Ak parti büyükşehir adayı aşağıdakilerden hangisi olur (mu)?
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu arasındaki koltuk kavgası gizli “zoom toplantısı” ile birlikte açık savaşa dönüştü. İstanbul’u Ankara’yı Hatay’ı kaybedecekler Ak parti kazanacak.
Ancak Ak parti Bursa’yı kaybedecek.
Çünkü Bursa son 6 yıldır zulüm gördü.
Bu saatten sonra Bursa’da Parti mefhumu ortadan kalkmış adayların bilgi donanım becerisi tecrübesi kriterleri ön plana çıkmış durumda.
Bu durumda toplumda sokağın nabzında CHP adayı Mustafa Bozbey’in karşısına kim çıkarsa kaybediyor tablosu var.
Olası bahsi geçen isimlerle bu Alinur olsun, Çavuşoğlu, Mustafa Esgin, Tahsin Kara, Davut Gürkan veya Mustafa Varank olsun kim olursa olsun Ak parti kaybediyor.
Çünkü elindeki tek büyükşehir olan Bursa’ya yeteri kadar değer verilmedi, yatırım yapılmadı. Bununla birlikte yerel yönetimler Bursalı’ya memnuniyette geri kaldı. Hatta Parti yöneticilerinden tutun da büyükşehire kadar sanki herkes tepki almak için özel çalışma yaptı.
Durum böyleyken, Bursa’da şu ana kadar ortalarda gözükenlerin Büyükşehir yükünü taşıyamayacağı inancı söz konusu.
Öyle bir duruma getirdiler ki, Bursa’ya gökten zenbille yenişehir indireceği garantisini veren olsa bile kimsenin inanacak hali kalmadı.
Şimdi kalkmış bazıları birilerine makam arıyor koltuk arıyor. Büyükşehir imkanları arıyor yetki arıyor sultan-ı Derya arıyor.
Bunu ararken de ne Bursa’yı düşünüyorlar ne şehrin anatomisini düşünüyorlar ne tarihini düşünüyorlar ne hizmeti düşünüyorlar ne de vatandaşı düşünüyorlar.
ŞEHİRE YÖNETİCİ DEĞİL, KENDİLERİNE MAKAM ARAMAK !
Bunlar o şerefli makamlara, orayı temsilen şehre ve topluma hizmet edebilecek dürüst, güçlü bir Başkan aramak yerine kendilerine başkanlık arıyor, başkanlık koltuğu arıyor, başkanlık makamı arıyor.
Yani koltuğa adam aramak yerine kendilerine koltuk arayanlar birbiriyle yarışıyor.
Bu her dönem böyle oluyor maalesef.
Ama vatandaş her şeyi çok açık ve net görüyor.
Artık kimseyi inandıracak gücünüzle takatınız kalmadı.
Çünkü zamanında inandırdığınız vatandaşın güvenini her dönem çöpe attınız.
Gelen yıktı geçti, vurdu geçti, yaktı geçti ama hiç ben yapabilirim diyen çıkmadı.
Bursa Büyükşehir artık bir deneme yanılma tahtasına döndü.
Hatta son dönem başka şeylere de çevirdiler.
Rant kapısı haline dönen Büyükşehirde paranın kokusunu alanlar birden fazla yerde görev yapıyor, bütçeyi bir başkasına bırakmak istemiyorlar. Düşünün tarihinde ilk defa halkla ilişkiler başkanı genel sekreter yardımcılığına getiriliyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi yıllarca ömür sökerek memur olmaya çalışanlara nispet birilerinin 6 ayda memurluğa geçiş kapısı haline geldi. Üstelik milyonluk bütçe olan basın halkla ilişkiler daire başkanlığını da “başkasına yedirmem” dercesine çok büyük paraları kendi elinde tutmaya da devam eden kişiler var. Yani hem iki yerden maaş alacaksınız, hem terfi etmiş olacaksınız, hem geleceğinizi memurluğa geçerek garanti altına almış olacaksınız hem de devasa paraların döndüğü bütçeyi elinizin altında tutmaya devam edeceksiniz.
Sonra da Alinur Ağam ‘benim kadrom bir numaradır’ diyecek.
Üç metrelik bir yol açılışında utanıp sıkılmadan hem de herkesin duyabileceği kürsüden kendisine tepki gösteren Anadolu kadınları ile kavga edecek, sonra da Bursa’yı hizmete doyurdum diyecek.
Ama durum hiç de öyle gözükmüyor. kimleri doyurduklarını açık ve net Bursa halkı görüyor.
Şimdi utanıp sıkılmadan kalkıp yeniden aday olacağım diye bu halktan oy isteyeceksiniz öyle mi?
ALİNUR AKTAŞ
Büyükşehir Belediye başkan adaylığı için arka planda geliştirdiğiniz ama çok sıkı tuttuğunuz plan proje taktik ve teknikleri bu millet yemiyor artık.
Alinur Ağam, “Ben bu koltuğu bırakmam kimse heveslenmesin” der gibi stratejik hamleler yapmaya çalışıyor ama her yaptığı hamleyi de yüzüne gözüne bulaştırıyor.
Yani Alinur ağamın taktiklerini bu millet yiyeceğe pek benzemiyor.
Ancak basit açılışlarda kendini göstermeye çalışırken tepki gösteren hanımlarla da kürsilerden cevap verip mahalle kavgası yapıyor. Bundan sonra bu tür manzaralarla karşılaşma ihtimalimiz çok yüksek..
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için arka planda çok sıkı plan proje taktik ve teknikler geliştirenlerden biri de Hakan Çavuşoğlu.
Hakan Çavuşoğlu’nun taktikleri ise şu ana kadar bilinenleri unutur nitelikte.
Bursa’da çok da sevilip sevilmemesi, hizmet edip etmemesi önemli değil, önemli olan ana kolları harekete geçirmek.
Ana kollar tamamsa işlemde tamamdır.
Ancak bu davranış vatandaş tarafından asla prim görmeyen bir mantıktır.
Bununla birlikte Hakan Çavuşoğlu’nun hiçbir sempatisi olmadığı gibi itici bir iz bıraktığı yönünde Bursalıların tepkisi söz konusu.
DAVUT GÜRKAN
Büyükşehir Belediye başkan adaylığı konusunda en önemli taktik ve teknik geliştirenlerin başında ise İl Başkanı Davut Gürkan geliyor.
Davut Gürkan İl başkanlığı görevine devam etmek istemediğini yakın çevresinde sık sık dile getiriyor.
Aslında bunu söylerken ‘yan cebim de açık ha’ demekten geri durmuyor.
Bununla birlikte yine o malum çevresine büyükşehir belediye başkanlığına aday olabileceğini de hatırlatıyor.
Tabii bu ifadenin altı boş değildir..
Zira konuyla alakalı hiçbir yeteneği olmamasına rağmen, koltuğu dolduramaması ve bu ağırlığı kaldıramamasına rağmen onu Kızılay başkanlığına, oradan İl Başkanlığına getiren kişinin adı Efkan Ala’dır.
Efkan Ala Davut Gürkan’ı Büyükşehir adaylığına göstermeye gücü yeter mi?
Israr ederse bastırırsa haydi haydi yeter.
Geldiği günden beri Bursa’yı uçuruma sürükleyen Efkan Ala, bu kez öyle tahmin ediyorum ki, AK parti’yi uçurumdan atmaya kararlı gibi görünüyor.
Seyirci olarak bize düşen ‘atamaz atamaz atamaz’ sloganı atmaktır.
Zira AK Parti Bursa’da tam bir eğlence partisine dönüştürülmüş durumda.
MUSTAFA ESGİN – TAHSİN KARA
Bu ikili her zaman tribünlere oynamış perde arkası ayak oyunlarıyla kendilerinden sıkça bahsetmişlerdir.
Ancak Bursa’ya ve bursalılara verebilecekleri hiçbir şey olmadığı gibi makam arayan siyasetçiler kervanının her zaman en başlarında yer almışlardır.
Bursa’da bu tür benzer isimleri çoğaltabiliriz.
Ancak şu bir gerçek ki “AK Parti kendi kimliğinden, kendi misyonun dan, kendi idealin den ve özellikle yerel yönetimlerde Erdoğan belediyeciliğinden uzaklaşmış çok farklı bir zemine oturtulmuş” durumdadır.
Bugün itibarıyla eğer gerçekten Bursa’da Büyükşehir Belediyesi yeniden Ak belediyecilik kimliğine ve hüviyetine kavuşturulmak isteniyorsa bunu kişiliğine, gücüne – kudretine güvenilecek her konuda rüştünü ispat etmiş ve Bursa’yı yeniden imar edebileceğine inanılan çok güçlü bir simaya ihtiyaç var.
Yani bugün itibarıyla mesela Mustafa Varank’ın bile büyükşehir belediye başkan adaylığına gösterilmesi bile Bursa’yı kazanmama sebep olur ki, bu durum kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya demektir..
Bursa dışından gelen hiç kimse vatandaş tarafından kabul görmemiştir.
Sözün özü; AK parti’yi dizlerinin üzerine çökerten en önemli sebeplerin başında Bursa Büyükşehir Belediyesi il ve ilçe teşkilatları geliyor.
Ne yazık ki bütün serzenişlere, bütün şikayet ve tepkilere Ankara’nın kulak tıkaması sebebiyledir bu sonuç.
Gelinen noktada günahın en büyüğü Ankara’ya aittir.
Sonuç olarak AK Parti Bursa’yı kazanırsa kendi marifetiyle değil, muhalefetin birbirine düşmesiyle kazanır.
Ancak bu bile Bursa’ya kazanmasına yetmeyebilir.
Ortada bir Bozbey faktörü var.
Bu dönem partilere değil adaylara oy verileceğini cümle alem biliyor.
Daha da kötüsü AK Parti tabanından bile yani Ak partililerin bile Mustafa Bozbey’e sempati duydukları ve oy vereceği yönünde her geçen gün görüşler kişisel düşünceler ortaya konuluyor.
Kürsilerden ağız dalaşına girmeye değil, inin vatandaşın yanına düşüncesini sorun iki medeni insan gibi konuşun.
Bakın size neler söyleyecekler!
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın