Ak partiye acı hatırlatma! Ölüm kalım mücadelesi..
Bu nasıl bir yokluk seviye kaybıdır.
TV’lerdeki açık oturumlarda Ak partiyi savunacak kimse kalmamış.
Bildiğiniz gibi yeni yılın ilk günü elektrik, doğalgaz, akaryakıt, köprü ve otoyol ücretleri, harçlar, vergiler ve cezalara zam gelmişti.
Art arda gelen zamlarla ilgili AK Parti’den de açıklama gelmişti.
MKYK Üyesi Mücahit Birinci, vatandaşların tepkisine yol açan zamlar için “Zam geldiği gibi gider…” dedi.
Birinc i, “Anlık tepkiye lüzum yok. Biz başardık, yine sizlerle el ele biz başaracağız. Dolarda anlık tepki verenleri ne hale getirdik hatırlayınız, hem de bir gecede…”
Gelen zamların içerisinde elektriğe %100 25 oranında yapılan zama karşılık sözde milleti rahatlatıcı açıklama yapan Mücahit Birinci, asla birinci olabilecek kapasitede biri olmadığı için aslında soyisimde değiştirmesinde fayda var.
Benzer Konular
Bu arkadaşın “geldikleri gibi giderler” diyerek tarihi bir söze ironi yapmak istemiş ama burada kendi kalesine gol atan hatip yerine düşmüş.
Marketteki zamları haksız zamların tabii ki geri alınması kesinlikle şarttır ve mecburdur.
Hükümet gerekli adımların tamamını adli ve yargı olarak da atmak zorundadır fakat vatandaştan marketten serbest ticaret hane işletip kârını devlete vergi veren bir işletmede 5 liralık sütü 8 liraya satan adamın 3 Tl fiyatı geri çekmesini isterken, elektriğe doğalgaza vicdansızlık boyutunda %100 25 zam yapılması açıkçası bu kış günü insafsızlık olarak halkın tepkisini neden alırsınız?
AK partili hatiplerin işi gerçekten çok zor.
Her dönemde geçmişten dem vuran bir hükümetin en büyük sözü çuvaldızı kendine iğneyi başkasına sözünü unutmuş güncelleme yaparak iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır hale getiren ve Erdoğan’ı zayıflatan hükümet ve partisi içinde kriptolar var.
Bu ortam nettir.
AK Parti bu gerçekleri görmek zorundadır.
Yılbaşından bu yana sahada edinidğimiz izlenip ve hükümete karşı oluşan büyük çapta tepkiler söz konusu.
AK Parti zenginlerin partisi değildir hiçbir zaman da olmamıştır.
Beyaz Türklerin elitlerin masonların Türkiye adım partisi de olmamıştır.
AK Parti iktidara getirenler 80 küsür milyonun en az 50 milyonunu oluşturan orta direk ve fakir insanlardır.
Bu ülkenin gerçekten ülke için dua eden her şeye rağmen şükreden her şart ve zeminde amasız canını ortaya koyan insanlarıdır.
Siz bu insanların sofrasından yemeklerini elektriklerini doğalgazlarını niçin çalıyorsunuz.
Bakın dünyanın en zenginleri yahudilerdir, trilyon dolarlara hükmederler ama o Yahudiler oturdukları evi bile satın almazlar.
Kiralarla cebindeki 3 kuruşla bizim mantığımız da üstüne üstelik bir de banka kredisi çekerek ev satın alıp evin içinde taş duvarları bakarak zeytin yiyerek zamanı geçirmeye çalışan insanlarımız var.
Kurulduğu günden beri hatta kurulduğu günü bırakıp 50 senelik 100 senelik 1000 yıllık Ak partiliyim.
AK Parti bir parti değil ki, AK Parti bir dava hareketi bizde böyle görüyoruz.
Böyle geldik böyle gördük.
Dün Ak Parti mi vardı belki yarın da olmayacak inşallah olur ama bu dava hep olacak biz partici değiliz davamız evrenseldir ebedidir.
Rahmetli üstatlarımız Necip Fazılların, Mehmet Akif lerin, Fatih Sultan Mehmetlerin davası neyse biz onu takip ettik geldik.
Bu vatanın öz evladıyız. Siz bu vatan’dan bu vatandaşlardan arkanda duranlardan her şart ve zeminde canını ortaya koyanlardan hala hala bir şeyler isterken birazcık da yaptıklarımıza bakmak lazım.
Elektriğe %100 25 zam ne demek!
Lütfen şükürlü gidelim lütfen şükür de gidelim.
İnsanların bunca yıl desteklerini el mahkum iye zamlara mahkum ederseniz bir noktadan sonra köprüyü tüneli mega yatırımları elinin tersiyle iter cebinin karnının derdine düşer.
Eğer bu davanın bugünkü temsilcilerin içinde samimi insanlar varsa ki var olduğuna inanıyordum şükrediyorum.
.
2023 AK PARTİ İÇİN DEĞİL ÜLKE İÇİN ÖLÜM KALIM MÜCADELESİDİR
Dua da ediyorum her seçimde ciddi oranda oy kaybedersin bu olur anlaşılabilir ama inanın önümüzdeki seçimler asla bir seçim olmayacaktır. Kaybedilirse ülke kaybedecektir. Yatırımların durup durmaması çok önemli değil. AK Parti’nin ve bu davanın 50 yıllık kazanımları birkaç sene içinde tamamen haba edilecek , her şey kapatılacaktır.
Yatırımlar durdurulacak, Kur’an kursları İmam hatiplerin önü tekrar ucube eğitim sistemleri ile kapatılacak, tüm devlet dairelerinde ki dindar insanların tasfiyesi kesinleştirilecek, Türk silahlı kuvvetleri’nin ülke içindeki bütün operasyonları ve mevcutları iptal edilerek geri çağrılacak, Azerbaycan’daki askerimizden Libya’daki askerimize kadar 20 senelik bütün ülkenin ve İslam aleminin kazanımları iptal edilecektir. Eskiden kapatılan petrol kuyularının yanında gaz çıkmış bacası yanan gazlarımız, gaz kaynaklarımız, gaz kuyularını hepsi kapatılacak, gemiler önce kızağa çekilecek daha sonra satışa çıkacaktır. Tabii ki bunların hepsini birer bahaneleri olacaktır.
Bugün İstanbul’da nasıl ki Sancaktepe’de ekonomik değil diye metro inşaatları üstüne kum dökenler varsa ki, 40’lı yıllarda Kayseri’de uçak fabrikasının üstüne kum dökenler.
Siz sanıyor musunuz ki 2023-2024’te Karadeniz’deki gaz kıyılarımızın vanaları kapatıp üstlerine beton dökmeyecekler.
Siz kuklaya bakmayıp kuklacı ya bakın.
Şu an karşıdaki cepheye bir baksanıza en sağ tarafta ruhunu satmış önce maneviyat diyenden yüzüne bir bakın maneviyat M’si kalmış mı?
Saadet partisi’nden en soldaki partiye Kürdistan işçi partisi temsilcileri olan yani Marksist leninist bir partinin bugünkü temsilcileri olan PKK dan bahsediyoruz.
.
SİRKE ÇEVİRDİLER!
Ortaya bakın!
Kendini ülkücü milliyetçi geçirdiğini söyleyen İyi Parti ile onun yan tarafında devletin bütün temelleriyle düşman, kendi partisi’nin kurucusu ile düşman, dinin bütün temelleri ile düşman bütün teröristlerle dost hale gelmiş CHP, onun yanında ortağı bugünkü demokrat Parti.
Peki o Demokrat Parti’nin kurucularını kim astı?
Yan koltuktaki CHP’liler değil mi?
Bugün “Çamlıca’daki camiyi niye yaptıınız” diyen Saadet partisi değil mi?
Bunların niye söylüyorum..
Bu gördüğünüz manzara ya değişik bir ironi yapsak aslanla bir ceylan’ı, kediyle bir kuşu, köpekle kediyi yan yana koyduğumuzu birer sandalye üstünde oturduğunu düşünüp yan yana gözünüzde canlandırın.
Birbirlerinden bu kadar nefret eden, temelden zıt, birbirlerini öldürmek ve yemek için içgüdüsel hareket edenler yan yanalar.
Eğer idrak ederseniz bir kediyle bir kuş yanyana duruyor ve kedi kuşa dokunmuyorsa bir terbiyeci var demektir.
Öyleyse burası bir sirk olması lazım.
İşte bugün tab da böyle bir manzara var önümüzde.
PKK’nın partisi’nden, cami niye yaptığınız diyen Saadet partisi ne kadar tam bir sirk meydana halinde ama kamera Sadece bu açıdan çekiyor.
Bir karşısını bir arkasını almıyor.
Arkada bir terbiyeci var.
Elinde bir kırbaç var onun yanında vadedilmiş yemekler var.
“Eğer kediye kuşa doğru bir hareket edersen seni keserim aç bırakırım döverim.
Hemen yanındaki Aslan’ada öyle söylüyor, yan tarafla iyi geçineceksin.
Yandaki Ceylan’a da gözün gibi bakacaksın onunla iyi olursan sesini yükseltmez.
Siz benim amacıma hizmet ederseniz ben de sizi bir arada tutup karnınızı doyuracağım.
İşte şu anki Türkiye’nin muhalefeti net blok oluşmuş.
Dışarıdan idare edilen değil, terbiye edilen ıslah edilen emredilen hükmedilen bir muhalefet var.
.
ERDOĞAN SADECE TÜRKİYE’NİN LİDERİ DEĞİL!
Böyle bir ortamda 19 yıllık iktidar bunca yıllık İslam aleminin gözyaşları ile yapılmış duaların bugünkü karşılığı olan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin böyle bir bir mevsimde bu kadar geniş kazanılmışlıklar varken öyle basit hatalarla hepsini riske atmamalıdır.
Hakka hizmet halka hizmattir. Sosyal yardım adı altında teşkilatlara giden milyonluk erz ak pametlerini yakınlarına tahsis edenlerden tutunda ortalardan zula yapıp ortalardan kaybedip vurgun yapanlara kadar.
Daha bir çok adalete yakışmayanzulümkârların parti içinde cirit atmaları ne hakka ne millete hizmetten alakası olmaz.
Bunun sonu çok ağır olur.
Yani bunları konuşurken bir taraftan aç insanlarımıza da bakıyorum.
Zengin daha zenginleşirken insanlarımız yine aç kalır.
Müslümanlar aç kalabilir hiç önemli değil liderleri ile mideleriarasında bu dünyaya ibaret değ iller. Ama bir yetimin hakkı bırakın partileri ülkeleri toplumları dünyayı batırır helak eder.
Bu minval de nsanları zorlamamak lazım.
“Yoksa her tarafta yoktur.
Buna katlanır ama bir tarafta aşırı varsa yerlere taşıyorsa ve karşı tarafa sadece karnımıza taş bağlayın edebiyatı yapılıyorsa bu kendimizi kandırmaktan ve rabbimizi gücendirmek den başka bir şey değildir.”
Burada sünnet-i seniyye de yoktur yok.
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen peygamberimiz varken en çok bunu örnek olmamız lazım.
Çok kısa süre içinde yoğunlaşmış duygularla böyle 3-4 dakika içinde bunları aktarma gereği hissettim.
.
AK PARTİYİ SAVUNACAK KİMSE YOK!
AK Parti gibi devasa bir partinin televizyon kanallarındaki hatiplerinin durumuna bakar mısınız..
Üç cümle söyleyebilecek bir hatip yok.
AK Parti hatiplerin durumuna duruşuna yakın çekimdeki saç tıraşları na Bir bakın daha oradan kaybediyorlar.
Konuşmalarına bir bakın yahu bir turiste İngilizce bilmeyen el kol hareketi ile İngilizce konuşmaya çalışır gibi AK Parti’yi savunmaya çalışıyorlar.
Körün gece karanlığında el yordamıyla yol bulması gibi bir şey.
Koca parti bunlara mı kaldı?
Ak Parti geçmişini bilmeyen dinini bilmeyen özünü bilmeyen davanın sadece 4 kelimelik 4 harflik bir kelime olduğundan başka hiçbir şeyinden haberi olmayanların AK Parti davasının savunabilmek için televizyondan televizyon kanallarında devşirme Hatip olarak çıkacağı günlerimi görmemiz gerekiyordu.
Yazıklar olsun yazıklar olsun bu duruma düşmüşisek.
Allah Recep Tayyip Erdoğan’ı dava bilincinden yoksun, partiyi rantı çıkarı için kullananların şerrinden ve zavallılığından korusun.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın