BU İDDİALAR YENİLİR YUTULUR GİBİ DEĞİL; BUSKİ DE BÜYÜK VURGUN! İHALELER VE USULSUZLUK! SU FATURALARI DEVEDE KULAK!
Bursa siyasetini bilen de bilmeyen de kabaca baksın.
Gördüğü manzara çok net.
3 yıldır sadece laf üretildi.
Şu ana kadar ortada geçmiş dönemlerden kalanların dışında hemen hemen hiç bir şey yok.
“Yapacağız edeceğiz“in dışında gerçekçi bir yaklaşım söz konusu değil.
Bahane hazır; Kasa boş para yok!
Tam üç yıl oldu.
Üç yıldır kasayı başkalarının doldurmasını beklemiyorsunuzdur sanırım.
Birileri kasaya para koysa muhtarlar bile bu işi belediye başkanıyım diyen bir çoğundan daha iyi yapar.
Zira sorunları en yakından bilenler muhtarlardır.
Ama durun!
Kasanın boş olduğunu bile bile göreve talip olanlar 3 yıldır boşa kürek çekmiyordur herhalde.
Şu ana kadar konuşarak 3 yıl geride bırakıldı. Ama kasaya beş kuruş konulamadı.
Hizmet yatırım konusu sıfır.
Sadece “Buski’nin sorunları, ulaşım sorunları bilmem şu sorunlar bu sorunlar için toplantımızı gerçekleştirdik” paylaşımlarıyla habire sosyal medyada göz boyama peşinde oldular.
Yani sürekli “toplanıp dağıldılar.!”
Başka bir icraat yok.
Ama bir dakika!
PERDE ARKASI GERÇEKLER
Meğer toplantıların perde arkasında perde arkası oyunlarla halka yönelik icraatların dışında iyi bir ekip olduklarını ortaya koymuşlar.
Şimdi siz üç yıl boyunca bir kaynak oluşturamamışsanız, hala “bize zaman lazım” diyorsanız buradaki amacın bir art niyet olduğu çok açık ortaya çıkar.
Yani hizmeti değil rantı düşündüğünüz gerçeğidir gözlere batan.
“Belediyenin parası yok” kimse diyemez.
Yok derse yalan söyler.
Zira hiç bir şey yapmayın sadece oturun oturduğunuz yerde.
Koca Büyükşehir’in o kadar kalem geliri var ki bir aylık gelirini hesap ediniz.
3 yıl 36 ayda Bursa’yı abad eder.
Yatırımsa yatırım, borçsa borç, proje ise proje.
Kaldı ki, kaynak üreten projeler geliştirilirse Bursa bu işin altından fazlasıyla kalkar.
Paralar yerinde kullanılsın Bursa uçar uçurulur.
Ama liyakat esası olan biri bu sorumluluğu yerine getirir.
Bunlar Bursa’yı değil başka şeyleri uçuruyorlar.
Yapılanlar sadece mevcut kaynakları tüketmek.
BUSKİ VURGUNU!
Şimdi siz para yok der de Bursalılardan topladığınız su paralarını birilerine ihale yoluyla peşkeş çekerseniz bütün barajları dibi delik kasaya akıtsanız tabi ki dolduramazsınız.
Üstelik Türkiye’nin en pahalı en kazık suyunu içirdiğiniz halde.
Bir de su faturaları indirimli haliymiş bu gelenler!
Allah’tan zerre kadar korkunuz varsa bu milletin yemeyip içmeyip belediyenin kasasına milyonlarca para odemek zorunda bıraktığınız ve topladığınız su faturalarını vicdanen sorgulamanız gerekirdi.
Ama bırakın sorgulamayı tam tersine hangi hizmet karşılığında ihalelerle kimlere peşkeş çekildiğine dair bazı belgelerden bahsediliyor.
İşte O belgelerden bazılarını Manşetx gazetesi yayınladı.
Bu iddialara bir cevabınız olacak mı bilmiyorum?
Hemen belirtelim; Bu yazıda yer alan iddiaların tamamı MANSETX GAZETESİ’nden (alıntı) kaynaklıdır.
İddialardan bazıları:
“Buski Genel Müdürü ve Yardımcıları, Buski Yönetim Kurulu Üyeleri ve bazı Daire Başkanlarının akrabalarını işe alma ve adam kayırma batağına saplanması, bazı emekli kişilerin yine usulsüz şekilde özel kurumlardan gösterilerek çalıştırılması, özel istisnayi kadrolara özel kalemlere akrabaların alınması, işe gitmeden sadece bankamatik personeli olarak birilerinin bulunması, bazı personellere özellikle emeklikleri gelenlere mobinglerin yapılması, kimi personelin Buski lojmanları kendi tekelinde görmesi ,bazı müteahhit firmalar ile akraba ilişkilerinin olması sebiyle bazı ihalelerin onlara verilmesi, Buski’nin ihaleye verdiği milyonlarca liralık ihalelerde iddialara göre Buski kontrol mühendisleri, Buski teknikerlerinin akçeli işlere karıştıkları”
İnşaattan tutan da müşavirlik firmalarına kadar.
Ve gazetenin iddialarında dudakları uçuklatan bir bölüm var ki bu kadar da olmaz dedirten cinsten.
Yurtdışında alınan Palplanş işleri.
İşte iddialarda yer verilen ifadeler:
“Buski’nin o dönemki 100 Milyonluk Avrupa Yatırım Bankası’ndan parasını ödediği ihaleyi alan yüklenici firma Ohitan İnşaat Firması’nı denetleyen Ar-Tem Müşavirlik’te inşaat teknikeri olan Sedat Güzel, artık bu yapılan yanlışları ve devlete zarara uğratan bu olaylara ortak olmamak için konuyu Buski’nin iç denetimi olan Teftiş Kurulu Başkanlığı’na belgeler eşliğinde dilekçe yazarak konunun bütün detaylarıyla araştırılmasını ister.
İşte bu dilekçe Teftiş Kurulu Başkanlığı’na 17.11.2017 tarihinde verilerek işleme alınır.
İşte o dilekçe:
‘’Bülent Çakmak A3.4.2 Projesinde Kontrol Mühendisi olarak görev yaptığında yardımcısı da Ahmet Duman iken Bülent Çakmak şahsına ait olan beyaz renkli Ford aracını formaliteden Ohitan’da çalışan mazotçu Tamer Yaman’ın üstüne yaptırdı mı, yaptırmadı mı? Üstüne* 33000*(33 bin) tl paranın yatırılıp yatırılmadığının araştırılmasını rica ediyorum. Ayrıca kontrol mühendisiyken dayısının sitesinin bütün alt yapısını yenilerken alt yapı malzemelerinin yüklenici firmadan temin edilip edilmediğini ustalığının ise taşaronuna yaptırılıp yaptırılmadığının araştırılmasını rica ediyorum. Bülent Çakmak gibi kişiler bu ülkenin parasını çatır çatır yerken Bülent Çakmak gibiler vatansever oluyor da bizler vatan haini miyiz? Araştırılıp Kayhan Çelenk ve Onur Aydın gibi Bülent Çakmak ve Ahmet Dumanın da işine son verilmesini ayrıca olayın ivedilikle yargıya intikal ettirilmesini bir vatandaş olarak görevinizi eksiksiz bir biçimde yerine getirmenizi istirham ediyorum. Bu arada Kayhan Çelenk’in müdür yardımcınız Güngör Gülenç’in kirli işlerde para ortağı olduğunu bilmenizi isterim. Sayıştay Müfettişi Cengiz Caba’nın ise Kayhan Çelenk ve Onur Aydın’ın neden olduğu işlerinden ve 7 (yedi) trilyonluk yolsuzluktan haberi olup olmadığını gerçekten merak ettiğimi bilmenizi isterim. Ayrıca Artem’de görev yapan ve genel müdür yardımcınız Güngör Gülenç tarafından işine son verilen inşaat mühendisi Öksen Sayılır’ın neden ve niçin işine son verildiğini bilmenizi isterim. Bildiğim bütün bilgileri hırs ihtiras ve kimseyi zan altında bırakmadan samimi, dürüst ve mert bir şekilde savcılara anlatacağımı bilmenizi isterim. Kayhan Çelenk Onur Aydın ve diğerlerinin götürdükleri bu milletin parasının bunlardan geri alınıp alınmadığını öğrenmek istediğimi bilmenizi isterim. Kayhan Çelenk’in Balat Mahallesi’nde 640.000 (640 bin) tl’ye aldığı 2 adet dairenin, eşine ve kızına almış olduğu sıfır 2 adet binek aracın ve villanın hangi paralarla alındığını Onur Aydın’ın tazminat alınmadan işine son verildiği halde almış olduğu BMW aracının hangi paralarla alındığının araştırılmasını rica ediyorum. Oturmuş olduğunuz makamın sadakatini yerine getireceğinizi ümit ederek gerekenin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
( Sedat GÜZEL 17.11.2017 İnşaat Teknikeri )
GAZETEYE GÖRE olayı ortaya çıkartan Ar-Tem Müşavirlik Firması’nda kontrol inşaat teknikeri olarak çalışan Sedat Güzel’in işine son verilir.
Buski’nin kontrol Mühendisi Onur Aydın ve Ar-Tem Firması’nın kontrol mühendisi Kayhan Çelenk’in, görevlerine Teftiş Kurulu Kararı ile son verilir.
Buski’de kontrol müdendisi olarak çalışan Bülent Çakmak’ın bu olaylardan dolayı Buski Kontrol Teknisyeni (Sürveyan ) Ahmet Duman’la birlikte başka bir göreve verilir.
Yine bu konuda Buski Teftiş Kurulu Başkanlığı kararı ile Gürbağ Holding’e bağlı olan Ohitan İnşaat Firması suçlu bulunarak 1 Milyon tl para cezası verilir.
Buski’nin 2019 yılındaki 100 milyon’a İnegöl’ün içme suyu işi ihalesini alan yine Güven ve Yüner İnşaat firmalarına verilir.
BAŞKANLAR HANGİ HİZMETİN PEŞİNDE?
Tam da bu nokta da vatandaşın bilmediği başka hizmet çeşidi mi var?
Bu çözülmeye çalışıyor…
Buradaki asıl soru şu: BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın onayı olmadan bu tür ihaleler yapılabilir mi?
Buski’nin 2019 yılının 10. ayında Avrupa Yatırım Bankası desteği ile 100 milyon tl’lik bir ihaleye çıkıyor.
Puanları tutmayan ama suni puan artışı yapılarak ihale verilen firmalardan tutunda işin içinde akıl almaz fırıldaklar ağzıları açık bırakıyor?
Bunun yanında Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç oğlu Serhat Gülenç, Serap Gülenç Aksu’nun Buski’de istihdam edilmesi…
Serhat Gülenç’in mütahit firmalarla iş takibi yaptığı ve işe porsche araba ile geldiğine dair iddialar.
Yukarıda bahsi geçen ihale alan geçen firmalardan Yüner İnşaatı’n Proje Müdürü Mustafa Aksu’nun Buski Genel Müdürü Güngör Gülenç’in damadı olduğuna dair iddialar.
Buski’nin Çekirge’deki lojmanlarını oturan Genel Müdür Güngör Gülenç ve o dönem Büyükşehir Genel Sekreteri olan İsmail Yılmaz’ın bu yerleri satışa çıkararak kendilerinin aldıkları ve sonrasında inşaat firmasına vererek yeni daireler aldıklarına dair iddialar.
Yine şimdiki Buski Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Yılmaz’ın o dönemde de kendisine yakın bazı firmalara Buski’nin ihalelerini verdiği ve bir çok akrabasını işe aldığına dair gazetenin yer verdiği iddialar arasında..
Şimdi Vatandaş BUSKİ faturalarının yüksek gelmesinde şikayetçi.
Yahu kardeşim Buski adrese peşkeş çekilen ihalelerden ortaya çıkan zararı nereden kapatacak.
Tabi ki vatandaşın cebinden.
Sen o kadar su harcamadım de ki.
Adamlar evinin yolunu unutmuş salgın nedeniyle başka yerde oturduklarını söylerken yani musluklar bile açılmazken yüklü miktarlarda gelen su faturalarına kızmaya hakkı yok.
Zira Biz Anadolu insanıyız yardımseveriz.
Açıkları kapatır hepsini sineye çeker iki ay sonra olan biteni unuturuz olur biter.
MUMLA ARATIYOR!
Bursa Alinur Aktaşla geçmiş belediyelerin en büyük zamanlarını kaybetmiş, şişirilmiş bir başkan edasıyla geldiği Bursa’da Başkan Altepe’yi mumla aratır duruma getirmiştir.
Geldiği ilk günden itibaren yürüyen hali hazır projeleri iptal etmiş, yatırımları durdurmuş, süren gidişata adeta takoz koymuştur.
Gökdere’ye konulacak Teleferik istasyonuyla insanlar dağın dibine çıkmak yerine direk Gökdereden Uludağa ulaşmayı sağlayan projeyi de ortadan kaldırmış.
Burfaş’ın zarar ettiğini ortaya sürerek sürekli kazanç sağlayan gelir kapısı şubeleri satılmış.
Onlarca arsalar taşınmazlar vb türünde elden çıkarılmıştır.
Kasaya giren paranın haddi hesabı yok.
Peki bu paralar nereye gitti?
Ortada yeni bir yatırım yokken.
Üstelik Buski’de bol keseden ihale verilmesi.
Siz kimin küllahına anlatacağınızı iyi biliyorsunuz anlaşılan.
Sadece laf sadece sloganla Ayhan Salman’la birlikte iyi bir ekip oluşturup ilçeleri de kendinize benzettiniz.
Tıpkı Karacabey’de Ali Özkan’ın hastane için ayrılan belediye arsasını tanıdık dostunuz Mütahhite vererek otel yaptırmanız gibi.
Şimdi bu otel kime yada kimlere ait sorusuna vereceğiniz cevap hazırdır. Yap işlet devret.
Hadi ordan!.
Kılıfını hazırlamışssınız zaten.
30-40 yıl başkası kullansın sonra devretsin.
Öyle ya, Karacabey halkının çok acil otele ihtiyacı vardı!
Oteli yapan Mütahhit Alinur Aktaş’ın İnegöl’de ihale verdiği en yakın arkadaşı.
İl Başkanı Salman’la birlikte iyi bir ekip oldular, Ali Özkan’la da sonuca gittiler.
Allah bu milletin hakkını fitil fitil sorar.
REİS cansiper sırtlanlarla mücadele etsin siz içeride REİS’in sözlerini sloganlaştırıp sosyal medyadan paylaşın.
Milleti uyutup kendinize yontun.
Kamufle olmanın en geçerli yolu bu olsa gerek.
Ama millet uyandı hiç kusura bakmayın.
İnin sokaklara.
3 yılı sadece konuşarak geçirdiniz.
Karacabey halkı kan ağlıyor.
Keşke ikinci kez hata yapmasaydık diyor.
Ama arada REİS vardı.
Ortada da fırıldaklık dönünce sonuç böyle oldu.
.
NOT: Bu yazıdaki iddialarla ilgili kaynak link:
http://www.mansetx.com/amp/buski-kimler-tarafindan-nasil-batirildi-makale,1356.html
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın