Hoşça kal Anne diyemeden, öpemeden, koklayamadan…
Bir dost meclisiydi.
Analar, bacılar, evlatlar, babalar.
“15 Temmuz Darbe Girişimi ve Milletin Zaferi”
Yaşayan ve yaşatanlar.
Şehit ve gaziler.
Canlarıyla Cenneti satın alıp milletin ve devletin onurunu kurtaranlar.
Gerçek dosta kavuşan şehitlerin nurdan taç taktığı yakınları.
Geçtiğimiz günlerde Bursa’da halkla buluştular.
O geceyi namlunun ucunda yaşayan kardeşlerimiz anda gelecek şahadet şerbeti bekleyenlerdi.
Tankın önüne gövdesini siper etmiş, askerlere “Mehmet’im diye haykıran siz bizim askerimizsiniz, babamız evladımızsınız” diyen bağrına ateşi basan kara Fatmalar, şalcı bacılar, nene hatunlar.
Ayaklarına yağmur gibi mermiler sıkılırken tank önünde diklenen, ayakta duran, başörtüsüyle “Anadolu bende ben anadoludayım” diyerek cehennemin tümünü kaplasam da başka kardeşlerim atılmasa” diyecek kadar onurlu duruş sergileyen doludizgin imanıyla ecdadına yar olan, peygamberine hal olanlar vardı o gece.
Tayyare Kültür Merkezi’nde Zararlı Alışkanlıklardan Korunma Derneği (İHSANDER) tarafından düzenlenen Dostlar Meclisinde.
Öyle ilgi vardı ki balkonlar ve kapılar dahil dolup taştı.
Duygu yoğunluğu gözyaşları adeta gizlenemeyecek derecede akıp gitti.
15 Temmuz gecesi şehitlerimiz Erol Olçok’un eşi ve Abdullah Tayyip Olçok’un annesi Nihal Olçok, “Onlar şehit olarak hicret ettiler. Bir alemden bir aleme göç ettiler” derken yaşamın yaşamanın nihai hedefinin ebediyet olduğunu haykırıyordu.
“Hoşça kal Anne diyemeden, öpemeden, koklayamadan, doyamadan gittim ama merak etme ben bitmedim bitiremezler anne…”
Daha on yedisinde bir evladın öyle bir iman coşmuştu ki yüreğin de şahadete sorgusuz sualsiz koşarak değil adeta uçarak gitmesiydi.
Şehit oğlu Şehit baba Erol Olçok, Şehit oğlu Abdullah Tayyip Olçok.
Yok böyle bir acı.
El ele göz göze diz dize şahadete koşmak..
“Bak anne, düşman askerler ateş ederek geliyor, ama şu yandan da nur gibi bir güneş doğuyor” diyordu…
Meğer şehitliğin güzelliği gelmiş üstüne…
Ve annesini arayan Abdullah neredeysen içeri gir çabuk ol!.
-Ne oluyor Abdullah?
Darbe oluyor Anne!
-Sen neredesin oğlum?
Üsküdar’a gidiyoruz Anne!
-Ya baban?
Beraberiz!
Küçük Abdullah’ın Babasıyla birlikte olması Anne’ye güven vermişti.
Duygu öyle zirve yapmıştı ki, şahadet melekleri Rabbinin cemaliyle müjdelemiş ti baba oğlu.
Anneyi zaten aylar öncesinden garip duygular kaplamış.
Anne Olçok anlatıyor…
“Kendimi hamile hissediyordum. Araştırdım bazen bu tür duygular gelebiliyor muş. Ama bunu bir rahatsızlık gibi değil çok garip bir hal olarak yaşıyordum. Abdullah’ın şehit haberi geldiğinde o an o duyguyu hatırladım. Ona yordum. Abdullah Allah’tan geldi Allah’a gitti. Ben sadece ona aracılık yaptım.”
Bu ne metanetli vakur bir boyun eğişti.
Aynı saniyelerde şehit eşi ve şehit annesi olmak bambaşka bir duyguydu.
Nihal Olçok, yaşadıklarını anlatırken sessiz çığlık öfkeyle titretiyordu salonu.
Safiye Bayat ve şehit eşleri o gece yaşadıklarıyla adeta bir destanın öyküsünü anlattılar.
Herkesin gözünün önünde canlanan o sahne.
Tanka kafa tutan genç bir bayandı Safiye Bayat.
Korkuyu öldürmüş demir yığınının önüne siper olmuştu.
“Yapmayın, etmeyin sen benim kardeşimsin Mehmetimsin, abimsin” diyerek sıkılan kurşunlara engel olmaya çalışıyordu.
Ama gözünü kan bürümüş katiller Genç Sayfiyenin ayaklarını tarıyordu.
O ki, mucizeler yetişiyor tek kurşun isabet etmiyordu bedenine.
Uzun süre dil döken ve ölümü öldüren Gazi Safiye’nin çabaları sonuçsuz kalınca geriye dönmeye karar veriyordu.
Ama katil ruhlar kurşun yağdırmaya devam eder.
Ve iki zırh delici mermi bacaklarını parçalar.
Mehmetçiğin üniformasına çalan katiller önlerine kim çıktıysa tararlar.
Kendi halkını katleden olarak tarihe geçerler.
Teröristin ve hainliğin şekli yoktur.
Olayları bire bir yaşayanlar salondakilere o geceyi yeniden yaşattılar.
“Vakit Gelir” adlı klipi izlerken ise artık herkes gözyaşlarını bırakıyordu.
Cumhuriyet tarihinde böylesi yaşanmamıştı.
Geceye katılan Bursa Valisi İzzettin Küçük, konuşmasında, 15 Temmuz 2016’da 251 şehidin canlarını, 2 bin 200 civarında gazinin de bedenlerinden parça vererek bu hain olayın karşısında durduğunu ve darbe girişimini yerle yeksan ettiklerini söyledi.
Vali Küçük, “40 yıl boyunca yalan ve talan üzerine kurulmuş bir çete. Soruları, sınavları, kurbanlıkları, insanların istikbalini, şeref ve haysiyetlerini çaldılar, yetmedi 15 Temmuz gecesi Türkiye’yi toptan çalmak istediler, yakalandılar. Elleri kurusun. O gece milletimiz büyük bir kahramanlık destanı yazdı” şeklinde konuştu.
Peki, yaşananlar ortadayken görülen davalarda halkı bir rehavet kaplamış sanki oldu bitti gözüyle bakar hale gelmiş.
Ama öyle değil.
Asıl mücadele yeni başlıyor olmalı.
Nihal Olçok, “Eğer bir destan yazılacaksa başından sonuna kadar destan yazmalıyız. Yarım kalmamalı bu destanlar. Genç nesillere ancak böyle örnek oluruz” Diyor.
Nedir o?
15 Temmuz darbe girişimi olaylarıyla ilgili görülen mahkemelerde kaç kişi var izleyici olarak. Halk ne kadar ilgi gösteriyor?
Yüzlerce 15 Temmuz derneği kurulmuş.
Bu dernekler ne yapar, nerdeler?
Kurulan bu derneklerin hepsi gerçekte 15 Temmuz mağdurlarını mı savunuyor?
Su istimal edenle var mıdır?
Madem bu kadar dernek kuruldu da neden davaları hiç kimse takip etmiyor müdahil olmuyor?
Bu konuda ciddi sıkıntıların olduğu konuşuluyor.
Allah ülkemizin selameti için hayırlı sonuçlar nasip etsin.
İlk kez 15 Temmuz gazilerinin bir araya getirildiği toplantı da insanlara o gecenin yaşatılmasına vesile olan İHSANDER Başkanı Ercan Durak, “Gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan korumaya yönelik çalışmalarımızın yanı sıra tarihi dönüm noktaları konusunda da biliçlendirmeyi hedef ediniyoruz. Bu amaçla düzenlediğimiz programımız oldukça verimli geçti. Konuşmacılarımıza ve bizimle burada bulunan misafirlerimize teşekkür ediyoruz” dedi.
Aslında en önemli ayrıntıya dikkat çekmek gerekirse zararlı alışkanlıkların sadece uyuşturucu sigara vs olmadığını bilmek gerekiyor.
Vatana ihanetin en büyük zarar olduğunu bir kez daha ibretle gördük.
İHSANDER başkanı Ercan Durak’a teşekkür ediyorum.
Allah bu memlekete bir daha darbe yüzü göstermesin ihanet edenlere fırsat vermesin.
Amin.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın