Çok ‘UCUZ ET’ Üreticiye darbe! Zeytinlikler talan ediliyor..
Tek dalının bile koparılması yasak olduğu halde kılıfına uydurup belediyelerin ya göz yumması ya da el altında uyduruk kaydırık kırıştırık pırıştırık yöntemlerle işlem bitiriliyor.
Kes biç imara yeni alanlar açılması için zemin hazırla.
Demirtaş barajı çevresindeki Zeytinliklerin durumu içler acısı.
Kes doğra ne duyan var ne gören.
Yetkililer uyuyor vatandaş isyan ediyor.
İçim parçalandı diyor.
Yapma o kadar değildir dedim.
‘Götüreyim gözlerinle gör’ dedi.
İç parçalanması ne söz adeta yanıyor.
Bu ihaneti Bursa’yı tarım arazilerine yapanların cezası çok ağır olmalı.
Sadece kesenler mi, Göz yumanlarında.
Sonra da Zeytinlikler koruma altında denilecek.
Hani ilçenin birinde birinin konuşması esnasında birinin külahlıma anlat dediği sözünü hatırladınız mı?
Şimdi o sözü yeri gelmişken ben diyorum.
Yerel yöneticilikten dem vuran, hizmet ettiklerini halka yutturanlara sözüm.
“Küllahıma anlatın siz onu.”
Sonra Tarımdan sorumlu tarım havası basanlar var ya.
Hani Zamanında Bakan Faruk Çelik’e söylemediklerini bırakmayanlar.
Sizler da Allah’ınızdan bulacaksınız.
“Milletin adamı millet için gecesi gündüzü belli olmaksızın milli üretime dönüş için proje üretim sürecindeyken yargısız infaz yaptınız.
Söylemediğiniz söz kalmadı.
Ön yargılarınızla baş başa kaldınız.
Bugün geçici olarak ucuz et yedireceğim diye Milletimize, kültürümüze, tarihimize, söven hakaretler eden, bakanlarımıza saldıran, nerdeyse kurşun sıkacak kadar gözü dönen Hollanda’nın ineklerine bu ülkeyi bağımlı kılacak politika üretenler Türk besi üreticilerine, çiftçisine, tarımına en büyük darbeyi vurduğunu bilemeyecek kadar zil cahil olamazlar.”
Milli şahlanış diyoruz, diyoruz ama et konusunda dışa bağımlı hale gelecek adımlar atıyoruz.
Bu ne lahana turşusu..
Her şeyimizi yerli üretime yatırsak, hem tarımda hem besi üretiminde hayvancılık konusunda uzun vadede kendi ihtiyacımızı karşılamamak için hiçbir sebep kalmayacaktı.
Her konuda olduğu gibi başlangıçta elbette biraz zorluklar sıkıntılar olacaktır.
Ama bunu fırsata çeviren üstün zekalılar kısa vadede ucuz et ihtiyacını gidererek sözde kariyer yaptıklarını sandılar.
İşin basitine kaçılması ilerde büyük sıkıntıların kaynağı olacağını bildikleri halde..
Keza ucuz et ithalatı konusunda seçilen ülke de dikkat çekici.
Hollanda.
Şimdi Hollanda’nın boynuzlu ineklerini tüketiyoruz.
“Homoseksüel, transseksüel, lezbiyen gibi her türlü cinsi ilişkinin, sapıklığın yasal olduğu, Özellikle Türkiye’ye en azılı düşman gözüyle bakan bir ülkeden et transferi yapılması yarın o boynuzları bir yerimize dayatmayacağına kim garanti verebilir?”
Yerli teknoloji, yerli silah İHA’lar vs. ne kadar hayati önemliyse yerli hayvancılık ta o kadar önemlidir.
Tarım ve Hayvancılıkta büyük özveride bulunup bölge bölge toplantı yaparak gece yarılarına kadar sorunları ve çözümleri masaya yatırıp sıkıntıları temelden çözmek için sorunun temeline inen Bakan Faruk Çelik, yerli üretim konusunda uzun vadeli temeller atmıştı ki, birileri Türkiye’nin Tarım ve Hayvancılıkta büyük hamlesine adeta darbe indirdi.
Ta ki, Bursa’dan Urfa’ya uyduruk kılıflarla gönderilmesi gibi..
Ak parti ve hükümet içindeki bu kriptolar yerli hamle konusunda Ülkenin önüne takoz olmak konusunda öyle profesyoneller ki, nerde yerli üretim çalışması var oraya takoz oluyorlar.
Sonra da başarısızlıktan dem vurarak lekeleme konusunda ustalıklarını konuşturuyorlar.
ABD’nin teknoloji transferine yanaşmaması gibi ‘sen üretme benden al. İzin verdiğim kadar barut ateşle’ demesi gibi.
İşte en büyük oyunu bu!
Sözde sana kolaylık sağlıyor.
Sürekli kendilerine gebe olmak için her kapıyı açıyor sonra kapattığında da kaderinle baş başa kalıyorsun.
Yok böyle bir zihniyet.
TÜRK TARIMINI AYAĞA KALDIRACAK TEK ÇARE YERLİ ÜRETİMDİR.
Hangi Türk evladı ülke yararına milli çalışma yaptıysa önü kesilmiştir.
Geriye bir bakın.
Aselsan da ki meçhul ölümleri hatırlayın.
Harikalar yaratan o mühendisler teker teker infaz edildi.
Ve bunları soruşturan ekipte fetöcü çıktı.
Devlet içinde yuvalanmış hainler her konuda hala aktivitelerine devam ediyor.
Milletin Evladı olan her şeyiyle yerli Faruk Çelik Milli ve yerli üretimde yaptığı alt yapı çalışmalarını tam da hayata geçirecekken bir el tarafından önü kesildi.
Bakın bugün zeytinlikler harıl harıl kesiliyor.
Yetkililerden çıt yok.
Kim hesap soracak.
Bursa zeytin bölgesi olduğu halde yarın zeytini de Yunanistan’dan ithal edersek kimse şaşırmasın.
Kendi alanına girsin girmesin.
Tüm belediyeler ve devlet kurumları gerekli çalışmaları yapmalı Bursa’ya el atmalıdır.
Şeftali kenti Bursa’da şeftaliyi bitirdiler para etmez oldu üretici kan ağladı.
Siyah İncir’in anası da babası da Ova akça da numunelik üretici kaldı.
Osmangazi belediyesi de İstanbul yolunda kendi ürününü satmaya çalışan üreticiye en büyük darbeyi vursun.
Alın terinin karşılığını alamayan üreticinin sesini kimse duymasın.
Duyanlar da sesin çok çıkıyor diyerek hadi ordan diyerek azarlasın.
Yarın da pazarda pahalılıktan bahseden sonra suçu Erdoğan’a atın.
Ziraat odaları kendi keyfi alemin de.
Sözde sendika başkanları hak arayışında.
Kimseden bu zamana kadar bir açıklama duyulmadı.
Üretici kıvransın.
Birileri cebellezi yaparken üretici gözyaşı döküyor.
Alanında faaliyet gösterenler hiç de samimi değil olmadılar da.
Pazarlık masasına geldiğinde sözde işçinin üreticinin hakkını savunmuş gibi görünenler arka planda işi bitirip üretici gene aynı tas tamam hamam sancısı çekmeye devam etsin.
Bugünün sorunu Zeytinlikler talan ediliyor uyuma Bursa.
Yazıktır günahtır.
Erdoğan etiketiyle Erdoğan adına kıyım yapan kim varsa Erdoğan kadar başına taş düşsün.
Merhamet duygusu Allah’tandır.
Varsa zerre merhamet üreticiyi de çiftçiyi de korur milli üretime katkı koyarsınız.
Allah milletimize, memleketimize yardım etsin. Amin.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın