Cemalettin Torun ve ekibi değiştirilmezse… Dediğim dedik çaldığım düdük!
Çok net.
AK Parti’de yeni MKYK ve MYK göreve başladı
Hayırlı olsun.
MYK’nın açıklanmasının ardından hemen her köşede sohbet konusu tek isim üzerinde yoğunlaştı.
Mustafa Ataş.
Vay Reis bu adamı niye teşkilatların başına getirdi.
Tüm Türkiye de teşkilatlar çökmüş gibi öyle şikayetler geliyor ki akla ziyan.
Belgeler dolusu sayısız şikayetler.
İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir Bayburt Tekirdağ gibi alabildiğine hemen hemen tüm şehirlerde teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısına yönelik şikayetler.
Doğru buna katılıyorum.
Konularda altı çizilen asıl sıkıntı “Ak Parti Bursa’da artık eski günlerini çok arar” gibi kızgınlıkla dile getirilen tepkiler.
Şimdi ne olacak..
Ben bu tepkilerin yersiz olduğunu düşünüyorum.
Zira Reis kime görev vermişse bunu kabullenmek gerek.
Zira yerellerin bilmediği çok şeyler var olduğunu düşünüyorum Ankara’da.
Önce şunun altını çizeyim.
Sayın Ataş’ın görevine devem etmesini hiç yadırgamadım.
Ama yadırganacak bir şey varsa o da yerelde ki tasarruflar.
REİS’in yetkiyi almasının ardından MKYK’nın da MYK’nın da çok fazla bir aksiyon rolü üstleneceğini düşünmüyorum.
Evet, bir ekip nihayetinde ama bu ekibin Reisi ne derse o olacak.
Bu aşamada Sayın Ataş’a yönelik oluşan büyük ve şiddetli tepkilere belki hak vermek gerek.
Tabanın sesine kulak verilmeli doğrudur ama herkes şunu bilmeli ki son sözü REİS söyler.
Dolayısıyla Bursa İl Yönetiminde toptan bir değişiklik bekleniyor..
TEPKİLER ARTTI
Cemalettin Torun, sağa sola yerimi iyice sağlamlaştırdım algısı yaymaya çalışırken bu algının vereceği en büyük zarar kendi partisi olduğunu bildiğini sanıyorum.
Yani cahilce bir yol izlendiği söylense de bunun bilinçli bir yaygara olduğu apaçık ortada.
Dolayısıyla hemen hemen tüm teşkilatların adeta kazan kaldırdığı Sayın Torun’un yeni dönemde koltukta tutulması Ak Parti adına bir intihar olacağı konuşuluyor.
Bu riski aklıselim bir genel merkez göze almamalıdır.
Öyleyse Ak Parti içindeki bu sancıya merhem olmak çok basit.
Tabanın sesine kulak verilmeli, Sayın Torun ve ekibi metal yorgunluğundan dolayı kızağa çekilmelidir.
Çekilmezse ne olur?
Önümüzdeki seçimlerde Bursa hem kendini yakar hem de genel merkezi.
Bu çok net bir tablodur.
Sokakta kime sorsanız Cemalettin Torun ve ekibine karşı bir alerji oluşmuş, duyar duymaz otomatik bir tepki refleksi gelişmiş insanlarda.
BİZ BİLMEYİZ ANKARA BİLİR!
Türkiye geneli teşkilatların genelinde oluşan sıkıntılara, rahatsızlıklara ve olumsuzluklara rağmen Mustafa Ataş neden görevden alınmadı diye sesli tepkiler var.
Şu ayrıntıyı kaçırmamak gerekir.
Hani deriz ya Bursa’da şikâyetler, sıkıntılar hat safhaya ulaştı genel merkez uyuyor mu diye.
Doğru..
Nasıl buradaki sorunları uzaktaki yüzeysel biliyorsa yani dışarıdan göründüğü kadar, bizlerinde Ankara’daki sıkıntıları ya da işleyişi problemi buradan göründüğü kadar biliyoruz.
O kadar bilinmeyen gerçek var ki en iyi bilen olayların içindekilerdir.
Yani Reis oradaki yapıyı en iyi bilendir.
Sayın Ataş’ın yeniden yetkilendirilmesine tepkilerin yersiz olduğunu düşünüyorum.
Ha şimdi ne olacak derseniz..
Olacak olan bellidir.
Burada ki sıkıntıya halkın talebi ve isteği doğrultusunda çözmezlerse o zaman asıl yara kanamaya başlar.
Yani Cemalettin Torun ve ekibi değiştirilmezse genel merkez kimseye laf anlatacak durumda ve de konumda olamaz.
Halk ne derse desin dediğim dedik çaldığım düdük konumunda olursa ilk seçimde bu halk düdüğü çaldığında birileri yerinden zıplama durumunda kalır.
O zamanda keşke kelimelere ardı ardına sıralanır ama o keşkelere iş kalmamalıdır.
Yani şunu ifade edelim.
Ben sıkıntının giderileceğini düşünüyorum.
Sayın Ataş’ın da Ak Parti tabanına artık kulak vereceğine inanıyorum.
Kuşkusuz gerçek şu ki tüm atamalar REİS’in elinden geçecektir.
Öyleyse Bursa’daki bu kokuşmuş yapının değiştirilmesi kaçınılmazdır.
Partiye gönül vermiş, emek harcamış dava insanları müsterih olsun.
Yeni yönetim mutlaka oluşturulacaktır.
Buna inanıyorum.
Eğer inanmıyorsak yıllarca emek verdiğimiz davayı bu kadar ulu ortada bırakmak durumda kalırız ki buna kimsenin gönlü razı olmaz.
Yani davaya en zor zamanlarda sahip çıkanlar gerçek dava insanıdır.
Gerçek dava insanları böyle bir düşünceyi bile aklının ucundan geçirmez.
Öyleyse AK Parti’nin vaad ettiği çok şeyler vardı.
Bu çok şeyler mutlaka yerine getirilmelidir.
Bunda herkesin payı olmalıdır.
Bunun için de aksayan yönlerin tamiri söz konusudur.
Yani yeni şeyler söyleme lazım.
Zamana ve sürece dair yeniliklerle yenilenmek gerek.
Yıprananları yenileriyle değiştirmek..
Yani halkın daha çok sesine kulak verecek, değişime açık olacak ve bazı şeyleri yeniden düzenlemek.
Bu talebe çok büyük bir destek vardı ama bu MKYK listesine yansımamıştı vatandaşa göre.
Oysa biz kendimizi değiştirmeden olmaz.
Önce biz kendimizi değiştirmemiz gerekiyor gözüyle değerlendirilmeli.
Tama iyi güzel de..
“Buraya kadar bir şekilde geldik, ama bundan sonra böyle devam edemeyiz” denilmelidir.
Yani asıl karar millette olduğu ve yerelin, tabanın sesine omuz yerine kulak verilmelidir.
Böyle gelmiş böyle giderle bu iş yürümez.
Zaten Cumhur-u Reis’te böyle diyor.
Yenileneceğiz..
Özeti şu.
Parti kendi köklerine yabancılaşmadan, soğumadan yenilenmek zorundadır.
Bu anlamda öncelik Tüm teşkilatlardan başlayarak Yeni bir heyecan taze kan düsturuyla değişiklik başlamalı insanlara sinerji aşılanmalıdır.
Bursa dördüncü büyükşehir..
Bursa çöpe atılamaz.
İnşallah Bursa’nın beklentisi gerçekleşir.
En azından öyle umuluyor.
Kalın sağlıcakla..
.
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın