Kadınlar-kadınlar, ahhh şu kadınlar!
Kadın kadının en büyük düşmanıdır.
Kadınlar şiirlere, şarkılara, hikayelere konu olacak kadar asil, 3’cü sayfa haberlerine konu olacak kadar da bazen savunmasızdır.
Baş roller de her daim bir erkek olsa da, aslında hikâyenin kilit noktası genelde ‘’diğer’’ kadınlardır.
Diğer kadınlar mı kim?
Pamuk prensesin kötü ve çirkin kraliçesi, kül kedisinin üç üvey kız kardeşi misali ‘kimi zaman kayınvalide, kimi zaman en yakın dost, bazen kız kardeş bazen ise en yakın komşunuz.’
Bir erkek annesinin evlenmeden önce gelinini yere göğe koyamayışını, iş ciddiyete binip oğlan elden gittiğini sanarak en baş düşmanı olduğuna çok kereler şahit olmuşuzdur.
Hatta kocası tarafından dövülmesini mutluluk ve zafer kazanmış bir kumandan edasıyla izleyen kayınvalidelerin sayısı küçümsenemeyecek kadar fazladır.
En gizli sırlarını paylaştığınız, birlikte ağlayıp birlikte güldüğünüz en yakın arkadaşınızın sizin hayatınızda her şey yolunda gitmesinden rahatsızlık duyup, anlam veremediğiniz bir şekilde araya mesafeler koyup sizden uzaklaşması maalesef kaçınılmaz oluyor…
Küçük yaşlarda masumane kıskançlıkların, büyüdüğünüzde aynı şartlarda değilseniz kız kardeşinizden fiziksel veya maddi bir üstünlüğünüz varsa masumane kıskançlıklar yerini çekememezlik ve hırsa bırakabiliyor…
Kadınlarda içgüdüsel bir kıskançlıkla birbirlerine bilinçli/bilinçsiz şekilde zarar verme eğilimi en yakın arkadaş, kardeş arasında bile görülmüştür.
Maalesef bizden daha iyiye, daha güzele, daha akıllıya, daha zekiye tahammülümüz yok.
Ancak bir kadın bir kadına iltifat ederken aşağılamayı başarabiliyor.
Kadınların değersizleşmesini sağlayan yine kadınların kendisi oluyor.
Bir kadın olarak kadınların dünyasında var olabilmek için yeterince cesur, kendine güven ve bir o kadarda sağlam psikolojiye sahip olmanız gerekiyor.
KADIN VE REKLAM
Kadın anadır eştir, kardeştir ve ön önemlisi erkeğin en kutsal emanetidir.
Kadın korunup kollanması şart olan en değerli varlıktır.
Hal böyleyken kadın kendini bu değere taşımak yerine toplum nezdinde reklam teması yapması kendine en büyük ihaneti ve kötülüğü yapar duruma getirmiştir.
Her şeyden daha önemli olan nokta şudur: Kadın özelinde kendini aşağılatan seviyesini düşüren adeta pazarlama haleni getirten reklam aracı kullandırtanların başında geliyor.
Özellikle bedenini reklam aracı kullananlar şahsında tüm kadınlık değerlerini ayaklar altına seriyor.
Son zamanlarda reklam kampanyasından sosyal sorumluluk hareketlerine, şiddet haberlerinden viral olmuş videolara kadar farklı nereye bakarsanız kadın bedeni ve dişiliği sergileniyor.
Dinin verdiği değerin tersine hassasiyet konusunda toplumda ciddi bir yara ve kafa karışıklığı söz konusu.
Bir tarafta eşitlik isteyen kadına “O zaman neden bilmem kaç çeşit ayakkabın var?” ya da “O zaman neden sevgilin sana çiçek alsın istiyorsun?” gibi alakasız sorular soranlar, bir tarafta insanlar eşitlik namına ne yaparsa yapsın, sürekli içinde bit yeniği arayanlar…
Tüm bu laf kalabalığının arasında basit bir eşitlik talebi, karma karışık bir hale geldi.
Aslında kadın ve erkek elbette eşit değildir.
Kadının erkeğe üstünlüğü olan özellikleri, erkeğin kadına üstün olan özellikleri mevcuttur.
Kadında şefkat ve merhamet duygusu erkekten kat kat daha üstündür.
Özellikle Annelik duygusunun ana hattı merhamet kavramından geçer.
Yani kadın ile erkek eşittir diyenlerin baktıkları pencerede kesinlikle sorun vardır.
Diğer yanda toplum saygınlık isteyen kadını, erkekleştirmeye çalışıyor, çünkü toplumun güçlü denince aklına gelen tek varlık var: Erkek.
Kısacası, bu herkes için yeni bir olgu ve henüz kadınla empati yapmayı tam olarak beceremeyenler için yenilikçi ve öğrenilmesi gereken bir duruş.
Çağlar öncesi kadının sadece bir eşyadan ibaret olduğu hayat tarzı toplumlara hakim iken İslam dini kadına öyle bir değer verdi ki, kadın hakkına riayet etmeyenlerin cennet yüzü göremeyeceğine işaret ediyor.
Bu hak Anne ile başlayıp eş ile devam ediyor…
Ancak bugün yapılan kampanyalar ve paylaşılan videolar, kadını nereye koyuyor, ne açıdan zarar veriyor, kadın kendi değerini kendi eliyle ne kadar yitiriyor gerçeğini ne yazık ki yaşamak ve şahit olmak zorunda kalıyoruz.
Nereye bakarsanız bakın kadın ve kadınsal duyguların sergilendiği, kendisine verilen onurlu değeri kendi eliyle ayaklar altına seren bir olgu haline getiriyor.
Kısaca kadına kimse zorla hak etmediği muameleye yapamayacağı gibi kadın madde ve şöhret için seviye düşmesine rıza gösteriyor.
Kadınların Tv ekranı, gazete ve dergilerde boy boy beden sergilemelerinde en önemli rol para ve şöhret arzularından kaynaklanıyor.
Bu fikre sahip olanlar sadece kendilerini bağlayacağı gibi edep ve ahlak yapısı güçlü olan kadınlarımız kutsal değerlerinin yitirilmemesi adına büyük savaş veriyor.
Son söz:
“Kadın olmak, esasen kadınlar la uğraşmaktan ibaret olduğu için çok zor bir ticaret.”
Üzerine alınmayan tüm kadınlara selam olsun.
Bir cevap yazın