Sağlık’ta denetimsizlik ve artan şikayetler. Kantin mi, Emlakçı dükkanı mı?
Sağlık sektöründe bir denetimsizlik bir başıboşluk söz konusudur gidiyor.
İlgili merciler kapsama alanlarını yeterince denetleyip denetlemediği gelen şikayetlerden yetersiz olduğu ortaya çıkıyor.
Denetimsizlik ise beraberinde bazı tavizleri gündeme getiriyor.
Bu da hükmü kendinde görenlere fırsat oluşturuyor.
Ne yazı ki, Herkes kendi alanında kendi borusunu öttürmenin çabası ve gayreti peşine düşmüş.
Bununla beraber özel hastanelerle alakalı hastalara zorla belli ilaçları dayatıp, çok sayıda muadili olduğu halde illa o ilacı almaları, aldıktan sonra getirip kendisine göstermesi gerektiği yönünde baskı yapan doktorlar olduğunu ifade edelim.
Konuyla alakalı bir doktor ve hastane ismi konusunda sıkça şikayetlerin olduğunu vurgulayalım.
Özel hastanelerden sorumlu merciler tebdili kıyafet ile konuya bizzat şahit olabilirler.
Bana gelen şikayetler doğrultusunda Hastane ve doktor ismi verebilirim.
Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra…
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’yle ilgili daha önce bazı sıkıntıları gündeme getirmiştik.
Önceden olduğu gibi paylaşım sonrası şikayetlerde alenen artış olduğunu üzülerek belirtmek istiyorum.
‘Bir dokun, bin değil yüz bin ah işit’ misali olanlar tel tel dökülmeye başladı.
Daha önce bahsini ettiğimiz Hastane personeliyle ilgili memnuniyetsizlikte artış olduğunun altını çizelim.
Personel ile hasta yakını, Doktor hasta ilişkisiyle alakalı ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
Hasta olmayanlar yüz sene geçse hastaneye gitmek istemez.
Yani insanlar dertli oldukları için ayağınıza geliyor.
Hani, okumuş Kaymakam olmuş, Vali olmuş ama adam olamamış türünden.
Doktor olmuş ama insanlıktan bir haber olan vicdanlara sesleniyorum.
Sizlerde veya hasta yakınlarınızda başka bir doktorun eline düşeceğiniz zamanları yaşayacaksınız.
Belki de kapı kapı, aşağı yukarı tur atmak, kuyruklarda bacaklarınızda derman kalmayacak zamanları yaşamak zorunda kalacaksınız.
Yapmayın etmeyin, yazıktır günahtır…
Bu minvalde gerek siz gerekse sekreter olarak çalışan yardımcınız veya personeliniz yorulmuş, bunalmış hastaların veya hasta yakınlarının işini kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız.
Kolaylaştırmak gerekirken, iki kelimeyle yol göstermeniz yardımcı olmanız gerekirken, hasta yakınlarını elli kapıya elli değnek vurdurmayın.
Onlarla konuşun, sorularına cevap verip, yol gösteriniz.
Önünüze bakarak değil, Hasta yakınlarının yüzüne bakarak konuşunuz.
Bir an olsun hasta yakını veya hastayla yer değişimi yaptığınızı düşünün, empatiniz olsun.
Dahası Allah korkusunu kalbinizin derinliklerinde hissediniz.
Kendinizi hastaların yerine koyarak mesleğinizi yaptığınız Hipokrat yeminini çiğnemeden gayet nazik bir şekilde insana insan muamelesi yaparak icra ediniz.
Hem para kazanın hem sevap.
Oysa sizler, bedava sevap varken parayla günah kazanma yolunu seçerseniz, üstüne bir de ah alırsanız paranızda fayda vermez.
Bu sadece devlette değil, özelde çalışanlar içinde geçerli.
Hastane yönetimlerine sesleniyorum.
Personellerinizi özel hastanelerde çalışanların gösterdiği ilgiyi göstermeleri için eğitin, denetleyin.
Onlar belki de özeldekilerden daha fazla para kazanıyor olabilirler.
Devlet hastanesi diye bu vurdumduymazlık, bu sorumsuzluk neden?
Bizzat bazı çirkef hekimlerin aşağılık uygulamasına şahit oldum.
Hastaya soyulacak kaz gözüyle bakan, ilaç firmalarından anlaşarak keyfi uygulamalara imza atanlar.
Allah’tan korkmayan, kuldan zaten utanmayan her kim olursa olsun hekim de olsa, siyasetçi veya hangi meslekte olursa olsun insanlıktan nasibini alamayan zavallılardır.
“Allah için vicdanının sesini dinleyip hastalarına kendi yakını gibi muamele eden hekimlerimize sonsuz sevgi saygılarımızı gönderiyoruz.” Onlara kutsal görevlerinden dolayı hürmet ediyorum.
Biz onları seviyoruz.
Ama kendilerini zorla sevginin dışına itenleri de kınıyoruz.
Konuya dönersek…
Bu tür sıkıntılar adeta isyan noktasında olduğunu belirtelim.
Şikayetlerin ilgili mercilere yapılması da bir şeyi değiştirmediği belirtilirken tek çare bizlere dertlerini açan dertliler var.
Bizleri çıkış kapısı gören mağdur vatandaşlarımıza tercüman olmak zorunda kalıyoruz.
Tabi devlet hastanelerin de alım satım şikayetlerini daha önce dile getirmiş, ilgili yerlerle paylaşmıştık.
Bunları tekrar etmeyeceğim.
Gelen bir şikayet hastane içinde prosedürlere aykırı bazı görüntülerin ‘hastane mi, emlakçı dükkanımı’ gibi başkalarınca şikayet unsuru olarak bizlere taşındı.
Nedir o?
Bilindiği üzere Hastanelerde belli ücret mukabilinde Kiraya verilen kantinleri var.
Öncelikle kantinlerin pahalılığından yakınanlar var.
Olabilir… Hastanelerde uçuk kiralar nedeniyle kantin sahipleri de suyu bir ya da iki liraya satabilir vs.
Bu yüksek kira bedelinin kantin satışına yansıması olarak yorumluyorum.
Ama asıl şikayetlerden biri şu:
Bu kantinleri kimler ne kadar denetliyor?
Bakanlığın ilgili yönetmelikleri ve genelgeleri açıkça belirtiyor kantinlerde neler satılır ve nasıl işletilir?
Bu talimatlar doğrultusunda Hastane idaresi kantinlerini denetlemiş olsa ve gereğini yapmış olsaydılar hijyensiz mutfak ortamları olmazdı.
Çalışan personellerin kılık kıyafetleri uygunsuz olmazdı.
Hasta ve yakınların davranışları daha ahlaki olurdu.
Benim bildiğim Hastane Kantinleri Hasta ve Hasta Yakınlarının ihtiyaçlarını uygun şartlarda daha sağlıklı karşılamaları için kurulan ve işletilen bir alandır.
KANTİN Mİ, EMLAKÇI DÜKKANI MI?
Tüm bunların yanında vatandaşlardan gelen şikayetlere ilaveten çirkef görüntülere emlakçı gibi işletilen kantinlerin olması.
Görüldüğü kadarıyla kantin değil sanki emlakçılık yapılıyor.
Kantin değil sanki alım satım kiralama işlemleri yapılıyor.
İdarecilere şunu soruyorum:
İlgili şartnamede faaliyet alanları açıkça belirtilmiyor mu?
Belirtiliyor ise neden bu tarz faaliyetlere izin veriliyor?
Hastane İdaresince denetimler düzenli yapılıyor mu?
Yapılıyorsa bu konularda eksiklikler olmaması gerekirdi diye düşünüyorum ve konuyu yetkililere havale ediyorum.
Gelen onca şikayetlerde dikkat çeken konular arasında olduğunu belirtmek istiyorum.
Bana gelenleri de kamu görevimiz dahilinde paylaşma gereği duyuyorum.
Bu arada özel hastanelerle ilgili gelen sayısız şikayetleri de önümüzdeki günlerde zaman zaman gündeme taşıyacağımızı ifade edelim.
Kalın sağlıcakla…
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın