Tarihe damga vuran adam! Kredi çekip dövize yatıran siyasiler!
Tüm kuşatmaları tek başına yaran, Türk tarihine damgasını vuran adam!
Recep Tayyip Erdoğan.
TÜRK LİRASI karşısında asrın en pahalı zirvesine çıkan DOLAR hızını her geçen gün arttırması, önünün nasıl alınacağına dair bir işaret olmaması tüm çevreleri kara kara düşündürmeye başlamıştı.
“Artık bu işin önü alınamaz, Türkiye eskiden olduğu gibi batılı güçler karşısında diz çöker” inancı oluşturulmaya başlamış, Türkiye diz çökecek beklentisi içine girenler olmuştu.
Kimselerin ağzını bıçak açmıyordu.
Ta ki; Erdoğan yeni ekonomik paketi ve politikaları açıklayana kadar.
Artık Erdoğan her şeyi göze almıştı ve o beklenen açıklamasını yaptı.
Deyim yerindeyse ya herro ya merro!
Daha Erdoğan’ın konuşması başlar başlamaz ecnebi dolarında hızlı bir düşüş yaşanmaya başladı.
Aslında organize ettikleri ekonomik saldırıda TUSİAD ve onun dışarıdaki patronları açığı bildikleri için “Erdoğan bu açığı yakalayabilir mi?” korkuları vardı .
Erdoğan’ın açıklamaları başladığında küresel sırtlanların korktukları başlarına geldiğini anlamaları gecikmemişti.
“Ve esir alınmak üzereyken bir ülkenin on dakikada yeniden şahlanışına şahit olunuyordu tüm dünya.“
Herkesin ağzı açık kalmıştı.
Tabi bu arada iştahları kaçan bir başka güruh daha vardı.
CHP ve onun zevatı.
Herkes sus pus kesilmişti.
Onların medya tetikçilerinin ses tonları değişmiş cin çarpmışa dönmüşlerdi.
Bu da şunu gösteriyordu;
Anlıyoruz ki ülkeyi yağmalayanların içinde kredi çekip dolar alanların arasında neredeyse tüm siyasiler vardı .
Ha bunların arasında AK parti sütten çıkmış ak kaşık değildi.
Kendi liderine ihanet eden parti içinde şebekler ve şebekeler de vardı.
Yani Bankalardan kredi çekip veya servetinden büyük miktarları dövize yatırıp ülkenin neredeyse diz çökmesine katkı koyan AK parti içinde Akp li olanların sayısı da azınmayacak ölçüdeydi.
Bu cenah bu ülkenin şehitlerinin yüzüne nasıl bakacaklar bilmiyorum.
Bu zavallı güruh Ak Parti içinde menfaatlenip CHP’nin ekmeğine yağ süren ihanet damarlarından bayağı bir kan akışı yaşayanlardı.
Tabi CHP demek her açıdan esaret demek, yokluk, yoksulluk, üretmeyen, tam bir teslimiyetçi ve ekonomik çöküş demek olduğunu bile bile.
Atatürk’ün adını, etiketini kullanıp CHP zihniyetini zıvanadan çıkardılar.
İşte bu zihniyete gerçek vatanseverler CHP’ye Türkiye değil de başka ülkenin partisi gözüyle bakmaya başladılar.
Bu yüzden ülke için ne kadar kötü düşünce varsa sözde Atatürk’ün partisi içinde yuvalanmışlardı.
Alenen Ülkeye düşmanlık beslediklerini yaptıkları her açıklamayla teyid eden bu cenah için insanlar “Allah Ülkemizi CHP”in şerrinden korusun” duası yapmaya başlamışlardı.
–
KILIÇDAROĞLU’NDAN KAOS ALGISI
Ülkede kaos algısı oluşturmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşın mağdur olmaması için her fırsatta ‘erken seçim istediklerini iddia ediyordu.
Çünkü “gecikilen her günün topluma maliyeti, insana maliyeti, gençlere, kadınlara, ailelere maliyeti artıyor, Pahalılık var, zam var, zulüm var. İnsanlar perişan vaziyette. Böyle bir durumda ne yapılır?” gibi ipi sapa gelmeyen açıklamalarla milletin kafasını karıştırmak için sürekli kaos pompalıyordu.
“Erken seçim kararı almazlarsa bu bizim lehimize”
Son 50 yılın yüzde 50 oranıyla en yüksek asgari ücret artışını yapan AK Parti hükümetinin halkı perişan ettiğini ileri sürüyordu. “Kara kış geldi; elektrik, doğal gaz faturasını ödeyemeyen var, eğitim masraflarını karşılayamayan var. Erken seçim kararı alır veya almazlar. Kendileri bilirler. Almazlarsa bu bizim lehimize. Almazlarsa bu perişanlık devam edecek” diyerek Erdoğan’ı ülkeyi yönetememekle suçluyor, kurtuluşun kendilerinde algısı yayan bir Kılıçdaroğlu ile bu millet karşı karşıya kalmıştı.
Hatta Erdoğan’ı deli olmakla suçlayacak kadar ileri giden, ciddiye alınmaması ve sürekli güvensizlik aşısı pompalayan bir Kılıçdaroğlu ile karşı karşıya kalınmıştı.
Şimdi sormak lazım;
Bu kadar yalan ve iftira atan, boş teneke gürültüsü çıkaran muhalefet hangi ülkede var acaba?
Aslında Ülkenin yeni çağa ve bir üst lige sıçrama noktasına geldiğini kendileri de biliyordu.
İşte tam da kırılma noktası burasıydı ve bunu bildikleri için istemiyor, ülkenin önünü kesmek için her yolu deniyorlardı.
Reisi ve ülkesini kıskanmaktan duramayan bu tenekeler tüm umudunu dolara bağlamış ”milletin sesi!” yim diye meydan meydan dolaşıyor avazı çıktığı kadar bağırıp çağırıyorlardı.
Dolar çıktığında bağırıp çağıranlar Dolar çakılınca”milletin sesiyim” diyenlerin sesleri çıkmamaya başlamıştı .
Bu ülkede SSK gibi bir devlet kurumunu rezil etmiş şahsiyetsin devlet yöneteceğim diye siyaset yapması ne kadar ucube bir durum.
Tüm bu yaşananlardan ortaya çıkan çok net mesaj şudur :
CHP ulusal güvenlik tehdidi oluşturuyor. ABD ve onların Türkiye’de kullandıkları vakıflar kapatılmalı. Bu vakıflar aracılığıyla Türkiye’yi dize getirmek için her türlü finansal desteği sağlanıyor. Dolara EURO’ya müdahale bu vakıflar üzerinden yönetiliyor.
Devleti ve milleti köle yapmaya, küresel sırtlanların önünde diz çöktürmeye çalışan her kim olursa olsun bu yönde hükümet ve devlet tüm önlemleri almalı, kimsenin gözünün yaşına bakmaksızın eyleme dökmelidir.
Bu arada dövizi bahane ederek yüzde beş yüz zam yaparak, stok yapanlara çok büyük yaptırım cezalar uygulanmalı.
Hala fiyatı indirmeyen fırsatçı stokçular dolar 10 tl’nin altına gerilediği halde bırakın indirime gitmeyi hala bindirme yoluna giden millet düşmanları var.
Devlet deneme sürüşünü hiç vakit kaybetmeden bu kahpelerin üzerinde yapmadılır.
Kimse devletten büyük değildir.
Millet yoksa devlette yoktur, devlet yoksa sizler bir hiçsiniz.
Sonuç: Kılıçdaroğlu, TÜSİAD gibi yapancı zırhına bürünerek hainlik edenlere devlet hesap sormalıdır.
HATIRLATMA
Hükumetin faiz indirimini fırsat bilip bankalardan yüklü miktarlarda kredi çekip dövize yatıran siyasilerden bir kaç isim tarafımıza intikal etti.
Ya bilinmeyenler!
Sizler ihanete çanak tutanlarsınız.
Utanmadan toplum içine çıkıyorsunuz.
Ak parti kendi içinde çok ama çok büyük temizlik yapmalıdır.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın