AK Parti, lidere tam bağlılık ilkesiyle yılları geride bırakmış bir harekettir.
Lider birini seçiyorsa “Reisin bir bildiği vardır” dendi her zaman.
Taa ki Türkiye geneli kongreler sonrası ortaya konulan yüksek sesli tepkilere kadar.
Taa ki Özlem Zengin’e oluşan yüksek sesli tepkilere kadar.
Sonra mı?
Sonra ilk kez seçmen, toplu bir tepki göstererek “istemiyoruz” diyor son yıllarda.
Hatta sandıkta oy kullanırken “Özlem yüzünden oy vermiyorum, Ali Veli yüzünden oy vermiyorum” sesli ve yazılı kağıtların fotoğrafları yayınlanana kadar.
Bu, Ak Parti için bir milat oluşturuyordu.
Bu, Ak Parti’de daha önce hiç görülmedi.
Türkiye’nin her yerinde tabanda ortaya çıkan tepkiler ve iddialar sonrası rahatsız olan Cumhurbaşkanı Erdoğan bile yaklaşan tehlikeyi sezmişti.
Önümüzdeki 6 ay içinde takibe alacağı bazı teşkilatları yetersiz gördüğü takdirde değiştirecek!.
Benzeri örneklerini Bursa’da da yaşadık.
Buna rağmen Özlem hanım ve örnekleri hâlâ Ak yönetimlerde kalmaya devam ederlerse bu, seçmen ile ilk büyük restleşme olarak tarihe geçmiş olacak.
Bu durumu tartıya çıkarın, CHP’nin bile Ak Parti’ye bu kadar zarar vermediğini daha net görürsünüz.
AK Parti’ye puan kaybettirenler, tabanı irite eden ve sokağın gündeminde tamamen istenmeyen bazı karakterler her dönem seçmenin gözüne gözüne zoraki böyle sokuldu.
Ne yazık ki, bunu yaparken biriktirdiğiniz tüm emeklerinizi de çöpe atmış oluyorsunuz.
Yoksa istediğiniz kadar toplantı yapın toplum nezdinde hiçbir karşılığı olmaz.
Sadece toplanır dağılırsınız !
Oysa hata yanlış insan içindir.
Hatalar ve yanlış kararlar alınabilir.
Ancak bunu düzeltmek yine aynı kararların alındığı yerde başlar.
Tabi istenirse..
Bu nedenle bir an önce düzeltme yoluna gitmek için daha radikal keskin kararlar alınmak zorundadır.
News
