Yıldırım çalkalanıyor! Mahalleli tartışıyor: Oktay Yılmaz yeterli mi, dönüşüm ve hizmetin neresinde?
Yıldırım’da dönüşüm çalışmaları vatandaşı canından bezdirdi.
Öyle ki, herkes artık başının çaresine bakmak için arayışa gerdi.
Kimisi de verilen sözlerin yakasını bırakmıyor.
Zira maddi manevi zararlarının olduğunu ileri sürüyor, depremlere karşı tedbir alınması konusunda geç kalınması şikayetlerinde bulunuyorlar.
Sebebi ise depremlerin kapıya dayanmasını gösteriyorlar.
İlginçtir.
Yıldırım belediyesine dönüşümle alakalı dilekçe vermeye gidenlerler depreme yakalanarak kendilerine dışarnı zor attı.
Tabi beyaz masalarda veya üst katlardaki herkes işini gücünü bırakmış korkunun getirdiği refklesle canını kurtarmanın peşine düşmüşlerdi.
Tüm bunlar masal değil, hikaye de değil, yaşanan düpedüz gerçeğin ta kendisi.
Sonuç ise, “Vatandaşın şikayetleri umarsanmaz olurken, tabiri caiz ise verilen dilekçeler bile deprem etkisi yapmaya başladı” esprilerine yol açtı.
Dün akşam gelişi güzel Yavuzselim’de çay bahçenise uğradım.
Vatandaşlar depremi ve dönüşümü konuşuyor, Yıldırım belediyesinin sürekli oyaladığı tartışmaları yapılıyordu.
“99 Deprem acılarını bir daha yaşamamak için Yıldırım’da 7 mahalleyi kapsayan ve riskli alan ilan edilmiş bölgelerde hiç bir şey yapılmaması elimizi kolumuzu bağlıyor” deniliyordu.
Öyle ki, vatandaşlar resmi yazışmalardan tutun da ferdi şifaen olarak yaptığıkları görüşmeleri hali hazırda tartışıyordu.
Kadir Güven adlı vatandaşımız ise masa üzerindeki evraklar gösterip Cumhurbaşkanlığından tutunda Yıldırım belediyesi ne kadar tüm resmi makamlara yazılar yazdığını ifade ediyordu.
Tartışmanın konusu zaman zaman hararetlenerek Yıldırım belediyesinin verdiği sözleri yerine getirmediği yönündeydi.
AKLIMIZDAN DALGA GEÇİLİYOR
Vatandaş, “Burası birinci derecede deprem bölgesi bilinmesine rağmen evlerimizin çoluk çocuğumuza bize tabut olmasını istemiyoruz.
Yıldırım belediyesine yaptığımız müracatta bize komik dönüşler yapıldı.
Bizim aklımızdan dalga geçiliyor.
Biz ikinci bir 99 depremi yaşamak istemiyoruz.
Bunca yıl geçti hiç bir çalışma yapılmadı.
Sözler verilmesine rağmen 10 yıldır bir santim yol alınmadı. Bu nasıl bir yöneticilik anlayışı ki hem yapmıyorlar hem de bugün yarın gibisinden zaman kaybettirip kendi evlerimize bile çivi çaktırmıyorlar” diyerek Yıldırım Belediyesine vatandaş adeta köpürüyor.
Şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor.
Tartışmayı izlerken yöneticilerin bilmediği bilgileri hatta onlarda olmayan bilinçin vatandaşta olduğunu gördüm.
Konuşulanlar arasında “O kadar acılar yaşandı, milli servetler geçip gitti, riskli alan ilan edilen, yani insanların hayatı her an tehlike altında olduğunu devlet ilan etmesine rağmen yerel yöneticiler zerre çalışma yapmadı. Bir adım yol alınamadı. Yarın oluşacak bir depremde Evlerimiz bize, çoluk çocuğumuza mezar olursa bunun vebalini, hesabındı kim verecek?
Yıldırım belediyesi bizim mahallemizden yüzde 80 oy alıp bizi ihmal ediyor. 99 depreminde akrabalarımız kardeşlerimliz öldü biz de aynı akibeti yaşamak istemiyoruz. Tedbir alınmalı hani tedbir. Geç kalıyoruz geç. Bizim yıllarımızı çalıyorsunuz. Siz depremle anlaşmamı yaptınız masaya mı oturdunuz? “
Vatandaşlar Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a yazdıkların dilekçelerde ise tam bir hayal kırıklığına uğradıklarını beyan ediyorlar.
“Yazdığımız yazıda bize gönderilen cevapta sebepler amalarla masallar okuyorlar. Biz araştırıp da size döneceğiz diyorlar. Bizim aklımızdan alay ediyorlar. Bu nasıl bir anlayış.
Yetkili ve ehliyetli adam bulamıyoruz.
Yıldırım belediyesinde sorun çözecek nitelikte kimseninin olmadığını da şikayet eden Yıldırım halkı, Sadece Başkan Yılmaz değil yardımcılarının da yöneticilik anlamında ehliyetli olmadıklarını savunuyorlar.
“Bizim derdimize, sorularımıza cevap verecek kimse yoksa biz Mahallemin imamına, çaycısına kasabına, berberine mi derdimizi açalım?” diyerek sıkıntılarını dile getiriyorlar..
Tepkilerin dozu sohbet esnasında daha da artıyor ve “Eğer kendilerini yetersiz görüyorlarsa o makamları terketsinler. Çocuklarımızın geleceğini kurtarmak istiyoruz. ”
Yıldırım’da dönüşümle alakalı yolun altında kalan bölge sakinleri adeta son depremlerden sonra yöneticilere büyük tepki gsötermeye başladı.
Her masa başı sohbetlerinde deprem ve dönüşüm konuşuluyor.
Uzmanların büyük depremlerle yaptıkları tahminler vatandaş üzerinde olumsuz etki yaparken halk adeta kendini diken üstünde görmeye başladı.
Deprem gerçeği ortada dururken, Yıldırım Belediyesinin hiç bir şey yapmaması, hiç bir çalışma ortaya koyamaması, yapıyoruz ediyoruz diyerek bir altı yıl daha oyalama taktiği geliştirmeye yönelik uyduruk cevaplar vermesi vatandaşı çilede çıkarıyor.
İnsanlar artık yöneticilere güvenmeyin, çoluk çocuğunuzu bunların ağzına bakarak depreme teslim etmeyin, geleceğinizi kendiniz belirleyin, tedbirinizi alın diyerek birbirlerine teselli veriyor.
Açıkçası Yıldırımlı çaresiz, yıldırımlı karayazılı ve çilekeş durumda.
Partisine her seçimde verdiği rekor destekle, gösterdiği vefa karşılığında hak etmediği şekilde en büyük cefa çekenler durumuna itiliyor.
Yıldırımlı sesini hiç kimseye duyuramadığı gibi şikayet ettikleri mercilerde çözüm üretmekten çok uzak, adeta salla başını al maaşı taktiğiyle gününü gün ediyor.
Son yaşanan İstanbul depreminden sonra ise konu vatandaş gundemin ilk sırasına oturdu başladı.
Seçim öncesi vaad edilen projelerde bile her hangi bir ışık görülmediği şikayetlerini dile getirirken, dönüşümle alakalı yolun altına zerre miskal çalışma yapılmaması ak partiye olan güvenide iyice azaltıyor.
Ne yazık ki, Ak parti Yıldırım’a bir kez daha duyarsız kalmış, Oktay Yılmaz’la bu işin yürümeyeceği tepkileri oluşmuş durumda.
Oktay Yılmaz’dan dönüşümle alakalı vatandaşlar olarak cevap beklediklerini, depremin ne zaman geleceğini, hatta şu an konuşurken nefes alırken bile kendilerini yakalayacağını bilemediklerini ve çaresizliklerini dile getiriyorlar.
Hatta seçim öncesi verilen sözlerle alakalı yaklaşık altı aydır hangi hazırlık yapılmış hangi başlangıçta bulunmuş?
Sayın Yılmaz’ın çevre sorunlarına bile yetersiz kaldığı şikayetleri her geçen gün çoğalırken, “Sokak aralarında vatandaşın poşetlerle çöplerini bırakması, olmayan konteynerler yada plastik bidonları Muş belediyesinin mi getirmesi bekleniyor” yorumlarına neden oluyor.
Bu nasıl bir duyarsızlıktır ki Sayın Yılmaz göreve geldiğinden beri ciddi anlamda veya gözle görülür hiç bir çalışmaya imza atmamış, sadece hikayeden ziyaretlerle protokol törenlerinde bol bol karelerde boy göstermesi hatta popülist politika üreterek sözde ormanda çevre temizliği sükselerine imza atması vatandaş nezdinde daha çok tepkileri yol açıyor.
Sayın Yılmaz’a seçimler öncesi vatandaşların yeterli olup olmadığı konusunda tartışmalarını hatırlattığım da kendisini “Ben yetirliyim Alim bey” cümlesiyle savunması ne kadar komik ve yetersiz olduğunu bizzat ortaya koymuş, bu durum vatandaşı bugün de yanıltmamıştır.
Kısaca Sayın Oktay Yılmaz Yıldırım için yeni kayıp yıllar olarak tarihe geçeceğine yönelik işaretler vermektetir.
Biz de Yıldırım’da ikamet eden sade bir vatandaş olarak kendisine verilen yetkinin bilincinde olmasını, görevinin hakkını vermesini, dönüşümle ilgili bir ilke imza atarak herkesi yanıltması ve utandırmasını bekliyoruz.
Sayın Yılmaz’ın bütçe şikayeti yapmaya hakkı yok, vatandaşa çaresiziz demeye hakkı yok, proje ve kaynak üretmeye yetki ve imkanı vardır.
Dolayısıyla Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın gözle görülür ilerleme konusunda vatandaşı tatmin edici icraatlara imza atması zorunludur ve de tek gerçektir.
Lafla oyalama taktikleri geliştirilmemeli, artık Yıldırımlının kimseye inancı kalmamış, yapılacak icraatların beklentisi içindedirler.
ÇÖZÜM
Özellikle depremle alakalı ne yapılacaksa bir an önce yapılmalıdır.
Planlar onaylanıp yatay dikey yolların yerleri belirlenmeli, ortaya çıkacak adacıklarla değer kazanacak alanlarla dönüşüme başlanılmalıdır.
Her yapılan yerin yakını yeni değerlerin ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Böylelikle özel sektörün müteahhitlerin bölgelere girişleri kolaylaşacak, dönüşüm kendiliğinden sağlanacaktır.
Bununla birlikte Yerel yöneticilerin Yıldırım’da devlete ait önemli sosyal binaların bölgelere dağıtımı da yapılması dönüşümün daha da hızlandırılmasına ve tetiklemesine neden olacaktır.
Aslında en basitinden projeler yapılsa istense her şey çorap söküğü gibi gelecektir. Ama Yıldırım’da yönetici zaafiyeti ve talihsizliği bir türlü yenilemedi. Bu aşılırsa Yıldırım örnek bir kent hüviyetini kazanacaktır.
İkinci bir örnek hali kazır’da Hüma Hatun evlerinde belediyeye ait olan konutları yer karşılığında geçici olarak hak sahiplerine tahsis edilip yeni alanların açılması yerinde bir proje olabilir. Dönüşüm yapıldıktan sonra da herkese evi tapusu verilip aynı taktikle dönüşüm ilerletilebilir.
En basitine bile basmayan kafalar diğerlerine hiç basmaz.
Ama hali hazır evlerin satışına gidilmesi işin içinde hizmete eğilim yerine rant kafasının yatmasından başka şey değildir.
Velhasıl kelam Yıldırım’da yönetici talihsizliği alabildiğine devam ediyor.
Vatandaşın da isyanı bir türlü dineceğe benzemiyor.
Allah Yıldırımlı’ya hayırlı kapısını açsın.
Umarım gelecek seçime bu kafayla gidilirse Yıldırım elden çıkmaz.
Çıkarsa yazık olur.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın