Ayhan Salman, Alinur Aktaş, Hakan Çavuşoğlu neyi paylaşamadınız?
Ayhan Salman’ı Hakan Çavuşoğlu bulunmaz “hint kumaşı” diye getirip Bursalılara sundu.
Sonra gitmesi içinde elinden geleni yaptı.
Bu nasıl bir dava bu nasıl bir particilik!!!
İşte tam da bunu sorgulamak lazım.
Sayın Salman’ı getirmek için kefil olduğu, gitmesi için uğraşması ne anlama geliyor?
Bu tablo partinin ilkeleri ve kazanımlarıyla alakalı bir beklenti olamaz.
Olsa olsa kişisel meseledir.
“Benim adamım olsun benim emrimde olsun benim söylediklerimi yapsın!”
Bu görüş bu tutum bu sürtüşme partiyi olumsuz etkiledi.
Yaşanan bunca olumsuzlukların, partiye verilen tahribat ve zararın tartışılması ve sorgulanması gereken kişi yada kişilerdir.
Yani Sayın Salmanı buraya getirenlerdir.
Beş yıl boyunca parti teşkilatlarını yöneteceksin, yerel ve genel seçimlerine hazırlayacağın teşkilatlarda ki adamın beş yılı harcaması, ıskalaması, boş geçmesi, sol tandanslı kişileri kendine danışman olarak belirlemesi Ak parti tarihinde olabilecek en büyük kayıptır.
Yani parti içeride dışarıda zor meselelerle boğuşurken teşkilatın başındaki bu adamın beş yılı heba etmesi gerçekten yazık oldu.
Ama şöyle de bir şey var.
Neden giden günah keçisi sayılıyor?
İşte en önemli nükte de bu.
Yani günah keçisi hazır vurun abalıya.
Faturanın en büyüğü Hakan Çavuşoğlu‘na kesilmelidir.
Oysa başında beri hataları, yanlışları ve bu yanlışlarda ısrar edilmemesi gerektiğini yazıp çizdik.
Yani doğruları acı acı söyledik.
Söyledik ama “vay sen misin doğruları söyleyen al sana ihraç” dediler.
Tabi fırsatı kendilerine vermedim.
Çünkü benim alnım hep ‘AK’tı ak kalacaktır.
Kimseye kara leke vurdurmam.
Yaptıkları kara listenin başında olmak ise benim için şeref nişanesiydi.
Sayın Salman hatalıydı, yanlıştı, yeterli hiç olamadı.
Peki! Sayın Salman’ı oraya getirenler ona o desteği verenlerin hiç mi günahı yoktu.
“Bir muhasebeleri olmayacak mı teşkilatlara tabana karşı” diye sormak lazım.
Vicdanları rahat mı!..
Teşkilatları partiyi ANAP’a benzer durumda bırakıp sosyal medyada bir mesaj verip gidenler…
Geride ne kaldı, hangi bütünlük hangi koodinasyon var.
Hani nerde kaldı gençlik?
Sahi Bursa Ak Parti gençlik kolları diye bir şey vardı gören duyan oldu mu?
Yahu sizler geleceğe ne hazırlayıp bırakıp gittiniz?
Dağıtmaktan başka..!
KARA LİSTE
Tekrar etmek istiyorum.
Ak parti içinde kara liste tutanların listesinin ilk sırasında olmaktan gurur duyuyorum.
Ne yazık ki partiyi kendi gönüllerinde içselleştirememiş insanların yüreği de kara olur.
Yüreği kara olanın listesi de kara olur.
Bir yönetici ilçeleri benimsemiş olsa böyle bir yola dökülmesi söz konusu olabilir mi!
Bir aile reisi evlatları üzerine ayrım yapabilir mi!!!
Teşkilatın başına gelen adam da o teşkilatın genel başkanının burada ki temsilcisidir.
Ama siz ayrım yaptığınız zaman ona iyi bir baba denilmez.
Bu da böyle bir durumdur.
Yeni parti içinde bir kara liste olamaz.
Yani “her zaman kara listeni güncel tut” ibaresiyle sadece ferdi olarak tükenişini hazırlarsın.
Bu parti de daha önce tartışmalar kavgalar oldu ama kimse kimseyi kara liste diye bir şeye tabi tutmadı, böyle bir şey yaşanmadı, kimse kimseyi fişlemedi.
Bunu aile içinde kimse yapmadı yapamaz.
Eğer siz gerçekten aileden biriyseniz böyle bir yola tevessül etme eğilimi göstermez diniz.
Yapanlar ise aileden birileri değildir olamaz da.
Ne talihsiz durum ki, son dönem çok tahribata yol açıldı çok gönüller kırıldı.
Oysa bu işin arkasında çok çabalar çok emek var.
Partinin kuruluş dönemleri, zor dönemler referandumlar seçimler çok fedakar insanlar vardı.
Buraya gelen kişi bu emekleri temsil etmesi lazımken bir kişiye bağlanıldı.
Taban yerine “Beni buraya getiren kimse onun sözünü dinlerim” denildi.
Getirenle de ters düşülmesi siyaseten etik olarak icra edilemez şeydi.
Bu bugün..
“Neyi paylaşamadınız kavganız neydi” diye sormak istiyorum.
Var mı cevabınız?
ALİNUR AKTAŞ’IN RÜYASI SUYA DÜŞTÜ
Sayın “Aktaş’ın genel merkez nezdinde karşılığı nedir?”
Çıkıp birileri bu soruya açıklık getirebilir mi?
Sayın Salman’ın başarısızlığını bile bile neden bu kadar ısrarla kalması için mücadele ettiğini sormak istiyorum.
Partiyi mi kişisel çıkarlarınızı mı düşündünüz?
Keza Grubun başkanı Ayhan Salman’dı.
Ama bunlar İL başkanı Belediye başkanı üzerinde olduğu halde her şey tersten işlettiler.
“Sayın Salman’ı elinde istediği gibi yönlendiren Büyükşehir belediye başkanı, gelen dosyaları-evrakları yanlış veya doğru hangi dosyalar gelirse gelsin İL başkanı Sayın Aktaş’ın kontrolünde olduğu sürece geçiyordu.“
Şimdi ise gelecek olan yeni il başkanı Ak parti gruba gelen dosyaları partinin ve şehrin hukukunu gözeterek değerlendirmelidir.
Sözün özü kısaca; gerek İl gerek Büyükşehir gerek Yıldırım ilçe ve belediye başkanları belirlenirken Ak Parti ve partililere, Bursalılara büyük haksızlık yapıldığı tabanda tepki ve şikayetlere konu oldu.
Ve ne yazık ki gelinen noktada Bursa Ak Parti’de sıfırı tüketmek oldu.
Bundan sonra yaşananlardan ders alınmalı, gelecek olan yeni il başkanı tüm kesimleri, alın teri akıtmış tüm emektarları, davayı omuzlamış çileli insanları yeniden kucaklamalı, daha diri yepyeni bir heyecanla güç birlikteliği sağlayıp Bismillah diyerek yola çıkılmalı.
Şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın