DOLAR 34,7454 0.07%
EURO 36,6014 0.28%
ALTIN 2.955,500,42
BITCOIN 3297701-1.31962%
Bursa

HAFİF YAĞMUR

06:34

SABAHA KALAN SÜRE

DAVUT GÜRKAN’A ÇAĞRIMDIR: BU KEPAZELİĞİ TEMİZLEYİN! MEB’DE SKANDAL…
  • Bursa Hafıza
  • MANŞET
  • DAVUT GÜRKAN’A ÇAĞRIMDIR: BU KEPAZELİĞİ TEMİZLEYİN! MEB’DE SKANDAL…

DAVUT GÜRKAN’A ÇAĞRIMDIR: BU KEPAZELİĞİ TEMİZLEYİN! MEB’DE SKANDAL…

ABONE OL
16 Mart 2021 00:29
DAVUT GÜRKAN’A ÇAĞRIMDIR: BU KEPAZELİĞİ TEMİZLEYİN! MEB’DE SKANDAL…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Öncelikle Ak parti İl Başkanı Davut Gürkan’ı göreve davet ediyorum.

Günlerdir sosyal medyadan yazıyoruz.

Ve bugün gelen son noktada ise yaşanan olayların sayısı ve boyutları git gide çoğalıyor.

Devleti dolandırdıkları iddiasıyla Zekir Müren Güzel Sanatlar Lisesi yönetici ve bazı öğretmenlerinin haklarında ortaya çıkan belgeler ve şikayetlere binaen savcılığın el koyduğu ve hukuki süreç başlattığını öğrendik.

Ve bu kişilerle alakalı MEB Bursa İl Müdürü Sabahattin Dülger’in görevini yapmayıp ‘görmedim duymadımları’ oynaması, adı geçenleri soruşturmanın selameti için açığa alma yetkisini kullanmaması,  “Milli Eğitim İl Müdürü Sabahattin Dülger bu işin neresindedir?” sorusunu ortaya koyuyor.

Öncelikle ziyaret ticaret mantığıyla sadece eller beni işte görsün ayaklarıyla parti yöneticiliğini bir kenara koyup gerçek ve asli sorumluluğunuzu yerine getirmenizi tavsiye ediyorum.

Hani Sayın Gürkan bendenize,  “Senin tavsiyelerin benim için önemlidir” cümlesine istinaden söylüyorum.

Bakalım kim ne kadar samimi yada değil.

İşte en büyük sınav tam da bu noktada başlıyor.

Şimdi ise açık konuşmak gerekirse milletin sırtından resmi evrakta sahtecilik yaparak Kurs yapılmış gibi gösterilip devletten haksız kazanç sağlama kepazeliğine duyarsız kalanlar, müdahil olmayanlar hak ve hukuktan, adaletten siyasetten, hizmetten bahsetmesin diye söylüyorum.

Sonra da kimsecikler milletin karşısına çıkıp destek istemek oy avcılığı yapmak rollerine soyunmasın.

REİS’in ayağına en büyük darbeyi vuran işte bu tür oyunları iyi derecede yapan yerel yönetimler olduğu herkesçe biliniyor ama burada bir kez daha vurgulamak isterim.

Artık bu saatten sonra kimsenin particilik ve oyalamacılık taktiklerine soyunma durumu yoktur.

Keza bu kepazeliğe bu skandala ses çıkarmayanlar veya görmezlikten gelenler hem Allah nezdinde hem millet (seçmen)nezdinde zelil duruma düşmekten kaçamazlar.

***

SABAHATTİN DÜLGER’İN GÖREVİ..!!!

Daha önce yazmış çizmiş kamuoyunun takdirine sunmuştuk.

Üç yıl önce konuyu gündeme getirmiş, Hamitler Şükrü Naili Paşa Ortaokulu ve Bursa’da MEB’e bağlı bazı okullarda yaşanan çirkinlikleri ilgili ve yetkili kişilere bildirmiştik.

Sözde açılan soruşturmalar sonuçsuz kalıyor sümen altı ediliyordu.

Hatta Sayın Dülger bana, “soruşturma açtım sonuçlanana kadar yazmazsanız sevinirim, sonucu size bildireceğim” demişti.

Hatta ve hatta veliler ve öğrencilerin şikayetlerine karşın Okul müdürü, “Kime şikayet ederseniz edin, gelecek müfettişler de bizim  arkadaşımız” diyerek  tehditler savurduğu, korkmadığını ve okulu adeta babasının çiftliğine çevirdiğine dair şikayetleri İl Müdürü Sabahattin Dülger’e aktarmıştık.

Soruşturmanın resmi süresi altı ay ama seneler geçti ortada birşey yok soruşturma bitmemiş miş.

Demik ki neymiş; veliler defalarca ilçe müdürlüğüne şikayetlerini bildirdikleri halde hem şikayetler hem soruşturma örtbas edildiğini öğrendik.

Yani okul müdürü ve kendine göre kurduğu ekibi her öğrenci, veli ve öğretmenlere yönelik her türlü maddi ve manevi baskıyı zulmü çevirdiği şikayetleri tavan yapmıştı.

Hatta bir öğeretmen Müdüre, “senin hala görevde olmandan dolayı burada görev yapmaktan utanç duyuyorum” diyerek başka bir okula tayinini çıkarmıştı..

***

ZEKİ MÜREN GÜZEL SANATLARDA ÇİRKİN SANATLAR İCRA EDİLİYOR İDDİASI!

Ve bugün.!

“Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesinde “kurs yapıyoruz gibi gösterip vurgun yaptığı ileri sürülenler bir türlü görevden alınmıyor.”

Çirkef olaylara karşı çıkan bir müdür yardımcısı ise başka yere sürülüyor.

Ve sonra mahkeme yoluyla yeniden göreve geliyor.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı zeki-muren.jpg

MEB il yönetimi ise o müdür yardımcısını “seni başka okula verelim” teklifi yapmak için huzura davet ediyor. Yani tüm bu pisliklerin üzerini kapatmak için başta Sendika (EĞETİMBİR-SEN) olmak üzere MEB İl müdürü Sabahattin Dülger ve ahalisi ellerinden geleni ardına koymuyorlar.

Peki, İl Müdürü Sabahattin Dülger bu pisliğin temizlenmesi için ne yaptı ne yapıyor?

El cevap; Hiç bir şey.

Sayın Dülger’in yönetiminde Bursa MEB e bağlı okullarda bu tür vakalar almış başını gidiyor.

Çünkü Sayın Dülger görevini yapmıyor, yapamıyor, ilgilenmiyor,  duyarsız kalıyor yönünde şikayetler ve bu şikayetlere kulak tıkanıyor.

Hal Böyle olunca da bazı okul yönetimleri bağımsızlığını ilan etmiş gibi görüntü ortaya çıkıyor.

Ve Sayın Dülger’in göreve geldiği günden bu yana Bursa eğitim camiasında bazı yerlerde öyle pis öyle kirli ilişkiler öyle iğrenç mide bulandırıcı ahlaksız ve yolsuzluk kokuları geliyor ki akla ziyan.

Sayın Sabahattin Dülger’in konuyla alakalı ağzını bıçak açmıyor.

Bu zamana kadar çok ciddi iddialar ortalarda uçuşurken çıkıp bir açıklama yapmıyor şikayetlerin gereğini de yapamıyor. Çünkü MEB in üst sorumlusu olarak belgelere bakılırsa açıklama yapılacak ne yüz kalmış ne de surat.

O da bir yana İşin içinde sendika çok büyük rol üstlenmiş.

Sendika konusuna sonra geleceğiz.

***

REZİLLİK-VURGUN ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR…

Devleti dolandırmak yolsuzluk ve resmi belgede sahtecilik iddiasıyla çok sayıda kişinin adı geçmesi ve bu kişiler hakkında savcılığın dava açmasına rağmen adı geçenler suç delillerini karartmasın diye soruşturmanın selameti için MEB İl tarafından açığa alınması gerekir.

Peki, MEB İL müdürü Dülger ne yapıyor?

Kolunu bile kıpırdatmıyor.

Görmedim duymadımı oynuyor.

Bu durum soruşturmanın selameti için bakanlık adına kendisine verilen görevden alma yetkisini kullanmayan İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger’in görevini ve yetkisini kötüye kullanmaya teşkil etmiyor mu?

Onca belgeler havada uçuşurken kim daha neyi bekliyor?

Diğer yandan bu suskunluktan cesaret alan Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Remzi Ayaz, “Yapmadıkları kursu yapılmış gibi gösterip Resmi evrakta sahtecilik devleti dolandırma suçlarından haklarında savcılığın açtığı davayi unutturmaya,  kendini milli adam maskesi takarak rol yapmaya çalışıyor”

***

SENDİKA!!!???

İşte tam da bu noktadayız.

EğitimBir-SEN

Ramazan Acar.

Koltukta üç gün fazla oturayım diye tıpkı Dülger gibi suya sabuna dokunmayan bir karakter oyuncusu rolünde gidiyor.

Sendika’yı ise arka planda Adil Yazıcıoğlu’nun yönettiği şikayetleri var.

Sayın Yazıcıoğlu’nun perde arkasından her yöne müdahil olduğu, camia içinde lakabı Hasan Sabbah olarak anıldığı öğrenildi.

Özellikle Şükrü Naili Paşa Ortaokulu müdürüyle alakalı neden her hangi bir yaptırım yapılmaması Yazıcıoğlu’nun kankası olmasından mütevellit olduğu önü sürülüyor.

Bu da güzel miş!

Peki Sendika, eğitimde ki çarpıklık, bozuk başlılıkları gidermek ve kaliteyi yükseltmek için mi yoksa işlenen tüm pisliklerin üstünü kapatmak için mi var?

Bursa’da ki Sendika, “eğitime tam bir çöküş yaşattığı şikayetleri söz konusu, okullarda ortaya çıkan kepazelik skandalların dayandığı nokta” olmuş durumda.

MEB il müdürü ise arpalıkta oturtulan kuzu misali “otur otur-gel gel-git git, şunu yap bunu yap” türünde emir erliğini harfiyen uygulama gayreti çabası içinde.

***

SENDİKA, MEB, OKULLAR ÜÇGENİNDE ÇARPRAZ İLİŞKİLER!

MEB’de yaşanan skandalların boyutu her geçen gün genişliyor.

Yeni yeni belgeler ortaya çıkmaya başladı.

Öyle görünüyor ki, uzun olduğu halde bu yazımıza konunun tamamı sığması mümkün görünmüyor.

Normalde hukuk düzeyinde iddianamede adı geçenlerin MEB il müdürü tarafından açığa alınması gerekirken bunu yapmayıp suç işlemesi olayın içinde sendika parmağı olduğu ve üstünün örtülmeye çalışıldığı ihtimalini güçlendiriyor.

Şimdi herşey çok daha net görülmeye başladı.

Ama harbiden eğitimin durumunun bu hale gelmesi mutlak şekilde müdahale kaçınılmaz oldu.

Zira kokmasını bırakın tuz tuzluktan çıkmış, tam bir pisliğe dönmüş durumdu.

Yaşanan bu duruma işlenen bu kepazeliğe bu rezilliği temizleyemeyen, bu zamana kadar seyirci kalan AK Partili yöneticiler çekip gittiler.

Şimdi ise yeni yönetime düştü temizlemek.

 Eğer bu kepazelik temizlenmezse hiç kimse adaletten hizmetten bahsedip milletten oy istemeye çıkmasın.

Birlik beraberlik için geldik rolü yapmasın.

Zira bir çok alanda örnekleriyle dolu.

Ve tüm bu olup bitenlere kulaklarını tıkayan sözde sorumlu MEB ilçe ve il müdürleri…

MEB deki yolsuzluğa göz yumanlara, siyasi aktörlere bu milletin dişinden tırnağından artırdığı emeğin her damlası zehir olur zıkkım olur, çıkar ama çok kötü çıkar!

Şimdilerde siz Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesinde yaşanan bu skandala göz mü yumacaksınız? Yumarsanız Millette gözünü yumar sizleri görmez.

Hadi yumun kafayı kuma gömün!

 Aşağıda bahsedeceğimiz ‘Mustafa Kemalpaşa öğretmenevi’nde ki kepazelik Zeki Müren Güzel Sanatların on katı gibi duruyor.

Ak parti’nin suratına vurulan bu lekeyi temizlemek için ne yapacaksanız yapın.

Burada en büyük görev Ak parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’a düşüyor.

***

MUSTAFA KEMALPAŞA ÖĞRETMEN EVİ!!!!

Aman allahım bu nasıl bir eğitim anlayışı.

Bursa’da eğitim kelimesi artık rafa kaldırılmalıdır.

Yeminle söylüyorum bu yaşananlar eğitimin haricinde her zemine oturtabilirsiniz.

Her yeni gelen bilgi belge her yeni skandal bir öncekini gölgede bırakır nitelikte.

Kemalpaşa eski öğretmen evi müdürü B.K.

Aynı zamanda Sendikanın disiplin kurulu başkanı.

Herşey Müfettiş raporlarıyla sabit.

Normalde görevden alınması gerekirken Karacabey’e öğretmen olarak verildi.

Bu konuyu önümüz deki günlerde çok daha detaylıca ele alacağız.

Şimdilerde ise eğitim camiası Sendikanın misyonunun hangi amaca hizmet ettiğini sorgulamaya çalışıyor.

EĞİTİMBİR-SEN Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar kime ne anlatmayı düşünür?

Devam edecek…

.


alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (3)
  • Mahmut

    Peki, sizi bu bahsettiğiniz “öğretmenlerin” kursları yapmadığı kanısına ulaştıran nedir? – mesajları yayımlanan bu bir öğretmeni ayrı tutuyorum. Bu hususta elinizde herhangi bir kanıt var mıdır? Ben cevap vereyim: Yoktur. Çünkü diğer tüm öğretmenler kurslarını yapmış ve kazandıkları parayı hak etmişlerdir. Bu öğretmenlerin, iki kere öğrenci ifadeleri ile, kurslarını yaptıkları kanıtlanmıştır. Akşam kurslarını yapan öğretmenleri o sene yatakhanede kalan tüm öğrenci ve öğretmenler görmüştür. Gerekiyorsa tüm kamera görüntüleri incelenebilir giriş çıkış saatlerine bakılabilir, bu konuda hiçbir sakınca yoktur!
    Lütfen bir insanın şerefine ve mesleğine karşı böylesi çirkin bir iddada bulunmadan evvel gerçekleri öğreniniz ve o şekilde haber yapınız!

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Melisa

    Peki, sizi bu bahsettiğiniz “öğretmenlerin” kursları yapmadığı kanısına ulaştıran nedir? – mesajları yayımlanan bu bir öğretmeni ayrı tutuyorum. Bu hususta elinizde herhangi bir kanıt var mıdır? Ben cevap vereyim: Yoktur. Çünkü diğer tüm öğretmenler kurslarını yapmış ve kazandıkları parayı hak etmişlerdir. Bu öğretmenlerin, iki kere öğrenci ifadeleri ile, kurslarını yaptıkları kanıtlanmıştır. Akşam kurslarını yapan öğretmenleri o sene yatakhanede kalan tüm öğrenci ve öğretmenler görmüştür. Gerekiyorsa tüm kamera görüntüleri incelenebilir giriş çıkış saatlerine bakılabilir, bu konuda hiçbir sakınca yoktur!
    Lütfen bir insanın şerefine ve mesleğine karşı böylesi çirkin bir iddada bulunmadan evvel gerçekleri öğreniniz ve o şekilde haber yapınız!

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Alp Eren

    Bu yazdıklarınıza ilaveten; Restorasyon çalışması yeni bitirilen Hocailyas ortaokulu nun kuzeyinde kalan öğretmenevi ile aralarındaki alanın ki bu alan tapu kayıtlarında okula ait olmasına rağmen yıllardır öğretmenevinin girişindeki işletme tarafından ticari amaçlı kullanılmaktadır.. Yani okulun alanı kelimenin tam anlamıyla gasp edilmiştir.. Bilgilerinize

    Yanıtla
    +0
    -0


HIZLI YORUM YAP