İl binasında isyan! Seçim analizi.. Bursa ve Urfa.. Kabine değişikliği!
Bu sonuçlar Türkiye’ye yeni bir kapıyı sonuna kadar açtı.
Üzerinden farklı değerlendirmeler yapılabilir.
Ama önce şunu kabul edelim.
Bu bir gerçektir ve milletin iradesidir.
Kimse kimseyi denize filan dökmeye kalkmasın.
Sakinleşin artık.
Ama CHP kanadında tam tersine kudurma belirtileri baş gösterdi.
Kılıçdaroğlu yüzde 51,4 evet, % 48,6’lık oy oranı ile sonuçlanan halkın iradesini ‘Hukuk dışı’ olarak tanımladı. Sonuçların Uzlaşı olmadığını’ savundu.
Girdiği her seçimi ki bu 8’inci oldu kaybetti ama yenildikçe hazımsızlaştı.
Öyle görünüyor ki CHP saldıracak.
Ya AB?
“Eğer EVET çıkarsa, Türkiye’nin AB üyeliği hayal olur” diyen faşist ver kararını. EVET %52 civarında.. Ama sonuç belli. Katılım %80 civarında gözüküyor. Referandum geçti.
Bu sonuç, CHP ve HDP’nin başarısı değil. Bizim “Beyaz Müslümanlar, AK Parti içindeki AKP’liler ve Beyaz Milliyetçilerin CHP ve HDP’ye armağanıdır.
Değerli büyügümüz Sayın Dilipakın yorumu Şöyle: SP’nin kendi oyu 0.7 idi, son seçimde, bugün bir oylama yapılsa bu oyunun yarısını bile alamaz, ama EVET oylarının en az %1’i kadar negatif etki yapmıştır. Ortaya attığı iddia ve yorumlar, ortada yüzer gezer oyların sahiplerinin zihnini bulandırmıştır.. Kiminin de sandığa gitmesine mani olmuştur. Bu sonuç onları mutlu etmiş midir bilmem ama, durum bu.. Tabii SP daha çok dindar, muhafazakar kesimi etkilemiştir. Yeni Asyacılar da öyle.. Tabii FETÖ’cüler de bu işten azami ölçüde yararlandılar.. Sonuçta SP’nin yaptığı AK Parti’ye de yaramadı, kendine de, bu işten en fazla kazançlı çıkan FETÖ, HDP ve CHP oldu..
Meral Akşener de milliyetçi kesim ve sağcı kesim üzerinde aynı etkiyi yaptı.. Meral Akşener MHP’deki muhaliflerin sesi olduğu gibi, sağ kesim üzerinde de, en azından sandığa gitmelerini engellemek anlamında etkili olmuştur.. Yani Akşener ve arkadaşlarının performansı milliyetçi kanada bir şey kazandırtmamış yine CHP ve FETÖ kazanmıştır.. Bu arada CHP ve HDP Hayır’ın omurgasını oluştururken, MHP içindeki muhalif kanat bu kesimin değirmenine su taşıdı. CHP,HDP,MHP muhalifleri ortak bir cephede buluştular.
AKP’Lİ “DUT YEMİŞ BÜLBÜL”LERİMİZ VAR
Arınççılarımız, Gülcülerimiz, Davutoğlucularımız var.
Cumhurbaşkanlığı yapmış, başbakanlık, bakanlık yapmış isimler. Onların sessizliğinden cesaret alan “Beyaz Türkler” gibi “Beyaz Müslümanlar” da en azından sandığa gitmemişlerdi.
Onları da bu vesile bir köşeye yazmak gerek.
Onlar da CHP ve FETÖ’nün ekmeklerine yağ sürmüşlerdir bu tutumları ile..
Keşke Akşener kadar cesur olsalardı..
Sahi o anlı şanlı kanaat önderlerimiz ne yapıyorlardı bu arada.
Ortalıkta pek görünmüyorlar, sesleri duyulmuyordu.
Onları da tanımış olduk..
Her kesimden birilerinin sessizliği ötekinin bahanesi oldu.
Herkes birbirinin arkasına saklanıyor.. Kendi aralarında bir araya gelince mangalda kül bırakmıyorlar ama, dışarıya karşı derin bir sessizliğe gömülüyorlar.
Şimdi, gelinen noktada herkes ayağını milli irade yorganına göre uzatacak..
Sonuç:
AK Parti gücünü koruyor, MHP’de ciddi bir kayıp yok.. CHP ve HDP, SP; Yeni Asyacılar, Akşener, bizim beyaz Müslümanlarla moral buldular..
Bu hesaba göre Meral Akşener, FETÖ, SP, Yeni Asyacılar, diğer sol partiler, Gezi bileşenleri, Avrupacılar, Anti Kapitalist Müslümanlar, Marksistler, Anarşistler, AK Parti içindeki AKP’liler kalanı CHP ve HDP’ye verdikleri destekle mutlu olabilirler.
AK Parti’nin kurucu kadrosunda görev yapan Cumhurbaşkanı ve Başbakan, bakanlık yapmış isimlerin sessizliği de dikkat çekici. Bu hesaba göre, AK Parti tabanında onların sosyolojik kat sayısı ortada!
Bu referandum bu anlamda sadece bir Anayasa oylaması değil, Türkiye’nin siyasi topografyasının çıkartılmasında da son derece önemli bir katkı sağlamış oldu.
Bu sonucu herkesin iyi okuması gerek.
Dışarıdakiler içeridekileri aldatıyor, yanıltıyor, içeridekiler de dışarıdakileri..
Bir “yalan rüzgarıdır” gidiyor.
Birileri kendilerini dev aynasında filan görüyor.
Gerçek, basit, yalın ve net.
Ve gerçek herkes için en iyi olandır.
Söz milletindir vesselam.
BURSA’DAKİ BEYAZ MÜSLÜMANLAR, BEYAZ TÜRKLER ve AKP’LİLER.
Sayın Gökçek’in deyimiyle 100 beklerken 95 alan öğrenciler gibiyiz.
Sonuçta sınıfı geçtik!
Ama Bursa’da tam bir hayal kırıklığı yaşadık.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan tek başına % 54,88 oy almıştı.
Bu oylar sadece Ak Parti kanadına aitti.
Bugün ortaya çıkan %%53.2’lik sonuç.
54,88 -%53.2 = Hali hazırda puan kaybı 1,68.
Buna MHP’den gelen yüzdelik dilimi eklerseniz kaybın boyutları 8 puandan daha fazla.
Buna göre Bursa’da AK Partiyi temsil ettiği düşünülen zihniyet çökmüş, iflas etmiştir.
Kaldı ki BBP’ten geleni hesaba bile katmıyoruz.
Yani normalde 60 olması gereken bir durum söz konusuyken tam tersine 51’lik hayal kırıklığı.
Bursa’da ki vahim tabloyu varın siz hesap edin.
Bu durum AK Parti teşkilatının bittiğinin resmidir.
MHP ve büyük birlik partisinin oyları mı gitti, Ak Parti’nin mi gitti tartışması beyhudedir.
Bursa’da Reisin itibarını yerle yeksan eden bir teşkilattan söz ediliyor.
Düşünün ki Referandum boyunca ortalarda görülmeyen bir il başkanı ve yönetimi var.
Gözle görülen zerre çalışması olmayan bir teşkilat.
Sadece ve sadece Kadın Kolları Başkanı Gülten Kapıcıoğlu ve ekibinin canhıraş çalışmasına sahne olan Bursa’yı gözlemledik.
Diğer ilçelerde de Kadın Kollarının imzası vardı.
Yani Bursa’yı Ak Parti adına sadece kadın kolları omuzlamıştı.
ZAFER Mİ HEZİMET Mİ?
Sonuçlar belli oldu her zamanki gibi fedakar seçmen İl binasının önünde toplandı.
Acısını içine gömerek REİS için kol kırılır yen içinde kalır terbiyesiyle davasına sadık olduğunu bir kez daha gösteriyordu.
Kutlama yapılacaktı yapılmalıydı.
İl yöneticilerinin böyle bir niyeti başlangıçta yoktu.
Baskıya dayanamayıp önce sıradan bir konuşma standı kurmaya çalıştılar, sonra müzik çalmayalım dediler sonra vazgeçtiler.
Kalabalığın gönlü kırık ta olsa bu kutlama yapılacak dayatması karşısında yeniden stand kurulmak zorunda kaldı.
Peki kim çıktı kim konuştu?.
Yüzleri var mıydı halkın karşısına çıkmaya.
Çıkamadılar.
Ne İl başkanı ne bakanlar.
Sadece Zekeriya Birkan, İsmail Aydın ve Emine Gözgeç kalabalığa bir şeyler anlatmaya çalıştılar. Ama İl başkanı ve bakanlar orda dururken onların sahneye sürülmesi alandaki dava insanları tarafından adeta hakarete maruz kaldıkserzenişleri duyuluyordu. Ve bakanından yöneticilerine kadar tümüne yönelik belalar ve burada zikredilmeyecek kadar istenmeyen kelimeler dökülüyordu dillerden.
Kısaca Ak tabanın sabrını taşıran görüntüler oluşmuştu.
İL BİNASI İÇİNDE İSYAN!
Vatandaşların moralleri bozuk.
Bazı yöneticiler kimse belli etmesin diyerek durumu pek önemsemiyordu.
Bir vatandaş İl binasında orta yere oturup hıçkıra hıçkıra ağlarken isyan etti. “Siz mi kazanmadınız, kazanmak için hiçbir şey yapmadınız, siz ne diyorsunuz reisin kendine verilen oyları bunlar, siz ne yaptınız da Bursa bu duruma geldi” şeklinde feryat ederek gözyaşı döküyordu.
İL BİNASINDA ÇİĞ KÖFTE PARTİSİ!
Kadın kolları çalışırken, ana kademe sözde çalışmak için il binasında saha çalışması yerine çiğ köfte partilerine imza atıyordu.
Sıklıkla çiğ köfteyle birlikte pasta börek ve çeşitli içeceklerle gönüllerince eğleniyorlardı.
Ve bunlar referandum çalışmasını il binası içinde parti vererek yapıyordu.
Süreçle ilgili öyle şikayetler geliyordu ki dişimizi sıkıp aman kimse duymasın yazmayalım, kritik eşiği atlayalım derken onlar çiğ köfte partilerinden çalışmaya vakit bulamıyordu.
Ne Mehmet Müezzinoğlu, ne Efkan Ala ve diğerleri..
Salon toplantısında üç beş kelimeden söz ederek seçim çalışması yapılmaz. Zaten oraya gelenler bilindik kişiler. Tabana, sokağa, halka ne verdiniz. Halkı ittiniz itelediniz, beri dur dediniz. Sadece Reisin üzerinden saltanat sürmek adına günü gün ettiniz. Halkla beraber olmadınız. Halkın içine giremediniz. Yüzünüz yoktu. Çünkü samimi değildiniz. İçlerinde Evet oyu vermeyecek çok sayıda yöneticilerin olduğu konuşuluyordu. Konuşulması bile ihanetin sokağa yansımasıdır.
Ama haklarını yiyemeyeceğimiz kişiler yok değil.
Bennur Karaburun ve Emine Gözgeç hanımlar her şeye rağmen gece yarılarına kadar ellerinden geleni yaptığına şahit olduk.
Kısaca Bursa’ya onlarca bakan gelmesine rağmen bir il teşkilatı hezimete imza atıyorsa yapılacak tek şey daha fazla gecikmeden yetkileri ellerinden alınmalıdır.
Bülent Arınç’ı kırıntıları teşkilatlardan temizlenmedikçe Bursa asla ve katta iflah olmaz.
Halkın tepkisi de zaten bunadır.
Eğer Referandumda önce Teşkilatlarda görevden almalar gerçekleşseydi bugün alınan sonucun çok çok üçerinde bir tabloyla karşılaşabilirdik.
Ama yapılmadı.
Bunun tek nedeni de Genel Merkez, Mustafa Ataş ve havarileridir.
Son bir not. Bursa’da 6 ilçe den Hayır çıktı..
SAMİMİYET, AŞK, HİZMET VE URFA
Siz sadece hizmet ederek mi sevilebilirsiniz?
Siz Aşk nedir, samimiyet nedir bilir misiniz?
Siz gönülleri feth etmenin ne demek olduğunu bilir misiniz?
Siz insana insan olarak görmenin anlamını idrak edebilir misiniz?
Yapamadınız, edemediniz, bilemediniz.
Çünkü samimi değildiniz.
Şanlıurfa %70.8 ile EVET derken işte bu kriterler vardı ortada.
Şanlıurfa destan yazarken işte bu kriterler vardı ortada.
Şanlıurfa da gönüller vardı, aşk-ı muhabbet vardı, sevgi vardı, tatlı dil güler yüz vardı, insana insanca muamele vardı, hizmet vardı hizmet.
Urfa da kazanıp Bursa’da kaybediyorsa, Urfa’da her seçimde artı katıyor, Bursa’da eksiye düşüyorsa aradaki fark samimiyettir aşktır.
Samimiyetten ve aşktan yoksun Bursa pes olur, Samimiyet ve Aşk dolu Urfa mest olur.
Arada ki fark bu..
Bursa’da Faruk Çelik’e yönelik aşağılık planlar, tuzaklar, etme kulum bulursun zulümle yerine oturdu.
Zulümle abat olmak isteyenler halkın tokadıyla karşılık buldular.
Şimdi en yakın zamanda kabinede yeni değişikliğe gidilecektir.
Reis güvendiği isimlerle yola devam edecektir.
Şu andan itibaren yürürlüğe giren üç maddeden biri şu:
Bugün Cumhurbaşkanı partinin başına geçmiştir.
Tahmin edilen tarih büyük ihtimalle Haziran da olağanüstü Büyük kongrenin yapılacağıdır.
Ama ondan önce teşkilatlarda büyük temizliğin başlaması öngörülüyor.
AB ve ABD kudurmaya devam etsin.
Allah Devletimize, Milletimize tuzak kuranlara fırsat vermesin.
Amin..
.
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın