Faruk Çelik’ten hodri meydan
Yüzleri kızarır mı bilemem ama 180 derece U dönüşü yapanları da gördük.
Sonra da zamanında bunları açıklasaydınız kılıfına sığınanları da.
Doğru ya işi gücü de yoktu, asılsız haberlerle seviyesi yerlerde sürünenlere laf yetiştirecekti Sayın Çelik.
Sonra da ipe sapa gelmez iftira yalan mesnetsiz haberlerle algı oluşturup itibar suikastı yapmayacaktınız..! öyle mi ?
Hedefe kilitlenmiş emir demiri keser misali besleme talimatına aykırı duruş mu sergileyecektiniz?
Konu şu; Uzun bir aradan sonra gazetecilerle bir araya geldi Faruk Çelik.
Ama bugün Bakan Çelik’i çok net ve kararlı gördüm.
Velhasıl azizim ezdi geçti !
Toplantıya katılım oldukça yüksekti.
Öğrendiğimize göre özellikle hakkında iftira hakaret küçük düşürücü haberlere ve sosyal medya paylaşımlarına imza atan şer cephesinin besleme tetikçileri de davet edilmişti.
Gel gör ki, bu güruhun mimarları ezilme tehlikesini göze alıp gelemediler.
Yakın üyelerinden bir iki kişi katıldı.
Sayın Çelik siyasi hayatının başlangıcından bu güne geçen süreyi özetleyerek konuşmasına başladı.
Ardından ailesine kadar uzanan küstah, hadsizce, yalan ve asparagas haberlerle hakkında iftira kampanyası başlatanlara yönelik sert çıktı.
Yapımından bu yana tüm belgeleri ortaya koyarak herşeyiyle 69 metrekarelik yasal bir dağ evini kaçak şato, köşk villa diye kamuoyuna pompalayan laf ve medya cambazlarının belgelerle oyunlarını bozdu.
Ve bundan sonra hakkında asılsız haber yazan çizenler hukuki zemin dahil tarafından sert karşılık bulacağını hatırlattı.
.
ATIŞ SERBEST
Türkiye de isteyenin istediğini sorduğu “Atış Serbest” kürsüsü gibi bir ilki gerçekleştiren Faruk Çelik “Siyasetçiler sandıkta hesap verir. Resmi görev yapanlar da kamuya hesap vermek zorundadır” diyerek ‘Atış serbest’ istediğinizi sorun” dedi.
Ve sorular ardı ardına geldi.
Bence herkes doyurucu cevaplar aldı.
Oysa Bursa’nın yerel yöneticileri siyasileri veya yöneticileri hesap vermekten çok uzak olduğu gibi soru soranları da eleştirenleri de ‘Kara Liste’ ye alıyorlar.
Bu da korku imparatorluğu oluşmasına neden oluyor.
.
BESLEME DEĞİL YEREL MEDYA DESTEKLENMELİ
Bakan Faruk Çelik, Yerel medyanın desteklenmesi gerektiğini savunarak medya bütçesini ayrım yapmaksızın adaletli kullanılması gerektiğini belirtti.
“Besleme medyayı değil, ayakta durabilmesi adına yerel medyayı destekleyin ama bırakın medya da sizi eleştirsin” dedi.
Oysa bunların eleştiriye tahammülü olmadığı, tersine korku imparatorluğu kurdukları gibi mensubu olduğu partiyi de yönettiği şehri de harap etiler.
Tam da bu nokta da medyayla ilişkilerini de korku üzerine inşa ettiler.
“Kimse eleştiri de bulunamıyor, hataları yanlışları hatırlatmak bile suç sayılıyor.”
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş kamu gücünü kullanarak tüm Bursa’yı, partisini ve medyayı adeta esir almış durumda.
Bana kalırsa partisinin İl başkanını da esir almış.
Besleme kalemşörlerinin aracılığıyla da Faruk Çelik’in attığı adımları sıkı sıkıya takip edip senaryo üretiyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la tokalaşmasına kadar alakasız karelerle kendilerini teselli etmeye çalışıyorlar.
Bunun anlamı şudur: Aynı partide makam saltanatı sürenleri Faruk Çelik korkusu öyle kaplamış ki, önünü kesmek için düşmanlıklarını artık gizlemiyorlar.
Toplantının diğer konularına girmeyeceğim.
Günün sonunda Faruk Çelik esti gürledi.
Kendisine yönelik saldırılar ve plan kuranlara bundan sonra suskun kalmayacağını gördük.
KORKAKLAR
Bakan Çelik, toplantıya ilişkin sosyal medyadan da şu açıklamayı yaptı:
“Bugün Bursa’da faaliyet gösteren tüm yerel basın mensuplarıyla toplantı düzenledim.
Uzun zamandır ben susarken birileri ileri geri konuştu.
Bazıları ile hukuk önünde sessizce hesaplaştım ve mahkeme tarafından cezalandırıldılar.
Ama tescilli müfterilerin bana ve aileme karşı iftiraları bitmedi.
Basın mensuplarını hiçbir ayrım gözetmeksizin müfterilerde dahil hepsini davet ettim.
Çoğu katıldı birkaç müfteri cesaret Edip gelemediler korktular.
Her şeyi sordular ve cevabını aldılar.
Yaklaşık olarak 35 yıldır bu ülkede ve bu şehirde siyaset yapıyorum.
Herkesin içinde dolaşıyor, herkesle konuşuyorum.
Yüzleşemeyeceğim bir Allah’ın kulu yok. Hal böyleyken davet edildiği halde toplantıya gel-e-meyenler korkaklar konuşmaya devam ediyor.
Korkaklar sizin için de yüreğiniz yetiyorsa özel seans yapabilirim hadi buyrun.
Bu saatten sonra onları Bursa’lı hemşehrilerimin vicdanına havale ediyorum.”
Doğrusu yıllar geçse de hizmetleriyle anılan Bir Faruk Çelik’e karşılık, ithal ağabeylerle cezalandırılan bir Bursa manzarasıyla karşı karşıyayız.
Bugünkü yaşanan olumsuzluklar da o çürümüş – kokuşmuşluğun kalıntıların olduğu su götürmez bir gerçek.
Ne diyelim; Allah ıslah etsin. Etmiyorsa da o en iyisini bilendir.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın