Oktay Yılmaz ilçe başkanıyken hakkında bir çok iddialar mevcuttu.
Buna rağmen Yıldırım belediye başkanlığına birilerinin tavsiyesiyle aday gösterildi.
Bugün ise Belediye Başkanı Sayın Yılmaz.
Bilindiği üzere durup dururken bir süre önce 3 başkan yardımcısını görevden alarak yerlerini farklı isimlerle doldurmaya çalışmıştı.
Peki ne değişti?
Hiç birşey!
Yıldırımlı’ya sorduk; Görevden alınan başkan yardımcıları başarısız mıydı veya gelenler çok mu başarılı?
Verilen cevaplarda alınanların daha başarılı kanısı hakim…
Aslında buna zamanla rutin oluşan personel değişikliği diyesiliriz belki!
Ancak ortaya konulan sorunlara çözüm konusunda bir getirisi olmadığı halde neden böyle bir değişikliğe gidildiği soru işaretleri ardındaki gizemini halâ koruyor.
İşte o süreç bu süreç derken başından beri bir sancıdır gidiyor Yıldırım belediyesinde.
Bununla beraber Tahsin Kara’nın Osmangazi İlçe Başkanlığı döneminde Kadın kolları başkanı olan ve bugün belediye de aldığı inisitiyatif ile personel üzerinde fırtınalar estiren ve her geçen gün artan Ayşe Ertan ismiyle alakalı şikayetler hiç dinmedi, dinmiyor dineceğe de benzemiyor.
Çalışma düzeni ve personel arasında oldukça rahatsızlığa neden olan Sayın Ertan’a yönelik şikâyetler bugün artarak devam ediyor.
Biz yazmadan usandık onlar oluşturdukları rahatsızlıklardan usanmadılar.
Sayın Ertan’a kıyasla tecrübeli ve liyakat derecesi yüksek olan üç başkan yardımcısını görevden alınmasına nispet Sayın Ertan’a dokunulmaması, tersine terfi ettirilmesi belediye içinde adeta en büyük sorunların başında gelmeye başlamıştı.
Gelen şikayetlere bakılırsa bugün bu sorun alabildiğine devam ediyor.
TAHSİN KARA’NIN EKİBİ RAHATSIZLIĞI!
Aslında Sayın Yılmaz’ın akıl hocası olarak kamuoyunda yer eden ismin başında Tahsin Kara’nın geldiği herkesçe bilinen bir gerçekti.
Zira Osmangazi İlçe başkanlığı döneminde Sayın Yılmaz’ı en yakın çalışma arkadaşı seçip Meclis üyeliğine yazması, sonrasında parti içinde ilk kavgayı başlatarak dönemin il başkanı Nagip Vardar’a isyan bayrağı açması Genel merkez tarafından Sayın Kara’nın görevden alınmasına neden oluyordu.
Mücadelesinde pes etmeyen Sayın Kara Yeni Dünya Vakfı’nın Bursa Şube Başkanlığını alarak yeni bir kulvarla siyasi alanda etkin olmaya hedeflemişti.
İşte o süreçte Oktay Yılmaz’ı yönetimine alarak buradan bir sıçrama , başkaları aracılğığıyla kendine yakın isimleri belli yönetimlere sokmaya, başkanlıklara aday göstermeye çalışıyordu.
Nitekim hiç hesapta olmayan Sayın Yılmaz’ın belediye başkan adaylığı da başkalarına tavsiye ettirilmesi sonucu oluştuğu yorumları yapılıyordu.
Ama bir problem vardı!
Henüz adaylar belli olmadan isimler zikredildiğinde Sayın Yılmaz’ın yönetim anlamında yeterli olmadığı konuşulmaya başlanmıştı.
Hatta kendi hemşehrisi olan bir gazeteci ilçe başkanlığı döneminde Sayın Yılmaz’ın isminin bazı illegal listelerde geçtiğini ileri sürüyor tepkilerini çok sert şekilde ortaya koyuyordu.
Ve bugün gelinen noktada adaylık anlamında yeterli olmadığı o günlerde konuşulan hatta Yıldırım’da en çok oyu alan Ak parti’den artık layık olduğu hizmeti görmek istediği bunun da Sayın Yılmazla olamayacağı dillendiriliyordu.
Yıldırım’dan oyu alıp başka yerlere yatırım yapan İl başta olmak üzere Büşükşehir ve Yıldırım yönetimleri vatandaşı adeta isyan etme noktasına getirmişti.
Ve üç yıl gibi bir sürede verilen vaatlerin hiç birinin yerine getirilememesi gibi Yıldırım’ın varoş olmaktan çıkarılması adına hiç bir gayret ve çalışma ortaya konulamaması Ak parti seçmeni üzerinde hayal kırıklığına yol açıyordu.
Aslında hayal kırıklığından öte beklenen bir son olarak görülüyordu.
Bu duyarsızlık Yıldırım halkının korktuğunu başına getiriyordu.
Dolayısıyla Ak Parti’nin kalesi olan oy deposu olarak beslendiği, olmasa Bursa’da hiç bir kazanımı olmayacağı bir metropol ilçe’de Ak Parti ve Yıldırımlının hakkının ödenemeyeceği bir bölgede Yıldırım’a hizmet yağmuru, kentsel dönüşümde tüm dağları aşabilecek, donanımlı, özgüveni olan Belediye başkanlığı sıfatları dört dörtlük en iyi bir ismi aday göstermek yerine Oktay Yılmaz’la hayal kırıklığı yaşattığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.
