Kongreler ve Teşkilatların değişimi… İl Adayları… Müsaade edilmeyecekler…
Benzer Konular
Yıldırımla alakalı yapısal değişim ve ardı arkası kesilmeyen şikayetleri işleyeceğiz..
Çok çarpıcı ve dudak uçuklatan mantıksız icraatların yaşandığına, israfın alabildiğine sarf edildiğine dair önemli istihbaratlar geliyor.
Nasip olursa sonraki yazımızda değerlendirmek üzere bilgileri bir kaç günlüğüne havuzda toplayalım. Zira durumun güncel olması hasebiyle Ak parti’de kongrelerle alakalı gelişmeler önem arz etmesi bugünkü konumuzu oluşturuyor.
Bilindiği üzere AK Parti Türkiye genelinde kongre hazırlıkları devam ediyor.
Eylül, Ekim ayında başlaması beklenilen belde, ilçe ve il kongreleri yaklaşık 6 ay ötelenmişti..
Son bilgilere göre; 2020 Ocak ayında Belde teşkilatları ile başlayacak olan kongre takvimi, Mart-Nisan ayında ilçe kongreleri ile devam edecek. Haziran ayından itibaren de il kongreleri gerçekleştirilecek. En büyük kongre ise belki de yıl sonununu bulabilecek.
.
TEŞKİLATLARIN YARIYA YAKINI DEĞİŞECEK!
Kongrelerde teşkilatların en az yarıya yakının değişmesi bekleniyor.
İsimlerin yenilenmesine ilişkin bakanlar, milletvekilleri, bölge ve il koordinatörleri ve genel başkan yardımcılarının yanı sıra önceki dönemlerde siyaset yapan milletvekilleri ile belediye başkanları, kuruluştan bu yana görev yapan il ve ilçe başkanları ile kanaat önderlerinin de fikirleri de tek tek dinlenecek.
“Gerçekte ne kadar objektif olunacak?
İnanalım mı?”
.
MÜSADE EDİLMEYECEKLER?
İzlenilecek yol belirlenen ilke ise 81 il başkanı başta olmak üzere teşkilatın her kademesindeki isimler tek tek gözden geçirilecek. Devlet kurumlarıyla iş ilişkisi bulunan, belediyelerden iş alma eğilimi olan iş alanlarında çalışan ve siyaset mecrasını kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmaya çalışan, ehliyetsiz, liyakatsiz kişilerin aday olmasına müsaade edilmeyecek. Belediye meclisi ve il genel meclisi üyesi olanlarda teşkilatlarda yönetim kurulu üyeliği sıfatını kullanamayacak. Bir kişiye iki görev vermemeye özen gösterilecek.
“Bu ilkeye ne kadar uyulacak?
İnanalım mı?”
.
GENÇLERİN ÖNÜ DAHADA AÇILACAK (MIŞ!)
Milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe başkanının birinci derece yakınları da parti yönetimlerinde görev alamayacak. Akraba ilişkisi olmayanların yönetimlerde olmasına özen gösterilecek. Yeni yönetim kadrolarında gençlerin önü daha çok açılacak, 18-25 yaş arasındaki kadın ve gençlere de görev verilmesine titizlik gösterilecek.
“Bu ilkeye ne kadar uyulacak?
İnanalım mı?”
“Hal böyle olunca GENÇ derken, Partinin hafızasından tutunda anatomisi ve dava ruhu tamamen ortadan kaldırıldı.”
.
DELEGELERE LİYAKAT ESASI???
Öncelikle delege seçimlerinde titiz bir çalışma yürütülecekti, Genel Merkez’in ağırlığı delege seçimlerine de yansıyacaktı. Delegelerde liyakat esas alınacaktı, belli bir grubun yönetiminde olanlar, halkta karşılığı olmayanlar seçilmeyecekti. Değişimde partililerin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarda göz önünde bulundurulacaktı.
Güvenlik sorguları yapılacaktı.
FETÖ yada diğer örgütlerle uzaktan yada yakından bir bağlantısı olan isimler delege dahi yazılmayacaktı.
AK parti’ye geçmişte söğüp sayan, hakaret eden Reis’e ağza alınmayacak cümleler sarf edenlere dikkat edilecekti.
Ne yapıldı peki!
Delege listeleri belirlendi.
Yönetimdekiler istedikleri listeyi yani kendi adamlarını yaptılar.
Ehliyet liyakat hani tarafsızlıktı.
“Bu ilkeye ne kadar uyuldu?
İnanalım mı?”
.
GÖNÜL ADAMI MI?
Bir gereçeğin altını çizelim.
Ak Parti kuruluşunda ve son iki dönem hariç görev alanlar ama iyi ama kötü gönül adamıydı.
O dönemlerde olupta bugün yönetimlerde bulunanlar bile o sıfatı kaybettiler.
Ha bugün ha yarın düzelecek beklerken, şimdi ise kamu kurum yöeticilerinden tutun (İstisnalar hariç) İl/İlçe Başkanları Yönetimleri dahil siyasi bilgiden uzak menfaat ve çıkar peşinde oldukları gerçeği uluorta sırıtıyor. Vatandaşın bu zihniyettekilere artık inancı kalmadığı, dokunsan dökülür durumda olduğu görülüyor.
.
UYARIYORUM!
Üst makamları ve Sayın Cumhurbaşkanımızı bir can dost ve dava insanı olarak uyarmak zorunda kalıyorum. Bu uyarı tabanın en alt kesimden biri olarak bana düştüyse, yukarısını durumunun ne kadar içler acısı durumda olduğunu düşünmek bile istemiyorum.
REİS: “Sizi ve ak partiyi düşüren yavaşlatan tamamen teşkilatlarınızdır.
Sokakta herhangi bir vatandaşa ak parti ilçe, belde, mahalle vb. Başkanı, sorumlusu yada ak parti adına rozet takip iş yapan kişileri nasıl biri diye bir sorun.
Bırakın parti adına hizmet etmeyi sadece nasıl bir kişi insan diye sorun.
Defalarca sordum aldığım çoğunluk cevapların ortak noktası yüzde 99’ u menfaatci, kibirli, halktan uzak, soğuk gibi olumsuz karşılık buluyor.
Sahada, sokaklarda, çarşı pazar iş yerleri, sanayi alanlarında akparti teşkilatlarının büroları olsun takım elbise kravat bakımlı sakal ayakkabı ile açılış cenaze düğün ziyareti bürolarda çay kahve goy goy larlar günü bitiriş yer alıyor.
Bunlar çok suni çok yapay be REİS.
Bu elemanlar terleyip samimi anlamda enerji harcasa, sokaklarda üzerleri camurlansa, vatandaş ile gerçekten samimi olarak ilgilense, dertleri sorunları çözse bak ozaman farkı farkedeceksiniz.
Yoksa mevcut kafayla gidilirse sosyal medyada slogan partisi olur çıkar.
Ne yazık ki, genel merkez sorunu henüz anlamadı, anlayamadı yada anlamamazlıktan geliyor.
Bu mantıkla teşkilatlar oluşursa dolayısıyla çözüm olmayacak.
Özetle önemli sorun; Kamu kurumlarının yönetmelik ve politikalarının Ak Partinin millet-vatandaş odaklı politikalarına taban tabana zıt olmasıdır.
.
REİS: KAFANIZA TAKMAYIN DEDİ AMA YANGIN BÜYÜYOR…
REİS; “Sağda solda birçok dedikodu olabilir, AK Parti’nin mensupları dedikodularla amel eden değildir. Hiç bunlara kafanızı takmayın. Biz işimize bakalım” diyor.
Bu çok doğru.
Ama bunu derken, gerçek sorunları sıkıntıları dile getirenleri de ne talihsizliktir ki kulak arkası ediyor. “Şurası yanıyor, şurda yangın var REİS” diye yangını haber verenler de dedikoducu ilan edilirse işte o zaman son durağa gelinir demektir.
En azından bu zamana kadar böyle oldu. Hal böyle olunca da gelinen nokta da parti uçuruma ramak kala frenledi. Ama bu yükü bu mantıkla kaldıramayacağı için firenler her an boşalablir.
Tam da bu noktada REİS şu ifadeleri sarf etti.
“Ülkeyi dönüştüren bir partinin kendini bunun dışında tutması düşünülemez. Amacımız, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şahsiyetli, söyleyecek sözü olan, iddia sahibi, milletimizin değerleriyle kuşanmış kadrolarla AK Parti ailesini genişletmektir. Önümüzdeki dönemde teşkilatlarımızın kadrolarını güçlendirmenin yanında geleneksel siyaset usullerine yeni yöntemler de ekleyeceğiz. Gerekirse yeni birimler ihdas etmek suretiyle teşkilatlarımızı siyaset yapım sürecinde daha aktif hale getireceğiz.”
İyi de bu zamana kadar söylenenlerle uygulamalar tam ters istikamat aldı.
Yani sözler güzel eylem tamamen zıt.
.
NE OLMALI?
“Vatandaşın gerçek ihtiyaçlarına odaklanacak, İş takibi torpil gibi şeylerden uzak durulacak, davaya zarar veren güç zehirlenmesi işlerle meşgul olunmayacak, liyakatı bırakıp işi ehli yerine bizim dediğiniz adamlara bırakmayacak, kamu kurumlarını devlet işinden çıkarıp parti binalarına çevirmeyecek, Bursa’da kan kaybetmeye başlayan ve halkın isteklerine kulak tıkayan siyasi anlayışa er yada geç halkın ders vereceği unutmayacak ehil kodrolar iş başına getirilmedikçe bu kan kaybı durmaz.”
Sonuç: Gelinen nokta da “Siyasetin çözüm odaklı olmaktan çıkıp sorun odaklı anlayışa hakim olması terazi dengesini bozmuştur.”
ADAYLAR?
Bu minvalde şu ana kadar bize ulaşan 5 isim İl başkanı olmak için amansız çalışmalarda bulunuyor.
Ayhan Salman, Tahsin Kara, Önder Matlı ve şimdilik adını vermeyeceğim iki eski vekil.
Burada sadece şimdilik şunun altını çizelim yeter.
Tahsin Kara vatandaşın değil halkın değil de yüksek makamların gözüne girme çalışmaları yaparken, ipini üst makamlardan bağlamaya çalışıyor.
Halkın gözüne girmeyen, yükseklerde takılan birinin ise ne partiye, ne davaya hiç bir şey verme düşüncesi ve zihniyeti olmadığı gibi sinsi çalışmalarda partiye en büyük zararı verenler olmuştur.
İlçe başkanlığı zamanında partiye vurduğu en büyük darbe ünvanını üzerinden taşıyan biri olarak Sayın Kara, Ak olan Partiye Kara leke çalmakla kalmayıp vurduğu lekeyi tamaman Ak olan yerleride karalarla kapatma fırsatı yakalamaması gerekir.
Tahsin Kara gibi bir siyasi karakter il başkanı olacaksa Ayhan Salman gibi şaibesiz bir dönem geçiren birinin devam etmesi en doğru olandır
Tabi bunun dışında Partiyi yüceltecek önemli isimlerin kenarda olduğunu da altını çizmek gerekiyor.
Örnek: Hayrettin Çakmak!
Tabi tüm bu kaostan çıkılacağına dair genel merkez nasıl bir yol izleyecek o da açıkçası kuşku oluşturuyor.
Umutların sönmemesi adına bu dönemece son fırsat gözüyle bakılmalı ona göre iyi düşünüp doğıru hamle yapılmalı.
REİS’i yanıltan parti içinde ki bukalemun tiplerin de ayıklanması temennisiyle…
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın