Siyasette fetö yok!!! Canla başla bitirmeye devam… Alinur Aktaş’ın esnaf takıntısı (zulüm!)
REİS’in parti kazanımlarını parti içindeki stratejik ağaların gizli çalışmalarıyla nasıl sekteye uğrattılarsa bunun en büyük ve etkin rolünü yerel yönetimlere yüklemişlerdi.
İşte bu yapılanma parti içinde ciddi sıkıntıların olduğunu gün yüzüne çıkarmış, samimi insanların bir anda papucu dama atılmıştı.
Gerek milletvekilliği gerekse belediye başkanlıkları adaylık belirleme aşaması ilerleyen süreçlerde genel anlamda ihanetin hangi seviyeye geldiğinin en büyük göstergesi olduğunu ortaya koyuyordu.
Özellikle bu süreçlerde Bülent Arınç fonksiyonu AK partiyi içten içe kemirme noktasının ilk sırasında yer alıyordu.
Onun kalıntıları ve uzantıları parti içinde hala sistematik şekilde vatandaşın zıddına tepki çeken uygulamalara imza atarak REİS’in misyonuna karşı hizmet adı altında partinin ayağının iyice çıkmaza sokmak için her türlü plan ve arayışlarını sürdürüyorlardı.
Gerek genel merkezde gerel yerel teşkilatlar ve belediyelerde yapılan hamle ve stratejik atamalarla REİS’in ayağının altını oyan bu zihniyet bugün Ak partininin kan kaybında en büyük etken olmuştu.
Vatandaşa sözde hizmet ediyorum diye tam tersi tepki çeken icraatlara imza atanlar makamları ellerinden alınanlar örneğindeki gibi en küçük bir fırsatta gemiyi terkedecekler arasında başı çekeceklerini ortaya koyuyorlardı..
Makamları gittiği kadar mantığıyla ellerinde tutanların da onlardan farkı yoktu.
İşte bu süreç görevi ihmalden öte olumsuzluk getirisine kullananlar geçtiğimiz seçimlerde darbe vurarak yara aldırdıkları geminin önümüzdeki seçimlerde tamamen batırılmasına çalıştıkları çok net ve artık çekinmeden ortaya koyabiliyorlardı.
Zira görevde olanların bir sonraki dönemde olmayacaklarını bildikleri için bu antipati çalışmalarına ve uygulamalarına iyice hız verdikleri görülüyor.
Özellikle vatandaşın gözünde puan kaybeden Bursalı yöneticiler gerek belediyelerde gerekse teşkilatlarda halktan tamamen kopuk bir politika güdüyordu.
Bunun öncelikli tepki çeken icraatlarıyla ve bu zamana kadar taş taş üstüne koyamayanlar hala masallarla vatandaşı uyutmaya devam etmek için yeni stratejiler geliştiriyorlardı.
Ve bugün…
Devam eden süreçlerde tam anlamıyla seçmen gözünde sıfırı tüketmesi oldu.
***
FETÖ İZLERİ!
Ne oldu da darbeler ve çileli yıllardan sonra 2002’de sahneye çıkması, ülkenin kalkınması, çağ atlamasında dünyaya parmak ısırtan ve büyük başarılara imza atarak kendisine umut bağlanan Ak parti bu duruma düşürüldü?
Kökü deniz aşırı mesafelere dayanan bir terör oluşumu üzerinden düğmeye basıldı.
Öncelikle Ak parti ve Erdoğan’ı alaşağı etmek için ajanlar aracılığıyla her yol denendi.
Sonrasında 17/25 Aralık sokaklarda başlatılan darbe kalkışmasıyla kolay bir geçiş sondajı başlatıldı. Başarılı olamayınca da 15 Temmuz’da ordu içine hücrelediği ajanlarıyla silahlı darbe yoluna gittiler.
Ama her defasında karşılarında kaya gibi duran halka tosladılar.
Pes ettiler mi?
-Tabi ki hayır.
Yapılan operasyonlarla bu hücreler gerek orduda gerek Emniyet ve gerekse bazı kamu kurumlarından temizlenmeye çalışıldı.
Tüm alanlarda yuvalananlar ülkelerin yönetildiği siyasi argümanı kullanmayacaklar mıydı ?
Yani Siyasete sızmamış olabilirler miydi?
Tam tersi tüm partiler içinde kendilerine yer edinmiş siyasi ayağının en güçlü yolu ise Ak Parti’de en önemli makamlar hedefe konulmuştu.
Şimdi siz tüm alanlarda FETÖ terör örgütünün yuvalandığını ama siyasette özellikle Ak parti de olmadığını söyleyebilir misiniz?
Eğer bu kulvarda olmadığını ısrar ederseniz kesinlikle vatandaş gözünde inandırıcı olmaz olamazsınız.
Özellikle yola çıkılan dava erleri bugün yeteri kadar etkin değillerse burada bir çelişki olduğu net ortadadır.
Bu durum 2011’de kendini iyide iyiye hissettirmişti.
Sonrasında olayların akışına baktığınızda Ak parti içinde perde arkası samimi dava erlerine yönelik bir operasyonun yürütüldüğü ve bugün gelinen noktanın çok iyi analiz edilmesi gerektiği ihtiyacı hasıl olmuştur.
***
EN AĞIR FATURA BELEDİYELER OLDU!
İşte tüm bu süreçleri entegre ederseniz bugün gelinen noktata ortaya çıkan tablonun hiç de iç açıcı olmadığını görürsünüz.
Hani ‘Ak Parti içinde fetöcü yok’ diyenlere geçtiğimiz seçim sonuçları göz önüne alınırsa var mı yok mu olduğu net anlaşılır.
İstanbul İl başkanlığına ait ses kayıtları ortaya çıkmış, hedef Davutoğlu partisine çalışmak olduğu itiraf edilmişti.
Yani Parti içindeki hücreler eksiksiz görevlerini yapmıştı.
Bu bir çok yerde aynı ciddiyetle çalışılmış Ak partinin elinden belediyeler teker teker uçurulmuştu.
***
BÜYÜKŞEHİR!
Bursa’da etkin çalışan bu sinsi yapılanma Ak parti içindeki çözülmelerde aktif rol almış, bir çok kişi yeni oluşum diye tabir edilen hainlikte zirve yapan partilerde yönetici olmuşlardı.
Öncesinde ise yaptıkları çalışmalar normalde Ak partinin tek başına aldığı Büyükşehir belediyesi seçimlerinde bu kez Cumhur ittifakı gücüne rağmen yüzde 20’lik farkın kapanmasına ve iki puanla zor kötek elde kalmasına neden oluyordu.
Aslına bakarsanız tek başına ak parti oyları baz alınırsa geçtiğimiz seçimlerde Bursa’da partinin kaybı yüzde 25’lere kadar çıktığını görürsünüz.
Kısaca Bursa’da bir zafer değil hezimet yaşandığını hemen herkes hemfikir.
***
ALİNUR AKTAŞ VE SON DARBE!
Aslında bana göre güvenilir olmadığını düşündüğüm kaynaklarca REİS’e rağmen parti içi çalışmalarla ortaya konulan oyunlar neticesinde aday gösterilerek ve yine bana göre 2 puanla kazanılmış gözükse de kaybedilmiş bir Bursa’nın kaderinin kaybedilen diğer büyükşehirlerden hiç bir farkı yoktu.
Şans olarak nitelediğim Aktaş’ın başkan olduğu güne dönersek ilk yaptığı açıklama bir ak Partili belediye başkanına yakışmayan ve Ak parti camiasına yakışmayan nitelikteydi.
Partisinin önceki başkanını suçlar sözler sarf ederek “kasayı boşaltmış yığınla borca sokmuş gitmişler” gibi ifadelerle aslında o günlerde hizmet etmeyeceğinin sinyalini veriyordu.
Yani “para yok benden hizmet beklemeyin !”
Buna karşın vatandaşın tepkisi gecikmemişti.
“Bile bile niye geldin yapamam deseydin”
Peki önceki belediye Başkanı Recep Altepe tüm bu borçlanmayı yaparken projeler ne haldeydi şimdi ne halde?
Sayın Altepe Göktere Teleferik projesini hayata geçirecekken görevden alındı.
T2 İstanbul yolu Tramvay’ını bitirecekken görevden alındı.
Metro’ yu Kestel’e uzatan, yeni çevre yolları açarak köprülü kavşaklar vs gibi çok sayıda proje hayata geçirilmişti.
Kör topal yürüyor yavaşta olsa hizmete sokuluyordu.
Hani para yoktu ya!
Borçlanarak yapıyordu ama yapıyordu.
Peki, sayın Alinur Aktaş hangi projeyi hayata geçirdi diye sormayalım da bari başladı diye soralım.
Hangi proje?
Alın size proje!
Akıllı kavşak diye adını koyduğu hazır kavşakların ortasındaki babaların kaldırılması.
Üstüne üstlük “Bana göre Bursa’da trafik sorunu yok” diyerek adeta millete akıl tutulması yaşatan birinden hizmet beklemek akıl tutulması değil de nedir?
Adama yuh derler.
Bu durum Ak partinin hizmet anlayışının Bursa’da yerlerde süründürüldüğü, çıtanın hangi seviyeye düşürüldüğünün en büyük göstergesi demektir.
***
BÜYÜKŞEHİR’DEN ESNAFA ZULÜM!
Şimdilerde ne yapılıyor?
Ne yazık ki, Ak Parti ve hükümetin tüm çabaları yerel yönetimler aracılığıyla boşa çıkaracak uygulamalar almış başını gidiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salgın nedeniyle aldığı bir dizi ekonomik tedbirlerle gerek esnaflara gerek fakir ailelere yönelik yardımlarla vatandaşa ekonomik rahatlama paketleri sunmuştu.
Bilindiği üzere Hükümet salgın süreci ve sonrasında esnafa yönelik getirdiği kolaylıklar, yapılanmalar,ertelemeler ve hatta tedbirler nedeniyle sekteye uğrayan, gelirlerindeki kaybın giderilmesi adına esnafa belli ödemeler yapan, içine düştüğü sıkıntıya derman olmak için çeşitli projeler geliştirirken Bursa’da yerel yöneticilerin yaptığı uygulamalar adeta tüm çabaları boşa çıkarıyor.
SOYGUN!
Bursa Büyükşehir Belediyesi İzmir yolundaki esnafa beş yıl geriye dönük ecrimisil adı altında “300 bin ile 500 bin TL arası ödeme tebligatı” yapmış.
Zaten iki yıla yakın salgının pençesinde kıvranan, üretim, pazarlama, satış yapamayan esnafa yönelik gönderilen dudak uçuklatan rakamları içeren tebligatlar REİS’in hizmet anlayışına darbe vuruyor.
Bir nevi REİS’e ihanet edildiği söylenen bu uygulama Esnafı zor duruma soktuğu gibi isyan ettirdi. “Büyükşehir adeta zulüm yapıyor” denildi.
Peki sebep nedir?
Yüksek meblağların ödenmesi için gönderilen tebligatın esnafın kapısının önündeki boşluğa müşterilerin araçlarını çekmek ve kişisel rant sağlamak bahanesi ileri sürülüyor.
Yani siz İzmir yolundaki bir esnaf dükkanına gittiğinizde aracınızı kapının önündeki boşluğa çekerseniz bunun parasını beş yıl geriye dönük tahsil etme faturası esnafın önüne konuluyor.
Böyle bir anlayış adalet Ak Partiye yakışıyorsa ne ala.
Dün bir esnaf “salgın tedbirleri gevşetilir gevşetilmez yani daha nefes almadan 5 yıllık geriye dönük ecrimisil adı altında boğazımızı sıkmaya kalktılar. Boğuluyoruz ama Büyükşehir oksijen olacak yerde uyduruk bir tebligat adı altında iyice nefesimizi kesiyor, bunun adı zulümdür” dedi.
Çok sayıda esnaftan feryat sesleri yükselirken, güç birliği oluşturarak konuyu Ankara’ya Cumhurbaşkanlığına götüreceklerini dile getirdiler.
***
REİS VE PARTİSİ ALEYHİNE ÇALIŞILIYOR
Esnaflar, “birileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çabaları aksine partisini ve iktidarını yok etmeye yönelik plan içindeler. Bunun en iyi uygulayanların başında ise Bursa Büyükşehir geliyor” dediler.
Şimdi bu durumu görünce yukarıda bahsini ettiğimiz 2011’den süre gelen planlar akla geliyor.
Büyükşehir bünyesindeki israfı, Buskide ki vurgunları, açıkları esnafın omuzlarına mı yüklüyor…
Peki; tüm bu gelirlerden elde edilen meblayı hangi hizmette kullanıyor, ortada hangi hizmet var?
İşte asıl sorgulanması gereken konu da bu.
Büyükşehir kaynakları nereye harcanıyor?
Daha dün bir sohbette belediye bünyesinde görev alan üst düzey bir yetkilinin 20 milyonluk görev zararı oluşturduğuna dair iddialar milletin dilinde gezinirken sizler esnafa olan düşmanlığınızı nasıl açıklayacaksınız.
Öyle, iki makarna bir yağ koyduğunuz kutular üzerine canla başla yazı yazıp canla başla esnafa yüklenirseniz, canla başla partiyi bitirmeye ant içmiş olursunuz.
Gerisi Allah’a havale..
Kısaca Bursa’yı Ak parti’nin elinden el birliğiyle uçuruyorlar.
Ne yazık ki, Sayın Aktaş ve ekibi Ak parti surlarında büyük gedik açmış, her geçen süre daha da büyüyor.
Eğer bu kafayla gidilirse Sayın Aktaş seçimlere kadar görevde kalması halinde REİS’de aday olsa Bursa’yı kurtarmak mucizelere kalır.
Artık bu kafalarla kimseye bir şey anlatmaya yüzünüz olmaz olamaz.
Çünkü söylediklerinin aksine hüküm sürülüyor Bursa’da.
Tıpkı 100 büyük proje gibi!
Yazık çok yazık!
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın