Faruk Çelik’e itibar suikastı! İddialar fos çıktı
Günlerdir Faruk Çelik’in hedef tahtasına oturtulduğu bir süreç yaşıyoruz.
Daha öncede bahsini ettiğimiz konu; “ne zaman kabine değişimi gündeme gelmiş, ismi bakanlık için geçmişse birileri düğmeye basıyor.”
Her şey açık seçik ortada.
Amaç Faruk Çelik’in bakan olmasını engellemek.
Siyasetten uzak-yakın alakası olmayanlar bile Bakan Çelik’e yönelik saldırıların amaç ve gayesinin ne olduğunu anlamakta hiç zorluk çekmiyor.
Hal böyleyken ortaya attıkları iftiralara bir türlü açıklık getirememeleri, dayanaktan yoksun, altı boş halk tabiriyle fos iddialarla çamur atılmaya devam ediliyor.
Ama ne mümkün!
Atılan çamur öyle laçka ve sulu ki bir türlü tutmuyor.
Hani izi kalsın beklenirken ne yazık ki izi bile kalmıyor.
Sosyal medyada “bekleyin, kamuoyu herşeyi öğrenecek” diye paylaşımlara yer verilmişti.
Bizde sabırla ve merakla her şeyi öğrenmek için Şehir gazetesinde Faruk Çelik’le ilgili belgeli ispatlı illegal olduğu öne sürülen kazanımları beklemeye başladık.
Ve beklenen an geldi dün manşetten “Faruk Çelik’e zor zorular” başlıklı haber yayınlandı.
Birde ne görelim!
Adamın çocuklarının yıllar önce hak sahiplerinden yüzde elli kat karşılığı bina yaptıkları ve buna benzer bir kaç kalem kelam edilmiş.
Kısacası dağ fare doğurmuştu.
Bende sanmıştım ki, Faruk Çelik devletin malına çökmüş, Belediye’nin arazisini kapatmış, hazinenin varlığını cebellezi yapmış, bilmem yasal olmayan kazanımlar elde etmiş falan filan.
Ara ki bulasın.
Hiç biri değil.
Ve maalesef beklenen iddialar fos çıkmıştı.
Ortaya ne bir belge ne bir usulsüzlük ne bir kanunsuz iş koyamamış.
Çünkü öyle bir şey yok.
Ne var?
Herkes gibi alın teriyle çalışma var ticaret var.
Yani şu deniyor.
Ekmek yeme su içme.
Nezir Asaroğlu’nun günlerce Faruk Çelik’e yönelik ağır ithamlar, asılsız iddialar ve herşeyden önemlisi şahsına ve itibarına yönelik saldırılar, kirli servet gibi itibar suikastı peşinde olmasının kararını kamuoyunun vicdanına ve takdirine bırakıyorum.
Yani kendisine ait İznik’teki arazinin kamuoyu gündemini işgal etmesi, bir çok konuda kendisine imtiyaz tanındığı yönünde iddiaların konuşulması ve hala bazı soruların havada kalması gibi iddialar ulu orta dururken birden Faruk Çelik’i hedefe oturtmasının altında yatan gerçekler neydi?
Tekrar altını çiziyorum.
Yayınlanacağını ilan ettiği Faruk Çelik’le alakalı bilgi belgeleri çok bekledim. Ama ortada ne yasa dışı bir iş ne de kanunsuz bir belge yoktu.
Keşke olsaydı da birlikte Sayın Çelikten hesap sorsaydık.
Vallahi de billahi de doğrunun yanında yer alacağım.
Ortada bir yanlış olmadığı gibi adamın yıllarca çalışıp çabaladığı, alın teriyle kazındığı mal varlığını kirli servet diye kamuoyuna lanse etmekten başka bir şey yoktu.
Şimdi siz günlerdir EnBursa üzerinden başladığınız kavgada uzaktan yakından alakası olmayan birine, Faruk Çelik’e yönelirseniz burada bir art niyet apaçık ben burdayım der.
Ve aynen öyle oldu.
İş planlı olduğu görüldü.
Tıpkı niyetin üzüm yemek olmadığı, bağa değil de direk bağcıya dalmak olduğu anlaşıldı.
Ve mesele açıklığa kavuşturulmuştur.
Bayram sonrası kabinede revizyon beklentisi var.
Büyük ihtimalle Cumhurbaşkanlığı yardımcılığına yeni atamalar olacaktır.
Faruk Çelik’in ismi de görev alacaklar arasında geçiyor.
Öyleyse bunu engellemek için Faruk Çelik’in serveti üzerinden vurmaya başlayalım.
Ortaya asılsız şaibeler atalım, saldırı üstüne saldırı yapalım.
Yalandan kim ölmüş?
Bir şekilde REİS’in yanında yer almaması için elden ne geliyorsa ardına koymadan son dakikaya kadar vuralım abalıya.
Belki planları kendilerine göre iyiydi.
Ama yalan, iftira, devletin hali hazırda en önemli kurumlarında üst düzey yönetici olan eski bir bakana yönelik yapılan itibar suikastı yasalarda doğrudan suç teşkil ettiğini öğrendik.
Şimdi siz yarın Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak birine yönelik yaptığınız saldırıları asılsız itham ve iftiraları nasıl izah edeceksiniz?
Yaptığınız hareketle Cumhurbaşkanı yardımcısı birini yıpratmaya, serveti üserinden itibarsızlaştırmaya çalışşırsanız, asılsız ve gerçeklerle bağdaşmayan CHP misali yalanlara dayanarak saldırılar yaparsanız REİS’in en yakın arkadaşına yaptığınız bu girişim kimlerin işine yarar?
Ne yazık ki, tüm bu taktikler muhalefete özgü olduğu bilindiği HDP’lilerden ve CHP’lilerden beklenirken, bizden bildiklerimiz tarafından gelmesi REİS’in gardını düşürmek ve elini zayıflatmak isteyenlere hizmet etmekten başka bir işe yaramamıştır.
Sonuç itibarıyla Şehir gazetesinin günlerdir yaptığı saldırının amacı çok net anlaşılmıştır.
Ama burada karılar gibi dedikodu üreten, iki kurum arasında laf taşımacılığı yapıp olayın bu aşamaya gelmesinde katkısı olan biri var ki, bir insanın ne kadar çirkefleşebileceğinin en güzel örneğini sergilemiştir.
Keşke hiç yaşanmasaydı.
Aslında Bakan Çelik’i itibarsızlaştırayım derken birileri kendilerini itibarsızlaştırmış oldu.
Ne yazık ki gerçeğin er geç ortaya çıkma gibi kötü huyu vur.
Allah akıl fikir versin.
Son bir not; “Bakalım Faruk Çelik ne cevap verecek” diye soruluyor.
Yahu cevap vermeye gerek duyacak bir şey yok.
Faruk Çelik’i bilmem ama ben olsam memleket meseleleriyle uğraşmaya devam ederim. Zira memleketin önünü tıkamaya çalışanlar var. Tüm enerjimi onlarla mücadeleye seferber ederim.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın