Oktay Yılmaz’ın iki yıllık İcraatları; Mega yatırımlar!

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, iki yıllık görev süresi boyunca  yaptığı icraatlarını basın toplantısı aracılığıyla kamuoyuna paylaştı.

Sosyal medyadan canlı olarak yayınlanan toplantıyı baştan sona izledim.

Biraz ürkek, zaman zaman titreyen ses tonuyla heyecanını anında dışa vuran bir sunumdu.

“Hadi şimdi” diye çok bekledim bir tane kendine özgü yatırım, proje olsun.

Ama ne çare!

Her seferinde açık ve net hayal kırıklığı yaşamaktan kurtulamadım.

Konuya girersek; vatandaş gözünden baktığınızda sıradan bir tanıtım toplantısı görünüyordu.

Ama işi bilenler siyaset veya gazeteci gözüyle baktığınız da ortada bir belediye başkanının “keşke sunum bile yapmasaydı eyiydi” detirdecek toplantıydı.

Sonunda Yıldırımlıya en azından “bir su vereydi eyiydi” malum sözü hatırlattı açıkçası.

Yani gönül isterdi ki, “Oktay Yılmaz da en azından bir tane de olsa taş üstüne taş koysun,  iyi kötü bir iz bıraksın iyi hatıralarla anılsın” diye.

Planlama kentsel gelişim merkezinde uyumayan kütüphane, pardon  pardon 21’den sonra uyumaya geçen kötüphane..

Yani adı uyumayan ama 21’00’da kapandığı öğrenilen hayırsever bir vatandaşın yaptığı kütüphane.

Yani sıfırdan hiç bir icraat yok.

Ne var peki?

Geçmiş dönem belediyenin yaptıklarına  yeni bir isim takarak anlatma var.

-Kurdoğlu mahallesinde ki sanat sokağı yine önceki döneme ait.

-Övündüğü proje Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksini çok iyi takip edenlerden biriyim. O proje yer tahsisinden ruhsatına anahtar teslimine kadar önceki döneme ait.

-Diğer taraftan “Değirmenönü-Karapınar tapu dağıttık” diyor. Plan ve tapuların tamamı bitirilmesi yine önceki döneme ait.

-Mevlana’da ki tüm bitirilen projeler yine önceki döneme ait.

-Sular vadisi projesinin  üzerinde zaten fazla durmuyor, çünkü o projenin itibarsbızlaştırılması gerekir, zira  aksi halde sayın Yılmaz durumun ezikliğini yaşar ve kendisini ifade edemez duruma gelir. Bu nedenle orayı açmak yerine atıl duruma kalması kendi dönemi için hayırlı olacaktır.

İcraatın yarısı bu.

Yani ekrana gelen tüm görüntüler geçen dönemin bitmiş projeler.

550 MİLYON BORÇ!

Sayın Yılmaz geçen döneme atıfta bulunarak “550 milyon borç vardı, biz 200 milyonunu ödedik kaldı 350 milyon” dedi.

Madem geçen döneme borç atfında bulunuyorsun o zaman hangi kaynakla hangi projelerle 200 milyonluk borcu kapattığını açıkla saymış.

Açıklayabilir miydi.

Bence mümkünatı yok!

“Bahsi geçen borçları ödedik kaynağı da yine geçen dönemin yaptığı mevlana mahallesindeki daireleri dükkanları  arazileri vs satarak karşıladık” diyebilir miydi?

Diyebilseydi eyiydi!

Deyemedi ama “bir su vereydi eyiydi!”

Zira geçen dönemin hizmetlerini satarak borç kapatmak övünülecek bir şey olmasa gerek.

İhtisas kavşağının ihtisas hastanesinin oradaki boş alana yaşam merkezi yapacağım vaadinde bulunuyor.

Hem de bu saatten sonra.

Peki soralım;

Adaylığınız zamanında Barış Manço Kültür Merkezinde seçim vaatlerini anlatırken benim de “uçuk olmayan gayet uygulanabilir” diye destek verdiğim projelerden hangisini hayata geçirdiniz bu zamana kadar?

Cevap: Hiç birini.

Peki; Bu saatten sonra neyin vaadinde bulunuyorsun?

Şimdi bu imkansız bir vaat olarak yeni taktikler geliştirmesini öğrenmiş olmalı Sayın başkan.

Yani gözü bayağı bayağı açılmış!

Ama hizmete yatırıma değil.

Şimdi siz bugün şunu yapacağım dediğiniz ve şu ana kadar o projenin ihalesini yapmadıysanız kendi döneminize yetişmez anlamına gelir.

Kendi icraatlarınızı anlatırken Büyükşehire topu atmanız ise yakışık almamış.

Zira proje mimarisi, statiğiyle, elektriğiyle, tesisatıyla, zemin etüdüyle bir buçuk iki yıl sürecek yapımıyla asılsız vaatlerin yeniden gündeme gelmesini sağlarsanız.

Şu ana kadar kendinize ait elle tutulur hiç bir projeyi hayata geçiremeyen Başkan Oktay Yılmaz hazretleri kalkmış yeni projeden vaatlerden bahsediyor.

Eğleniyor muyuz ne..!

YIKMAK İÇİN VARIZ!

Var olan hizmetleri yıkmak için Yıldırım bulunmaz hint kumaşı olarak milletin başına püsküllü yakışıklı bir başkan olarak getirildiğinizi söyleyin buna inanırız.

Bir Yıldırımlı vatandaş olarak bunu anlarız.

Yapmayı bıraksaydınız da yıktııklarınızı konuşsaydınız onca gazeteciyi en azından meşgul ettiğinize belki değerdi .

Mesela “Yıldırım Tıp Merkezi” nerede?

Kuş olup uçtu.

İlçe halkına önemli hizmetler veren önemli bir sağlık hizmetiydi bende yakından biliyordum bu hizmeti.

Hasta yakınları oteli için bilmem şunu yapacağız diyor şimdilerde.

Yahu yıkmayı, isim değiştirip prim yapmayı bırakın.

Primde yapamıyorsunuz onu geçtik bari bırakın en azından hizmet yerinde güzel, bozmayın dua alamadığınıza eminseniz beddua almayınız bari.

Bir önceki dönemin yaptığı hizmetleri başka bir isim koyarak küçük tadilatla yatırım olarak sunma çalımı atmayın artık.

Millet yemiyor.

Belediyecilik bu değil.

Bakınız Okul öncesi eğitim hizmetlerinde 13 bin tane  hanıma meslek edindirme kursları veriliyordu.

Siz geldiniz yıktınız gitti.

Büyükşehir’in gölgesinde kalarak Alinur abisiyle beraber hizmetler yapıyoruz havasında tencere yuvarlanmış hesabı.

Yavuzselimde aşıklar otağı yapmış mış.

Önceki dönemlere ait mahalle konağının bir odasına  iki koltuk koyarak aşıklar otağı masalıyla kandırmacalar.

Kime ne yararı varsa.

Yani geçmişten işleyen projelere isim takarak doğrudan milleti aldatıyorsunuz bunu açık açık söyleseydiniz daha iyi prim yapardınız.

YILDIRIM’IN ASIL SORUNU NEDİR?

Yıldırım’ın birinci sorunu imar diyorsunuz.

Peki Yıldırım’a şu an toplantıyı yaptığınız bina olan planlama kentsel dönüşüm merkezi yapıldı.

Kütüphaneye elbette karşı değiliz ancak yanında çeşitli faaaliyetler yapılan bir donanımı çöpe atıp bir hayırsever vatandaşa sadece kütüphaneye çevirmek imar sorununa bakış açınızın ne kadar ciddi olduğunuz gösteriyor öyle değil mi?

Yahu bir kültür merkezi, bir mahalle konağı, bir kapalı pazar vs bir proje yapsaydınız da gelecekte “bunu da Oktay Yılmaz yapdı” deseydiler daha iyiydi.

Yani en azından “bir su vereydi eyiydi” sözü yerini bulurdu.

Şu ana kadar ortaya koyduğunuz bir proje yok!

Yeşil alanlardan bahsediyorsunuz.

Otosansitin üzerindeki 600 dönümlük araziden bahsederken, zaten orası yeşil alan ormanlık.

Yahu inanın ben olsaydım o sunumu yapmazdım.

Ortada bir tane projesi olmayan bir yönetimin hangi sunumu aktarmasını beklerdik.

Tabi olacağı budur.

Yani elde ki malzeme neyse o.

Gidin muhtarlara sorun meclis üyesine mahallelerin ahalisine sorun bakın size dönüşü nasıl olacak?

Gidin sorun denemesi bedava.

Cin çarpmışa dönmek istemiyorsanız bence oturun oturduğunuz yerde.

Susun ve görev döneminizi bir şekilde katakulliler de olsa bitirmeye çalışın.

İnsanların konuştuklarıyla sizin gündeminiz asla uyuşmuyor.

Siz onu bunu bırakın da Hacivat hayvan pazarını sattınız mı satmadınız mı?

Sattıysanız değeri kaç paraydı kimlere kaç paraya sattınız onu açıklayın?

HAYRANIM!

Bir kez daha hatırlatayım ki, bundan sonra sunum munum yapmaya kalkmayın.

Pandemi var kılıf hazır zaten.

Yapılmamış hizmeti yapmış gibi neyin tanıtım toplantısıydı bu ne cesaret doğrusu takdire şayandır.

Ama bir eksiğiniz var.

Bakın konuşma sanatını Alinur abimizden öğrenmenizi tavsiye ediyorum.

Alinur başkanımız hizmet yatırım havada kalan vaatler olsada en azından yıllarca bu işlerle pişmiş, konuşma sanatını ve hitabetini geliştirmiş.

Herşey gerçekmiş gibi gayet inandırıcı güçlü hitabetini konuşturma sanatına dökmüş.

Ee 3 yılı konuşarak geçiren bir başkanda  heralde bu kadar marifet yetenek olmalıdır.

Sayın Yılmaz bıraksın hizmeti mizmeti de en azından görev süresine kadar takdim konuşma ve hitabet sanatını inandırıcı düzeye taşıması için Alinur başkanımızdan kurs alsın..

Yoksa yatırım da neymiş canım!

Her gelen yatırım hizmet yapacak diye bir kaide mi var..!

İşte iyi kötü  çöpçü çöpünü topluyor, zabıtalar pazardan kira alıyor birşeyler yapılıyor (yani..!)

En azından gidene kadar pireyi deve edecek kadar hitabeti geliştirdimi tereyağı gibi vatandaşı inandır çık işin içinden.

Önemli olan bu dur!!!

Zaten aslolan yeni Ayşe Ertanların Fatih Örenlerin vs daha üst makamlara gelmesi değil..(midir..???!!!)

İşte aslolan bu karakterlerin üst makamlara nasıl getirilirin çaresine bakmak!

Başkan da mutlu halkta mutlu!

Ama sen yine de “Başın düşerse dara, Tahsin Kara’ yı ara.”

.
alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin