Ne yazık ki Ak Parti..! Davut Gürkan ve tükeniş…
Üç gündür başkentte çeşitli ziyaretler ve görüşmelerde bulunduk.
Bu süreçte Bursa cephesinden bir çok kişiye not verme imkanı yakaladık.
Ankara’da çalışıyorum izlenimi verip Bursa’da hava basanların izini sürdük.
İş takipçiliğinden asli görevine vakit bulamayanları tespit ettik.
Kişiler bazında çok fazla ayrıntıya girmeden ve isimler üzerinde durmadan ortaya çıkan raporun sadece sonuç kısmını iki kelimeyle aktarmaya çalışacağız.
Bu arada prensibim gereği görüştüklerimizle foto paylaşımı yapmak, ifşa etme tarafı olmadığımız için kişileri zor durumda bırakmamak adına isimler zikretmeyeceğiz.
Ankara temaslarım sadece Bursa ayağıyla sınırlı değildi.
Türkiye’nin bir çok yöresinden vekil bürokrattan görüş ve değerlendirme aldım.
Öncelikle genel anlamda Ankara’da siyasetin havası o kadar puslu ki, AK partili vekiller adeta kendi içlerinde bir güven sorunu yaşıyor.
Yani gündeme ve geleceğe dair yaşanan ve yaşanması muhtemel gelişmelerin kendileri adına müthiş bir belirsizlik oluşturduğu izlenimi veriyor.!
Aslında izlenimden çok sorularımıza verilen net olmayan yanıtlar böyle diyor.
Ortalarda yanlış giden ve kimlerin ne işle meşgul olduğuna dair belirsiz bilinmeyenler yumağı söz konusu.
Kısaca kimin ne yaptığı hangi filmleri çevirdiği adeta belli değil.
Bu manzarayı görünce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu partiyi ve hükumeti bunlara rağmen hala ayakta tutması açıkçası bir mucize olarak yorumluyorum.
Zira herkesin kafasında adeta ak parti sonrası planlar yatıyor!
Yani adamlar Ak partiyi kafalarında çoktan bitirmiş, menfat çarklarını AK parti sonrası nasıl işleteceğinin hülyalarına dalmış hesaplarını yapar hale gelmişler.
Ve bunlarla Ak parti nasıl yol yürümüş doğrusu akıl ve mantığın tıkandığı noktadayız.
Ve bu kişilerin sayısı her seçim sonrasında daha fazla çoğalmış.
Hem Bursalı vekiller hem diğer bölgeleri sözde temsil eden vekiller.
Dolayısıyla Biz Bursa vekilleri üzerindeki gözlemlerimiz, parti ve kent hakkında beceriksizliklerini, yatırım adına hiç bir çaba gösteremeyip somut sonuca varamadıklarını söylediğimizde yanılmadığımızı bir kez daha şahit olduk.
Oysa herkes kendi adamı etrafında faydalandığının resmini çiziyor, gösterdikkleri tepkilerle kendi elleriyle ortaya koyuyordu.
İnanırmısınız Bursa’lı vekillerin Ankara’da yada TBMM’de olmasının Bursa adına hiç bir getirisi olmadığı gibi artısıda esprisi yok.
Durumun sadece kendileri adına vekillik kazanımı söz konusu.
Tabi bu sıfatın yan getirilerini düşünürseniz kalem çeşitlerini sayamayız.
Bununla birlikte Bursa’lı vekillerin Ankara siyasetinde itibar anlamında not olarak zayıfın bile altında kaldığını söyleyebilirim.
Durum bu kadar net.
Ama işin acı tarafını REİS’ten başladığını sanırım hepimiz hemfikiriz.
“Bu da yanlış adamlarla yanlış işlere girdiğiniz zaman doğru adamlara yer kalmadığının parti adına hatta hükümet adına gelinen nokta olarak açık ve net ortada olduğudur.”
Dikkat ederseniz temelden alttan gelen doğrulardan neredeyse bir kişi kalmadı.
Hep yolda bulunanlarla devam ediliyor…
Bursa’da hep yereli yazıp çiziyoruz ‘bu kadar mı olunur’ tabirinde olumsuzlukların üst noktayı zorladığını anlatıyoruz.
Oysa bu tablo genel siyasetin tamamında böyle.
Ankara gündemi aslında çok daha kritik süreçlere gebe.
Bana göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek şansı var.
“AK parti de temiz eller operasyonunu başlatmalıdır.”
İsmi olumsuzluklarla anılan herkesi diskalifiye ederse AK parti’nin oyu yeniden yüzde 60’ları bulur.
Bunu yapamıyorsa sıfır kilometre yeni bir parti ile yeniden başlamalı.
Zira Erdoğan’ın iyi niyetine karşı vatandaşın kafasında zerre şüphe yok.
Bugünkü tabloya bakıldığında Ak parti’de REİS’in yanında güvenilir adamı hemen hemen bir elin sayısı kadar olmadığı görülüyor.
.
SÖVENLERİN HAKİMİYETİ!
Bakınız… Geçmişte koalisyon hükumetleri kurulacağı zaman ilk pazarlık bakanlık dağılımı ile başlardı.
Bunların başında İçişleri, milli eğitim ve maliye bakanlığı gelirdi.
Çünkü İçişleri bakanlığı da her şey senin elinde, Milli eğitim de gençler senin elinde, Maliye bakanlığı para senin elinde.
Bu pazarlığı yaparken “koalisyona ortak olurum ama içişleri bakanlığını bana verirsen, diğeri Maliye bakanlığını bana verirsen, bir diğeri ise MEB’i bana verirsen” gibi şartlar ve çetin pazarlıklar söz konusuydu.
Oysa bugün gelinen nokta da adı koalisyon olmayan ama koalisyon hükümetleri bakanları gibi kadrolara tahsis edilen bakanlıklar mevcut.
Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edenler, sövüp sayanlar bakanlık koltuğun, bürokrasi de en aktif yerlerde hüküm sürüyorlar.
Kısaca bugün kabinede koalisyonu aratmayan bir görüntü hakim.
Aslında REİS’in son yaşanan ve cevabı aranan sorulara karşın kendilerini haklı olarak ifade edemeyen herkesin görevine son vermesiyle yeniden düzlüğe çıkılacağını düşünüyorum.
Yani kamuoyunda yolsuzluk ve gizli projelerde adı geçenlerin tamamını görevden almalı temiz eller operasyona yaparak bu kirli ilişkilerin partiyi ve davayı kullanmalarına müsaade edemeyeceğini açıklamalıdır.
AK parti ancak bu şekilde yeniden halkı arkasına alarak eski gücüne kavuşabilir.
.
TÜKENİŞ!
Aynı şey Bursa için geçerli.
Mesela yarın seçim olacak mış gibi birileri harıl harıl çalışırken Ak Parti yönetimleri uyuyor.
CHP’nin adayı Mustafa Bozbey basını kullanmadan halkın arasında sürekli geziyor, halka yakın olup onlarla ben sizden biriyim mesajı vermeye çalışıyor.
Tam de bu süreçte Değirmenönün’de çok sayıda kişinin istifa etmek için hazırlık yaptığı haberleri üzerine beraberinde CHP’li Şahin Sevinç olduğu halde oraya gidiyor. Vatandaşlara topluca CHP’ye geçiş töreni yapma sözü alıyor.
“Siz AK partiye düşmanlık yapan CHP’li Şahin Sevinç’in kameralara yansıyan zabıtalarla kavga görüntüsüne üzülmesin diye Yıldırım belediye başkanı olarak Muhtarları toplayıp Şahin Döner’e gidip ziyafet çekiyorsanız sözünr bititği yerde olursunuz.
Tabi önemli olan Şahin ağa üzülmemesi!
Ya Büyükşehir;
Şu hale bakın Ak Partili önemli bir yetkili çok büyük sıkıntıda olduklarını söylüyor.
“Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş İl başkanını deyim yerindeyse sallamıyor, Efkan Ala’yı hiç önemsemiyor.
Ayhan Salman’la beraber hareket ediyor.
İlçe başkanları da İl başkanını sallamıyor.
Çok darmadağın durumdayız iyi durumda değiliz parti de bağlar kopuk” diyebiliyorsa varın gerisini siz düşünün.
İşte REİS’in yaptığı en büyük yanlışlardan biri de bu nokta da yoğunlaşıyor.
“Başarısız diye il başkanlarını görevden el çektireceksiniz, sonra da üç tane oyu kaybetmemek adına darılmasın küsmesinler diye daha büyük bir makama oturtacaksınız, ama diğer yandan daha büyük kitleleri küstürdüğünüzün farkında olmayacaksınız!
İşte bu durumu asla kabullenmediği gibi taban kendine hakaret olarak algıladı.
Şu an itibarıyla AK parti’de “değerliler bir köşede yapayalnız, değersizler elde gezer tertemiz, alan kör satan kör, buğday pazarında saman satılır” sözünün en hızla cereyan ettiği noktadayız.
Ve bu durum partiyi hızla küçülttüğünü sadece yerelde değil genelde de görüldüğünü söyleyebiliriz.
BÜYÜKŞEHİR
Özetle görev yaptığı İnegöl’de halkın yaka silktiği birini millete rağmen getirip Büyükşehir koltuğuna milletin önrüne dayatıılıyorsa…
Türkiye genelinde tarihinin en büyük oy kaybı yaşayarak 20 puan farkı iki puana düşürüyorsa…
Bu zamana kadar verdiği vaatlerde hiç bir projesini yerine getiremiyorsa…
İL BAŞKANI
Sürekli milletle teşkilatlarla basınla sürtüşerek Ak parti il başkanlığını döneminde itici hale getirip milletin tepkisini alan ve partinin elini kolunu zayıflatan Cemalettin Torun’un sağ kolunu getirip millete rağmen İl başkanlığı koltuğuna oturtursanız…
Bu zamana kadar toparlamak yerine daha da kutuplaşma oluşmasına neden olan ve dağıtılan, istifaların sürekli çoğalmasına neden olan birine tahammül ederseniz…
YILDIRIM
En çok oy alınan Yıldırım’a ödül vermek adına Bursa’nın en donanımlı en güçlü bir marka birini bulamıyor, vefakar Yıldırımlıya layıkıyla hizmeti, yatırımları varoş olmaktan çıkarmak için son derece önemli bir isim bulup aday gösteremiyorsanız…
KARACABEY
Kardacabey’de neredeyse tulum çıkaran bir atmosferden İyi partiye kaptırmamak adına ayak oyunlarıyla çok az farkla zoraki kazanan bir duruma getiren, icraatlarıyla halkın öfkesine neden olanları tercih ederseniz…
Bugün seçim olsa Orhaneli’yi İyi partinin alacağı konuma getirenleri halka dayatırsanız, Gemlik’te alakasız isimleri milletin önüne koyup kaleyi CHP’ye sunarsanız, hasılı Bursa genelinde yanlış üstüne yanlış yapıp, yanlış isimlerle yanlış hamleler yapar, yanlış politika izlerseniz içinde bulunulan kadere razı olmaktan başka alternatif bulamazsınız.
Velhasıl Bursa’nın ne Ankara’da ne de halkın üzerinde kredisi olmadığına şahit olursunuz.
Tüm bunlara ve bundan sonrakilere karşı Allah REİS’e güç kudret versin.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın