AK Parti kadın kollarında erozyon
AK Parti’de eskiden Kadın Kolları diye bir şey vardı.
Davasına adanmış ömür misali herkes kendi görevine samimice sarılıp zamana ve şartlara göre çalışma yöntemlerini düzenler, herkes üzerine düşen görevi yapar ve üstlendiği sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışırdı.
En azından bu yönde gayret ve çaba sarf edilirdi.
Kısaca AK Parti Kadın Kolları adeta kendisi ile yarışan, bütün teşkilatlara ana kademe dahil lokomotif görevi görürdü.
Ama bugün tüm teşkilatlarda olduğu gibi İl ve ilçe kadın kollarında da müthiş bir değişim dönüşüm ve erozyon yaşanır durumda.
Zira İl Başkanı Emel Gözükara başkanlığında bugünkü ekip bir anlamda kendilerinin AK Partili olup olmadığına ne derece inanıyor veya inandırmaya çalışıyorlar, bunun toplumda kocaman bir soru işareti ile karşılık bulduğunu söylemek isterim.
Yani bugünkü AK Parti’nin gerek il gerek İlçe Kadın Kolları teşkilatları 2002 dönemine tamamen yabancı, egoları tavan yapmış süslü püslü boyalı manken giyimli tarzlarıyla vatandaşla olan diyaloglarında adeta bu hal ve bu yaklaşımla “bizi temsil etmiyorsunuz” tepkilerine muhatap kaldığı şikayetleri aslında uzun zamandan beri geliyordu.
Bizler kadın kolları çalışmalarında oluşan veya gelen şikayetleri çok da yer vermeme kararı almıştık ki, son zamanlarda oluşan yoğunlukla tepkiler bu konuda artık duyarsız kalamayacağımızı ortaya koydu.
Aslında teşkilatların içerisinde bu duruma tepki koyan çalışma arkadaşları da yok değil.
Belki sayıları iki elin 10 parmağını geçmez.
Bu durum tavır ve tavan yapmış egolara karşı içte de büyük bir rahatsızlık olduğunu ortaya koyuyor.
Şikayetlerin en önemli konusu ise “Herkes kişisel hava peşinde parti kazanımları hiç olmuş” şeklinde.
Bırakın Parti adına kazanımı genel kanı “ölü canlar” tiyatrosunun oynandığı yorumlarına neden oluyor.
Ve en büyük ikinci şikayetlerden birisi de “adeta herkes popüler olma yolunda gerek makyaj gerek giyim kuşam üzerinden birbirleri ile yarışıyor, sanırsın hepsi birer cumhurbaşkanı başdanışmanı” havasında.
Bakınız siz bu ego meselenizle, bu manken görüntüsü tarzınızla sokaktaki vatandaşa uzak olursunuz ve gitgide de uzaklaştırırsınız.
Hani meşhur Emine Yavuz Gözgeç hanımefendi Osmangazi’ye bağlı botanik park’ın hemen arkasında küçücük bir mahallede karşılaştığı tablo gibi.
İşte o mahallede yanında son model giyim araç ve korumalar ordusu eşliğinde girdiginde fakir mahallelinın adeta “bunlar bize hiç benzemiyor, bunlar bizden değildir” şeklinde yorumlarına neden olmuştu.
İşte kadın kolları vatandaşa bu algıyı bu izlenimi bu mesajı vermişse gerisini düşünmek bile ne kadar tahammül ölçülerini zorladığını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Ve ne yazık ki, AK Parti Kadın Kolları kendi selasını çoktan vermişe benziyor.
Hal böyle olunca kuruluşundan beri Parti’nin lokomotifi ve en büyük gücü olan kadın kolları artık tükenmişliğin son noktasına getirildiği yine kadın gözüyle değerlendirilip yorumları yapılıyor.
Bu yaşananlara ve oluşan tepkilere karşılık söyleyeceğimiz şudur: AK Parti hakikaten dört bir yandan kuşatılmış, herkes kendine çalışır duruma gelmiş, gücü tükenmek üzere olan bir aslanın yelesinden pay kapma telaşına ve derdine düşülmüştür.
Bu da partinin ayağına bağlanan taşın devasa boyutta olduğunu ortaya koymaktadır ve hızla suyun dibine çekilmektedir.
Erdoğan etiketi üzerinden makamlar, mevkiler kapıp partisini zerre kazanımını düşünmeyip kişisel egolarını tatmin etmeye çalışan, bu yönde koşuşturanlar Erdoğan’ın ve bu milletin ahı hakkınca garamete uğraması kaçınılmaz olur.
Bu bir gün hiç ummadığınız bir yerde ayna gibi karşınıza çıkması muhtemeldir.
Ne yazık ki tablo iç açıcı olmadığı gibi kara kapkara bir yansıması söz konusudur.
Allah Erdoğan’a hayırlı kapısını açsın, AKP’lilerin şerrinden korusun.
Bir cevap yazın