Bir hayâle uyur Bursa her gece, Gökte Yıldız yerde sen, Ben yalnızım Yalnızım ben!

“Bana bir ‘Tan’ söyle İçinde Pınar olsun..

Huzuru anlat, Aşkı tarif et, değerin fanilik de, ben sendeyim sen kim desin söyle, yüreğimde bir hüzün bir o kadar mutluluk dikenleri çırpınır bedenimde..

Hele ki bir o meşhur zamanı anlat hayalime ama gerçek olsun..

Bir zaman kavramıdır çark misali tükenir saniyeler..

Deli çağın delikanlısı mıyım ne..

Taa tan yerlerinden ağararak sar beni..

Bir sessizlik bir o, bir de ben..

Bir çalı sesi bir de zaman..

Eser düşüncelerimde mazi,  seslenirim geleceğe..

Bir de mekan var!

Dünyamın en garip köşesinde..

Boşa saran çark, bir ömür misali akıp giden zamana inat hep aynı yerdeyim.

‘O benim ben’

Bursa’nın şarıldayan sularında akan..

Tanpınar’ın hayalindeyim saklı olan..

Ahmet’le başlayıp, Hamdi ile yol olup Pınar olup zamana akan tüneller uzanır benliğimde.

Alimce yazsam bile pınarın bambaşka şarıldayan seslerini özlemektir huzur için..

Edebi Aşk’ı yakalamak, onu yaşamak ve yaşatmak için yeni Tanpınarlar olup zamana aşık olmak, zamanla yarışmak, ceddi ve Bursa’da zamanı bulmaktır aslolan..

Geçmişten geleceğe bir name fısıldamak sessiz ama usulce süzülmektir belki..

Bir lokma hayat ile bir lokma aşk olup düşüncelerde yer almaktır..”

Bu minvalde Ahmet Hamdi Tanpınar’ı yaşamak ve yaşatmak için belki bir eski cami avlusunda kumru, belki şadırvanda şakırdayan su olmak gerekir..

Hayatı elemek var, belki bir günü, rüyadan arta kalmanın belki bir hüznü ile yaşamak var derinden..

İşte o tarihin derinliğinden bugüne usulce esen serinliğine kadar onlarca Alimce ve delice Ahmet Hamdi Tanpınar yarışır içimde..

Veee; tam da bu noktada devreye Osmangazi Belediyesi girer.

Yeni Tanpınarlar da aşkı yaşamak ve yaşatmak için.

Hem zamanı hem de zamanla zamanı yaşamak için zamanla yarış başlar.!

Öncelikle bir edebiyat aşağı olan bendeniz, Osmangazi Belediyle Başkanı Mustafa Dündar’a Edebiyatımız ve onu yaşatan ustalara değer verdiği için teşekkür ediyorum.

Bu yıl 18’cisi olan “Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Yarışması” sonuçlarını Başkan Dündar düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Tarihimiz ve kültürümüze katkı koyacak yeni Tanpınarların doğması adına çok önemli hizmete imza atan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ı öncelikle tebrik ediyorum.

Yarışmaya katılanlar ve sonuçlarının açıklandığı toplantı da Özellikle jüri üyelerinin seçim yapmakta çok zorlandıklarını söylemesi gerçekten bu alanda yeni cevherlerin birbirinden değerli edebiyat ustalarını doğacağına işaret ediyor.

Yurtiçi ve yurtdışından toplam 71 eserin katıldığı yarışmada birinciliği ‘Tanpınar ve Üç Tarz-ı Tahattur’ adlı eseri ile Ankara’dan katılan Çağatay Balkaya kazandı.

Şu hatırlatmayı yapmak lazım.

Edebiyat konusu kültürümüzün en değerli dalı olduğunu ifade etmek isterim.

Özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar üzerinden yarışma düzenlenmesi bu anlamda tam isabet olduğunu vurgulamak gerekir.

Bunu düşünmek ve eyleme dökmek ayrı bir değerdir.

Zira gençlerimizin batı kültürü kuşatmışlığı içinde yoğrulması, köhne ve çürümüş bilgilerle donatılması göz önünde bulundurulursa bu yarışmanın önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor.

Türk edebiyatının tarihi gerçeklerle buluşması zamanımız şartlarında bunun başarılması çok önemlidir.

Zira bunu bir kuru yarışma olarak düşünmemek gerekir.

Şunun altını çizmekte fayda var.

Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği ve tam 18 yıldır süre gelen bu organizasyonun geleceğe büyük ışık tutması adına büyük görevler ve misyon üstlendiği kayıtlara geçecektir.

Bu Yarışma sadece Bursa’nın değil tüm Türkiye’nin önemli bir kültürel değeri halini alacağını vurgulamak zorundayım.

Özellikle Hikaye, Roman, Makale, Deneme, Araştırma İnceleme, Şiir ve Mektup gibi birçok dalda öne çıkan yarışma da “Bursa’da İkinci Bir Zaman Daha Vardır” başlığı ile yola çıkılmış, gönüllerden çıkan nağmelerle edebi üslup ve kültür de yeni Tanpınarların yetişmesi adına tam isabet olduğu şüphe götürmez.

Sonuçların açıklandığı toplandı da kendilerine derece elde edenlerin yanı sıra katılımcıların tümünün ayrı bir önemle değerlendirilmesi gerektiğini hatırlattım.

Özellikle birbirinden değerli yeni edebiyat tutkunlarının aynı adlı dünyaya verecekleri katkının önü mutlaka açılması gerekirdi.

Olayı sadece birincilik ödülü ile değerlendirmek yerine teşvik açısından bu yarışmanın kültürel bir etkinlik, belki zamanla uluslararası alana taşıyarak hem Ustaların adının dünyaya duyurulması hem de Türk edebiyatına yeni Ahmet Hamdi Tanpınarlar kazandırılması için geniş ufukların açılması kaçınılmaz olacaktır.

Özellikle jüri de yer alan çok değerli hocalar Prof. Dr. Abdullah Uçman, Prof. Dr. Handan İnci, Prof. Dr. Baki Asiltürk, Metin Önal Mengüşoğlu ve İhsan Deniz’e teşekkür ederken, bahsini ettiğimiz yarışma yerine etkinlik boyutunun ciddi anlamda düşünülmesi gerektiğinin altını çiziyorum.

Şunu tekrardan ifade etmek istiyorum.

Çok iyi düşünülmüş bu yarışma da dereceye girenlere maddi ödül verilebilir ama asıl ödül katılımcıların ve dereceye giremeyenlerin azimlerinin kırılmasının önüne geçmek, onları daha fazla teşvik edici şartlar oluşturarak önlerini açmak onurlandırmak ve daha fazla şevk arttırmak için geniş çaplı etkinlik oluşturulmasıdır.

İnşallah seneye daha farklı bir çalışma olacağını düşünüyor ve bekliyorum.

Bir edebiyat sever olarak emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Ve yarışmaya adını veren üstadın dizeleriyle noktayı koyalım.

***

İsterdim bu eski yerde seninle Başbaşa uyumak son uykumuzu,

Bu hayâl içinde… Ve ufkumuzu

Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,

Havayı dolduran uhrevî âhenk..

Bir ilâh uykusu olur elbette

Ölüm bu tılsımlı ebediyette,

Belki de rüyâsı bu cetlerin,

Beyaz bahçesinde su seslerinin.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin