Bursa MEB’de Dülger’in oluşturduğu boşluk ve…
Bursa İl MEB (Milli Eğitim) Camiasında nelerin yaşandığına dair yüzlerce soru birbirini kovalarken adeta akıllara durgunluk veren şikayetler geliyor.
Bursa camiası 2014 yılında atanan Veli SARIKAYA’nın İl Müdürlüğünden alınıp, yerine daha önce Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü, Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Kütahya İl Müdürü olarak görev yapan Sabahattin DÜLGER’in 2017 yılında atamasıyla yeni bir sürece girmişti.
2014 yılında neredeyse il ve ilçe müdürlerinin tümü değişen Bursa Milli Eğitim camiasında bugüne kadar hem İl Milli Eğitim Müdürü, Müdür Yardımcıları hem de İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde yaşanan değişiklikler veya değişmeyenler Bursa eğitim camiasına çok fazla katkı sağladığı söylenemez.
Öyle ki, 2014 yılında yapılan İl Milli Eğitim Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Okul Müdürleri kendi liyakat ve becerileriyle değil de ya siyasi dayısı ya da eğitimin en büyük sıkıntısı olan sendika dayatması ile atanmışlardı.
2014’te atanan İlçe Müdürleri ve okul müdürlerine bakılırsa bu net bir şekilde görülecektir.
2014’te deyim yerindeyse hiçbir kriter gözetilmeksizin sadece Sendika baskısı ve siyasetin buna sağladığı imkanla birçok okul idarecisi kıyıma uğratılmış, İl Müdürleri, Müdür Yardımcıları ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri bugün oluşan duruma zemin hazırlamıştır.
2014’te kapısını kapatıp iletişim sıkıntısı yaşayan sendikanın o günkü başkanlığını yapan Numan ŞEKER’le ters düşen, bunu kendi hırs ve ihtiraslarına hakim olamayarak camiada ciddi sıkıntılara sebep olan bu iki kişi den biri il müdürlüğünü Sabahattin DÜLGER’e Sendika ağası da Büyük Şehir Belediyesine Daire başkanı olarak camiadan kopmuşlardı.
Ama ne yazık ki vermiş oldukları tahribat ve yıkım hala devam ediyor.
2017 yılında göreve ilgili sendika ağası Numan Şeker ve bir takım siyasi çevrelerce getirilen Sabahattin DÜLGER de bu yıkımın ve kopuşun önüne geçmediği gibi daha da tahribata zemin hazırladılar.
Sendika aynı sendika olup değişen il müdürüne rağmen tehdit, baskı ve sendika ağasından öğrendikleri birçok entrika ile İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ve İlçe Milli Eğitim müdürlüklerine büyük baskılar kurduğuna dair şikayetler bugün dahi iyiden iyiye çoğalmaya başladı.
Bunun en net göstergesi eğitim camiasının içten içe kaynadığı, sesi çıkanın baskı altına alındığı, nitelikli okullara atanan idareci ve öğretmenler olduğuna dair camiada dalga dalga yayılan bilgiler olarak öne çıkıyor.
Hakkında soruşturma açılıp görevden alınan ( Mustafa Kemalpaşa Öğretmenevi eski Müdürü Baki …, eski Panayır Ortaokulu Müdürü Mustafa BAY, Üftade İmam Hatip Ortaokulu eski Müdürü Muhsin GÖKER ve birçokları) Kurum ve okul müdürlerinin hamisini yapmakta buna da ne İl Milli Eğitim ne de İlçe Milli eğitim müdürlükleri ses çıkaramadığı gelen bilgiler arasında.
Hiçbir kriter gözetmeksizin kendilerine yalakalık yapan, kendi adamı, şunun dayatması bunun dayatması mantığı ile atamalar yapıldığı, gelinen noktada durum vahim denilecek bir hal aldığı konuşuluyor.
Örneklemek gerekirse daha önce Osmangazi ilçesinde bulunan Cumhuriyet Anadolu Lisesi Müdür iken birçok olumsuzluğa adı karıştığı camiada konuşulan ve daha sonra Gürsu’ya atanan Ş. B’nin tartışmalı bir şekilde Bursa’nın gözde okulu olarak bilinen nitelikli Bursa Erkek Lisesine atanması hangi başarısının ödülüdür ve herkes tarafından beceriksizliği bilinen iş bilmez müdür yardımcılarının yanına verildiği şikayetleri sendikanın rolü olarak tepkilerin odak noktası haline gelmiş durumda.
Yine IMKB Fen Lisesine atanan Mustafa ERSOY’un şartları tutmadığı öne sürülürken niçin ve neden dayatılarak atamasının yapıldığı konuşulanlar arasında.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görevlendirme çalışırken Tophane MTAL’ye atanan Murat TAŞDELEN (Kalder üyesi) olması İl Müdürlüğünün KALDER’e yakın keyfiyetini sorgulatıyor.
Nilüfer İlçesinde çalışırken Şükrü Şenkaya Anadolu Lisesine atanan Yeşim ÖMEROĞLU ÜNLÜ (KALDER üyesi) siyasetin müdahalesi ile atanan birkaç kişiden bazıları…
İşte tam da bu noktada tüm eğitim camiasından sorumlu İl Müdürü Sabahattin Dülger sorumluluk alması gerekirken maalesef “yarın lazım olur, sendikayla ters düşmemek, siyasetin emrini yerine getirmek” için sorumluluktan kaçtığı, bu sebeple eğitimin içine düştüğü çıkmazın daha da derinleşmesine neden olarak adı tarihe geçmiş durumda.
NE ENERJİ TASARRUFUYMUŞ AMA!
Yıllarca MEB’de kangren olmuş akıllara durgunluk veren tasarruf sloganıyla yola çıkan ve her imkanın ayaklarına serildiği Osmangazi İlçe Milli Eğitimin 2. katı şahıslardan yaklaşık 15.000 TL aylık kiralanarak yaklaşık 40 personel akşam kadar ne yaptığı soruları ve şikayetleri söz konusu.
Gelin burada işletilen sistemle alakalı gelen yoğun şikayetlere göz atalım.
Bu birimin başında olan L.Y.’nin kendine köle olacak bir ekip kurarak birçok firmayı Akritive firma diyerek Elektrik, Doğalgaz ve Su işleri başta olmak üzere okullara dayatıldığı?
Dışarıda L. Y’e itaat etmeyip anlaşmayan hiçbir firma okullara sokulmadığı…
Her aldıkları iş karşılığında Yeşilyayla MTAL illegal açılan ve İl Enerji biriminin kullandığı bir Okul Aile hesabına pay aktarıldığı…
L.Y.’nin esip gürlediği, okullara tehditler savurduğu…
Tek savunduğu fikrin hazırladığı kılıfın tasarruf olduğu…
Ancak her ilçede kendine bağlı 2 personel 2 x 17 ilçe = 34 kişi kira, yaklaşık 15.000 tl, kendi yanında yaklaşık 40 kişi aylık maliyetin x 12 ay üzerinden neresi tasarruf diye sorulup tepkilerin yükseldiği…
Artı yaklaşık Bursa geneli 1400 okul iş ve gelir kapısı her yıl sözleşme bedeli, kendine kayıtlı firmalarla üç beş kat fiyatına mecburi iş verildiği…
Altlarına araç tahsisi ve bu işin başında olanlar çoğu eğitim dünyasında alakası olmadığı…
Bunlara bu imkanı ve hareketi kimlerin sağladığı…
Başta Veli SARIKAYA’nın ilk defa kurduğu, Yıldırım İlçe müdürü iken önce sisteme karşı gelip şikayet eden tepki gösteren Sabahattin DÜLGER’in İl Milli Eğitim Müdürü olduktan sonra karşı çıktığı sistemi sorgusuz sualsiz destekleyerek üzerine atladığı…
Yıllarca okulların “soyuluyoruz” yıllık milyonlarca parayı “zorla mecbur bırakarak bizden alıyorlar” çığlıklarını kimselerin duymadığı ve kulak vermediği…
Tüm bu şikayet ve tepkilerle birlikte onlarca hatta yüzlerce soruların birbirini kovaladığı Bursa Milli Eğitim’den gelen yoğun şikayetler arasında.
Yukarıda bahsi geçen şikayetlerin tümüne İL Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger’in kulak tıkayarak adeta kulağının üzerine yattığına dair tepkiler asıl şikayetlerin ana konusu haline gelmiş.
MEB’de yaşandığı iddia edilen skandal vari olayların hemen hiç birisine müdahil olmayıp tamamen herkesi kendi başına buyruk bıraktığı öne sürülen İl müdürü Sabahattin Dülger‘in sorumluluğunu yerine getiremediği, bu nedenle istedikleri gibi at koşturanların daha fazla cesaretle akıl almaz roller üstlendikleri okulları canından bıktırmış.
Tam bir yazı dizisi “Varan” manşetleriyle birbirini takip edecek yüzlerce isim, halka, birbirini bağlantılı zincirin Bursa MEB’de eğitimi ikinci üçüncü plana ittiğine dair iddialar ve şikayetler almış başını gidiyor.
Gelen şikayetlerde sendikaların savaşlarına da konu olan Milli eğitim camiasında arkası kalın olanlara söz geçirilemediği, bazı müdürlere düşman gözüyle bakıldığı, bazılarının yaptığı uygunsuz icraatların da görmezden gelindiği bu da eğitim camiasını hallaç pamuğu gibi bir oraya bir buraya savurduğuna dair yoğun bir rahatsızlık söz konusu.
Oysa devlet terbiyesi ve eğitim ahlakının üst seviyede olduğu bir camiada herkes duracağı yeri bilmeli, işini iyi yapan ödüllendirilmeli, yapamayan yersiz ve liyakatsiz olan koltuklardan el çektirilmelidir.
Bunları çoğaltmak hiçte zor değildir.
Bursa Milli eğitim camiası yeniden ele alınmalı başta İl olmak üzere STK’lardan uzak işin ehli kişilerle yeniden dizayn edilmelidir.
İl ve İlçe Müdürü olmak için kriter ne olmalıdır bunlar iyi belirlenmeli, Bursa eğitim camiası Sabahattin Dülger’in liyakatsizliğinden bir an önce kurtarılmalı toparlanma sürecine sokulmalıdır.
Devam edecek…
Son 3 yılda İl Arge başta olmak üzere çalışma komisyonlarına, kitap yazma komisyonlarına, proje okullarına görevlendirilen öğretmenlerden Mesleki eğitimin kapısını sonuna kadar KALDER’in kucağına atanlar kimler? İlçeler ve şubelerde yaşananlar, MEB’in içine düşürüldüğü çıkmaz ve dahası bir sonraki yazımızda…
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Eğitimde liyakatsız atamalar yandaş kayırmacılıgı tek kiriterin ihl ve ılahıyatcı olamsı gercegi yüüznden bursada eğitim çötü..yazık milletin çoçuklarına..
yazıklar olsun bunları görmezlikten gelenlere
Murat Taşdelen Kalder üyesi değildir ama Aselsan, Havelsan, birçok Bakanlık ve Sayın Cumhurbaşkanımızın Kerimesi’nin de üst yöneticileri arasında yer aldığı KADEM (KADIN VE DEMOKRASİ DERNEĞİ) Kalder üyesidir. Kalder üyesi olmak da kötü bir şey değildir. Bilmeden hüküm vermeniz ne kötü!