Seçmenine ihanet eden Bursa vekili? AK Parti’nin ötekileştirdikleri! Siyasi etik ve etiksizler… Hırsız hakları…
Benzer Konular
Son günlerde hizmet yarışı adeta bilenme yarışına dönmüş durumda.
Bunun en büyük müsebbibi Muhalefet ve onun amansız destekçileri haçlı güruhlar.
Ülke hizmetten alıkoymak adeta kutuplaştırmak için her yol deneniyor.
Bu nedenle siyasi ahlak, siyasi etik, siyasi çizgi adeta rafa kaldırılmış, adamların varı yoğu halkı en hassas noktasından ateşin içine çekmek derdi olmuştur.
Bu da siyasilerin siyasi mücadele yapmak için hiçbir çaba ve gayret içine girmediğinin göstergesidir.
Şu hale bakın ki CHP’nin Bursalı vekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu hem de TBMM çatısı altında alenen darbe çağrısı yapıyor.
Bu kadın vekil mi dış güçlerin borazanı mı?
Darbe çağrısını yapmak gibi bir cesareti millet vermediğine göre, bu gücü milletten almadığına göre nerden kimlerden aldığının hesabı sorulmalıdır.
Bir vekil böyle bir misyon yüklenebilir mi?
Kanunlar bu tür kırmızı çizgiyi aşanlar için dokunulmazlığın otomatikman kaldırması gerekir.
SİYASİ ETİK YASASI?
Siyasi Etik Yasası bir an önce çıkarılmalıdır.
Siyasi ahlaka yakışmayan eylemlerin hesabı kanunlar çerçevesinde sorulmalıdır.
Bakınız; sağımız solumuz da çok kirli…
Para, kadın, makam bizi bozuyor.
Kişilere güvenmeyi bırakalım.
Güvenebileceğimiz bir sistem kuralım denetime açık, şeffaf.
Siyasi etik yasasının çıkmasını daha önce CHP istiyordu.
Aradan zaman geçti AK Parti üzerinde çalışmaya başlamıştı.
Ama birisi çıkıp, “bu yasayı çıkarırsak il ve ilçe başkanı yapacak adam bulamayız” demişti.
Eğer öyleyse sahiden siyasi ahlakın hiçbir yere uğramadığını görürüz.
Dolayısıyla bugün gelinen noktada siyaset hizmet yarışı değil, şahısların birbirlerine saldırı ve taraftarlarını karşı tarafa bileme üzerine gidiyor.
Bunun da başını CHP zihniyeti çekiyor.
Bu sadece memlekette kutuplaşma kin ve düşmanlık ekmekten başka bir şey değil.
Ak partiyi ise iktidara taşıyan etraftaki yağcı yalaka rüşvetçi yolsuzlukçu sahtekar menfaatçilerin oyları değil, Diğerlerinin hırsızlığından yolsuzluğundan rüşvet ve fuhşundan ahlaksızlığından bıkan sessiz çoğunluk denilen sadece sandıkta sesini çıkaranların oylarıydı.
Milletin tek beklentisi bu pisliklerin son bulması, hak ve özgürlüklerin önünün açılmasıydı.
Bununla alakalı AK Parti hükümeti iktidara geldiği günden beri önceki baskıcı yönetimlerin hak ve özgürlüklere vurulan gemini ortadan kaldırdı.
Özgürlüklerin önünü açtı.
Ama sanki biraz fazla gibi geldi.
Zira özgürlük hakkımı kullanacağım diyen bazı güruhlar başkalarının hak ve özgürlüklerini gasp etmeye başladı.
Devlete başkaldırıyı, ihaneti ve hainliği kendine hak tanıdığını sanıyor.
Yüksek Yargı organını isim isim hedef gösterip tehdit edebilecek kadar ileri gidebiliyor.
Bu da ABD denilen terör devletinin Türkiye’ye aba altında soba göstermesi hatta açık açık tehdit etmesine neden oluyor.
Bunlara verilen toleransa devletin kırmızı çizgilerini ne olduğunun hatırlatılması gerektir.
Eğer bu yapılmazsa olan memlekete olur.
Mevcut durum sırtlanlara gün doğar hale getiriyor.
Yine krizden pay çıkarma yarışı gütmeye başladılar.
Yerli işbirlikçilerce ekonomik saldırılarına devam ediyorlar.
Eğer adam gibi bu hak ve hukuk kriterlerine uygun yapılanma ve adayla olsaydı, bunlardan tavizi verilmeseydi REİS’in meydanlara çıkmasına bile gerek kalmadan tek başına iktidar cepte garantiydi.
Kuklalar belli kuklacılarda kendilerini göstermeye başladı.
Oysa bunların anladığı demokrasi kendilerine endeksli olmasını istiyorlar.
“Hırsıza göre demokrasi, hırsız hakları, tecavüzcü hakları, katil hakları, terörist ve vatan haini hakları, düzenbazlar ve kuklacı hakları, piyon ve lanet olası mandacı hakları.”
Bunlar her hukuksuzluğu kendilerine hak sanır duruma gelmişler.
PROJE İMAMOĞLU
Kuklalar görevlerini yapıyorlar
CHP’nin şaibeli adayı İmamoğlu’na Avrupa Birliği’nden de ilginç destek açıklamaları gelirken, küstahça İstanbul seçimlerinin yenilenmesi üzerine ülkemize saldırıyorlar.
Boşluğa düşmeden millet olarak İktidarın arkasında durursak bunların tümü sinek vızıltısı olmaya devam edecek.
Kuran’ı Kerim Cinler ve ismi anılmayan çeşitli şekilde yaratıklar olduğunu haber verir.
Cinler farklı bir zaman diliminde yaşar, İnsanoğlundan 10 kat fazla ömür sürerler.
Ama onların hızı sebebiyle hızlı hareket ettikleri için ömürleri insan ömrü gibidir.
Mesela bir Arı birkaç hafta yaşar ve ölür ama ona göre yeterli bir ömürdür.
Aklı, zekası algı yeteneği olsa da sorabilsek Arı’ya.
Oğul çıkarmış bal üretmiş, bir ömre sığacak vazifeyi tamamlamıştır.
Arı misali bunlara yakışmaz ama benzetmek adına doğru misaldir.
Tam da bu nokta da Ekrem İmamoğlu kısa zaman dilimine sağdırılan görevini tamamlamıştır.
Yaptığı icraat ve çıkışlarla haçlı güruha kapı aralamış mağdur ve haklıymış izlenimi oluşturmuştur.
Oysa madalyonun ters yüzünde bam başka proje mevcuttur.
Milletimiz bu oyunu göreceğine İstanbul’u gerçekte milletin iradesine teslim edeceğine inanıyorum.
AK PARTİ ve ÖTEKİLİŞTERME!
Süreç çok kritik.
AK parti kendi içinde oluşan kırılganlığı, ötekileştirmeyi ortadan kaldırması gerekir.
Koltuk için, kişisel çıkarlar için parti içi çekişmelerden çokça zarar görmüş Ak Partili seçmenin birçok il de başka partilerin adaylarına oy vermek zorunda bırakılmıştı.
Alınan sonuçlar gerçekte o partilerin oyları değildi.
Ak Parti içindeki yanlışlara isyan edenlerin tepki oylarıydı.
Bunun önünü geçilmesi adına REİS teşkilatlar üzerinde operasyon yapacaksa geciktirmemesi gerekir.
Böyle gelmiş böyle gider izlenimi verilirse tepki oylarının büyüklüğü olası bir seçimde sırtlanların bugün süslediği hayallerinin gerçekleşmesi anlamına gelir.
Bursa’da ki yöneticiler de bu minvalde kendilerine çekidüzen vermelidir.
Artık kimseyi karşılarına almamaları, samimiyetle ama gerçekte samimi olarak parti içi barışığı sağlamalıdırlar.
Şu anki tablo seçim bitti görev bitti gibi durum söz konusu.
Bu rahatlık herkesi pahalıya patlayabilir.
Karşısına almak yerine birlikte nasıl bir güç olabilirizin hesabı yapılmalıdır.
Allah ülkemize milletimize hayırlı kapısını açsın.
Birlik beraberliğimizi güçlendirsin.
Amin.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın