallara kesinlikle taviz verilmemelidir.

Devletimiz “su uyur düşman uyumaz” ilkesiyle hareket edeceğine inanıyorum. Bu olası tehlike göz önünde bulundurulmalıdır.

Allah devletimize milletimize güç kudret versin.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz