Firavuna direnerek şehid oldu Ümmet onu kalbine gömdü.
ABD ve İsrail kuklası Sisi’nin sırtından hançerleyerek devirdiği Mursi, 6 yıl zindanda tutulsa da dâvâsından hiç geri adım atmadı. Şehid İhvan lideri, hakimlere defalarca, “Darbe yönetimi yıkılacak, liderleri hesap verecek” diye haykırırken, “Ben vatanım ve dinim için zindandayım” ifadesini kullandı.
Mısır’da ilk defa 17 Haziran 2012 yılında yapılan demokratik seçimlerle cumhurbaşkanlığını kazandığı günün 8’inci yıldönümünde darbeyle iktidara gelen hükümetin mahkeme salonunda hayatını kaybeden Muhammed Mursi, muhakemesi boyunca bazen konuşturulmadı, bazen hakarete maruz kaldı ancak hiçbir zaman cesur tavrından geri durmadı.
Tutukluların giymesinin zorunlu kılındığı “beyaz elbiseyi” giymeyi reddeden Mursi, Kasım 2013’te çıktığı duruşmada, “Rabia işareti” yaparak, mahkeme başkanına, “Senin meşru başkanın benim, hükmün geçersiz” dedi.
Mursi, Nisan 2014’te hakime selamlarının halka iletilmesini isteyerek, “Darbe yönetimi yıkılacak, liderleri hesap verecek” ifadesini kullandı.
Gazze sloganları attı
Askeri darbeyle görevden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Mursi Haziran 2014’te Mısır halkına yazdığı mesajında, “Allah şahidimdir. Görevim boyunca yolsuzluk ve suçlarla mücadeleden geri durmadım. Bana verdiğiniz emanete ihanet etmedim ve etmeyeceğim. Yıllarımı onların suçlarıyla mücadele için harcadım, yaşadığım müddetçe de mücadeleme devam edeceğim” dedi.
Mısır halkına “Birlik içinde olun ayrılmayın. Birbirinizle çekişmeyin. Özgür devrimciler! Barışçıl beyaz devrim yolunda dağ gibi dimdik, titretircesine kararlı yürümeye devam edin” çağrısını yaptı.
Mursi, 2014’te İsrail’in saldırılarına maruz kalan abluka altındaki Gazze Şeridi’ne destek mesajı verdi. Mursi ile diğer sanıklar, duruşma salonuna getirilirken “Lebbeyk ey Gazze (Seninleyiz/ yanındayız Gazze)” şeklinde slogan atarak, darbe karşıtı gösterilerin simgesi haline gelen “Rabia işareti” yaptı.
Gıyabında yargılanır gibiyim
Şehit Mursi, Haziran 2016’da hapishaneden gönderdiği mesajda, “Ben sadece vatan ve dinim için buradayım. Beni sevenler vatan için dua etmeye devam etsinler” dedi. Merhum İhvan lideri, Kasım 2017’de görülen davada, “Duruşma salonundayım ancak gıyaben yargılanır gibiyim. Mahkeme heyetini göremiyorum. Savunma heyetimin neler söylediğini de duymuyorum” derken aylardır avukatlarıyla görüştürülmediğini de söyledi.
Kur’an sözü tarihe geçti
Yargılandığı davaların bazılarından idam, bazılarından da onlarca yıl hapis cezalarına çarptırılan Mursi, son olarak yüksek güvenlikli Burc El-Arab hapishanesinde tek kişilik hücrede tutularak, tamamen dış dünyayla bağlantısı koparılmış, tam bir tecrit altında bırakılmış, hatta birçok defa savunma heyeti ve ailesiyle görüştürülmemişti.
Kur’an bile verilmedi
Kendisine okuması için Kur’an-ı Kerim bile verilmeyen Mursi’nin sözü ise tarihe geçecek cinstendi: “Benim 30 yıl önce Kur’an-ı ezberlediğimi unutuyorlar. Ben sadece Kur’an’a dokunmak, okumak istiyorum.”
İhvan’a terörist diyen Suud’un ahlâksız algısı
Amerika ve İsrail’in Ortadoğu’daki kuklası Suudi Arabistan, Muhammed Mursi’nin şehadeti sonrası bir kez daha alçak tutumunu ortaya koydu.
Suudi Dışişleri Bakanlığı, Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin vefat ettiğinden saatler sonra, Müslüman Kardeşleri (İhvan) hedef gösterdi. Suudi Dışişleri Bakanlığı, Mursi’nin mahkemede hayatını kaybetmesine tepkisiz kalırken resmi sosyal medya hesabı üzerinden Mursi’nin üyesi olduğu İhvan’ı hedef alan paylaşımda bulundu.
“İslam’ı temsil etmiyor ve toplumların istikrarına zarar veriyor” üst başlığı taşıyan ve bir kanlı elin resmedildiği paylaşımda, “Müslüman Kardeşler Örgütü terörün kaynağı” başlığı kullanıldı.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Mursi’ye karşı Sisi’nin 2013’te gerçekleştirdiği kanlı askeri darbenin en önde gelen destekçileri arasında yer almıştı. Riyad ve Abu Dabi yönetimleri, Müslüman Kardeşler’i tehdit algılayarak, darbeden sonra İhvan aleyhine bölgesel ve uluslararası sistematik kampanya başlatmıştı.
Avrupalılar dilsiz şeytan gibi sessiz
Avrupa Birliği (AB) yetkilileri ve üye ülke hükümetlerinin, Mursi’nin vefatına ilişkin herhangi bir taziye yayınlamaması ve tepki göstermemesi dikkati çekti. Geleneksel olarak vefat eden üst düzey yetkililer ve siyasilerin ardından taziye mesajı yayınlayan AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da Mursi’nin ölümü karşısında sessiz kaldı.
BM, soruşturma talep etti
Birleşmiş Milletler (BM) de 20 saat sessiz kalıp sonrasında açıklama yaptı. BM, Mursi’nin ani vefatı dolayısıyla bağımsız bir kuruluş tarafından hızlı, tarafsız ve şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu.
Mısır’da TRT ve AA siteleri yasaklandı
Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin (68) mahkeme salonunda vefat etmesinin ardından, Mısır genelinde Anadolu Ajansı (AA) ve TRT’nin sitelerine erişim engellendi. Mursi ile ilgili haberlerin görülmesini istemeyen darbeci yönetim her iki kurumun da internet sayfalarına erişimi durdurdu aynı şekilde mobil erişim de sağlanamıyor. Mursi’nin vefatı sonrası İçişleri Bakanlığı ülkede “teyakkuz” ilan etmişti.
İzetbegoviç’ten taziye
Bosna Hersek Halklar Meclisi Başkanı Bakir İzetbegoviç, Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi’nin hayatını kaybetmesi dolayısıyla taziye ve başsağlığı mesajı yayınladı. İzetbegoviç, “Mursi ilk önce özgürlüğünü kaybetti. Şimdi de Mısır halkının özgürlüğü için verdiği mücadelede hayatını kaybetti. Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.
Birçok ülkede gıyabi cenaze namazları kılındı
Ayrıca İzetbegoviç gibi Ürdün, Kuveyt, Libya, Tunus, Fas, Cezayir, Malezyave Filistin’de taziye mesajları yayınlandı. Amerika’da Müslümanlar Mursi için gösteri yaptı. Belçika, Avustralya, Lübnan, Filistin, Pakistan ve Müslümanların yaşadığı daha birçok ülkede Mursi için gıyabi cenaze namazları kılındı.
Mursi sonrası kahkalar attı
Mısır’da Mursi’nin gizlice defnedilmesinin ardından sadece birkaç saat sonra, darbeci Abdülfettah es Sisi’yi kahkahalarla gülerken yansıtan fotoğraflar uluslararası ajanslara düştü. Sisi, Belarus’un başkenti Minsk’teBelarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko tarafından ağırlandı. Başta ABD olmak üzere birçok ülke tarafından kabul gören Sisi, Lukaşenko ile görüşmesinde sürekli gülerken, o anlar uluslararası ajansların objektiflerine yansıdı.
İspanyol’dan batıya Mursi eleştirisi
Batılılar Mursi’nin ölümüne sessiz kalıp darbeci Sisi’nin yanında yer alırken İspanya’nın El Pais gazetesinde Profesör Luz Gomez, Avrupalıları eleştirdi. “Mursi, Mısır demokrasisinin budanmış yolu” başlıklı yazı “Batı, eski Mısır Cumhurbaşkanının ölümüne ağlamalı. Ancak insan hakları savunucularının ve Batılı liderlerin onun ölümünden dolayı başsağlığı dilemediğini göreceğiz. Mursi, Mısır demokrasisinin yolunu başlatan dürüst bir başkandı” denildi. Bu arada İngiliz Muhafazakar Parti Milletvekili Crispin Blunt, Mursi’nin ölümüne ilişkin “uluslararası bir soruşturma” talep etti. Blunt, “Mursi, Mısır’ın 2012’de seçilmiş cumhurbaşkanıydı. Darbecilerin gözetimindeyken öldü” dedi.
Korkudan gizlice defnettiler
Mahkemede şehid düşen Muhammed Mursi’nin naaşı bile darbeci Sisi’yi korkuttu. Firavun, sabah 05.00’te Mursi’nin toprağa verilmesini sağladı.
Mısır’da 2013’te kanlı darbe ile devrilen ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin cenazesi bile Firavun Sisi’yi korkuttu… Önceki gün Firavunun hakimi karşısında, mahkeme salonunda iki kez kalp krizigeçirmesine rağmen ilaçları verilmeyen ve öldükten sonra hastaneye gönderilen 68 yaşındaki İhvan liderinin cenazesi darbeci yönetimde korkuya sebeb oldu. Mısır’da bir ayaklanmaya sebeb olmasından endişe eden darbeci Sisi cenazenin dün sabah namazı sonrası 05.00’te sadece ailesinin katılımıyla gizlice defnedilmesini sağladı.
Şehid Mursi, yoğun güvenlik önlemleri altında ailesi ve avukatlarının eşliğinde Kahire’nin doğusunda defnedildi. Hiç kimsenin yaklaştırılmadığı cenaze töreninin çevresi uluslararası medya tarafından görüntülendi. Mursi’nin cenazesi, Medinet Nasr semtindeki Müslüman Kardeşler (İhvan)mensuplarının defnedildiği kabristanda toprağa verildi.
Köyüne izin vermediler
Mursi’nin oğlu Abdullah Muhammed Mursi, Mısırlı yetkililerin Mursi’nin memleketi olan El Adva köyünde cenaze töreni düzenlenmesine izin vermediğini belirtti.
Yavaş yavaş öldürüldü
6 yıl tek kişilik zindanda tutularak göstermelik mahkemelerde defalarca idama mahkûm edilen Mursi’nin mahkeme salonunda ölümü, zehirlenerek katledildiği haberlerini gündeme getirdi. Mursi’nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler hareketinin (İhvan)Özgürlük ve Adalet Partisi, yıllardır cezaevinde bulunan eski cumhurbaşkanının “yavaş yavaş öldürüldüğünü” ve “bir cinayetin söz konusu olduğunu” belirtti. Partiden yapılan açıklamada, “Onu 6 yıl tek kişilik hücrede tuttular, aldığı ilaçların tamamını vermediler, tıpkı doğru dürüst yemek verilmediği gibi” denildi.
Bir cevap yazın