İşte bu nokta da gerek Yıldırım’da gerek Büyükşehir’de Ak partili yöneticiler Bursa ve Yıldırımlının son şans olarak verdiği desteğe ne yazık ki karşılık veremediği gibi en duyarsız bir dönem yaşattıkları vatandaşın katı tepkisine neden oluyordu.
YILDIRIM’DA BOŞLUK!
Seçim vatlerinde aslında çokta uçuk kaçık vaatler yoktu.
Buna rağmen bir adım yol alınamaması Yıldırım’da büyük bir boşluk oluşturmaya başlamıştı.
İşte bu boşluğu ve fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışan CHP’nin doğal Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey bu süreçlerde ilk kez AK Parti’nin kalesi Yıldırım’da sahaya inerek insanlarla sohbetler edip dertlerini dinlemeye başlamıştı.
Bu durum AK parti’nin Yıldırım nezdinde ortaya koyduğu beceriksizliğinin getirdiği doğal tepkinin ürünü olduğu yorumlarına neden oluyordu.
Yıldırımlı çareyi Bozbey’de aramaya başlıyorsa bu suç Oktay Yılmaz’ın değil Ak Parti’nin tepe yönetiminindir.
Kısaca vatandaş artık Ak partinin yerel yönetimlerde belirleyici rol oynayan tepe yönetiminden iyice umudunu kesmiş görünüyor.
Bugün Yıldırım’ın ful desteğini alarak Bursa’da iktidar olan ak parti ve keyfi saltanat süren yönetimlerinden umudunu kesen Bursa seçmeni sadece Yıldırım’da değil il teşkilatından ilçe teşkilatlarına kadar, Büyükşehir’den bazı ilçe belediyelerine kadar genelde olumsuz tepkilerin ana hedefi oluyordu.
Hiç bir üretim yapamayan, proje geliştiremeyen, sadece var olanı tüketmeye yönelik yetenekleri koltuğa oturtup başkaları tarafından yönlendirme durumu halkına yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ne yazık ki Ak parti bugün sokaktan aldığı tepkiyi geçmişte hiç bu kadar sert ve açık şekilde almamıştı. Bugün inin sokağa karşınıza çıkan sıradan bir vatandaşa “Bursa yatırımları hizmetleri ve Ak Parti yönetimlerinden memnunmusunuz?” sorusuna 10 kişiden 8’i olumsuz baktığını göreceksiniz. Sadece olumsuz baksa iyi, bizzat Ak Partili olanların dahi eleştirilerinde en sert cümleleri kurmaktan kaçınmadığına şahit olacaksınız. Durumu bu aşamaya getirenler başta il başkan ve teşkilatı olmak üzere Belediye başkanları ve milletvekilleri olduğu gerçeğini kimse hasır altına süpüremez.
BU MU DÖNÜŞÜM? KAÇAK BİNALAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR
7 mahalle dönüşümü ile yola çıkanların ve Türkiye kentsel dönüşüm temelinin atıldığı Mevlana mahallesinde bu güne kadar bırakın yedi mahalleyi dönüştürmeyi bir mahalle bile dönüştürülemezken tam bir aldatmaca yaşanıyor. Özellikle Yıldırım’ı sahadan yönettiği izlenimi vermeye çalışan Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a bir yandan Toki’nin 11 Eylül caddesi üzeri çok küçük bir alanda göstermelik dönüşüm çalışması gösterilirken, “Arabayatağı, Mevlana ve çevre yolunun altından yüzlerce kaçak binanın yapılmasına neden göz yumuyorsun?” soruları yöneltiliyor.
“Bu mu deprem riskini azaltma projeniz dönüşüm projeniz, kaçakla mücadale projeniz?”diye soruyorlar. Yani bir yandan sözde dönüşüm laflarıyla boya cila yapılırken, diğer yandan kaçağa göz yuman bir anlaşıyın kesinlikle samimi olmadığı tepkileri söz konusu.
KADİR GÜVEN
Açıkçası burada Yıldırım ve Yıldırımlının hakkını arayan, “Evlerimiz yaşam alanlarımız çocuklarımıza, ailemize mezar olmasın” diye mücadele veren Kadir Güven isimli vatandaşın çırpınışlarına kulak tıkayanlar bu vebalin altında ezilmekten kurtulamazlar.
Sonuç: Yıldırım’ın kara talihi bu zihniyet ve kafalarla asla güleceğe benzemiyor.
Tavsiyem; Siz siz olun Yıldırım’ı elden uçurmayın.
Yoksa oluşan tepkiler sandıkta şimşek gibi gözünüze çakar.
Bu da Erdoğan’a ve millete yapabileceğiniz en büyük kütülüktür.
Allah Erdoğan’ı Muhalefetin değil de Erdoğancı veya Ak Partili gibi görünen AKP’lilerin şerrinden korusun.
Yoksa REİS’in ayağını muhalefetle değil ancak içten kaydırabilirler.
Bunu da Partisi içindeki bazı güruhlar çok iyi biliyor ve bilincindeler.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
MANŞET
03 Aralık 2024MANŞET
03 Aralık 2024MANŞET
03 Aralık 2024MANŞET
03 Aralık 2024MANŞET
03 Aralık 2024MAGAZİN VİDEO
03 Aralık 2024YAŞAM
03 Aralık 2024