‘İki maskesi var… Tarih bilgisi yok’

12 Ekim 2017 Perşembe, 12:55
‘İki maskesi var… Tarih bilgisi yok’

Akşam Gazetesi Yazarı Emin Pazarcı bugünkü köşesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘ikiyüzlülüğünü’ konu alan bir yazı kaleme aldı.

Akşam Gazetesi Yazarı Emin Pazarcı, bugünkü köşesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Kılıçdaroğlu’nun tarih bilmediğini hatta Mustafa Kemal’i bile bilmediğini ifade eden Pazarcı, Kılıçdaroğlu’nun ikiyüzlü olduğunu dile getirdi.

İşte Pazarcı’nın bugünkü yazısı:

Uzun süredir dikkatle izliyorum ve gördüğüm şu: Biz, iki farklı Kılıçdaroğlu ile karşı karşıyayız. Kemal Bey’in elinde iki ayrı maske var. Bir gün o maskeyi, ertesi gün bu maskeyi takıyor…

Geçtiğimiz gün aynı konuşma içinde ikisini de kullandı. Önce, “Biz, askerin İdlib’e girişine destek veriyoruz” dedi. Ardından da şu ifadeyi sarf etti:

-Rusya dışında, Türkiye içinde İdlib’i koruyacak. Cehennemde biz olacağız. Bedeli kim ödeyecek? Her şehidin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Şimdi söyleyin bakalım: Kılıçdaroğlu, İdbip Operasyonu’na destek mi veriyor, yoksa köstek mi?

Bence, destek oluyormuş görüntüsü vererek, köstek olmaya çalışıyor. Tarih ve strateji bilgisi yeterli olmadığı için de verdiği sığ görüntü bakar bakmaz sırıtıyor.

“Rusya niye dışarıda da biz içerideyiz?” diye soruyor…

Çünkü o bölge 400 yıl Osmanlı idaresinde kaldı. Soydaşlarımız ve dindaşlarımız var bizim orada. Gönül bağlarıyla bağlıyız birbirimize. Kemal Bey belki bilmiyor ama Atatürk’ün Misak-ı Milli sınırları içindedir İdlib. Orada bir yabancı güç kolay kolay düzeni sağlayamaz, ama biz yaparız.

Ruslar bile bunu görüyor ama Kılıçdaroğlu algılayamıyor! Kim bilir belki de gerçeği görüyor ama işine gelmiyor.

 

***

 

Sorarsanız, hem solcu, hem de Atatürkçüdür…

Bana göre Kemal Kılıçdaroğlu ikisi de değil. Sadece, zaman zaman elindeki maskeleri takarak bu görüntüleri vermeye çalışıyor.

Sonra yine aslına rücu ediyor!

Şimdi, Türk solunun önemli bir ismi ve Atatürkçülüğü tartışılamayacak olan Attila_İlhan”>Attila İlhan’ın bir konuşmasından örnek vermek istiyorum. Üstelik görüntüleri de var. Kemal Bey ya da bir başkası, isterse rahatlıkla ulaşabilir.

Attila_İlhan”>Attila İlhan, Mustafa Kemal’in Suriye politikasından bahsediyor. Kendi ifadesiyle “Atatürk’ün Büyük Ortadoğu Projesi’ni” anlatıyor…

Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyetin ilan edildiği 1920’nin Nisan ayında TBMM’de bir gizli oturumda konuşuyor. Attila_İlhan”>Attila İlhan’ın aktardığı şekliyle aynen şunları söylüyor:

-Iraklılar bizimle temasa geçtiler. Biz de onlara Suriyelilere söylediğimiz şu sözü söyledik: Kendi güçlerinizle bağımsızlığınızı sağlamaya çalışın. Zaten biz de buna çalışıyoruz. Ondan sonra birleşmemiz için hiçbir engel kalmaz.

Evet, Kemal Bey, “Ne işimiz var bizim orada” derken, Atatürk işte böylesine büyük önem veriyor. Ötesi yok, “birleşmekten” bahsediyor.

O günlerde İngiliz İstihbaratı da Londra’ya Kahire’den şu raporu gönderiyor:

“Suriye’de görüştüğüm bütün ileri gelenler, orta ve alt sınıflar, Türk taraftarı olduklarını beyan ediyorlar. Bütün bölgede Türk faktörü hakimdir. Halk, sevilmeyen, istenmeyen bir Avrupa devletinin mandası altında kalmaktansa, Türkiye ile birleşmeyi tercih ediyor.”

Mustafa Kemal Paşa da işte bu yüzden Misak-ı Milli içine dahil etmişti o toprakları. Bunun için Milletler Cemiyeti’nin (BM) Musul’u Irak’a bırakan kararını tanımamıştı.

Attila_İlhan”>Attila İlhan, o günlerde karşılıklı ültimatomlar verildiğini, Atatürk’ün o topraklar için savaşı göze aldığını anlatıyor.

Sonra, aynen bu günlerde yaşadıklarımız yaşanıyor. İngilizler, iç isyanlar çıkarıyorlar. CHP’nin karşısına Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı sürüyorlar. Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışıyorlar. Başaramayınca da Mustafa Kemal Paşa’ya suikast planları yapıyorlar. Öfke ve kin zirveye çıkıyor.

Bugün de 15 Temmuz ve sonrasında aynısını yaşamıyor muyuz?

***

Evet, tıpatıp aynısını yaşıyoruz!

Peki, Kemal Kılıçdaroğlu nerede duruyor? Atatürk’ün Musul ve Suriye politikalarını alabildiğine eleştiren Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın durduğu yerde! Bugün Kemal Bey ne diyorsa, onlar da aynısını söylüyorlardı!

Atatürk ise, o günlerde Suriye Dışişleri Bakanı Cemil Mardan’a şöyle diyordu:

-Garptan birileri gelecek, bu bölgenin kaderini tayin edecek. Bu benim hoşuma gitmiyor.

Hayatta olsaydı eğer, hiç kuşkunuz olmasın ki, Irak ve Suriye konularında “Garp” dediği Batı’nın politikalarına hizmet eden Kılıçdaroğlu’na da “Bana bak Kemal, içinde bulunduğun hal, konuşmaların ve tavırların hiç hoşuma gitmiyor” derdi elbet!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz