Bursa büyükşehir belediyesi başkan adayları kim olacak?
Siyaset arenası ısınmaya başladı liderler çeşitli sebeplerle mitingler düzenliyor. Şimdiden meydanlarda sayısal olarak nabız yoklanıyor, mesaj içerikli görüntüler oluşturulmaya çalışılıyor.
Son Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun İstanbul mitinglerine bakıldığında öncekilerden pek farkı yok.
Yani Erdoğan’ın kaybettiği bir şey yok.
Kılıçdaroğlu’nun kazandığı bir şey yok.
Elbette 2023 başkanlık seçimleri çok önemli ancak bu süreçte kentleri ilgilendiren en önemli konuların başında yerel yönetimler geliyor.
Erken seçim olur mu olmaz mı tartışmaları bir yana yerellerde aday çalışmaları çoktan başladı bile.
Ancak şunun altını çizmek gerekir. Bir erken seçim artık hayal gibi duruyor.
ADAYLAR!
Bursa büyükşehir belediye başkanlığı adına muhalefette millet ittifakının adaylığı için birçok isim konuşuluyor.
İyi Parti kendi içinden aday çıkması yönünde ısrarlı.
İsmail Tatlıoğlu ismi ağırlıklı olarak öne çıkıyor.
Kılıçdaroğlu ise adaylarının Mustafa Bozbey olduğunu Bursa ziyaretinde dile getirmişti.
Bozbey genel başkanından aldığı işaretle startı çok erken verdi.
2024’ün Mart ayı yerel seçimlerine hayli zaman var ve Mustafa Bozbey sahada arı gibi çalışıyor.
Aslına bakarsanız Bozbey bir önceki seçimleri kıl payı kaybetmişti.
Bunun en önemli sebebi partisinin il yönetimi ile ters düşmesi ve desteğini alamamasıydı.
Sözün özü CHP il yönetimi kendi adayına kelek atmıştı.
Buna rağmen Bozbey Büyükşehir Belediye başkanlığını sadece iki puanla kaçırmıştı..
Cumhur ittifakı’nın adayı konusunda ise henüz ipucu yok.
Ancak kulislere bakılırsa Mustafa Esgin Büyükşehir adaylığına hazırlandığı, bunun için perde arkasından çalışmalar yaptığı ve yakın arkadaşlarına da bu konudan bahsettiği konuşuluyor.
Fakat Mustafa Esgin’e karşı parti içinde oldukça fazla direnç var.
Bu durum parti içinde cepheleşme ve tepkileri beraberinde getirir
Zira Sayın Esgin’in başarısız bir adaylık süreci söz konusu, bununla birlikte Bursa’yı toparlayacak bir ağırlığı olmaması.
Zira Ak Parti’ye hiç bir getirisi olmayacağı gibi kayıplarının önünü açacak anahtar rolü oynayacağı konuşuluyor.
Ayrıca Alinur Aktaş’ın bıraktığı enkazdan sonra aday olacaklar için adeta siyasi hayatına mal olacak tehlike ve risk oluşması da cabası.
Diğer yandan enkaz da olsa risk de olsa toparlayıcı, birleştirici, sürükleyici birileri mutlaka çıkarılır düşüncesi hakim.
Tabloya bakıldığında millet ittifakı’nın adayı tıpkı altılı masanın altın gününe dönmesi gibi kısır bir çekişme ile bizden olsun tartışmalarına gebe.
CHP kanadında iyi Parti’nin göstereceği adaya evet denilmeyeceği, CHP tabanı da bu durumu kabullenemeyeceği hakim.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ise bu kez Bursa’da birçok belediye de kendi partisinden aday çıkarma konusunda kararlı olduğu belirtiliyor..
Deva ve Gelecek partisi’nin ise Bursa’da çok da bir beklentisi olmadığı gerçeği var..
ERBAKAN MİSYONU TÜKETİLİYOR!
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın Erdoğan’a yönelik sivri çıkışları, “iktidarın 20 yıllık günahına ortak olamayız” ifadeleri ak parti küskünlerinden büyük tepki almışa benziyor.
Yanlışları eleştirmekten ziyade dışarıdan talimatla yönetilen küresel güçlerin yerli işbirlikçilerinin ağzıyla Erdoğan’a vurmaya çalışması Necmettin Erbakan misyonunu tamamen ters yüz etmiş.
Fatih Erbakan henüz yolun başında ancak bu kadar kısa sürede kendi misyonuna ters politika geliştirmesi yeniden Refah partisi’nin liderinin daha çok pişmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Zira kendi söylemlerine karşın AK Parti’ye kızanlar olsa da vatandaşın değişmeyen kırmızı çizgisi Recep Tayyip Erdoğan olduğu gerçeğini göz ardı etmemelidir.
Özellikle sahada CHP dahil birçok partiliden aldığımız mesaj edindiğimiz izlenim şuydu;
“Devleti yönetmek Parti yönetmeye benzemez. Türkiye’nin uluslararası arenada edindiği saygınlık, otorite ve güç kazanımı söz konusu. Sırf Parti çıkarları için lider değiştirerek bu kazanımları harcayamayız. Halihazırda Erdoğan’ın dışında hiçbir aday Türkiye’nin otoriter saygınlığını koruyamaz. Bunun için tecrübe başta olmak üzere liderlik sıfatları gerekir. Erdoğan’ın dünya milletleri nezdinde kazandırdığını diğer adayların koruması mümkün değildir. Kısaca devleti yönetmek Parti yönetmeye benzemez.”
İşte bu söylemler Parti Genel başkanlarının vatandaş üzerindeki dürüstlük çizgisini çok net ayırabiliyor..
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi güçlü bir karakteri alaşağı etmek için ülkemize yönelik ekonomik saldırıların amaç ve gayesini anlamakta zorluk çekilmediği görülüyor..
CHP ve iyi Parti Genel Başkanı gibi halka hizmet yerine kafaların içerisindeki talimatlı projelere hizmet etme düşüncesi olanlara tabi ki izah edilemez.
Sonuç itibariyle milli menfaatler milli duygular konusunda vatandaş her şart ve zeminde tavize müsamaha göstermiyor.
Bu duyguyu yok etme planları her zaman yürürlükte.
Tarihte örnekleri olduğu gibi milli manevi duygular değişmez çizgimiz dir..
Bu minvalde kısır çekişmeler yaşansa da halk kimlerin millî olduğunu, devlete millete hizmetkar için ömür tükettiğini biliyor.
Allah şaşırtmasın.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın