Devlet Bahçeli ateş püskürdü: 1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar
Partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli, ABD’den gelen skandal açıklamaya tepki göstererek, “Bolton musun Dalton musun bilmem, Türkiye ne yapacağını sana ve patronlarına mı soracak? Bu nasıl bir küstahlıktır, nasıl bir terbiyesizliktir. ” dedi.
Partisinin grup toplantısında ABD’nin Suriye’den çekilmesini değerlendiren MHP Lideri Devlet Bahçeli, ” Irak’tan çekiliyorlardı, Afganistan’dan dönüyorlardı. ABD’nin bir yere gittiği falan yoktur. Türkiye’nin kararlı tutumu, askeri gücü ve siyasi başarısı ABD’nin hesaplarını yeniden gözden geçirmesine yol açacaktır. “ dedi.
Bahçeli ABD’den peş peşe gelen skandal açıklamalar içinse ” Beyaz Saray sözcüleri tarafından takvim duyurulmuştu. Biz Suriye’den çekilme iradesine ihtiyatla yaklaştık. Gerçekten de Trump bir süre sonra Suriye’den çekilme konusunda zaman vermediğini ifade etmiştir. ABD Başkanı daha ileri giderek Suriye’den çekilsek bile Kürtleri korumak istiyoruz demiştir. Bolton musun Dalton musun bilmem, Türkiye ne yapacağını sana ve patronlarına mı soracak? Bu nasıl bir küstahlıktır, nasıl bir terbiyesizliktir. Müttefikleri Kürt savaşçılarıymışmış. Müttefik olduğunuz insan kasaplarının Kürt kardeşlerimizle en ufak alakaları yoktur. Bunların görüldüğü yerde imhaları vaciptir. PKK’yı ve YPG’yi Kürt kökenli vatandaşlarımızla birleştirmek sapkınlıktır, sapmadı, alçaklıktır. “ ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin açıklamasından satır başları şöyle
Ülkemizde basın özgürlüğü ile ilgili tartışma yaşanmaktadır… Sınır Tanımayan Gazetceiler Örgütü, Türkiye’de muhalif basının sindirildiğini belirterek, eleştiri dozunu gittikçe artırmaktadır. Türkiye’nin kara listeye girmesi için ince bir işçilik söz konusudur. FETÖ’yle mücadele sürecinin basın özgürlüğüne tehdit olduğu bile değerlendirilmiştir.
Yeni hükümet sistemine geçişle birlikte Türkiye’nin otoriterliğe kaydığı söylenmektedir. Bu iddiaların hepsi zırva ve hayal ürünüdür.İhanetin, suçun, cinayetin özgürlüğü olmaz. Darbeye teşebbüsün özgürlüğü hiç olmaz… Güvenlik duvarı yıkılıp vatanımız harap olduğunda ne özgürlüğünden bahsedeceğiz.
BU NASIL BİR ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞIDIR
Özgürlük demek insanın kazanımlarını hiçe saymak değildir. Milletin değerlerine hakaret etmek nasıl bir özgürlük anlayışıdır.Milli ve manevi haklara saldırmak eşkiyalıktır. Özgürlük birilerinin tekeline girdi, anlamından koptu. Bize onursuz özgürlük dersi verenlerin, durum ve konum hatırlatması yapanların, kuyumuzu kazmalarına izin vermeyeceğiz. Bunların oyunlarını azimle bozmayı sürdüreceğiz. Kalemini kalaşnikof gibi kullananların, gazete köşelerinde saatli bombaya çevirenlerin, yalan üzerine ikbal ve istikbal tasarımı yapanların özgürlükten tantanasına inanan varsa buyursun inansın ama biz bunlara inanmayacağız. Türk milleti de bunlara kanmayacaktır
RUH SAĞLIĞI YASASINA İHTİYAÇ VAR
Günümüzün karmaşıklaşan hayat şartlarında vatandaşlarımızın ruhsal olarak da zorluk çektiğini görüyoruz. Tüm bu sorunlarla şuurlu, programlı başa çıkabilmek için bir toplumsal sözleşmeye, ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Gelişmiş toplumlarda bu yasa vardır. Türkiye’de bu alanda bir boşluk vardır. Ruh sağlığı yasasını TBMM’den çıkarılmasını içtenlikle bekliyorum. Şiddet vakaları, kadın cinayetleri, derin anlaşmazlıklar tehdit edici seviyededir. Ceren Damar evladımız, gözü dönmüş bir katil tarafından katledilmiştir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde de 4 kardeşimizin canına kıyılmıştı. Son dönemlerde artan sosyal şiddet, toplumsal gerginlik bizi fazlasıyla kaygılandırmaktadır. 31 Mart seçimlerine yaklaştıkça ihtilaf ve anlaşmazlıklar alarm verici boyutlara çıkmıştır.
1 NİSAN SABAHINI BEKLİYORLAR
Gizli ve gizemli eller devrededir. 2018’de suç ve şiddetin envai türüne şahitlik edilmişti. Sosyal dokumuzu bozmak, siyasi dengemizi baltalamak için tezgah ve tertipler imal edilmektedir. 31 Aralık gecesi yılbaşı kutlamalarında Suriyeli sığınmacı olan iddia edilenlerin Suriye bayrağı açması infiale yol açmıştır. Bunun kimler tarafından tedavüle sokulduğu araştırılmalıdır. Konu önemlidir. Benzeri tahrik ve tacizler zaman zaman vuku bulmaktadır. Milletimizin sinir uçlarıyla oynanmaktadır. 31 Mart öncesi ülkemizin huzurunu kaçırmak istiyorlar. 1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar. En küçük bir kıvılcımın nasıl bir yıkım ve enkaza yol açacağını öngörüp buna göre tedbir geliştirmek zarurettir.
HERKES AYAĞINI DENK ALSIN, HESABIMIZ BU DÜNYADA…
Bu düşmanlıkların hepsi üst akıl tarafından planlanmktadır. 31 Mart’a kadar daha fazla olaya şahit olma ihtimali fazladır. Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizliklerin isyana dönüşmesi için çaba harcanmaktadır. Zilletin öne çıkması amacıyla hummalı bir gayret sarf edilmektedir. 24 Haziran’da milli uyanışı kundaklayanlar 31 Mart’ta aynısına mahkum olacaklar. CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden PKK ve FETÖ’süne kadar kim Türkiye’nin tarihsel yürüyüşene engel olmak istiyorsa onunla hesabımız bu dünyada görülecektir. Hiç kimse şansını fazla zorlamasın. Herkes ayağını denk alsın.
FIRAT’IN DOĞUSU FİTNENİN BOYNUDUR
Türkiye bekasını temin etmek için Fırat’ın doğusu veya batısı demeden ileri atılmakta kararlığını göstermektedir. Türkiye’ye rağmen kımıldayan yaprağın akıbeti bilinsin ki çürümedir. Güney sınırlarımız boyunca hıyanet üretimi yapanlar, pusu kuranlar karşılarında çelik gibi bir iman ve irade bulacaklardır. Türkiye’nin çevresinde hiçbir terör çevresi yaşamamalıdır. Türk milletinin yemidir. Fırat Kalkanı harekatı ve Zeytin Dalı harekatıyla emperyalizmin uykularını kaçıran Türkiye bugün de Fırat’ın doğusu ve Menbüç’i kurtarmakta kararlıdır. Duruşumuz meşrudur. Davamız var olma, milli güvenliğimizi müdafaa davasıdır. Dev doğruldu, Türk milleti bekasını müdafaa etmek için cephe açtı, tavır aldı. Türkiye diplomasi ve askeri vasfıyla masadadır, meydandadır. Ülkemiz bölgesel gelişmelerin dışında değil, tam ortasında etkin ve sözü dinlenir şekilde yer almıştır. Bugün Fırat Kalkanı bölgesi huzura kavuşmuştur. Afrin güvendedir. Terör koridoru baltalanmıştır. Ülkemiz bölgesel gelişmelerin dışında değil tam ortasında yerini almıştır. Fırat’ın doğusu fitnenin boynudur. Bu boyun koparılmalıdır.
ABD’YE ZEHİR ZEMBEREK SÖZLER
ABD Başkanı Trump, 2018’de IŞİD’i yendiklerini iddia ederek Suriye’den çekileceklerini duyurmuştu. Trump Suriye’deki ABD varlığını sorgulamış, geri döneceklerini ifade etmiştir. Beyaz Saray sözcüleri tarafından takvim duyurulmuştu. Biz Suriye’den çekilme iradesine ihtiyatla yaklaştık. Gerçekten de Trump bir süre sonra Suriye’den çekilme konusunda zaman vermediğini ifade etmiştir. ABD Başkanı daha ileri giderek Suriye’den çekilsek bile Kürtleri korumak istiyoruz demiştir.
BOLTON MISIN, DALTON MUSUN?
Bolton musun Dalton musun bilmem, Türkiye ne yapacağını sana ve patronlarına mı soracak? Bu nasıl bir küstahlıktır, nasıl bir terbiyesizliktir. Müttefikleri Kürt savaşçılarıymışmış. Müttefik olduğunuz insan kasaplarının Kürt kardeşlerimizle en ufak alakaları yoktur. Bunların görüldüğü yerde imhaları vaciptir. PKK’yı ve YPG’yi Kürt kökenli vatandaşlarımızla birleştirmek sapkınlıktır, sapmadı, alçaklıktır. Bundan sonra birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız. NATO’nun devamını nasıl sağlayacağız? Kürt kökenli kardeşlerimize Trump’ın muhabbeti yalandır, sahtedir. Türkiye’yi Kürtlerle mücadele halinde göstermek ne adamlıktır, ne dostluktur. Teröristlerin Kürt olarak gösterilmesi güftandır. Terörist teröristtir, insan yerine bile konulamayacaktır.
TÜRKİYE İÇİN KARANLIK SENARYOLAR MI HAZIRLANIYOR?
Esad yönetimiyle YPG arasında yeşeren temasların, bu temaslar içindeki ABD’nin rolünün ne olduğu gizemini muhafaza etmektedir. ABD Türkiye ile Suriye’nin çatışmaya girmesi için YPG ile bir kumpas mı hazırlamaktadır? Türkiye için de karanlık ve kahredici senaryolar mı hazırlamaktadır. Esad, PKK, YPG, ABD arasında bilmediğimiz hangi uzlaşma söz konusudur? Öngörü hataları, aşırı iyimserlik beka düzeyinde kayıplara yol açabilecektir. ABD’nin IŞİD’i yendik demesi, Trump’ın mücadele edeceğiz beyanı oldukça sorunludur.
ALTIN FIRSAT ÖNÜMÜZDE
2016’da başlayıp 11 defa toplanan Astana zirveleri, 8 defa olan Cenevre görüşmeleri yol haritasını şekillendirmiştir. Ülkemizdeki süreçte Soçi formatında bir liderler zirvesi yapılacağı anlaşılmaktadır. ABD ne derse desin, Türkiye Fırat’ın doğusuna hak için, adalet için girmeli gereğini yapmalıdır. Başkalarının ne diyeceğiyle ilgilenemeyiz. Altın fırsat önümüzdedir. Zaman, mekan, kuvvet eşgüdüm halinde yorumlanarak Türkiye’nin gücü dosta da düşmana da en kati şekilde gösterilmelidir. MHP terörle mücadelede hükümetin arkasındadır. Menbiç zulümden kurtarılmalıdır. Fırat’ın doğusu kandan, cinayetten arındırılmalıdır.
Bir cevap yazın