AK Parti aynı tas aynı hamam Kazılcahamam… Ders alınmamış… Ankara İstanbul gitmiş ve başarılıyız! Sözünü tutmayan belediye başkanı mı?
“Paralel devlet”ten kaçarken, “paralel parti” çıktı ortaya.
Hani şu AK Parti içindeki AKP’liler’ diyor Üstat Abdurrahman Dilipak.
Şu an ki durum adrese teslim bir tespit.
Cuk diye oturan bir tespit.
Davutoğlu yeni parti kuracakmış falan filan.
Gündemi o yöne çekip çaktırmadan Ak parti içindeki AKP’lileri daha da güçlendirmek için stratejik hamleler yapılıyor.
Dava adamları bir bir ekarte edilip Davutgiller’in AKP’lileriyle stratejik noktalar tutuluyor.
Ve AK parti içindeki sözde yöneticiler de buna alet oluyor ya da göz yumuyor.
Bunun yanında yeni parti meselesi de tetikte tutuluyor.
AKP’liler hamlesi başarısız olursa yeni particiler vatandaşa ilanı aşk edecektir.
Sonrasında ne olur biliyor musunuz?
İçerdeki tutunamayan AKP’liler kaymalar başlar.
Tüm bunlar neden olur sorusu ise REİS Kızılcahamam kampında “İçimizde bize yanlış yapanlar var. Hangi ilde neler oluyor, ilçelerde neler oluyor biliyoruz, bunları sırtımızda taşıyacak değiliz hesabını sorarız. Değişimleri adım adım gerçekleştireceğiz” dedi ama…
Aması şu; Her dönem aynı şeyleri söylüyor ama söylediklerinin zerresi hayata geçirilmiyor.
Değişen bir şey yok.
Bu sefer dediklerini yapmaz, böyle gelmiş böyle giderse kusura bakmayın ama bir daha ki seçime bırakın teşkilatı belediyeyi şunu bunu ilk girilen seçimi REİS bile kurtaramaz.
Yani “Bu hesap sorma işi inandırıcılığını kaybediyor.”
Daha önce de aynı şeyler yaşanmış hesap kitap sorulacak denilmişti
Sonra, “aynı tas aynı hamam, oldu da bitti kızılca hamam.”
Zaten bizim partimiz elamanları oldum olası hamamı çok severler.
Her fırsatta soluğu hamamda alır keratalar.
Olsun o da bir marifet, yapamayanlarda var!
İşin püf noktasına gelirsek…
Muhasebe artık iyi den iyiye yapılmalıdır.
Tabanda ciddi anlamda güven kaybı var.
REİS belediye başkanlarıyla teke tek görüşmüş.
Yahu ne çıkar bu saatten sonra.
Bursa’da yüzde 25’ten yüzde iki farka düşerek kıl payı elde kalan belediyenin nesini düzelteceksin.
Bu görüşme aday belirlemelerinde yapılıp ona göre yüzde 25 farkı en azından koruyan bir isimle yola çıkılsaydı gözün arkada kalmazdı.
“REİS hata yapmaz yanlış yapmaz” diyenlerin alnını bir değil yüz kez karışlarım.
Öyle hatalar yapıldığı telafisi olmayanlar Ankara, İstanbul, İzmir ve diğerleri gibi.
Bursa’da hatanın içindeydi.
ALİNUR’A NEDEN DESTEK VERDİM?
Yeminle söylüyorum eğer biz seçim öncesi eleştirilerimizi, etkilediğimiz çevreye “Ben bile oyumu veriyorsam siz haydi haydi vereceksiniz’ dediysem, Kapsama alanına yönlendirme de büyük emekler harcamışsam, bu yönde çaba sarf etmişsem artık biraz kıymet bilin derler adama.”
Eğer O sert baskılara devam etseydim, yanlışları, beceriksizliklerine yoğunlaşsaydım kusura bakmayın ama Bursa ‘da elden gitmişti, sizde gitmiştiniz.
Ama bunlar yine kıymet bilmez bilmiyor da.
Bir teşekkür çok görecek kadar kindar insanların başarı şansı sıfır ve topluma zerre fayda gelmez.
Bunu göreceksiniz süreç dahilinde.
Biz yazmaya devam edeceğiz.
Kaybedecek bir şeyimiz yok.
Bunlar karşıt muhalif medyaya kıymet verir ama karşılığında da hiçbir çıkarı olmaz.
Bunun hesabını seçim geçtiğine göre REİS sormazsa vekalet verdiklerimize sormak bize düşer.
Artık yıpranmış zorda kalmış darda kalmışı düşünecek durumda değiliz.
Yapmazsak zorda biz kalıyoruz.
Bakın bundan sonra neler oluyor?
Davanın ve REİS’in iyiliği için yanlışları hataları yazmak zorundayız.
Seçimden önce de sonra da değişen bir şey yok.
Büyükşehir’i de Osmangazi’yi de Yıldırım’ı da yazacağız.
Yazdığımızda kimse demiyor ki Alim bey iyi niyetle yazıyor, herkes bizi kötüleyecek, kendilerini kurtarmaya çalışacak.
Halbuki, boğazlarına kadar yanlışa batmış, gitti geldileri oynamak sorunda kalmıştı seçim akşamı.
Yapılan yanlışları yine en sert şekilde önlerine biz koyacağız.
