BURSA’DA AK PARTİYE ÇOK CİDDİ UYARI! !
Uzun zamandır ertelediğim ama dün genişçe vakit bularak davetlerine icabet ettiğim Yıldırım’da camiamızın güzide topluluğuyla bir araya geldik.
Davanın eski ve yeni fertlerinin karma şekilde oluşturduğu bir sohbet toplantısıydı.
Aralarında saygı duyduğum, hürmette kusur edilmeyecek emeklerine saygı duyulması gerekilen orta ve yeni jenerasyonun bir araya getirildiği bir organizasyondu.
Bay ve bayanlardan oluşan birbirinden değerli yaklaşık 30’a yakın partiliyle samimi bir ortamda çok verimli bir sohbet gerçekleştirdik.
Bugüne kadar yaşadıkları ve uğradıkları haksızlıkları emeklerinin karşılığı olarak harcandıklarına, hatta partinin harcandığına yönelik içlerini döken, bir o kadar da tepkilerini dile getiren ve son gelişmelerden duydukları rahatsızlıktan dolayı yaraları iyice açılan davanın emektarları neredeyse kopma noktasına gelmişler.
Sohbete başlamadan kapalı bir ortamdan açık alana çıkma önerisinde bulundum.
Sağolsunlar bu isteğimiz kabul gördü.
Havanın da güneşli olmasından yararlanarak açık alanda sohbetimiz oldu.
Burada aktardıkları sorunları, dertleri, kırgınlık ve kızgınlıkları tepkilerini olduğu gibi virgülene kadar aktaracağıma söz verdim.
Tabi aşağıda okuyacağınız şikayetlere karşılık olarak “bana sabır tavsiye edildi bende sizlere sabır tavsiye ediyorum” yönünde telkinde bulunduğumu hatırlatmak istiyorum.
Ancak vatandaş sabrının sonuna gelmiş ki, sabır kelimesi onlarda artık alerji yapmaya başladığına şahit oldum.
Yani değişen hiç bir şeyin olmadığı, bundan sonra da olmayacağına inanmışlık ve kararlı oldukları görülüyordu.
Konuyu çok fazla uzatmadan aldığım notları kamuoyuyla paylaşıyorum.
Öncelikli öne çıkanlar.
Özetle;
***
“Eski vukuatlı yöneticileri ısıtıp önümüze koyuyorlar.
Göstermelik ziyaretlerle verilen sözde birlik mesajlarıyla, devam eden hayırlı olsun tebrik kareleriyle ve kaybedilen zamanla bir yere varılmayacağı tecrübeyle sabit olduğu biliniyor.
Önce ziyaret sonra işi ticarete döküyorlar.
Tıpkı süregelen adet gereği öncekilerin ayak izlerine basılarak ilerlemeye çalışılıyor.
Bu kafa bu teşkilatlardan zaten kimse birşey beklemiyordu bundan sonra da bekleyeceğimiz bir şey kalmadı.
Ama halkı ve partisini düşünmeyenlerin beklentisi sınırsızdır.
Tıpkı öncekiler gibi.
Bizi unutanları biz çoktan unuttuk.”
***
Dedim ya şikayetlerini paylaşacağıma söz vermiştim.
Ne acı bir durum!
Sohbetin sonunda söyledikleri cümleler ise beni yaralayan en etkileyici olanıydı.
***
“Sana yapılan bize de yapıldı hatta bize her dönem “siz bizdensiniz” denildi.
Şimdi bizde artık sizden değiliz, bizdensiniz diyerek bize getirmediğiniz hizmeti, vermediğiniz değeri ve öncelik verdiğiniz sizden olmayanlara götürün.
Artık 18 yıldır başkalarına götürüp bize getirmediğiniz hizmete bu saatten sonra hic ihtiyacımız yok.
Yaptığınız muamele ile sizin hizmete ihtiyacınız yok dediniz.
Bundan sonra sizin de bizlerin oylarına ihtiyacınız yok!”
***
Şimdi açılan yaraların şimşekler gibi çaktığı bu tepkilerden sonra ne il başkanı ne belediye, ne de ilçe yönetimlerine söylenmesi gereken şudur;
Size kazandıran da kaybettiren de önceliklerinizdir.
Her hizmetin önceliği vardır.
Belediye kalkıp KozahanIın taban taşlarını iki kere söküp yığınla para harcayıp tekrar eski taşları döşüyor ve değişen bir şey olmuyorsa, yönetimler hala hayırlı olsun ziyaretleriyle önceliklerini şaşırmış ise yani rotanızı şaşırmıssanız sizlerin bu halka verebileceğiniz hiç bir şey kalmamıştır.
Her dönem bir umutla yeni bir başlangıç yaptırdınız.
Ama her defasında hayal kırıklığına uğrattınız bu insanları.
Gelin görün ki vatandaş üzerinde bıraktığınız not, inanç kırıklığı bu dönem düzeldi düzelecek türünde umutların sömürüldüğü ve zamanın akıp gittiği, her akan zamanda eksilen sıfıra doğru düşen oy kitlesi.
Ama sadece görev süresini düşünen o zamana kadar makamın getirdiği tüm imkanları kullanan ama davanın eriyip gitmesi için hoyratça REİS’in kazanımlarını savurganlık haline getirip bir sonraki yönetime sirayet ettiren birbirinin devamı oldunuz.
Sizler sadece birbirinizin kopyasından farlı bir şey düşünmediğiniz çok net şekilde sırıtır duruma gelmiş.
Hem de öyle gelmiş ki vatandaş bir gazeteciyi çağırıp ta içinde ne varsa döküyorsa demek ki patlama noktasına gelmiş, getirmişsiniz demektir.
Sizler REİS’in mirasını yiye durun, bu davanın nimetleri ve milletin vebali hakkı her an yaratıcı tarafından sürpriz şekilde önünüze konulacağını unutmayın!
Her şeyin bir faturası mutlak vardır.
Biz her dönem yaşanan kan kaybının defalarca “Bakın bunlar acı ama gerçek şeyler, durum bundan ibaret. Halkın bam teline dokunarak yakıyorsunuz, şu yanlışı hatayı yapmayın artık” hatırlatması ve uyarısında bulunduk.
Hala da bulunmaya devam ediyoruz..
Ama sizler tam tersi yanlış yapmakla birlikte sayısal olarak iyice çoğalttınız.
Sonra da bize “yazmayın direk kendilerine söyleyin” diye akıl veren hocalar türemeye başladı.
Söyledik ettik ama daha fazlası yapıldı.
Sonunda yazma mecburiyeti ve zorunluluğu oluştu.
İşte bizim bu duruma gelmemesi, yanlışların düzeltilmesi adına yıllarca yaptığımız uyarı verdiğimiz mücadele buydu.
Peki ne oldu?
Biz kötü olduk.
Çünkü onların kaybedecek bir şeyi yoktu tam tersine kazandıkları vardı.
Kaybeden ise sadece partiydi dava idi.
Sonucun seçimlere yansıdığı gibi bugün çok daha vahim boyutlara ulaştığı görülüyor.
Ne bileyim!
Belki de AK Parti içindeki ajan kılıklı tipler sonucun böyle olmasını istiyorlardı ve başardılar da.
Allah REİS’in yardımcısı olsun.
NOT: Halkın nabzını tutmaya devam edecek, aldığımız olumlu olumsuz tepkileri sansürsüz şekilde yazılarımız aracılığıyla ilgili yetkili her kimlerse ve kamuoyuyla buradan daha sık şekilde paylaşmaya devam edeceğiz.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Ben size sivri yazı yaxïyorsunuz dedim şevket agbimin yanında evet gerçekler bu bu sivri yazılarına aynen katılïyorum sizi tebrik ediyorum bunları yazacak bir babayigitte yok bursa medyasïnda