SEÇİM BİTTİ ARTIK KONUŞABİLİRİZ
Bugün REİS’in konuşmasına bakılırsa hiçbir şey olmamış, Tüm belediyelerin çoğunu almışız, İstanbul Ankara’yı kazanmışız, teşkilatlarda hiçbir zafiyet yok, yapılan hatalar, belediye başkanları değişiklikleri, şunlar bunlar milletvekilleri, bürokratik atamalar, atanmış bakanlar, ekonomi şu bu, soğan kuyruğu, patates kuyruğu doların yükselmesi, güllük gülistanlık cenneti alada yaşıyoruz.Sadece küçük bir hata olmuş ama o da zaten vatandaşın hatası Öyle mi?
Biz doğru yaptık ama vtandaş anlamadı.
Bir diğeri de terk edenler deniliyor onlara aba altından sopa göstermeler.
Bu parti de kimse terk edip gitmedi, bunların hepsini bu parti yedi.
REİS’in yakın dava arkadaşlarını bir bir öğüttünüz. Faruk Çelik, Cemil Çiçek, Bekir Bozdağ, Taner Yıldız, Ali Babacan, Melih Gökçek vs. Bunlar 17/25 Aralık operasyonlarında 15 Temmuz da REİS’in yanında dimdik ayakta durmadı mı? 17 senedir REİS ile omuz omuza mücadele vermedi mi? En kötü günlerde yanında olanlar durup dururken çekip gitmedi ki?
Yine partinin en samimi adamları olarak duruyor ama kenarda.
Cumhurbaşkanlığı külliyesinde toy çocuklara, bakanlıklar verilirken, genel başkan yardımcılığına getirilirken, parti yönetiminde çömezlere yer verilirken dava adamlarına görev verildi de mi kabul etmediler?
“Davanın ağır yükünü omuzlayan samimi insanların partiden elini çektirttiler düşüş yaşanmaya başladı.”
Bunu yapanlar REİS’e yanlış yaptıran parti içi AKP’liler olarak öne çıkmıştır.
Oysa REİS Kızılcahamam konuşmasında şunu demesini beklerdim.
Bu sonuçlarda teşkilatlarımızın hatası var, genel merkez olarak bizimde hatalarımız var, belki uygulamalarda yanlışlığımız eksikliklerimiz var, bütün bunları ortaya koyacağız düşünüp taşınacağız mutlaka Ak Parti olarak Türkiye’nin yararını bir çalışma ortaya çıkaracağız, mesajı aldık anladık, AK partililerinde, Türk milletinin de, teşkilatların da, vatandaşlarımızın da vermek istediği mesajı anladık.
Sanki her şey on numara güllük gülistanlık herkes doğru yapmış ta sadece vatandaş hata yapmış, tek suç vatandaşın.
REİS her defasında hesap soracağız değiştireceğiz edeceğiz diyor ama bunu yaptırtmıyorlar.
Burada şunu anlıyoruz: Bu seçimde yaşanan kayıplarda hatayı yapan parti yönetiminde teşkilatlarda kimse yok, herkes görevini layıkıyla ful doğru yapmışta Tek yanlış yapan seçmen.
Dış etkenler olabilir Ancak en büyük etken içerdeki yanlışlıklar.
Belediye başkanları belirlemedeki yanlışlıklardan tutunda bakanların, bürokrat atamalarına kadar, parti içi teşkilatların yediği haltlara kadar tümü birbirine bağlantılı bir çarkın ortaya koyduğu tablodur bu.
HANGİ BAŞARIDAN BAHSEDEBİLİRİZ?
Ekonomide yaşanan sıkıntılar, çarşı/Pazar/marketlere artan fiyatlar, eyt meselesi vb) teşkilatların motivasyon eksikliği, ne ana kademe, ne kadın kolları ne gençlik kolları önceki seçimlerin onda biri kadar çalışmaması, eskilerle yenilerin kaynaştırılamaması, ayrıştırmada sorumluların başrol oynaması, birçok yerde müşahit eksikliği, belediye başkanlarına ve adaylarına gösterilen tepkiler, milletvekilleri ile adaylar arasında yaşanan sorunlar, tabanın taleplerine kulak tıkanması, seçmeni hizmet adına memnun edilememesi.
Tüm bunlar parti içinde kayba neden oldu.
Bursa başarılı mıdır derseniz, hayır başarının B’si bile ortalarda yok.
Mevcudu koruyamamış başarı neresinde bunun.
İşte böyle yaparak kendimizi kandırıp gerçekleri saklamayalım.
Şu hale bakın ki, yüzde 25 farklarla alınan Bursa’nın yüzde iki farkla kurtarılmasına sevinçle havalara uçar duruma gelinmişse kimse başarıdan söz edemez.
Kimse kusura bakmasın ortada bir gerçek var.
Başta Ankara İstanbul olmak üzere büyük şehirlerin kaybedilmesi düşüşün ayak sesleridir.
Davul tozu orkestrası gibi devam edildiği sürece bu daha da hızlanır.
SÖZ TUTULMAK İÇİN VERİLİR!
İnsanlar önce sözünün eri olacak.
Söz verdimi yerine getirecek.
Söz zamanında tutularsa sözdür, değerlidir, değilse ‘bittir-piredir.’
Çocuk bir yere kadar emzikle kandırılır!
“Ortada bir söz var, Eğer söz verilmediyse ortada bir yalancı var.”
Bursa daha işin başında Sözünü tutmayan bir belediye başkanıyla karşı karşıya mı diye de düşünmek istemiyorum.
Bu konuyu ilerleyen zamanlarda daha ayrıntılı şekilde detaylarıyla kamuoyunun önüne koyacağız.
Kalın sağlıcakla.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın